Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/500 E. 2021/773 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/500 Esas
KARAR NO : 2021/773

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın …’da karavan imalatı ve satışı ile ile uğraşmakta olduğunu, davalı firmanın düzenlediği …İstanbul mart 2021 fuarına katılmak için katılımcı sözleşmesi imzaladığını, ilk sözleşmenin 21.01.2021 tarihinde imzalandığını, sonrasında fuar alanında daha geniş bir alanı kulanabilmek için 28.01.2021 tarihinde bir sözleşme daha imzalandığını, sözleşmelerin belirli bir metrekarenin fuar kuralları çerçevesinde kullanımı ve bu metrekareye bağlı bir kısım hizmetlerinde alımını kapsadığını, 21.01.2021 tarihli sözleşme imzalandıktan sonra sözleşme gereği peşin ödenmesi gereken 2.523 ,00TL davalı firma banka hesabına eft ile gönderildiğini, fuar kullanım alanının artırılması için 28.01.2021 de 2. Sözleşme imzalandığını yine sözleşme gereği peşin ödenmesi gereken 5.662,,88 TL davalı şirket hesabına eft edildiğini, her ne kadar 21 ocak tarihli 1. sözleşmede 8.000 TL bedelli 3 adet senet; 28 ocak tarihli 2. Sözleşmede 3.575,39 TL bedelli 3 adet çek ifadesi yer almış olsa da taraflar aralarında anlaşdığını, her iki sözleşme bedeli toplamı üzerinden 4 adet (20.02.2021 vade 10.000,00 TL bedelli ; 20.03.2021 vade 10.000,00 TL bedelli ;20.04.2021 vade 10.000,00 TL bedelli ; 20.05.2021 vade 8.301,00 TL bedelli ) senet davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edildiğini ve işbu tarihe kadar tüm senetlerin ödendiğini, fuar Organizasyonunu üstlenen ve bu kapsamda katılım sözleşmesi akdetmek suretiyle müvekkili şirketten fuar katılım bedelinin tahsilini gerçekleştiren .. Fuarcılık A.Ş. Pandemi koşullarını gerekçe göstererek fuarı ekim 2021 ayına ertelediğini, sözleşmelerin imza edildiği tarihte var olan ve taraflarca bilinen pandemi koşulları gerekçe gösterilerek fuar tarihinin ertelenmesi hakkın kötüye kullanımı olduğunu ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeni korumadığını, taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesinin genel işlem koşulları içeren bir sözleşme olduğunu, davalı şirket tarafından tek başına hazırlanan fuar katılım sözleşmesinde ideal sözleşme dengesinden dürüstlük kuralına aykırı olarak sapıldığını, davalının sözleşme ile kendisinde tuttuğu fuarın düzenlenmesine ilişkin değişiklik yapma yetkisini, açıkça kötüye kullandığını, sözleşmenin feshi ile davalı tarafa ödenen katılım bedelinin arabuluculuk sürecinin son bulduğu ( 09.04.2021) tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile davacıya iadesine; yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu … (“Fuar”) 20-28 Mart 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilmek üzere planlandığını, müvekkili şirket tarafından gerekli başvurular yapıldığını ve fuarın bu tarihte gerçekleştirilmesi için gerekli tüm hazırlıklar tamamlandığını, ancak Covid 19 Pandemisinin ortaya çıkması ile birlikte ülkemizde alınan önlemler müvekkili şirketi fuar tarihlerini yeniden düzenlemeye ittiğini, bu durumun müvekkili açısından mücbir sebep teşkil ettiğini, müvekkili şirketin bu süreçte çok önemli maddi kayıplar yaşadığını, pandemi süreci ve bu kapsamda alınan önlemlerin en başta müvekkili şirketi mağdur ettiğini, davacı vekilinin dilekçesinde belirttiğinin aksine fuarın belirsiz bir tarihe ertelenmediğini, söz konusu Fuar sektör temsilcileri ile de mutabık kalınarak pandemiden dolayı bir sonraki dönem olan Ekim 2021 tarihine ertelendiğini, ertelenen fuara davacının katılım yükümlülüğünün devam ettiğini, davacının tüm iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi fuarın ertelenmesi hakkın kötüye kullanılması olmayıp aksine ülkede yaşanan pandemi şartlarına uygun olarak tarihlerde düzeltme yapmaktan ibaret olduğunu, her ne kadar müvekkili fuarı mücbir sebeple ertelemiş olsa da davacı ile müvekkili arasında imzalanmış olan (davacı vekilinin dilekçesinde de değinmiş olduğu) Fuar Katılım Sözleşmesi ikinci maddesi incelendiğinde zaten müvekkilinin gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bu durumun katılımcıya fesih hakkı vermeyeceğinin görüleceğini, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının celp edildiği görülmüştür.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Davada uyuşmazlık, katılımcı sözleşmesinin mücbir sebep nedeniyle iptali şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi akdedilmiş fakat sözleşmeye konu fuar katılımının salgın nedeniyle ertelenmiş olduğu hususu tartışmasızdır. Böyle bir durumda çözümlenmesi gereken husus davacının bu sebepten ötürü sözleşmeden kendi yönünden dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı hususudur.
Bilindiği üzere, hukukumuzda sözleşmeye bağlılık ilkesi (Ahde Vefa- Pacta Sunta Servanda) yanında sözleşme serbestisi ilkeleri kabul edilmiştir. Bu kurala göre sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalı ve hükümlerine riayet edilmelidir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının bir gereği olarak, sözleşme hukukunun temel ilkelerinden biridir. Karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde, edimler arasında mevcut olan denge şartlarının sözleşmenin tümü, birlikte yorumlanarak değerlendirilmelidir. Borçlar Kanunundaki genel kural; tarafların bu sözleşme ile gerçek ve ortak amacın varlığını ortaya koyabilecek şekilde bir düzenleme ve yorum, tüm sözleşmede belirlenen amaç da gözönüne alınarak yapılmalıdır. Ahde vefa ilkesinin sonucu olarak taraflar, serbest iradeleriyle meydana getirdikleri sözleşmelere aynen uymakla yükümlüdürler.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 131 ve müteakip maddelerinde, borçların ve borç ilişkilerinin sona erme halleri belirlenmiş, 138. madde de, aşırı ifa güçlüğü başlığı ile ” sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca ön görülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini, dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa, borçlunun hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde, sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu” hüküm altına alınmıştır.
Taraflar arasında akdedilen Fuar Katılım Sözleşmesi ikinci maddesi incelendiğinde davalının gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bundan kaynaklı fesih hakkının oluşmayacağı ve davacının ödeme yükümlülüğünün bu duruma rağmen devam ettiği anlaşılmış, bu hüküm nedeniyle TBK’nın 131 ve devamı maddelerinin olayımıza uygulanma imkanı kalmamıştır. Zira taraflar tacir olup, basiretli hareket etmekle yükümlüdürler. Davacı kabul ettiği ve imza attığı bu madde ile fuar tarihinin değişikliği nedeniyle oluşabilecek zararlardan peşinen feragat etmiş olup, olayımızda mücbir sebep nedeniyle dahi fuar tarihi değişmiş olsa bile netice itibariyle davalının bu konuda sorumluluğu oluşmayacağından, dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 793,89- TL harçtan mahsubu ile bakiye 734,59-TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 6.843,36-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı karar verildi 06/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza