Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2021/403 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/52 Esas
KARAR NO : 2021/403

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/052021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan firmanın sipariş üzerine davalı tarafa hazır su satışı yaptığını, davalı taraftan aldığı sipariş üzerine süresinde ve talimatlara uygun olarak davalıya davaya konu faturalarda belirtilen malları teslim ettiğini, davalının teslim aldığı malları kabul ettiğini ve herhangi bir itirazi kayıtta bulunmadığını, davalı tarafın teslim almış olduğu siparişlerin parasını ödemediğini ve kendisinden malların bedeli talep edildiğinde ise ödemediğini, bunun üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, yapılan itirazın zaman kazanmaya yönelik olduğunu ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, itiraza konu edilen alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki olmadığını, müvekkilinin davacı firmayı tanımadığını ve su siparişi de vermediğini, müvekkilinin …’da 20 kişilik kapasitesi olan kıraathane işlettiğini, şahıs şirketine ait defterler incelendiğinde böyle büyük bir siparişin verileceği bir işletme olmadığını, müvekkili ile davacı arasında geçerli bir sözleşme de olmadığını, açılan davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı tarafından borca itirazında ayrıca icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, davanın esasından önce bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Zira bilindiği üzere itirazın iptali davalarının görülebilmesi için usulüne uygun bir takibin bulunması özel dava şartıdır.
Borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı öncelikle irdelenir ve sonuca bağlanır. Bu husus mahkemenin yetkisine de itiraz olması halinde bundan da önce irdelenir. Çünkü mahkemenin yetkisine itiraz ilk itirazlardan olmasına rağmen, icra dairesinin yetkisine itiraz dava şartlarını kapsamaktadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı davacının, davalı kişi aleyhine 21.807,57-TL toplam alacağın, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek 3095 sayılı Yasa uyarınca TC Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı yıllık %13,75 avans faizi oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi ile icra giderleri ve avukatlık ücrenin borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 19/08/2020 tarihinde hem borca hem de yetkiye itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İtirazın süresinde olduğu ön sorunu aşıldıktan sonra araştırılacak husus takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı konusudur. İcra dairelerinin yetkisinin belirlenmesi konusu Hukuk Muhakemeleri Kanunun yetkiye ilişkin bölümlerine atıfta yapılarak çözülmelidir. Zira İİK’da bu konuda HMK’ya atıf yapılmıştır.
HMK genel yetki kuralına göre bir davada davanın açıldığı tarihte davalı yerleşim yeri mahkemeleri uyuşmazlığı çözmede genel yetkili mahkemelerdir. Bununla birlikte sözleşmeden kaynaklanan davalarda da sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Sözleşmede bu konuda hüküm yok ise yetkili mahkeme Türk Borçlar Kanunu’nun 89. Maddesine göre belirlenecektir. İlgili maddeye göre sözleşmede ifa yeri tespit edilemiyor ise para borçları götürülecek borçlardan olması nedeniyle alacaklının yerleşim yeri mahkemeleri de davayı görmeye yetkili sayılacaktır. Yukarıda da belirtildiği gibi ilgili bu hükümler ayrıca kesin yetki halinin bulunmaması durumunda icra dairelerinin yetkisini tespitte de uygulancaktır.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda olayımızı tekrar irdelediğimizde, davalının yerleşim yerinin …/… olması ve bu haliyle Bakırköy icra dairelerinin yetki alanı dışında olması sebebiyle HMK madde 6’ya göre yetkili icra dairesinde takip yapılmamıştır.
Somut olayımızda davalı sözleşmesel ilişkiyi tamamen inkar ettiğinden yetki konusunda Türk Borçlar Kanunu’nun 89. Maddesinin mevcut uyuşmazlığımıza uygulanma şansı bulunmamaktadır. Zira bu hüküm taraflar arasında hukuki ilişkinin inkar edilmemesi durumunda uygulanacaktır.
Yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere itirazın iptali davalarında usulüne uygun yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarından olup gelinen aşamada usulüne uygun yapılmış bir takipten söz edilemeyeceğinden “usul esâstan mukaddemdir” (esastan önce usul gelir-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 263,38- TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 204,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan olması halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza