Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 2021/415 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/54 Esas
KARAR NO : 2021/415

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …. Yakasında Türkiye Genelinin %10’una denk gelen yaklaşık 4,5 milyon aboneye “görevli tedarik şirketi” sıfatıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından onaylanan perakende satış tarifeleri üzerinden hizmet verdiğini, müvekkili şirketin görevleri kapsamında yapılan denetimlerde davalının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, davalı hakkında … numaralı tesisata ilişkin olarak “kuruma kaydı olmayan alt kapağı mühürsüz sayaçtan cereyan kullanmak” ile gerekçesi “… Mah. … Sk. No: … … Kat …” adresinde 08/12/2006 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı tutulduğunu ve kaçak kullanımına ilişkin tahakkuk eden bedelin tahsili için davalı borçlu adına fatura düzenlendiğini, davalının bu faturada tahakkuk ettirilen bedeli ödemediğini, bu nedenle alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu bildirerek, davalının kabulü ile davalı borçlunun davaya konu icra dosyasındaki itirazın iptaline, icra takibinin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkarılmış davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava gecikmiş elektrik faturasından doğan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılmış, taraf teşkili usulüne uygun tamamlanmış, Bakırköy … İcra …yası celp edilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. T.T.K.’nun 14.maddesine göre “bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Yasa’nın 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanun’unun 3. maddesinde, esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nun 1463.maddesinde de, önce 17. maddeye gönderme yapılarak, Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardan aşağı gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17. maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
Somut olayda; dosya kapsamında yer alan belgeler incelendiğinde dava konusu yerin “çay ocağı , kıraathane” olarak belirtildiği; niteliği itibariyle ekonomik faaliyetini ve çalışmasını daha ziyade bedeni çalışmasına dayandırması ve gelir miktarı karşısında, davalının sahip olduğu “çay ocağı , kıraathane” işletmesi esnaf faaliyeti kapsamında kabul edilmiştir.
İş bu davada, işyerinin bir esnaf işletmesi olduğu anlaşılmakla, dava konusu yerin kullanım amacı da göz önünde bulundurularak ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir.Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.
Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınması gerektiğinden HMK 138 maddesindeki düzenleme de gözetilerek HMK’nın 115/2.maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekiline yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı 07/04/2021

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza