Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/528 E. 2022/681 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/528 Esas
KARAR NO : 2022/681 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirkete Euro bazlı ticari işler için 27/05/2020 tarihli kur farkı konulu KDV dahil 37.651,00TL ve 28/05/2020 tarihli kur farkı konulu KDV dahil 53.371,61TL bedelli e-faturaların tanzim edildiğini, davalı tarafından faturaların sistemden yasal süresinden sonra 24.06.2020 tarihinde iade edildiğini, 27/06/2020 tarihinde 91.023,16 TL bedelli e-faturanın tanzim edildiğini, fakat davalı tarafından ödeme yapılmadığını, Beşiktaş …. Noterliğinin 02/07/2020 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğününü …. esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek neticede davalı şirketin itirazının iptaline borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı şirkete kur farkı adı altında borçları bulunmadığını, aralarında kur farkına ilişkin bir sözleşme-anlaşma ve uygulama bulunmadığını, neticede davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 14/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirkete ait 2019-2020 yılına ait ticari defterlerinin E-Defter olarak tutulduğu ve Ocak ve Aralık ayı beratlarının süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, 2019-2020 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin mahkememize ait olduğunun, davalı şirkete ait davalı şirkete ait 2019 yılına ait ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, ilk işe başlama olarak açılış tasdiklerinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yapıldığı, 2019 yılı ocak ayında E-defter mükellefi olduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak 2019-2020 yılı defter beratlarının süresinde verildiği, belirli kanuni şartları taşıdığı, 2019-2020 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de nihai kararın mahkememize ait olduğunun, davacı şirketin davalı şirketten Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasından Takip 17.07.2020 tarihi itibarı ile kur farkı faturasına istinaden 55.265,08 TL asıl alacaklı olacağı hesap ve mütalaa edilmekte ise de Nihai takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin mahkememize ait olduğunun, davacı şirketin tanzim etmiş olduğu Euro tutarlı faturalara istinaden, tahsilat tarihleri de nazara alınarak hesaplanacak kur farkının toplam 55.265,08 TL hesaplandığı, davacı şirketin kur farkı faturasında belirttiği 91.023,16 TL ile hesaplanmış olan 55.265,08 TL arasındaki farkın oluşma nedeni ise davacı şirketin 90 günlük vadeyi esas almadan kur farkını hesaplamış olmasından kaynaklandığı, kur farkı hesaplama tekniği bakımından Nihai Takdirin mahkememize ait olduğunun, somut olay bakımından faizin, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, alacağa takip tarihi olan 17.07.2020 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda ticari faiz işletilmesinin uygun olduğu, İcra İnkar Tazminat talebinin Değerlendirmesinin mahkememiz takdirlerinde olduğunu hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 28/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Mahkememizce davacı şirket tarafından düzenlenmiş olan faturalar üzerinde belirlenmiş olan vade tarihlerinin dikkate alınması ve bu vade tarihinden sonra yapılan ödemeler için vade tarihi ve ödeme tarihi arasında oluşan kur farkının TCMB Efektif satış kuru esas alınarak hesaplanması gerektiği yönünde kanaat oluşması halinde KÖK RAPORDA yapılan hesaplamalarda değişikliğe gidilecek bir hata bulunmamakla birlikte görüşümüz ve hesaplamalarımız aynen korunduğu ve Davacı şirketin davalı şirketten Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından Takip 17.07.2020 tarihi itibarı ile kur farkı faturasına istinaden 55.265,08 TL asıl alacaklı olacağı hesap ve mütalaa edilmekte ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin mahkememize ait olduğunun, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar üzerinde vade gününün belirlenmiş olmasının dikkate alınmaması gerektiği yönünde kanaat oluşması halinde Davacı şirketin davalı şirketten Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasından Takip 17.07.2020 tarihi itibarı ile 95.462,67 TL “ASIL alacaklı olacağı hesaplanmakta ise de talep ile bağlılık ilkesi gereği kur farkı faturasına istinaden 91.023,16 TL ASIL alacaklı olacağı hesap ve mütalaa edilmekte ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Mahkememize ait olduğunun, Somut olay bakımından faizin, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, alacağa takip tarihi olan 17.07.2020 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda ticari faiz işletilmesinin uygun olduğu, İcra İnkar Tazminat talebinin Değerlendirmesinin Mahkememizin Takdirleri içerisinde kaldığı hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 23/05/2022 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; KÖK raporda ve EK raporda yapılan hesaplamalarda KDV dahil fatura tutarları ve bu faturalara karşılık yapılan ödemeler dikkate alınarak, (KDV dahil tutarlar) kur farkı hesaplandığı, hesaplanan tutara ayrıca KDV eklenmesi mükerrer işlem doğuracağından, KDV eklemesi yapılmadığı ve hesaplamalarda hata bulunmadığının mütalaa edildiği, Nihai Takdirin Mahkememize ait olduğunun, Mahkememizce; davacı şirket tarafından düzenlenmiş olan faturalar üzerinde belirlenmiş olan vade tarihlerinin dikkate alınması ve bu vade tarihinden sonra yapılan ödemeler için vade tarihi ve ödeme tarihi arasında oluşan kur farkının TCMB Efektif satış kuru esas alınarak hesaplanması gerektiği yönünde kanaat oluşması halinde KÖK RAPORDA yapılan hesaplamalarımızda değişikliğe gidilecek bir hata bulunmamakla birlikte görüşümüz ve hesaplamalarımız aynen korunduğu ve Davacı şirketin davalı şirketten Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından Takip 17.07.2020 tarihi itibarı ile kur farkı faturasına istinaden 55.265,08 TL ASIL alacaklı olacağı hesap ve mütalaa edilmekte ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Mahkememize ait olduğunun, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar üzerinde vade gününün belirlenmiş olmasının dikkate alınmaması gerektiği yönünde kanaat oluşması halinde Davacı şirketin davalı şirketten Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasından Takip 17.07.2020 tarihi itibarı ile 95.462,67 TL ASIL alacaklı olacağı hesaplanmakta ise de talep ile bağlılık ilkesi gereği kur farkı faturasına istinaden 91.023,16 TL ASIL alacaklı olacağı hesap ve mütalaa edilmekte ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Mahkememize ait olduğunun, Somut olay bakımından faizin, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, alacağa takip tarihi olan 17.07.2020 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda TİCARİ faiz işletilmesinin uygun olduğu, İcra İnkar Tazminat talebinin Değerlendirmesinin Mahkememizin Takdirleri içerisinde kaldığına dair görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.

Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak kur farkından kaynaklı alacak talepli başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalıdan 91.023,16 TL kur farkı alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmıştır. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 91.023,16 TL’dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve taraflar lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
* Davacının ve davalının ticari defterler kayıtlarının incelenmesinde;
– Dava ve icra takibi konusunun 27.06.2020 tarihli ve 91.023,16 TL miktarlı kur farkı faturası olduğu, bu faturanın davalı tarafça iade edildiği,
– Kur farkına ilişkin alacağın talep edilebilmesi için taraflar arasında akdedilen sözleşmede hüküm bulunması ya da faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olması gerekmekte olduğu, dosya kapsamında bulunan davacının düzenlediği satış faturalarındaki malların Euro karşılığı satıldığı, davacının hem TL hem de Euro cari hesabında davalının borçlarını takip ettiği, davalının açıkça faturalar üzerindeki miktarın Euro karşılığına itirazının bulunmadığı görülerek, bu haliyle artık davacının kur farkı talep edebileceği,
– Kur farkına konu alacağın oluşmasına esas faturalarda 90 günlük vadelerin bulunduğu, ancak bu faturaların vade tarihlerinde ödemelerinin yapılmadığı; bu haliyle artık vade tarihi değil de, ödeme tarihlerindeki kur üzerinden tahsilinin yapılması gerektiği,
– Ödeme tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplama neticesinde kur farkı alacağının 95.462,67 TL olduğu, ancak davacının talebinin 91.023,16 TL olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu rapor içeriğine göre de, davacının alacak miktarının talebi ile bağlı olarak 91.023,16 TL olarak belirlendiği görülerek, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı görülerek, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, icra inkar tazminatın ve yine takibin kötüniyetli başlatıldığının da ispat edilemediği görülerek kötüniyet tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE;
-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Alacağın %20 si olan 18.204,63-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.217,79 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.037,13 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.180,66 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin; davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Davacı tarafça sarf edilen toplam 1.104,93 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.692,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 12.597,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır