Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/548 E. 2022/838 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/548 Esas
KARAR NO : 2022/838

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Şirketi temizlik ve ilaçlama hizmeti verdiğini, davalının restoranlarının temizlik hizmetinin müvekkili şirket tarafından yapılmasını talep etmesi üzerine müvekkili şirketin, 2018 yılından takibin açıldığı tarihe kadar davalının kafe ve restoranlarında temizlik ve ilaçlama hizmeti sağladığını, tarafların ticari anlaşmalarına uygun olarak müvekkili şirketin, davalının gösterdiği iş yerlerinin temizlik ve ilaçlamasını yapmayı, davalı ise sağlanan hizmetin karşılığı kendisine ibraz edilen fatura tutarlarını ödemeyi üstlendiğini, TTK’nın 4. Maddesi gereğince müvekkilinin tacir olması, davanın konusunu teşkil eden alacağın davalının ticari işletmesinden kaynaklı olması ve alacağın niteliği gereği fatura alacağının ticari olması nedenyle iş bu davanın görevli ve yetkili yer mahkemesinde açıldığını, müvekkili şirketin alacağının sağlanması amacıyla davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 10.847,46-TL asıl alacak tutarlı ilamsız takiplerde haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalı süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğunu, akabinde dosyanın yetkili yeri icra dairesine gönderilerek Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numarasını aldığını, borçluya yeniden ödeme emri gönderildiğini, borçlunun yasal süresi içinde yaptığı itiraz sonucu icra takibinin durdurulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasındaki haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, yasal takibin açıldığı tarihten itibaren 10.847,46-TL tutarındaki alacağa işletilecek ticari faiz ile birlikte takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkiline temizlik/ilaçlama hizmeti verdiğini, hizmet edimi karşılığında düzenlenen faturalardan 13 adet faturanın müvekkili şirkete ibraz edildiğini ve söz konusu faturaların ödenmediğini beyan ettiğini, davacının iddialarının kötüniyetli olup, hizmet edimi yerine getirilmeden düzenlenen fatura bedellerinin müvekkili tarafından ödenmemesinin bekleneceğini, faturalarda , Pest Kontrol ve Pest Önleme Raporunda müvekkilinin imzası olmadığını, davacı tarafından düzenlenen faturaların büyük bir kısmının 2020 Mart, 2020 Nisan, 2020 Mayıs ve 2020 Haziran aylarını kapsadığı görüldüğünü, bilindiği üzere, Covid 19 pandemisi nedeniyle İçişleri Bakanlığının 21/03/2020 tarihli “Koronavirüs Salgını ile Mücadele Kapsamında Lokantalarla İlgili Ek Genelgesi” ile lokanta, cafe ve restoranlar, ta ki İçişleri Bakanlığının “81 İl Valiliğine Lokanta, Restoran, Kafe vb. İşyerleri; Park, Piknik Alanları; Mesire Yerleri ve Giyim Pazarları Genelgesinin” yayımlandığı 30/05/2020 tarihine kadar kapatıldığını, müvekkili şirketin Taksim’de bulunan restoranları, oteli bu tarihler arasında hizmet vermediğini, Yargıtay kararından açıkça anlaşılacağı üzere, itiraza uğramayan faturanın; malın teslim edildiğini, işin görüldüğünü, borcun ifa edildiğini gösterdiğini, uyuşmazlık halinde, malın teslim edildiğini, işin yapıldığını, borcun ifa edildiğini faturayı düzenleyip gönderenin, usulüne uygun olarak ispat etmesi gerektiğini, davacının, müvekkili şirketin kapalı olduğu dönemde, iddia ettiği şekilde temizlik/ilaçlama hizmeti verdiğini ispat etmesi gerektiğini, bu nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı davacı şirketin, davalı …. hakkında 10.847,46-TL asıl alacak, 200,60-TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 11.048,46-TL alacağın tahsili ile asıl alacağına yıllık % 15,00 ticari temerrüt faizi ile borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi …. ‘in 02/02/2022 tarihli raporunda özetle; huzurdaki davanın itirazın iptali davası olması noktasında, takibe konu faturalar incelenmiş, düzenlenen (13) adet faturadan 12 sinin e-arşiv fatura olarak düzenlendiği, diğer (1) adet faturanın fiziki olarak düzenlendiği, Faturaların toplam tutarının 10.847,46.TL olduğu hesaplandığını, söz konusu bu tutarın, davacının takip talebinde talep ettiği asıl alacak tutarı ile uyumlu olduğu anlaşıldığını, davacı ve davalı tarafın belirlenen inceleme günü ve saatinde incelemeye gelmemiş, yasal defterlerini sunmamış, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığını, HMK 222 hükmü uyarınca, takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacı ve davalı taraf, yasal defterlerini sunmadığı için, söz konusu faturaların, her iki taraf yasal defterlerinde kayıtlı olup/olmadığı, borç/alacak durumunun ne olduğunun bilinmediğini, faturaların, davalıya tebliği ile ilgili; herhangi bir bilgi veya belge mevcut olmadığını, fatura, içeriğinde belirtilen hizmetin tesliminin, yapılıp/yapılmadığının sunulan belgeler üzerinden tespiti yapılamadığını, davacı tarafından, icra takip dosyasına sunulan, davalı adına düzenlenmiş, 01.10.2019-27.06.2020 dönemleri arasındaki işlemleri kapsayan “hesap dökümü” başlıklı belgeye göre; davacı tarafından davalıya (29) adet toplam 23.148,37.TL tutarında fatura düzenlendiği, karşılığında davalı tarafından 12.300,91-TL tutarında ödeme yapıldığı ve netice olarak 10.847,46-TL (23.148,37.TL — 12.300,91.TL) borç bakiyesi sonuçlandığı görüldüğünü, …. Bankası tarafından Sayın Mahkemenize 28.07.2021 tarihli yazı ekinde sunulan, davacı adına kayıtlı banka hesabının, 01.01.2018-31.12.2020 tarihleri arasındaki, hesap hareket listesine göre; davalı tarafından, davacıya toplam 12.300,91-TL tutarında ödeme yapıldığının tespit edildiğini, netice olarak; davalının, faturalara konu hizmetin, tesliminin gerçekleşmediğine ilişkin itirazı ve yasal defterlerin de sunulmadığı göz önüne alındığında, taraflar arasındaki borç durumunun net bir şekilde tespit edilemediğini, dolayısıyla, itirazın iptali ya da devamına ilişkin bir kanaate varılamadığını, takdirin mahkemede olduğu sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce her ne kadar davacı vekilinin mazereti reddedilmiş ise de dosyanın incelenmesinde davalının yerinde inceleme talep ettiği, bu talebinin kabul edildiği, buna rağmen davalının defterlerini incelemeye esas olacak şekilde sunmadığı, davacının mahkemeye defterlerini getirmek zorunda kalmasının böyle bir halde silahların eşitliği ilkesine aykırılık teşkil edeceği dikkate alınarak mahkememizin mazeretinin reddine dair önceki ara karardan sarfı nazar edilmesine karar verilmiş ve tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği anlaşılmakla, bilirkişi … ‘in 28/05/2022 tarihli ek raporunda özetle; Netice olarak; davacıya ait yasal defterlerin,lehinde delil olarak değerlendirilip/değerlendirilmeyeceğinin takdirinin mahkemede olduğunu, şayet yasal defter kayıt ve belgeleri dikkate alınarak, haklı olduğuna karar verilmesi ve davalının, Bakırköy … İcra Dairesi ‘nin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, 8.634,96.TL tutarındaki kısım için iptali halinde; takip sonrası faiz talebine ilişkin, 3095 Sayılı Kanun (Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun) hükümlerine istinaden takip talebi tarihinden (03.11.2020), dava tarihine (30.06.2021) kadar geçen (239) gün için değişen oranda avans faizi 885,75.TL tutarında hesaplandığı, davaya konu alacağın ne zaman ödeneceği hususunda taraflar arasında yapılmış herhangi bir sözleşme ve ayrıca, takip öncesinde, davalıya yapılmış herhangi bir ihtar bulunmadığı, bu bakımdan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 10.maddesi dikkate alındığında, takip öncesi faiz hesaplaması yapılmadığını, davacının talep ettiği icra inkar tazminatı 1.726,99-TL tutarında hesaplandığı sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkinden kaynaklandığı iddia edilen fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Yapılan inceleme neticesinde davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmakla söz konusu defterlerin davacı lehine delil niteliği taşımadığı, söz konusu alacağın miktar olarak tanıkla ispat kuralının üstünde olması sebebiyle alacağın kanuni delillerle ispatlanması gerektiği, davacının buna ilişkin kanuni delil sunamadığı anlaşılmakla tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 185,25-TL harçtan mahsubuna, artan 104,55-TL harcın davacı tarafça talep edildiğinde ve karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan avans var ise karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/09/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza