Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/50 E. 2022/1126 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/50 Esas
KARAR NO : 2022/1126

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde;,Müvekkillerinin … A.Ş.’de pilot olarak istihdam edilmek üzere iş başvurusunda bulunduklarını, müvekkillerinin iş başvurusunu olumlu olarak değerlendiren … A.Ş. yetkilileri müvekkilleri kendi ortakları ve yasal temsilcileri aynı olan … A.Ş.’ye uçak tip eğitimi almak için yönlendirdiklerini, … A.Ş., müvekkillerce … A.Ş.’ye yaptığı ödemeden ötürü müvekkillerine karşı sorumlu olduğunu, … A.Ş. borca batık olması nedeniyle kendi yasal temsilcileri tarafından iflası istendiğini ve iflas davası Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi… E. Nolu dosya ile derdest olduğunu, … A.Ş. aleyhine ikame edecekler itirazın kaldırılması ve iflas istemli davanın işbu davayla birleştirilmesini talep edeceklerini, firmanın kasıtlı olarak borca batık hale getirilerek iflasa hazırlanması yöntemi çok yaygın olarak bilinmese de konun uzmanı mali müşavirler ve hukuk bilgisi olan kişiler tarafından firmaların iflasa hazırlandığına dair söylentileri sıklıkla duyduklarını, iflası istenen firma yerine firmada çalışan iki pilot tarafından yeni bir hava yolu taşımacılığı alanında faaliyeti gösterecek yeni bir firma kurulması çalışmaları başlatıldığını iflası istenen firma aleyhine yaptıkları iflas yolu ile adi takibe firma vekili olan Av. … tarafından itiraz edildiğini, iflası istenen firmanın iflas davası dosyasına borçlu vekili olan Av. ….’ın da eklenerek, tebligatların Av. … ‘a yapılmasını talep ettiklerini belirterek işbu davanın borçtan ötürü müvekkilere karşı müteselsilen sorumlu olan … A.Ş.nin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Nolu dosya ile görülen iflas dosyası ile birleştirilmesini, borçlu vekillerince Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … E. ve Bakırköy İcra …. İcra Müdürlüğü … E. Nolu iflas yolu ile adi takip dosyasına yapılan itirazın kaldırılmasını, borçlu şirketin menkul, gayrimenkul tüm mallarına iflas muhafaza tedbirleri kapsamında teminatsız tedbir konulmasını ve malların defterinin tutulmasını, iflası istenen tüm firmaların tapuya kayıtlı gayrimenkullerine, bankalarda bulunan aktiflerine, üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacaklarına, sivil havacılıkta tescili hava taşıtlarına, tescilli her türlü araçlarına, tescilli markalarına ve buruda sayamadığımız diğer her türlü eşya, hak ve alacaklarına teminatsız tedbir konulmasını, iflası istenen firmanın … A.Ş. Ve …A.Ş. ‘de bulunan eğitim ücreti alacağına teminatsız tedbir konulmasını, iflas talebinin İİK166’ya göre ilanına, icra dosyaları kapak hesapları alınarak, kapak hesaplarına göre depo kararının çıkarılmasını, depo kararına uyulmaz ise davalının iflasının açıklanmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın, … A.Ş.’nin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası ile devam eden, hasımsız, doğrudan doğruya iflas davası ile işbu davamızın birleştirilmesi talebinin reddine, Müvekkili Şirketin, tüm taşınır ve taşınmaz malvarlığına iflas koruma tedbirleri bakımından teminatsız tedbir konulması talebinin, alacak iddiasının ispat edilememiş ve ortada likit bir alacak olmadığından, Müvekkili şirket tarafından dava konusu eğitim sözleşmelerinde yer alan yükümlülüklerin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmiş olması sebebiyle, Müvekkil şirketin borca batıklık veya iflas durumu söz konusu olmadığından reddine, şirketin menkul ve gayrimenkullerine, bankalarda bulunan aktiflerine, üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacaklarına, sivil havacılıkta tescilli hava taşıtlarına, tescilli her türlü araçlarına, tescilli markalarına, …. A.Ş. ve … A.Ş.’de bulunan eğitim ücreti alacağı ve her türlü hak ve alacaklarına teminatsız tedbir konulması taleplerinin, alacak iddiasının ispat edilememiş olması ve ortada likit bir alacak olmaması Müvekkil şirket tarafından dava konusu eğitim sözleşmelerinde yer alan yükümlülüklerin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmiş olması sebebiyle Müvekkil şirketin borca batıklık veya iflas durumu söz konusu olmadığından reddine, müvekkilinin borca batıklık durumu ve iflas söz konusu olamayacağından, İflas talebinin İİK 166. Maddesine göre ilanı talebinin reddine, davacı tarafından, alacağı yazılı delillerde ispat edilmesi gerekeceğinden, tanık dinletme talebine muvafakatimiz olmamakla, tanık dinletme taleplerinin reddine, Sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise tarafımızın da tanık dinletme talebinin kabulü ile bilahare isim ve adreslerini bildireceğimiz tanıklarımızın Mahkeme huzurunda dinlenilmesine, davacı tarafça haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen ve iddia edilen alacağın ispatına yönelik hiçbir delil veya belge sunulamayan ve alacak iddiası ispat edilemeyen işbu davanın öncelikle usulden, aksi taktirde esastan reddi ile, Müvekkil şirketin davacıya hiçbir borcu olmadığından, davacı tarafın icra dosyalarına müvekkil şirket tarafından yapılan vaki borca itirazların kaldırılması taleplerinin reddine, müvekkil şirketin iflası talebinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İcra ve İflas Kanunun 156/3. fıkrası gereğince açılmış olan iflas yoluyla başlatılan takibe yapılan itirazın kaldırılması ile iflas istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacıların borçlu tarafından tamamlanmadığını iddia ettiği eğitim ücreti iade talebi nedeniyle yapmış olduğu iflas yolu ile adi takip nedeniyle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı, itirazın kaldırılması ve davalı şirketin İİK.nun 156.maddesine dayalı iflas koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı mahkememizce tespit edilmiştir.
Gelen İTSM sicil bilgilerine göre davalı adres itibariyle … … … olduğu dikkate alınarak 2004 sayılı İİK’nın 154/1. maddesinde; “İflas yoliyle takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesidir. düzenlemesine göre yetkili icra dairesinde takip başlatıldığı anlaşılmış davanın yasa uyarınca kesin yetkili yerde açıldığı görülmüştür.
Davacılar tarafından davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile iflas yolu ile adi takip başlatılmış davalının itiraz üzerine eldeki davanın hak düşürücü süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya delil olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile davalı şirket ile davacılar arasında imzalanan eğitim sözleşmesi ve tutanaklar sureti, …’a ait uçuş lisansı …’a ait eğitim bitirme sınav sonucu ve eğitimlere ilişkin sunulan kayıtlar, Davalı …şirket ile … arasında imzalanan eğitim sözleşmesi ve tutanaklar sureti, …’a ait eğitim bitirme sınav sonucu ve eğitimlere ilişkin belge , 24.03.2020 tarihli Kartal …. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarname SHGM kayıtları, Davacılar ve eğitimlere ilişkin her türlü kayıt ve belge İTSM kayıtları Davacılar tarafından yapılan ödemelere ilişkin her türlü kayıtlar ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Nolu … A.Ş. İflas dava dosyası örneği dosya arasına alınmıştır.
Söz konusu eğitimin uygulaması ve iddia savunmaları teknik eğitimlerin ne şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği hususların tespiti için HMK 266.madde kapsamında Bilirkişi … 26/05/2021 tarihli raporunda özetle; ‘… Davalı vekilince, davacıların … de pilot olarak çalışmasına yönelik iş garantisi veya iş taahhüdü verilmesine yönelik iddialarının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülmekte ise de; Davalı … okulunun % 49 hissesinin … ’na ait olması sebebiyle, bu iki şirket arasında yazılı veya sözlü anlaşma bulunmadığı durumlarda dahi işbirliği içerisinde hareket edilmesi ve Ülkemiz … ve pegasus havayolu şirketlerince pilot ihtiyacının karşılanması için pilot adaylarına 3 yıl ve daha uzun süreli çalışma taahhüdüyle … da yaklaşık olarak 30.000 USD … de 40.000 EURO bedel karşılığından, bu ücretlerin çalışma süresinde ki mahsubuna yönelik sözleşmelerle, uçak tip eğitimi verildiği bilindiğinden, davalı taraf vekillerince davacı pilot adayları iddialarının ülkemiz sivil haya yolu şirketlerinin pilot ihtiyacını karşılanmasına yönelik eğitim uygulamaları ile örtüşmektedir. Bu itibarla, yukarıda ifade olunan davacı iddialarının davalı … okulu tarafından kabul edilmediği durumda, davacı pilot adaylarının davalı … ve …. ile kurmuş oldukları ilişkilerde bu iki şirketin muvazaalı davranış içerisinde olduklarının kabulü mümkündür.’ … yönünden; takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 172.440,90-TL alacaklı olduğu, bir sonraki dava tarihi olan 27.05.2021 tarihi itibariyle 224,436,21 TL toplam alacak hesap edildiği, davacı asıl alacağına uygulanacak 1 gün faiz tutarı 86,22 TL olarak hesap edildiği, … yönünden; takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 20.643,59 Euro alacaklı olduğu, bir sonraki dava tarihi olan 27.05.2021 tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden 21.149,28 Euro ve tahsil harcı ile vekalet ücreti yönünden 6.579,68 TL alacak hesap edildiği, davacı asıl alacağına uygulanacak 1 gün faiz tutarı 1,41 Euro olarak hesap edildiği kanaat ve tespitleri mahkememize bildirilmiştir.

İtirazların karşılamaması ve ilk bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunmaması nedeniyle ikinci Bilirkişi heyetinden alınan 14/01/2022 tarihli raporunda özetle; 1. … A.Ş. her iki adayla imzalanan sözleşme gereği taahhüt etmiş olduğu tüm eğitimleri eksiksiz olarak tamamladığını ve Davacı …’a A320 Tip lisansını teslim ettiğini, ancak Davacı …’in lisansı için, SHGM (Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü) tarafından zorunlu kılınan Level 4 (Yabancı Dil Yeterlilik Belgesi) kendisine yapılan yazılı uyarıya rağmen ….na halen iletilmemiş ve dolayısı ile SHGM başvurusu yapılamadığı için lisansı teslim edilemediğini, bu durum … A.Ş.’ye atfedilebilecek bir kusurdan veya eksiklikten ötürü meydana gelmediğini, 2020 yılı öncesinde …’nın ücreti karşılığı sadece kendi bünyesine aldığı pilotlara Tip Eğitimi verdiği, …. Havayolları’nın ise sadece kısıtlı sayıda adaya yine ücreti karşılığı bu eğitimi verdiği, ayrıca söz konusu bu eğitimler için … ‘nın adaylardan yaklaşık 30.000 Euro, …’nın ise 40.000 Euro talep ettiği bilinen bir gerçektir. Söz konusu adayların eğitim almış oldukları 2019 yılındaki Türkiye ve Dünyadaki pilot ihtiyacının artması neticesi oluşan arz talep ve piyasa koşulları göz önünde bulundurulduğunda AFA-…’nun adaylardan almış olduğu A-320 Tip Eğitim ücretinin makul rakamlar olduğu tespit ve görüşleri mahkememize bildirilmiştir.
Mahkememizin, .. Esas sayılı dava dosyası reddi hakim talebi ile, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile reddi hakim talebi hakkında verilen red kararın Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı 11/10/2022 tarihli ilamı ile; “HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; BAKIRKÖY …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin … D.İş Esas … D.İş Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Davacıların reddi hakim talebinin reddine, HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davalı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına” kesin olarak karar verilmiş olup dosya kesinleşip incelendikten sonra yargılama devam edilmiştir.
Davacı vekili ikinci bilirkişi heyetindeki … isimli bilirkişinin dava dışı … şirketinde bünyesinde çalıştığı iddiası üzerine celb edilen SGK hizmet döküm bilgilerine göre bir dönem dava dışı şirket bünyesinde çalıştığı tespit edilmiş olup rapor alındıktan sonra bu husus ortaya çıkmış olup konunun geldiği aşamada artık sözleşmenin yorumu ve hukuki konuda mahkemece tespitler yapılacağından heyetteki diğer bilirkişinin de tespitleri dikkate alınmış olup konu artık hukuki vasıflandırmaya göre çözüleceğinden teknik incelemeyi gerektirir bir durum olmadığı anlaşıldığından yeni bir bilirkişi incelemesine gerek görülmediği gibi bilirkişinin çalıştığı iş yeri bilgileri sonuca bir etkisi olamamıştır.
Hâkim, davacının bildirdiği hukuki sebeple bağlı olmayıp, davacının bildirmiş olduğu vakıaya (dava sebebine) uygulanacak kanun hükmünü re’sen kendisi araştırıp bulmak ve uygulamakla mükellef olduğundan, davacının, hakların telahuku halinde de, telahuk eden kanun hükümlerini noksan göstermiş veya hiç göstermemiş olmasının bir önemi yoktur. Hâkim, davaya uygulanacak kanun hükmünün re’sen kendisi araştırır ve tatbik eder. Burada hâkimin, telahuk eden kanun hükümlerinden davacı için daha elverişli olan hükmü re’sen nazara alıp uygulaması gerekir. (Prof.Dr.Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara 1975, sayfa 169).
Davacıların talebi üzerine emsal olarak … Şirketine ve bu alanda eğitim verilen IFTC’ye müzekkere yazılarak ; da va dilekçesindeki eğitim içeriğindeki bilgi ve belgeler de eklenerek 27.09.2021 tarihinde A320 tip eğitimi ücreti için …’a ve bu alanda emsal eğitim ücretlerinin eğitim tarihleri( 2019 yılı ) itibariyle sorularak dosya arasın alınmıştır. Bu anlamda emsal eğitim tipleri alına ücretler de mahkememizce incelenmiştir.
2004 Sayılı İİK’nun 154 vd maddelerinde iflas yoluyla takip düzenlenmiştir. 156/4 fıkrasında, iflas istemek hakkının ödeme emrinin tebliğ tarihinden bir sene sonra düşeceğine yer verilmiş olup buna göre davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca dosya kapsamında yer alan sicil belgelerine göre adres itibariyle iflas davası, İİK 154/3 fıkrası gereğince mutlak yetkili yer olan borçlu şirketin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde açılmıştır.
Dava iflas talebine ilişkin olup kural olarak alacağın varlığını, muaccel olduğunu ve ifa edilmediğini öne süren alacaklı, iflâs davasında ispat yükü altındadır (TMK m. 6; HMK m. 190). İddialarını ispatlayan alacaklıya karşı borçlu da, ödeme emrindeki itirazlarıyla bağlı olmadan, kendi iddialarını ispatlamalıdır. Herhangi bir alacak davasından farkı olmayan bu aşamadan sonra mahkeme, alacağın varlığına kanaat getirirse, borçlunun itirazı kaldırılır ve depo kararı verilmesi aşamasına gelinir (İİK m. 158, 2).
Toplanan deliller ve yapılan yargılama ve ulaşılan kanaate göre; Taraflar arasındaki uyuşmazlık Her iki sözleşme de A-320 Tip Eğitimi verilmesi ile ilgili sözleşmeler olup, eğitimin kapsamı ve alınacak ücretlere göre davalının aynı zamanda fazla ücret alarak davacılara dava dışı hava yolları fimasında pilot olarak işe alım yönünden garanti verip vermediği bu kapsamda davalının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği davacıların sözleşme kapsamında ödedikleri bedeli iade hakkı kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Uçuş eğitimi ile ilgili taraflar arasında imzalanan PİLOT ADAYLIK SÖZLEŞMESİ davacılarla ayrı ayrı yazılı sözleşme söz konusu olup ücretler dahil bu sözleşmede belirlenmiştir. Davacılar sözleşme serbestisi içinde bu sözleşmeleri imzalamış olup aksini iddia etmemişlerdir. Dosya kapsamından da analaşılacağı üzere davacıların sözleşme kapsamındaki eğitimleri aldıkları sabittir. Uyuşmazlık davalı firmanın aynı zamanda davacı adaylar için iş bulma veya başka hava yollarında pilot olarak işe başlatma taahhüdünde bulunup bulunmadığı noktasındadır.Bu hususa rağmen mahkememizce emsal eğitim ücretleri dosyaya alınmış alınan ücretlerin verilen eğitimlerle uyumlu olduğu tespitleri de göz önüne alınmış eğitim ücretlerini indirimini gerektirecek yasal bir durum olmadığı anlaşılmıştır.
Sözleşme ve ekleri mahkememizce içerisinde 7.madde de EĞİTİM başlığı altında;‘…Bu sözleşme ile Kurs Veren’in gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği eğitimler aşağıda belirtilenleri kapsamakta olup, Kurs Veren’in belirtilenler dışında başka bir eğitim yükümlülüğü yoktur…’ denmiş olup ücretle bağlantılı olarak davalının eğitim dışında ayrıca istihdam garantisi taahhüdü konusunda taraflar bu madde hükmünün yorumunda anlaşmazlık içindedirler. Bu durumda sözleşmede yer alan kayıtların anlamını ve bu kayıtların hangi hukuki sonuçlara yöneldiğini tayin etmek zorunludur. Yorum herşeyden önce mantık ve gramer kurallarına göre yapılacaktır. ( Tekinay ,Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, s. 148 )
Ayrıca sözleşmelerin yorumunda da kabul edilen teori güven prensibidir. Beyan muhatabının fiilen o beyanı nasıl anladığına ya da kendisince bilinebilen bütün hal ve şartları objektif iyiniyet kurallarınca değerlendirerek nasıl anlaması gerektiğine bakılması icap eder ki, bu güven ilkesinin bir sonucudur.
Sözleşmelerin yorumlanması hususu, TBK.’ nın 19. maddesi ile düzenlenmiştir. TBK.’ nın 19. maddesinde, açıkça, bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınacağı hususu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, yorumlama sırasında hareket
noktası, tarafların kullandıkları sözcükler, bunların anlamları ve dilbilgisi kuralları ise de, sadece beyanda geçen sözler esas alınmaz, tarafların gerçek ve ortak iradelerine dayanılır .
Bu ilkeler ışığında taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri incelendiğinde … A.Ş.’nin davacılara … A.Ş. bünyesinde veya başka bir üçüncü kişi havayolu şirketi bünyesinde istihdam garantisi verdiğine dair bir hüküm bulunmadığı gibi sözleşme dışında bunu ispata yarar yazılı bir delil de sunulmamıştır. Bu anlamda ilk bilirkişi raporuna hukuki değerlendirme yapması yanında sözleşme yerine uygulama fiili durumu ele alması sebebiyle davanın mahiyeti ispat kuralları ve hukuk güvenliği bakımından subjektif veri ve kanaate dayandığından itibar edilmemiştir. Nitekim Yargıtay … . Hukuk Dairesinin 18.10.1995 tarih, .. esas ve … karar sayılı kararında sözleşmelerin yorumunun doğrudan hakime ait olduğu, özel ya da teknik bilgiyi gerektirmeden bu konularda bilirkişi görüşüne başvurulması gerekmediği gibi teknik konularda ve hesap için görüşü sorulan bilirkişinin kendiliğinden verdiği sözleşmedeki hükümlerin yorumuna ilişkin görüşün de mahkemeyi bağlamayacağı belirtilerek bu durum vurgulanmıştır.
Öte yandan davacı …, SHGM’ nün lisans başvuru şartlarının tamamını sağladığı için gerekli başvuru … tarafından yapılmış, ve onaylanan A320 Tip lisansı kendisine teslim edilerek eğitimin bittiği anlaşılmıştır. Dosyadaki tespitlere göre de sözü edilen A-320 tip lisansı ulusal ve uluslararası tüm şirketlerde geçerli bir lisans olup bir çok hava yolu şirketinde iş bulması her zaman için mümkün olduğu tespiti dikkate alınmıştır. Yine davacı … için ise A-320 tip eğitimini tamamlamasına rağmen SHGM’nün SHT-1DY talimatı Madde 5’de belirtilen ICAO Dil Yeterlilik Düzey-4 (ICAO Level 4) veya üzeri olma gerekliliğini sağlayamadığı için SHGM’ne lisans onayı için başvuruda bulunulamamıştır. Davacı tarafça söz konusu yeterlilik düzeyine gelindiğinde dair herhangi bir delil dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
Kaldı ki davacı … sözleşmenin Ek-i Madde 5 de ifade edilen ICAO Dil Yeterlilik Sınav Sonuç Belgesini eğitim sonuna kadar teslim etmesi taahhütünü yerine getirmediği dosya içeriğinden anlaşılmış ve bu husus tespit edilmiştir. Sonuç olarak davalının sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiği sözleşme dışı istihdam taahhüdünde bulunduğu davacılar tarafından ispat edilemediğinden sübuta ermeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin KENDİSİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
Davalı kendini bir vekille temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00- TL maktu ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,

Kullanılmayan gider avansı ve iflas avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,

İİK 164.maddesi uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza