Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/577 E. 2022/963 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/577 Esas
KARAR NO : 2022/963 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Borçlu şirketin keşidecisi olduğu … serinumaralı çekin taraflarınca ilamsız icra takibine konu edildiğini ve takibe borçlu tarafça itiraz edildiğini, borçlu şirket ile müvekkili arasında uzun süredir devam eden bir ticari ilişki ve buna bağlı cari hesap bakiyesi bulunmakta olduğunu, bugün itibariyle karşı tarafın müvekkilindeki borç bakiyesi toplamı 600.000 TL’nin üzerinde olduğunu, bu borç bakiyesinin 500.000 TL’lik bölümüne ilişkin müvekkili şirket lehine çekler keşide edildiğini, 96.418,86 TL’lik bölümünün de çeşitli vadelerle ödenmesi kararlaştırıldığını, muaccel hale gelmiş, varlığı faturalar ve sevk irsaliyeleri ile sabit halde olan alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, borçlu taraf takibe haksız olarak itiraz ettiğini, ayrıca 100.000 TL’lik alacak, fatura ve sevk irsaliyeleri ile sabit halde olmasına, rağmen takibe itiraz eden borçlu kötüniyetli ve haksız olduğundan ve alacaklı müvekkilinin zararı bu süreçte arttığından mağduriyetin giderilebilmesi adına % 40 oranında icra ve inkar tazminatına hükmedilmesini, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete mahkememizce tebligat çıkarıldığı, usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalı şirket tarafından davaya süresi içerisinde cevap verilmediği görüldü.
Bilirkişi 27/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; “Dava dosyasındaki belgelere göre davanın temelinde davacının davalıyla olan ticari ilişkisinden kaynaklanan faturaya dayalı bakiye alacağının bir kısmını takibe konu 100.000,00TL tutarlı çekle tahsil etmesine karşın çekin karşılıksız olması nedeniyle takibe konu ettiği karşılıksız çeke davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile alacağın ferileriyle birlikte tahsili noktasında toplanmaktadır. Davacının yasal defterleri, davalının belirttiği adrese gidilmesine rağmen davalının yerinde olmaması nedeniyle davalının yasal defterlerinde inceleme yapılamadan, takibe konu edilen çek, Büyükçekmece …. İcra 6 Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası bir bütün olarak incelenmiş olup, Davacı tarafından Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünde …. esas sayılı dosyası üzerinden 20.09.2019 vadeli … seri nolu 100.000,00TL tutarlı çek ve bu çekin 1.709,59TL faizi olmak üzere 101.709,59TL tutarın tahsili için yasal işlem başlattığı Davalının yerinde inceleme yapılmasına yönelik belirttiği adreste davalının faal olmadığı, davalının yasal defterlerine ulaşılamamış olup, davalının yasal defterleri yönünden inceleme yapılması mümkün olmamıştır. Davacının elektronik ortamda tutulan yasal defterleri incelendiğinde, davalıdan aldığı karşılıksız 100.000,00TL tutarındaki çekin defter kayıtlarında mevcut olduğu, karşılıksız çıkan 100.000,00TL tutarlı çekin 22.10.2019 tarih ve … yevmiye no ile şüpheli ticari alacaklara intikal ettirildiği Yapılan tespitler çerçevesinde, dosya kapsamındaki karşılıksız çek, davacının yasal defterleri, icra dosyası bir bütün olarak dikkate alındığında davacının 17.11.2019 takip tarihi itibariyle takiple sınırlı davalıdan 100.000,00TL alacağı olduğu, Davacının 22.10.2019 takip tarihi itibariyle 100.000,.00TL asıl, avans faiz oranı üzerinden 1.709,59TL işlemiş faiz olmak üzere (100.000,0041.709,59)—101.709,59TL davalıdan alacağı olduğu, Davacının yasal defterlerinin elektronik ortamda tutulan e defter olduğu, bu defterlere ait beratlar, yasal defter kayıtları tarafıma ibraz edilmiş olup, ocak ayı beratları açılış tasdiki, aralık ayı beratları kapanış tasdiki yerine geçmekte olup, davacının elektronik ortamda tuttuğu yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin (beratlarının süresinde oluşturularak değişmez tekil nolarının olduğu) olduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede davacının yasal defterlerinin kanunun aradığı şartlara haiz olduğu” kanaatlerini bildirir görüş ve kanaatlerini belirtmiştir.
Dava dilekçesi, beyanlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak cari hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görülmüştür.
Dava konusu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 20.09.2019 vadeli …. seri numaralı 100.000,00 TL tutarlı çek ve bu çekin 1.709,59 TL faizi olmak üzere 101.709,59-TL toplam alacağının faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 101.709,59-TL’dir.

Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Davalı taraf ticari defterlerini dosya içerisine sunmamıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davacının ticari defterler ve kayıtlarının ve Bilirkişi ….’ ün hazırlamış olduğu 16/08/2022 tarihli rapor içeriğinin incelenmesinde;
– Davacının, davalıdan aldığı 100.000,00 TL tutarlı çekin karşılıksız çıktığı ve bu 100.000,00 TL’ lik alacağın ödendiğinin davalı tarafça ispat edilemediği; bu çekten kaynaklı alacak yönünden icra takibine kadar işlemiş faizin de 1.709,59 TL olduğu,
– Bu tespitlere binaen davacının, 101.709,59 TL davalıdan alacağının olduğu anlaşılmıştır.
– Davalının davacının defterlerindeki bu ispatı ortadan kaldıracak, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunmadığı görülmüştür.
Kural olarak, malın teslim edildiğinin ispat yükü davacıdadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirilmeden önceki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. ” şeklindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklindedir.
7251 sayılı yasanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesindeki değişikliği düzenleyen 23. maddesine ait Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekçesi ” Maddeyle, Kanunun ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin 222 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut metne göre diğer tarafın defter kayıtlarında ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması halinde, ibraz eden tarafın ticari defterindeki kayıtlar, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmektedir. Ticari defteri ibraz edenin tek taraflı işlemiyle oluşturduğu kayıtların, bu kayıtlardan hiçbir şekilde haberi olmayan karşı taraf aleyhine delil teşkil ediyor olması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu sebeple maddede yapılan değişiklikle, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için öngörülen unsurlardan biri olan, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” hali, madde metninden çıkarılmaktadır. Kural tersine çevrilmekte ve karşı tarafın maddede belirtilen usule uygun olarak tuttuğu ticari defterini ibraz ettiği halde ileri sürülen hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı açıkça hükme bağlanmaktadır. Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmelidir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Kanun değişikliği sonrasında madde gerekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğundan, sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının, davacı tarafça ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı, davacı tarafça fatura teslim olgusunun artık ispatının gerekmeyeceği (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 25.12.2020 Tarih ve 2020/1170 E. – 2020/1325 K. Sayılı ilamı.), davalının ticari defter ve kayıtları sunmayarak ispat yükünü kendi üzerine aldığı kabul edilmiş, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE;
-Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
-Alacağın %20 si olan 20.341,91-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.947,78-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.736,95-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.210,83-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin; davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Davacı tarafça sarf edilen toplam 1.813,25-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 948,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 16.256,44-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır