Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/579 E. 2022/550 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/579 Esas
KARAR NO : 2022/550

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı- borçlu …. Hiz. Ltd.Şti. ‘nin talebi üzerine iki uçak için bakım hizmeti verdiğini ve hizmet bedelini faturalandırdığını, davalının fatura bedellerinin ödenmesi konusunda müteaddid defalar uyarıldığını ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının ödeme yapmaması üzerine alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyası ile 17.200,86- USD için takip başlatıldığını, ancak davalı söz konusu icra dosyasına “borcu bulunmadığından ” bahisle itiraz ettiğini, davalı şirketin borca itirazının açıkça haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle Borçlu-davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın itirazın iptali davasına konu ettiği faturalar nedeniyle müvekkili şirkete sunulmuş bir hizmet bulunmadığını, davacı yan dava dilekçesinde davaya konu faturaların müvekkili şirkete gönderildiğini iddia etmişse de davacı tarafından davalı müvekkili şirkete tebliğ edilen bir fatura bulunmadığını, ayrıca gerek icra ödeme emri gerek dava dilekçesi ekinde de tebliğ edilen herhangi bir fatura bulunmadığını, faturaların tarafına tebliğ edilmesini müteakip yasal itiraz hakkını saklı tuttuklarını, davacı ile davalı müvekkili şirket arasında hizmet akdi bulunmadığnı, davalı müvekkilinin davacı şirketten aldığı bir hizmet de bulunmadığını, bu hususun ticari defter kayıtlarından da açık biçimde anlaşılacağını, bu nedenle davanın reddine, davacının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine 17.200,86-USD toplam ve asıl alacağını, asıl alacağa işleyecek yıllık %0,5 oranında faizi ile birlikte, icra masrafı, vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş bilirkişi SMMM ….’ın 24/12/2021 tarihli raporunda özetle; Dava konusunun, davacının, davalr ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin tehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (11.12.2020) itibariyle davacının davalıdan 102.,176,55 TL (17.206,86 USD) alacaklı olduğu, davalının 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (11.12.2020) itibariyle davalının davacıya 82.866,86 TL borçlu olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 19.,309,69 TL(402.176,55 TL – 82.866,86 TL) olduğu, bu farkın davacı yanca yapıları kur değerlemelerinden kaynaklandığı, davacının kur değerlemesine dayanak olabilecek sözleşme veya taraflar arasında teamül olup olmadığı yönünden yapılan inceteme neticesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkide faturaların ve ödemelerin düviz üzerinden yapılacağının dosyaya sunulu mail yazışmatarından davalı şirketin kabulünde olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla davacı alacağının döviz cinsinden olduğunun kabulünün gerekeceği, takip konusu faturaların davalının kabulünde olduğu yönünde taraf ticari defterlerinin birbiri ite uyumlu olduğu, bu itibarla davacının davalıdan 17.200,86 USD (TCMB efektif satış kuru 7,8758 TL üzerinden 135.470,53 TL) alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava dosyamızın dosyamıza rapor sunan bilirkişiye tevdii edilerek, hem itirazlar doğrultusunda hem de davacı alacağına konu hangi faturaları davalı defterlerinde kayıtlı olduğuna, davalının döviz cinsinden davacıyla ticari ilişkisi var ise bunun tespiti ve davacının sunmuş olduğu mail yazışmalarında kabul edilen bir fatura var ise bu fatura ve kur farkına ilişkin taraf anlaşmaları var ise konuya ilişkin mail yazışmalarının irdelenerek ek rapor sunmasının istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişi SMMM ….ın 24/12/2021 tarihli raporunda özetle; Mahkemece ilgili mail yazışmalarının ticari ilişkinin döviz cinsinden olduğuna ilişkin dayanak olarak kabulü halinde; davacının davalıdan 17.200,86 USD (TCMB Efektif Satış Kuru 7,8758 TL üzerinden 135.470,53TL) alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, mahkemece ilgili mail yazışmalarının ticari ilişkinin döviz cinsinden olduğuna ilişkin dayanak olarak kabul edilmemesi halinde; davacının davalıdan (davalı şirket ticari defterleri kapsamında faturaların TL cinsinden tutarları üzerinden) 82.866,86 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup taraf iddia, savunma ve delilleri bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Tarafa defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış yapılan inceleme neticesinde taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, uyuşmazlık konusu faturaların davacı ve davlı defterlerinde kayıtlı olduğu, taraf defterlerinin kayıt olarak uyuşmadığı, farkın kur değerlemesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Taraf defterleri her ne kadar kayıt olarak uyuşmasa da davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, söz konusu faturaların döviz cinsinden düzenlendiği ve davalıya tebliğ edildiği, davalının faturalara süresinde itiraz etmediği gibi, taraflar arasındaki mail yazışmalarından da alacağın döviz cinsinden ödeneceğine ilişkin yazışmaların bulunduğu anlaşılmakla artık bu aşamada ispat yükü davalı üzerine geçmiş olup, söz konusu döviz cinsinden olan borcun ödendiğine dair davalının yasal delil dosyaya kazandırması gerekmektedir.
Gelinen aşamada dosya kapsamı itibariyle davalının borcu ödediğine dair somut delil dosyaya sunamadığı, taraflar arasındaki ilişkinin döviz cinsinden olduğu, tespit edilen alacağın likit olduğu anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden 3.440,17-USD icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 10.240,72-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.883,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.357,67-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 18.191,96 -TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 1.883,05-TL peşin harç, 1.143,00-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.085,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza