Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/517 E. 2022/1103 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/517 Esas
KARAR NO : 2022/1103

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tekstil üzerine faaliyette bulunan bir firma olduğunu, davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin davalıya dosyaya sunduğu faturalardan anlaşılacağı üzere mal sattığını ve teslim ettiğini, davalının bu faturaları defterlerine kaydettiğini, vergi dairesine bildirdiğini, ayrıca bu faturalara ilişkin kdv iadelerini de aldığını, tüm mallar teslim edilirken de malların teslim alındığına ilişkin faturaların imzalatıldığını, davalının satılan malların bedelinden icra takibi konusu kadar borcunu ödemediğini, bu ödenmeyen borç nedeni ile icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini iddia ederek; borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, yargılama sonuna kadar davalının gayrimenkullerinin, menkullerinin, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ve vergi dairesinden olan KDV iadesi alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, satışa ilişkin teslim edilen ve bizzat müvekkili şirket yetkilileri yada SGK çalışanları tarafından teslim alınarak imzalanan malların bedellerinin kendilerine 87.862 TL çek ve 15.000 TL nakit olarak ödendiğini, icra takibine konu edilen faturalara ilişkin malların müvekkili şirkete teslim edilmemiş olması nedeniyle borca ve takibe itiraz edildiğini, davacı tarafın iddia ettiği faturaların ne müvekkili şirket yetkililerince ne de müvekkili şirketin SGK kayıtlı çalışanlarınca imzalandığını, ticari defterlere kaydedilen ancak fatura içeriği malların teslim edilmemesi nedeniyle davacı şirkete 18.12.2020 tarih … numaralı 2.526,76 TL meblağlı, 16.12.2020 tarih … numaralı 2.592,42 TL meblağlı, 16.12.2020 tarih …. numaralı 1.734,18 TL meblağlı ve 11.05.2021 tarih …. numaralı 59.169,42 TL meblağlı 4 adet iade faturası tanzim ve tebliğ edildiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkili şirketin iddia edilen faturalara ilişkin KDV iadesi almadığını, bu durumun da vergi dairesi kayıtlarıyla sabit olduğunu, emsal Yargıtay kararları doğrultusunda, davacı şirketin öncelikle faturanın verilmesine neden olan satışa konu malın müvekkili şirkete tesliminin yapılmış olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlaması ve faturayı dayanaklandırması gerektiğini, aksi halde tek başına faturaya yasal süresinde itiraz edilmemiş olmasının yazılı malın müvekkiline teslim edildiğini, faturanın kesinleştiğini göstermeyeceğini, davacının, müvekkili şirket aleyhine başlattığı icra takibine yönelik borca ve tüm ferilerine ilişkin itirazlarını bir kez daha yinelediklerini savunarak; davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkâr tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine taraflar arasındaki ticari satımdan kaynaklanan ödenmeyen alacak dayanak göstererek, 70.354,03-TL asıl alacak, 4.455,43-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.809,46-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 29/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 01/06/2021 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlenmiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazı üzerine icranın durdurulması kararı verildiği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Güneşli Vergi Dairesi Müdürlüğünden; taraf şirketlerin 2020 ve 2021 yıllarına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, icra dosyası ve taraf şirketlerin defterleri incelenerek: tüm dosya kapsamına ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına göre cari hesaptan kaynaklı olarak davacının alacağı olup olmadığı, işlemiş faiz talep edilip edilemeyeceği, talep edilecek ise işlemiş faizin başlangıç tarihi ve miktarı, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
14/01/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Davacının 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 70.354,05-TL alacaklı olduğu, davalı şirketin incelemeye katılmadığı ve ticari defter ve kayıtlarını sunmadığından davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete 41 adet toplamda 177.542,72-TL fatura düzenlendiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete faturalar karşılığında toplamda 102.862,07-TL ödeme yapıldığı ve 2 adet toplamda 4.326,61-TL iade faturalarının düzenlendiği, bu ödemeler ve iade faturalarının davacı şirket kabulünde olduğu, taraflar arasında özel bir anlaşma olmadığı ve davalı tarafından yapılan ödemelerin cari hesaba istinaden yapıldığı anlaşıldığından davalı yanca yapılan ödemelerin öncelikle davacının muaccel olan alacaklarına sayılmasının gerekeceği, cari hesap işleyişinin de bu uygulamayı gerektirdiği nazara alındığında davacının takip konusu alacağını oluşturan faturalarının davacının düzenlediği en son tarihli faturalardan müteşekkil olduğunun kabulünün gerekeceği, faturalar içeriğindeki ürünlerin davalı şirkete teslimi hususu ile ilgili olarak; sunulan e-arşiv faturaları incelendiğinde mezkur faturaların teslim alan kısmında …., …, …, …, … isimlerinin bulunduğu, davacının takip konusu alacağa konu faturalardan önce davalıya düzenlemiş olduğu ihtilaf konusu olmayan ve davalı tarafça ödemesi yapılan faturaların teslim alan kısımlarında da …. ve … isimleri bulunduğundan bu isimlere yapılan teslimlere ilişkin teamül oluştuğu ve faturalar içeriğindeki ürünlerin davalı şirkete tesliminin kabulünün gerektiği, …, .. ve … isimlerinin ödemesi yapılan faturaların teslim alan kısımlarında yer almadığından bu faturalar içeriğindeki ürünlerin davalıya tesliminin davacının ispatına muhtaç olduğu, mezkur faturalarda sadece imza bulunan faturalar incelendiğinde; 09/02/2021 tarihli … nolu, 18/02/2021 tarihli … nolu ve 01/03/2021 … nolu faturaların teslim alan kısımlarındaki imzaların ödemesi yapılan faturalardaki imzalar ile benzer olmadığından mezkur faturalar içeriğindeki ürünlerin tesliminin davacının ispatına muhtaç olduğu, 25/02/2021 tarihli … nolu ve 12/03/2021 tarihli …. nolu faturaların teslim alan kısımlarındaki imzaların ….’ya ait olduğu, ödemesi yapılan faturalarda … ismi yer almadığından mezkur faturaların içeriğindeki ürünlerin tesliminin davacının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; teslimi ispata muhtaç olan faturalar hariç olmak üzere takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 22.174,02-TL alacaklı olduğu, takip öncesi işlemiş faiz talebine ilişkin dayanak bulunmadığından takip öncesi faiz hesabı yapılmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Esenyurt ve Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezlerine müzekkere yazılarak; … vergi numaralı davalı şirketin 2021 yılı sigortalı bildirimi yapılan çalışanlarının isim listesinin kayıtlardan çıkartılarak Mahkememize gönderilmesi istenmiş, cevabi yazı ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
19/01/2022 tarihli celse ara kararı gereğince, Mahkememiz dosyası, davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
01/06/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Davacının 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (20,05.2021) itibariyle davacının davalıdan 70.354,05 TL alacaklı olduğu, Davalının 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (20.05.2021) itibariyle davalının davacıya 8.658,97 TL borçlu olduğu, Takip tarihi itibariyle taraf ticari defterleri arasındaki farkın 61.695,08 TL olduğu, bu farkın davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen iade faturalarının davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, Taraf ticari defterleri arasındaki farkı oluşturan 18.12.2020 tarihli … nolu 2.526,76 TL bedelli fatura kapsamında yapılanı İncelemeler sonucunda; iadeye konu faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ürünlerin anlaşılan fiyattan daha yüksek fiyat edildiği için iade edildiği belirtilmişse de dosyaya mübrez belgelerden mezkur ürünler için hangi fiyatlardan anlaşıldığı konusunda yazılı bir belge bulunmadığından mezkur faturanın davalı şirket ispatına muhtaç olduğu, taraf tiçari defterleri arasındaki farkı oluşturan 11.05.2021 tarihli … nolu 59.169,42 TL bedelli fatura kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; teslim edilmeyen ürünlere ilişkin faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, … ve … nolu faturalara 7 ay sonra, …,…, … ve … nolu faturalara ise 3 ay sonra itiraz edildiği, mezkur faturalara TTK 21/2 md “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü çerçevesince davalı yanca teslim olunmadığı iddiasına ilişkin olarak mezkur faturalara yasal süresinden oldukça sonra ve hayatın olağan akışına aykırı bir sürede itiraz edildiğinden mezkur faturanın davalı şirket ispatına muhtaç olduğu, ispata muhtaç mezkur faturaların kabulü halinde; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.658,97 TL alacaklı olduğu, ispata muhtaç mezkur faturaların kabul edilmemesi halinde; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 70.354,05 TL alacaklı olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.
Bu kapsamda; davalı vekiline, cevap dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla; 18/12/2022 tarihli … no’lu 2.526,76-TL tutarlı ve 11/05/2021 tarihli … no’lu 59.169,42-TL tutarlı iade faturaları yönünden; yemin teklif etme hakları hatırlatılmış, davalı vekilinin 02/12/2022 tarihli duruşmadaki beyanı ile yemin deliline dayanmadığı görülmüştür.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 14/01/2022 tarihli bilirkişi kök ve 01/06/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında tekstil ürünleri alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nin altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 14/01/2022 tarihli bilirkişi kök ve 01/06/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporlarına göre; taraf şirketlerin 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 70.354,05 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 8.658,97 TL borçlu olduğu, takip tarihi itibariyle taraf ticari defterleri arasındaki farkın 61.695,08 TL olduğu, bu farkın davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen iade faturalarının davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki farkı oluşturan 18.12.2020 tarihli … nolu 2.526,76 TL bedelli fatura ile 11.05.2021 tarihli … nolu 59.169,42 TL bedelli fatura kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; … ve … nolu faturalara 7 ay sonra, …,…, … ve … nolu faturalara ise 3 ay sonra itiraz edildiğinden mezkur faturaların davalı şirket ispatına muhtaç olduğu hususlarının tespit edildiği, davacı tarafça düzenlenen ve takibe konu edilen faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, süresinde faturalara itiraz edilmediğinden fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayıldığı değerlendirilerek, kesin delil niteliğinde bulunan yemin deliline dayanan taraf, bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; davalı tarafça yasal süresinden çok sonra düzenlenen ve davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmayan ve davacı tarafa teslimi ispata muhtaç bulunan 18.12.2020 tarihli … nolu 2.526,76 TL bedelli fatura ile 11.05.2021 tarihli … nolu 59.169,42 TL bedelli faturalar yönünden iade iddiasının ancak açıkça cevap dilekçesinde veya delil listesinde dayanılmış olması şartı ile yemin delili ile ispatlaması lazım geldiği kabul edilerek, davalı vekiline yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davalı vekilinin 02/12/2022 tarihli duruşmada yemin teklifinde bulunmadıklarına dair beyanda bulunduğu, bu durumda davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı anlaşıldığından, denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kök ve ek raporları ile davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 70.354,03-TL asıl alacak yönünden kısmen iptali ile; takibin bu miktar üzerinden davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmak suretiyle devamına, Hüküm altına alınan 70.354,03-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden 14.070,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, reddedilen kısım yönünden şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 70.354,03-TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİ ile; takibin bu miktar üzerinden davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Hüküm altına alınan 70.354,03-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden 14.070,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Reddedilen kısım yönünden davalının tazminat talebinin REDDİNE,
Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 4.805,88-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 903,52-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 3.902,36-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 78,62-TL’sinin davacıdan, 1.241,38-TL’sinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından yatırılan 903,52-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça yapılan 86,50-TL posta gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 886,50-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap olunan 833,70-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,

Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğine hesaplanıp takdir olunan 11.256,64-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğine hesaplanıp takdir olunan 4.455,97-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸