Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/573 E. 2021/1078 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/573 Esas
KARAR NO : 2021/1078

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında 21.12.2013 tarihli Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesi imzalanmış olup bu sözleşme gereğince davalı … İli … İlçesi … Mah. … Ada, … Parselde yapımına başlanan … isimli projeden A2 BLOK, 8. Kat, 122 numaralı bağımsız bölümü 193.243-TL bedel ile müvekkile satmayı ve teslim etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkili ödemelerini yapmış olmasına rağmen davalı tarafından satmayı ve teslim etmeyi taahhüt ettiği taşınmaz yapılıp müvekkile teslim edilmediğini, bunun üzerine Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı kararı ile satış sözleşmesinin feshine ve müvekkilince davalıya ödenen bedelin değerlemesi yapılarak 338.655,14-TL bedel iadesi ile dava harç ve masrafları ile yasal vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verildiğini, Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı ilamını Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından “ilamların icrası” yolu ile icra takibine konu etmiş isek de icra emri davalı borçluya tebliğ edilmesine rağmen iş bu dava tarihine kadar davalı tarafından icra dosyası borcu ödenmediğini, davalı şirkete karşı doğrudan iflas davası açabilme olanağı olmasına rağmen tarafından borçlu şirkete karşı ilamlı icra yolu ile takip başlatılarak borcunu ödemesi için bir hak verilmiş ise de borçlu şirket bu hakkını değerlendirip borcunu ödemek yerine ödemekten imtina ettiğini, tüzel kişi tacir olan davalıya yukarıda anılan icra dosyasından gönderilen icra emrine rağmen ödeme yapılmamış olması İİK.’nın 37. ve 177/4. hükümlerine göre doğrudan iflas nedeni olduğunu, davalı şirket müvekkile karşı borcunu ifa etmediğini, bu nedenle davalı şirketin iflasını talep etme zorunluluğu doğduğunu belirterek ilama dayalı alacağın icra emri ile istenmesine rağmen ödenmemiş olması nedeni ile İİK.’nın 37. ve 177/4. hükümleri gereğince tüzel kişi tacir olan davalının(borçlunun) iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı yanca sunulacak delillere karşı ek delil ve karşı delil sunma haklarımız ile fazlaya dair her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla- davacı yana delilerini tarafımıza tebliğ ettirmesi için kesin süre verilmesine, aksi halde delil sunmaktan vazgeçmiş sayılmasının kabul edilmesine, ekte sunulan; Kamuoyu Aydınlatma Platformu (KAP)’nda yapılan açıklama, Bağımsız Denetim Raporları, Faaliyet Raporları, Gayrimenkul değerleme raporları, Ticaret Sicil Gazetesi, Projeler, Tapu Kayıtları ile birlikte Müvekkil şirketin defter ve kayıtlarında müvekkilin faaliyetlerine devam ettiğinin belirlenmesi ile müvekkilin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediğini ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK.nun 177.maddesi gereği davalı şirketin doğrudan iflası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; İİK.nun 177 ve devamı maddelerine dayalı iflas yoluyla ilama dayalı takipte tarafların arasındaki ilam dikkate alınarak doğrudan iflas koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; …. sicil nolu …’nin 15/09/1993 tarihinde kurulduğu, … Mahallesi …. Sokak … Sitesi No:… Zeytinburnu/İstanbul adresinde sicilde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 09/11/2021 tarihli feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, davalı vekili duruşmadaki beyanında; davacının feragatine bir diyeceğinin olmadığını, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Taraf vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olduğu, feragatin usulüne uygun bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.”
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatın hüküm ifade etmesi mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Davacı davadan usulüne uygun feragat ettiğinden davanın feragat nedeniyle reddine, talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince 59,30-TL karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden 19,76-TL’nin peşin yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubuna, artan 39,54 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine HÜKMEDİLMEMESİNE,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün çerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların/vekillerinin yokluğunda karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 11/11/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸