Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/590 E. 2022/42 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/590 Esas
KARAR NO : 2022/42 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 14/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı/Borçlu ….. Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile
müvekkili arasında yapılan ticari iş ilişkisinden doğan, davalının iş ilişkisinde müvekkiline
taşımacılığını yaptırdığı ürünlerin taşıma bedeli kapsamında faturalardan kaynaklanan
müvekkili şirketin davalıdan 20.000 USD alacağı bulunduğunu, yasal süresi içerisinde davalı borçlu tarafından faturalardan
kaynaklanan borcun ödenmediğini, 20.000 USD borç için,
16.11.2020 tarihinde borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. dosyası takip dosyasında borca itiraz ettiğini, davalının itirazında haksız olduğunu, müvekkili şirket kayıtlarından
da anlaşılacağı üzere davalının borcunun muaccel hale geldiğini ve borcun ödenmediğini, Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun … Arabuluculuk Numarası ile ticari uyuşmazlık
nedeniyle arabuluculuk kurumuna başvuru yapıldığını, yapılan görüşmeler neticesinde davalı
ile anlaşmaya varılamadığını belirterek davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz edilmesi sebebiyle asıl alacağın % 20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı olmamasına rağmen fatura düzenleyerek müvekkilinden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, hukukun genel ilkelerinde ve özellikle ticari ilişkilerde iyi niyetin korunduğunu, davacının huzurdaki davayı ikame ederek müvekkilini zor durumda bırakmaya çalıştığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından düzenlendiği iddia edilen alacağa dayanak gösterilen faturanın davacının ticari ilişkiden kaynaklı edimini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini ispatlamadığını, davacı aleyhine işbu haksız dava dolayısıyla takibe konu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davacı tarafından açılan haksız davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında 08/05/2020 tarih ve 27.614,80 USD tutarlı faturadan kaynaklı bakiye 144.418-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 26/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve aynı tarihte davalı şirket vekili tarafından yetkiye, borca, faize, faiz oranına ve ferilere itiraz edilmesi üzerine 01/12/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Marmara Kurumlar Vergi Dairesi ve Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüklerinden taraf şirketlerin 2020 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden; taraf şirketlerin ticaret sicilindeki adresleri, adres değişiklikleri, uğraşı konuları, işverenleri, ortakları, tam ticaret ünvanları, günümüze kadarki tüm yetkili temsilcileri, ticaret unvanlarındaki değişikliklerini gösterir bilgi ve belgeler ile ticaret sicil gazetelerinin tasdikli suretleri celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, dosya kapsamı belgeler, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı hususları ile takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı, davacının talip edebileceği faiz var ise, türü, oran ve miktarı hususlarında rapor düzenlenmek üzere mali müşavir bilirkişi ile lojistik konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
13/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Taraf şirketlerin 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttukları ve ticari defter ve kayıtların sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafından icra takibine konu edilen 27.614,80 USD tutarlı faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, işbu faturanın davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tesvik edici belgeye rastlanılmadığı, taraflar arasında 2020 yılında BA-BS formu yönünden adet farkının olmadığı, tutar olarak sadece 1,00-TL fark bulunduğu, davacı tarafın cari hesap ekstresini USD ve TL olarak tuttuğu, davacının 2020 yılı davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 03/01/2020 tarihli 179.984 USD=1.069.140,96-TL tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 17/11/2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 20.000 USD=153.502-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 2020 yılı davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01/01/2020 tarihli 179.984 USD=1.069.140,96-TL tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31/12/2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 20.000 USD =156.160-TL (146.473,96-TL + Kur Değerlemesi=156.160-TL)borçlu olduğunun tespit edildiği, takip tarihi itibariyle davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalı taraftan 20.000 USD=153.502-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa 20.000 USD =156.160-TL (146.473,96-TL + Kur Değerlemesi=156.160-TL) borçlu olduğu, faturanın her iki yan kayıtlarında olduğu ve ticari defterlerin birbirini teyit ettiği ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
13/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 13/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında taşıma işinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından cari hesap bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 13/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, taraf şirketlerin 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttukları ve ticari defter ve kayıtların sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafından icra takibine konu edilen 27.614,80 USD tutarlı faturanın e-fatura olduğu, taraflar arasında 2020 yılında BA-BS formu yönünden adet farkının olmadığı, tutar olarak sadece 1,00-TL fark bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalı taraftan 20.000 USD=153.502-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa 20.000 USD =156.160-TL (146.473,96-TL + Kur Değerlemesi=156.160-TL) borçlu olduğu, faturanın her iki yan kayıtlarında olduğu ve ticari defterlerin birbirini teyit ettiği hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; dosya kapsamına göre, icra takibine konu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının düzenlediği faturaların davalının bağlı bulunduğu Tuzla Vergi Dairesi’ne 2020 yılını kapsayan BA Formu ile davalı şirket tarafından bildirilmiş olduğu, bu durumda ispat yükü kendisinde olan davacı tarafından davasının ispatlandığı sonucuna varılarak davalıya ispat yükü geçmediğinden yemin deliline dayanan davalıya yemin teklif etme şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek ve davacı şirket tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dikkate alınarak davanın kabulü ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin aynı koşullarla devamına, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu alacağın faturaya dayalı olması sebebiyle alacağın likit ve bilinebilir olduğu dikkate alınarak asıl alacağın % 20’si oranında, borçlu davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile; takibin aynı koşullarda devamına,
2-İcra takibine konu alacağın davalı tarafından bilinebilir, hesaplanabilir ve likit olması sebebiyle itirazın iptaline konu asıl alacak miktarının %20’si oranında (28.883,60-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 9.904,95-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 1.754,15-TL peşin harç, 722,09-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.428,71-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 1.754,15-TL peşin harç, 722,09-TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 30,60-TL posta masrafı,1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.366,14-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 17.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza