Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/615 E. 2021/1092 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/615 Esas
KARAR NO : 2021/1092

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ANA DAVA TARİHİ : 28/03/2014
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2020/291 ESAS, 2020/619 KARAR SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA : Menfi Tespit ( Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 27/08/2015
BİRLEŞEN DOSYA KARAR TARİHİ : 19/11/2020
ANA DAVA KARAR TARİHİ : 15/11/2021
Çatalca …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar, 14/04/2021 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dosyanın mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekilinin mahkememize verdiği 08/03/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile davalı şirket tarafından davacı aleyhine Çatalca İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla 50.000,00TL bedelli icra takibi başlatıldığını, davacının 50.000,00TL borcunun bulunmadığını, davacıya ait … Plakalı araca tebligat yapılmadan haciz konulduğunu, bunun üzerine davalı ile telefonla görüştüğünü, bugüne kadar olan ödemeleri saymayacağını, 50.000,00TLyi ödediği halde haczin kaldırılacağını kendisine söylendiğini, Av. …’in vekaletnamesini kötüye kullandığını, icra dairesinde ödeme emrini elden tebliğ aldığını, araca ilişkin faturanın gerçek değerini yansıtmadığını, davalı ile davacının araç alım satım ile ilgili ticari münasebetinin olduğunu, başkaca ticari işlerinin bulunmadığını, davalının araç bedelinin davcıdan tahsil ettiği halde mükerrer tahsilat gayesi ile haksız icra takibine başladığını, davacının araç alımına ilişkin 77.000,00TL ödeme yaptığını, ödemelerin davalının kardeşi …. hesabına yatırıldığını, davacı ile ….’in muhatap olduğunu, davacının 50.000,00 TL borcunun bulunmadığının tespitine, davalı tarafın %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacının borcundan kurtulmak için açmış olduğu davanın kötü niyetle açıldığını, davacının ödediğini iddia ettiği bedelin yazı belge ile ispat etmek zorunda olduğunu, ödemeleri başka bir kişi olan …. hesabına yapıldığı iddiasına dayandığını, davacının tacir olduğunu, bu durumda tüm işlemlerinde basiretli davranmakla mükellef olduğunu, ödeme yapılmış ise bu durumun ticari defterlere yansıtılması gerektiğini, davacının mağduriyeti iddiasının kendisini icra dosyasında temsil eden vekiline karşı ileri sürmesi gerektiğini, davacının ayrıca davalıya 50.000,00TLlik çek ciro edip verdiğini, davacının haksız olduğunu, davacının kendi beyanına göre kabul anlamına gelmemekle birlikte 15.000,00TL borcu olduğunun açık olduğunu, davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA OLAN İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2020/291 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
BİRLEŞEN DOSYA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanın müvekkil davacı aleyhine keşide yeri İstanbul keşide tarihi 14/09/2013 keşidecisi …. Toptan Gıda ve Et Ticareti …. olan …. seri numaralı 50.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takip dosyasından müvekkile gönderilen ödeme emri TK 35 maddesi gereği müvekkil şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine tebliğ edildiğini. müvekkilin ilgili adreste bulunmadığından gönderilen ödeme emrinden haberdar olmadığını ve bu nedenle söz konusu icra takibine süresinde itiraz edilmediğini, ancak müvekkil – davacının davalı yana 50.000,00 TL borcu bulunmadığını, müvekkil davacının davalı yana takip konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine 020 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada ve cevap dilekçelerinde tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
BİRLEŞEN DOSYA SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddialarını kabul etmediklerini, davacı yanın haksız olarak borcunu bertaraf etmeye çabaladığını, taraflar arasında iş bu dava ile tarafları ve konusu aynı başka bir dava mevcut olduğunu, Çatalca …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının ve kesinleşmesinin beklenilmesi zarureti arz ettiğini, davacı taraf kendi avukatına Kartal …. Noterliğinin 03/09/2013 tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesi ile vekaet çıkartırken “… ile aralarında yapılan oto alım satımından doğan ve bu şahıstan nakden aldığı 50.000.00 TL si borç ve bakiyesi sebebiyle yetki verildiğini, dava konusu çekin borç verilen 50.000,00 TL nakit karşılığı teslim aldığına ve keşidecisi şirket ve ciranta olan davacının adeta yalvarırcasına ricaları üzerine bankaya ibraz edilmediğine dair tanıklarının mevcut olduğunu, keşidecinin bir çok çekinin de bankadan karşılığı bulunmadığı dolayısıyla yazdırıldığı bilgisi edinildiğini, müvekkilinin haklı alacağına kavuşmak için yasal yollara başvurulduğunu, ancak davacının haksız inkarlar içeren tutumlarının karşılanmadığını, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasını reddi ile %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Çatalca …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, …. karar, 03/11/2015 tarihli kararı ile 16.700,00-TL’nin davalıdan davacıya verilmesine ve 05/06/2014 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin …. Esas, … karar, 15/01/2019 tarihli ilamı ile ” Dava takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Davaya dayanak teşkil eden Çatalca İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyasında davacı adına kabul yetkisi de bulunan Avukat …in 11.10.2013 tarihinde Çatalca İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı Talep Tensip Tutanağı başlıklı belgede ”borca itirazım yoktur.” şeklinde beyanda bulunarak altını da imzalamıştır. Mahkemece öncelikle bu belgenin tartışılarak ayrıca davacının takipten sonra ödeme yapıldığına dair dosyaya sunduğu 05.06.2014 tarihli belge aslının davacıdan istenerek ibrazı halinde hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken hatalı gerekçe ve yetersiz inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozularak Çatalca …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına kaydedilmiş, Çatalca …. Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunduğu, yargılama aşamasında Çatalca …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … karar, 14/04/2021 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve dosya bu haliyle ele alınmıştır.
Davacı vekili duruşmalara katılarak dava dilekçesini tekrarla davanın kabulünü talep etmiştir.
Celbedilen Çatalca İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; Alacaklıl … tarafından borçlu … aleyhine 50.000,00TL alacağına karşılık ilamsız takiplere konu icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 11/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, anlaşılmıştır.
…. Bankası ve … Bankası müzekkere cevabında ….’ ait hesap hareketlerinin dosya arasına gönderilmiş, incelenmiştir.
Bursa Asliye … Ticaret Mahkemesine yazılan talimat gereğince dava konusu … Plakalı aracın satış tarihi itibariyle aracın bedelinin 78.000,00TL olabileceğini bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından dosyaya sunulan 08/10/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda 03/09/2013 tarihli araç satış sözleşmesinde davacının … Plakalı aracı 74.000,00TLye satın almayı kabul ettiği, dava dışı İbrahim Bilgin hesabına 75.000,00TL ödeme yapıldığını bildirmiştir.
Dava dosyamızda daha evvel Çatalca …. Asliye Hukuk Mahkemesince yargılama yapılmış yargılama neticesinde esasa ilişkin verilen karar Yargıtayca bozulmuş daha sonra ise mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. Yine İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası, 19/11/2020 tarihli birleştirme kararı ile Çatalca …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas( Eski No:… Esas) ile temel ilişkinin tespiti için her iki dosyanın birlikte değerlendirilmesi gerektiği sebebiyle birleştirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Ana Dava ve birleşen dava; davacı aleyhine yapılan takipler nedeniyle davacının davalıya 50.000-TL borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Ana dava yönünden;
Taraflar arasında araç alım satımı neticesinde ticari ilişki kurulduğu ihtilafsızdır. Çatalca İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyasında davacı adına kabul yetkisi de bulunan Avukat …. ‘in 11.10.2013 tarihinde Çatalca İcra Dairesi’nin … Esas sayılı Talep Tensip Tutanağı başlıklı belgede ”borca itirazım yoktur.” şeklinde beyanda bulunarak altını da imzalamıştır. Vekille takip edilen işlemlerde vekilin beyanı esas olup, daha sonra görevsiz mahkemeye davacı tarafından sunulan beyan dilekçesinde vekilin vekalet görevini kötüye kullandığına ilişkin beyanda bulunulmuşsa da bu iddiayı doğrular somut delil dosyaya sunulamadığından bu iddiaya itibar edilmemiştir. Dolayısıyla davacı adına aksi ispatlanamayan ve usulüne uygun vekaletname sunulmuş olması ve bu vekaletname uyarınca borcun kabul edilmiş olması, bu beyanın mahkeme dışı ikrar olması nedeniyle borcun bulunmadığı iddiasına ana dava yönünden itibar edilmemiştir.
Birleşen dava yönünden ise,
Celp edilen İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …’in, borçlu …. Gıda Tem İnş. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine, 50.000-TL asıl alacak, 4.883,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.883,90-TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık %11,75 oranından az olmamak kaydıyla değişen oranlarda faizi, icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilinin talep edildiği, borçlu … şirketine ödeme emrinin 22/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 06/11/2014 tarihinde itiraz edildiği, itirazının süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Birleşen davaya konu icra dosyasının incelenmesinde, icra takibine konu alacağın ana davaya konu icra dosyasında takibe konu alacak ile aynı alacak olduğu anlaşılmış, davalının aynı alacağa dair mükerrer takip yaptığı, derdest bir takip olması nedeniyle ikinci takibin yapılmasında hukuki yararın bulunmadığı, davacının ikinci takip yönünden iddialarının yerinde olduğu anlaşılmış ve her iki dava yönünden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-ANA DAVANIN REDDİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 853,90-TL harçtan mahsubuna, artan 794,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
-Gider avansından artan olması halinde karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa İADESİNE,

BİRLEŞEN DOSYA;
2-Mahkememiz dava dosyası ile birleşen İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/291 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davacının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasında davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
-Birleşen dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.415,50-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubuna, bakiye 2.561,62-TL harcın birleşen dosya davalısından tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.300,00-TL vekalet ücretinin birleşen dosya davalısından alınarak, BİRLEŞEN DOSYA DAVACISINA VERİLMESİNE,
-Davacı tarafça yapılan 847,70-TL yargılama giderinin birleşen dosya davalısından alınarak, birleşen dosya DAVACISINA VERİLMESİNE,
3-Gider avansından artan var ise karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ANA DAVA VE BİRLEŞEN DAVA Yönünden Yargıtay nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2021
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza