Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/630 E. 2022/796 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/630 Esas
KARAR NO : 2022/796 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki cari hesaptan kalan borç nedeniyle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı tarafça haksız ve mesnetsiz olarak kısmen itiraz edildiğini, davalı tarafın kısmi itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalı taraf itiraz gerekçesinde 22/05/2021 tarihli iade faturasını göstermiş ise de bu faturanın müvekkili şirketçe kabul edilmediğini, iade faturasının irsaliyeli olmadığı gibi iade faturasına konu malların müvekkili şirkete verilmediğini, faturaya konu malların iade edilmesi halinde cari hesaptan düşüleceğini, ancak mallar iade edilmeksizin kaydi bir iade faturası gerekçe gösterilerek cari hesaptan düşülerek borcun olmadığının beyan edilmesinin kötü niyet olduğunu, karşı tarafın iadeye konu malları teslim ettiğini ispat külfeti altında olduğunu, ayrıca karşı tarafça gönderilen 24/05/2021 tarihli mutabakat mailinde karşı taraf carisinin açıkça -165.221,24 olduğuna dair mutabakat yapıldığını, yapılacak keşif ve bilirkişi defter ve kayıt incelemeleri ile müvekkilinin davalı taraftan alacaklı olduğunun sabit olacağını, ayrıca fatura, irsaliye ve taraflar arasındaki yazışmalar ile de iddialarının sübut bulacağını, yasa gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında müracaatların yapıldığını, nihayetinde gerçekleştirilen arabuluculuk toplantısında da davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını bildirerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan 53.853,12 TL’lik kısmi itirazın iptaline ve takibin bu miktar üzerinde devamına, davalı borçlunun asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı müvekkili aleyhine 164.929,66-TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, söz konusu borcun 111.076,54-TL’sinin kabul edilerek ferileri ile birlikte ödendiğini, takip konusu bakiye 53.853,12-TL’ye ise davacı şirketin sipariş konusu edimini gereği gibi ifa etmemesi ve ayıp sebebiyle haklı olarak itiraz ettiklerini, tarafların 02/02/2021 tarihli “Kumaş Sipariş Formu” konusunda anlaştıklarını, bu siparişin … Order, … Model No … tanımlı, … varyantlı, 1.850 eninde 140,000 gramajlı, 22.02.2021 termin tarihli, 1.157,00 kg, birim fiyatı 46.TL’den 53.333,00-TL tutarlı kumaş üretimine ilişkin olduğunu ve sipariş formunun 8 Şubat 2021 tarihli e-mail ile davacı satıcı firmaya gönderildiğini, müvekkilinin 19 Şubat 2021 tarihli e-mail ile sipariş konusu kumaşların rengini onayladıktan sonra, aynı e-mail yazısı ile “….” şeklinde davacı şirkete yazılı bildirimde bulunduğunu, ancak davacı firmanın silikonlu kumaş teslim ettiğini, bunun üzerine teslim edilen kumaşın anlaşmaya aykırı hatalı ürün olduğu bilgisinin davacı firma ile paylaşılması üzerine, bu hususun davacı şirket tarafından kabul edilmek suretiyle teslim edilen kumaşların tamir edilmek üzere iade alındığını, sonrasında yıkama yöntemiyle silikondan arındırıldığı ifade edilen ürünlerin ikinci kez müvekkili şirkete teslim edildiğini, kumaş üzerinde yapılan incelemede kumaşta silikon olduğunun tekrar tespit edilmesi üzerine malların iade alınmasının istendiğini, bu durumun mail yolu ile davacı şirkete bildirildiğini, dolayısıyla kumaşlarda hatalı olarak silikon bulunduğu hususunun esasen davacı şirketin kabulünde olduğunu, yoksa ürünleri tamir için iade almasının mantığının olmadığını, sözde tamir sonrası malların yine silikonlu olması sebebiyle varak baskı yapılamadığını ve davalı müvekkilinin müşterisi olan 3. Şahıs şirketin siparişini iptal ettiğini, müvekkili şirketin ısrarla malları iade etmek istemesine karşın davacı şirketin bunları iade almadığı gibi dilekçesinde gerçeğe aykırı olarak malların teslim edilmediği algısını yaratmaya çalıştığını, davacı şirketin hatalı üretilen malları iade almaması üzerine davalı müvekkili tarafından itiraza konu 53.853,12-TL ile alakalı olarak davacı şirketin … faturasına istinaden, davalı müvekkili tarafından 22.05.2021 tarihli, … numaralı İADE faturası düzenlendiğini ve davacı tarafa ulaştırıldığını, hatta bu iade faturasının davacı tarafın cari hesap ekstresinde göründüğünü, davacı şirketin sipariş konusu kumaşı gereği gibi teslim etmemesi ve ayıplı ifa sebebiyle itiraza konu miktara tekabül eden hatalı kumaşın davalı müvekkili nezdinde atıl durumda kaldığını, davacı üretici şirketin ise esasen bu silikonlu kumaşı alıp, silikonlu ürün talep eden başka bir müşterisine satabilecekken, kötü niyetli olarak bunu yapmadığını, böylece huzurdaki uyuşmazlığın meydana geldiğini, müvekkili şirketin ticari kayıtlarında … hesap koduyla takip edilen cari hesap özetinde davacı şirketin 111.076,52-TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, ki bu miktarında icra dosyasına ödendiğini, bu sebeple müvekkili şirketin usulüne uygun ve birbirini doğrulayan ticari defterlerine uygun cari hesap ekstresine göre davacı şirketin herhangi bir alacağının olmadığını bildirerek, haksız ve hukuka aykırı davanın ferileri ile birlikte reddine, yargılama giderleri ile arabuluculuk ücretinin ve yasal avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap ekstresinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki kumaş alım satımına dayalı ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği, satıma konu kumaşın ayıplı olup olmadığı, davalının ayıp iddiasının yerinde olup olmadığı, ayıp iddiasının subüt bulması halinde ayıbın niteliği, ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı, satıma konu malda ayıbın tespiti halinde ayıp değerinin ne kadar olduğu hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.

Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında cari hesap ekstresinden kaynaklı 164.929,66-TL asıl alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 10/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı borçlu şirket vekili tarafından 16/06/2021 tarihli dilekçe ile 53.853,12-TL’lik borca ve ferilerine kısmi itiraz edilmesi üzerine 18/06/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklı vekiline tebliğ olunmadığı, iş bu itirazın iptali davasının yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Avcılar ve Güneşli Vergi Dairesi Müdürlüklerinden taraf şirketlerin 2021 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davalı vekili tarafından bildirilen tanık mahkememizce bizzat dinlenilmiştir.
Mahkememizce dinlenen davalı tanığı … beyanında, “Yaklaşık 3 yıldır davalı şirkette planlama sorumlusu olarak çalışıyorum. Burası tekstil üzerine bir iş yeridir. Davacı şirketten bir müşterimizin talebi üzerine viskon kumaş satın aldık. Hatırladığım kadarı ile bir ton 200 kg civarında bir kumaş siparişiydi. Biz siparişi geçtik. Karşı taraf ile ön görüşmelerimiz oldu. Karşı taraf kumaş siparişini geçtikten sonra sipariş durumu hakkında bilgi istedik. Ürünün işletmeye yani boyahaneye sevk olacağını, tarafımızdan renk okeyinin verilmesinin beklenildiği söylendi. Biz de kendilerine hem renk okeyi hemde kumaşın silikonsuz yani baskıya uygun bir şekilde silikon verilmesi talebimizi ilettik. Yaklaşık 2 hafta sonra kumaş tekrar bize geldi. Biz kumaşı baskıya sevkettik. Baskıdaki ilgili kişi bize kumaştaki silikon nedeni ile baskı tutmadığını söyledi. Biz de karşı tarafa derhal bu konu ile ilgili dönüş yaptık, kumaşların tamir edilmesi gerektiğini söyledik. Kumaşları aldılar, tamir edildiğini söyleyerek bir hafta içerisinde bize geri iade ettiler. Biz tekrar kumaşları baskıya sevkettik. Baskıcı bize 5 metre kadar numune yaptı ve kumaşı yıkadığında baskının tutmadığını söyledi. Bu durum kumaşa verilen silikon ile alakalıdır. Biz, baskı numunesini müşterimize de gönderdik. Müşterimiz de aynı testleri kumaşa uyguladı. Onlar da kumaşta dökülme olduğunu söyleyerek siparişlerini iptal ettiğini söylediler. Müşterilerimizin bize verdiği sipariş bayan t-shirt idi. Bu şekilde sipariş iptal oldu. Biz de iadeden dolayı kumaşa iade faturası kestik. Karşı tarafa da kumaşı gelip teslim almalarını söyledik. Onlar kumaşı tamir ettiklerini söyleyerek kumaşı geri almadılar. Kumaş halen depomuzda durmaktadır. Depomuzda bulunan bu kumaşın başka bir işte kullanmamız mümkün değildir. Çünkü müşterimizin talebi üzerinde bu şekilde sipariş etmiştik. Başka bir işte kullanılamaz. Ancak davacı bu kumaşı başka türlü değerlendirebilir Benim olaya dair bilgim ve görgüm bu kadardır” demiştir.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ve tespit edilen uyuşmazlık konuları doğrultusunda; her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile; takip tarihi itibari ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının davacıya borcunun bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere mali müşavir bilirkişi ile davacı tarafından davalıya teslimi yapılan ve davalı nezdinde bulunan kumaş üzerinde inceleme yapılarak ayıplı ifa olup olmadığı, ayıp var ise niteliği, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve ayıplı iş bedelinin tespiti ile, iadesi gerekip iade edilmeyen malların ayıplı hali ile maddi bir değerinin bulunup bulunmadığı, maddi değeri var ise bu değerin ayrıca tespit edilip ürün davalı tarafından değerlendirildi ise bunun bedele yansıtılması sonucu davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere tekstil mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 29/08/2022 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
29/08/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Taraf şirketlerin ticari defterlerinin HMK 222. Maddesi uyarınca sahipleri lehine delil niteliğini taşıdığı, taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2020 yılında başladığı, 2020 yılı sonu itibariyle tarafların mutabık olduğu, 2021 yılına gelindiğinde tarafların 11/05/2021 tarihine kadar mutabık kaldığı, bu tarihten sonra ise taraflar arasında uyuşmazlığa sebep olan 53.853,12-TL bakiyeli faturanın sürekli bir ihtilafa sebep olarak karşılıklı bir şekilde birbirlerine satış faturası ve iade faturası olarak kesildiği, söz konusu uyuşmazlığın bu tutardan kaynaklandığının tespit edildiği, yapılan incelemeler neticesinde davaya konu olan kumaşların ayıplı olduğu, söz konusu ayıbın kumaşlara dokunularak ve gözle tespit edilebilir olduğundan açık ayıp olduğu, dava dosyasında delil niteliğindeki yazışmalar incelendiğinde ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, gerçekleştirilen yerinde incelemede davalının söz konusu ürünü değerlendirmemiş olduğu, bu durumda bedele yansıtılacak davacı alacağının bulunmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
29/08/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
4721 sayılı TMK 6 ve HMK 190 maddesi gereğince davacı davasını ispatla yükümlüdür. HMK 27/1 maddesi gereğince davanın tarafları hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde yargılamayla ilgili iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat hakkına sahiptir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ile ortaya konmuştur.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 29/08/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen kumaş alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen fatura bedelinin satıma konu kumaşların ayıplı olduğu iddiası ile davalı tarafından ödenmediği, taraf ticari defterleri ve satıma konu kumaşlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre taraf şirketlerin ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2020 yılında başladığı, 2020 yılı sonu itibariyle tarafların mutabık olduğu, 2021 yılına gelindiğinde tarafların 11/05/2021 tarihine kadar mutabık kaldığı, bu tarihten sonra ise taraflar arasında uyuşmazlığa sebep olan 53.853,12-TL bakiyeli faturanın sürekli bir ihtilafa sebep olarak karşılıklı bir şekilde birbirlerine satış faturası ve iade faturası olarak kesildiği, davaya konu olan kumaşların ayıplı olduğu, söz konusu ayıbın kumaşlara dokunularak ve gözle tespit edilebilir olduğundan açık ayıp olduğu, dava dosyasında delil niteliğindeki yazışmalar incelendiğinde ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, gerçekleştirilen yerinde incelemede davalının söz konusu ürünü değerlendirmemiş olduğu, bu durumda bedele yansıtılacak davacı alacağının bulunmadığı değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı, 6100 Sayılı HMK’nun 190. ve 4721 Sayılı TMK’nun 6. maddeleri gereğince ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, dosya kapsamında yapılan inceleme ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının dava ve icraya konu cari hesaptan kaynaklı alacaklı olduğu hususunun davacı tarafça ispatlanamadığı değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 919,68-TL harçtan mahsubuna, artan 838,98-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
Davalı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan 200,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸