Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/489 E. 2022/862 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/489 Esas
KARAR NO : 2022/862 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … Ltd. Şti.’nin müvekkil şirkette nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigorta güvencesinde olan Türkiye’den Polonya’ya gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 2 kap/20 adet otobüs camı emtiasının, … nolu navlun faturasına istinaden …/ … plakalı araçlar ile davalıların sorumluğu altında yapılan yükleme ve parsiyel şekilde taşıma işlemleri esnasında zayi olduğunu, CMR senedi üzerine hasarlı teslime ilişkin şerh düşüldüğünü, sürücünün imzalı yazılı beyanında … depodan nakliye aracına yükleme yapıldığı ve alıcıya hasarlı teslime edildiğinin açıkça ifade edildiğini, Parsiyel taşıma halinde artık taşıyıcının istif ambalaj gibi hususlardan hasar meydana geldiğini ileri süremeyeceğini, CMR m.8 ve 9 gereği yüke ilişkin taşıma senedi üzerinde davalıların itirazı kaydı olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin .. E. sayılı ilamında davalıların yükleme istifleme, ambalajlama gibi hususları ileri süremeyeceğinin yer aldığını, davalıların emtiaları sağlam ve hasarsız çekince ileri sürmeden teslim aldığını ve zayi nedeni ile sorumluluklarının bulunduğunu, müvekkil şirket tarafından hasar bedeli olarak dava dışı sigortalı firmaya 38.958,10TL ödeme yapıldığını, bu ödeme karşılığı sigortalt firmadan temlikname alındığını, halefiyet şartları ile alacağın temliki şartlarının oluştuğunu, CMR 23/4 maddesi gereği yükün taşınması dolayısıyla ödenen taşıma ücreti, gümrük resimleri ve diğer ödemelerde, malın tamamen kaybedilmesi halinde tamamen ödenir kısmen kaybolma halinde ise karşılaşılan zarar oranında ödeme yapılır hükmünün yer aldığını, hasar talep yazısında da görüleceği üzere dava dışı sigortalı tarafından navlun bedeli de dahil olmak üzere zarar ödeme talebinde bulunulduğunu, ekspertiz raporunda ise tazminat bedeli 410 ilave bedel ile hesaplandığından sigortalının talep etmiş olduğu navlun bedelinin hesaplanmaya dahil edilmediğini, ilgili konvansiyon hükümleri gereği taşımacıya ödenen navlun bedelinin iade edilmesi gerektiğini belirterek Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün .. E. Sayılı takibine vaki itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Lojistik vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sigortalısı tarafından dava dışı alıcı muhatap kılınmak sureti ile düzenlenen mal faturasında … kaydı yer aldığını, Dap teslim şekli uyarınca malların taşıma aracının üzerinde boşaltılmaya hazır vaziyette alıcıya teslim edildiğini, Satıcınım malları belirlenen varma yerine gelen taşıma aracından boşaltma işlemi yapılmaksızın alıcının tasarrufuna bırakılması anında hasar ve yararın alıcıya geçtiğini, bu nedenle satış sözleşmesi uyarınca yükte meydana gelecek hasar veya kayba katlanma yükümlülüğünün alıcıya ait olduğunu, huzurdaki davaya konu taşımada emtianın boşaltma yeri olan Polonya’ya ulaşması ile emtia üzerinde hasar ve yararın malın alıcısı … adlı firmaya geçtiğini, bu halde satıcının herhangi bir kaybı ve zararından söz edilemeyeceğini, satıcının emtiaya ilişkin hukuki bir menfaati kalmamasına rağmen emtiaya ilişkin hasar bedelini davacı taraftan talep ettiğini ve davacı tarafın da ilgili bedeli malın satıcısı ve göndericisi olan sigortalısı …. Ltd. Şti.’ne ödediğini, aslında satıcının hukuken zarara uğramış sayılamayacağından davacı tarafından satıcıya ödenen bedelin müvekkil şirketten rücu edilemeyeceğini bu bağlamda davacı sigorta şirketinin ex-gratia ödeme yapmış kabul edileceğini, Müvekkil şirketin taşıyan sıfatının bulunmadığını, 35755 sayılı uluslararası hamule senedinde de görüleceği üzere fiili taşıyıcının diğer davalı …. Lojistik Ltd. Şti. olduğunu, TTK m.928’de taşıma işleri komisyoncusunun sorumluluğunun düzenlendiğini ve komisyoncunun zilyetliğinde bulunan eşyanın ziyandan ve hasarından sorumlu olacağını, mezkür olayda emtianın müvekkil şirketin zilyetliğinde değilken hasarlandığını ve müvekkilin sorumlu tutulamayacağını, davacının var olduğunu iddia ettiği hasarın taşıyıcıya atfedilecek bir sebepten ileri gelmediğini, müvekkil şirketin taşımanın hiçbir aşamasında müdahil olmadığını, davacı tarafın sigortalısının emtiayı taşıma sırasında maruz kalabileceği dış risklerden koruyacak şekilde ambalajlama borcunu yerine getirmediğini ve hassas olan cam emtiasının sadece ahşap paletlere konularak taşıyıcıya teslim edildiğini, CMR 17/4-b maddesine göre hatalı ambalajlanma nedeni ile taşıyıcının sorumlu olamayacağını, davacının taşıma ücretinin iadesini istemesinin hukuka aykırı bulunduğunu, sigorta poliçesinde yer alan şart nedeni ile 9410 ilave edilerek ödenen hasar tazminatının 910’luk kısmının talep edilmesinin mümkün olmadığını, talep edilen faiz oranının CMR m 27 uyarınca yıllık 965 olarak hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. Lojistik vekili cevap dilekçesinde özetle; Taşıyıcı müvekkilinin tüm dikkat ve özeni göstererek emtiayı taşıdığını, emtianın hasarlanmasının taşımadan değil, emtianın gönderici tarafından ambalajlanmamasından kaynaklandığını, CMR m 8/1-b gereği taşıyıcı müvekkilin yükü teslim aldığı sıradaki kontrol etme yükümlülüğünün “yükün ve bunların ambalajının görünürdeki durumu” ile sınırlı olduğunu, keza taşınan emtianın ahşap paletler içerisinde ambalajlandığı ve göz kararı ile taşımanın gerçeklemesinde sakınca görülmemesinin hayatın olağan akışına uygun olduğunun kabulü gerekeceği, CMR m.10 gereği emtianın kusurlu ambalajlanmasından taşımacı müvekkilin sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 24.03.2022 tarihli kök raporda; Taraflar arasındaki uluslararası kara yolu taşımacılığı işinden doğan ihtilafın esasına CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağı, bu konvansiyonu hüküm bulunmayan hallerde ise MÖHUK gereği TTK başta olmak üzere iç hukuk hükümlerinin uygulanacağı; Davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme ile TTK m.1472 gereği ve almış olduğu ibraname gereği de TBK m.183 vd, hükümlerine göre dava dışı sigortalısına halef olarak huzurdaki davayı açmaya yetkili olduğu; Davalı ….Lojistik şirketinin, dava dışı sigortalıya hitaben kestiği fatura ile tek ve kesin bir navlun ücreti talep etmesi ve taşıma sürecini üstlenmesi ve görev alması nedeniyle TTK m921 ve 926 hükümlerine göre taşıyıcı olmadığı yönündeki savunmasının yerinde olmadığının değerlendirildiği; Hasarın, yükün araçtan tahkiyesinden önce oluşmasından dolayı DAP teslim hükümlerine göre de hasarın dava dışı gönderen sigortalı satıcının ekonomik alanında oluştuğunun değerlendirildiği; Eksper raporunda hasarın istif hatasından kaynaklandığı yönündeki tespite katılmakla davalı taşıyıcıların taşıma süreci içinde ortaya çıkan hasardan CMR hükümlerine göre sorumlu oldukları değerlendirildiği; CMR m.23 gereğince yapılan hesaplamaya göre davalı taşıyıcıların sorumluluk sınırının (1.950×8,33)-16.243,50 SDR olması ve huzurdaki davada talep edilen miktar arasındaki açık fark dikkate alındığında karar tarihi itibariyle de davacı şirketin talebinin sorumluluk sınırlarını aşmayacağı ve davalı taşıyıcıların gerçek zarardan sorumlu olacaklarının değerlendirildiği; Somut olayda eksper raporu ile hasarın ticari fatura değeri üzerinden belirlenmesi ve bu meblağın eşyanın taşımaya kabul edildiği yerdeki değeri (FOB) değil varma yerindeki değeri (CIF) olmasından ve davacının talebinin sorumluluk sınırları içinde kalmasından dolayı davacının ayrıca navlun ücreti talebinin yerinde olmadığının değerlendirildiği; Eksper raporunda 5.875,00 Euro olarak hesaplanan gerçek zarardan poliçe hükümleri gereği mahsup edilen muafiyet miktarının davalılardan talep edilebileceği, buna karşılık % 10 ilave bedelin talep edilemeyeceği, bir Euro 6,2059 TL üzerinden hesaplama yapan eksper FTaporuna göre gerçek zararın TL cinsinden değerinin (6.2059×5.875)- 36.459,66 TL olduğunun değerlendirildiği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 26/07/2022 tarihli ek raporda; Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin sair dilekçe ve beyanları, faturalar, sigorta poliçeleri, ödeme dekontu, CMR senedi, hasar tutanağı, eksper raporu, Kök rapor ve Kök Rapora karşı davalı vekillerinin itirazları, tüm dosya içeriği ile yukarıda arz edilen inceleme ve değerlendirme neticesinde; Davalı …. Lojistik şirketi ve Davalı … Lojistik Şirketi vekillerinin ayrı ayrı sundukları itiraz dilekçelerinde yer verdikleri itirazlarının yerinde olmadığı ve Kök Raporda bir değişiklik yapılmasının gerekli olmadığının değerlendirildiği görüş ve kanaatlerine varıldığını bildirmişlerdir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, davacının sigorta sözleşmesi yapmış olduğu dava dışı sigortalısının uğramış olduğu poliçe kapsamındaki zararının tazmin edilmesinden kaynaklı davalılardan bu zararın rücuen tahsili istemine ilişkin başlatmış olduğu icra takibine davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 38.958,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalılara ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu yapılan miktar 38.958,00 TL’ dir.
Uluslararası karayolu ile eşya taşıması sözleşmesi kapsamında zararın oluştuğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taşıma teknikleri açısından da, parsiyel taşıma söz konusudur. Bu sebeplerle CMR hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu içerisinden, davalı …. Lojistik şirketinin akdi taşıyıcı, davalı … Lojistik şirketinin ise fiili taşıyıcı olduğu anlaşılmaktadıır.
Taşıyıcı teslim aldığı yükü aynı şekilde teslim etmekle yükümlüdür. Yargılamaya konu zarar uğrayan ürünler, DAP teslim esasına göre ihraç edilmiştir. DAP teslim, eşyanın belirlenen yerde teslimi olup, bu teslim şeklinde satıcı, malları belirlenen varma yerinde gelen taşıma aracına boşaltmadan, alıcının tasarrufuna bırakarak teslim eder. Dosya kapsamından, ürünler araçtan indirilmeden önce hasarın oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle artık hasar sorumluluğu satıcı üzerinde kalmaktadır.
Somut olayımızda, davalı taşıyıcı tarafından taşınılan emtianın alıcısına hasarsız teslim edildiğinin ispatının yapılamadığı; yine emtianın zarar gördüğü hususunda ihtilaf bulunmadığı ve hasardan kaynaklı davacının herhangi bir dahli olmadığı, hasarın istif hatasından kaynaklandığı ve kusurun tamamının davalıda olduğu ve CMR 36. madde hükmüne göre de taşıma sürecinde meydana gelen hasardan davalıların sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Hasarlı emtianın brüt 1.950 kg olduğu; davalının CMR m. 25 gereği hasar giderim işçilik ve malzeme kaynaklı zarardan, CMR m.23/3 gereği sınırlı sorumlu olduğu; dosya kapsamında davalının ancak ( 8,33 SDR x 1.950 kg=) 16.243,50 SDR ve 16.243,50 SDR x 20.2785 TL = 329.393,81 TL’ ye kadar sınırlı sorumlu olduğu; talep edilen miktarın sorumluluk tavanının altında kaldığı görülmüştür.
Dosya kapsamında ödenen hasar bedeli hesabı, eşyanın varma yerine taşınması için yapılan masraflar da dahil olarak yapıldığından (CIF Bedel) ve yine davacının talebinin sorumluluk sınırları içinde kalmasından; hem CIF bedel üzerinden hesaplanan hasar bedeli, hem de eşyanın varma yerine taşınması için yapılan masraflar talep edilemeyecektir.
Davacının, dava dışı sigortalısına ödediği miktar 38.958,00 TL’ dir. Davacı, ödediği miktar yönünden TTK m. 1472 hükmü kapsamında halef olacaktır. Hasar miktar, ürünün faturası ve hasar talebine göre 5.875,00 Euro’ dur.
5.875,00 Euro gerçek zarardan, poliçe hükümleri gereği mahsup edilen muafiyet miktarının davalılardan talep edilebileceği; buna karşılık % 10 ilave bedelin talep edilemeyeceği; eksper raporundaki bir Euro 6,2059 TL üzerinden, gerçek zararın TL cinsinden değerinin (6.2059×5.875)= 36.459,66 TL olduğu ve davacının bu miktar kadar alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 36.459,66TL üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
-İcra inkar tazminatı talebinin sübut bulmadığından reddine,
-Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
– Fazlaya ilişkin istemin Reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.490,56 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 470,52 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.020,04 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin; 1.272,82 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 87,18 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Davacı tarafça sarf edilen toplam 538,32 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan / yapılacak yargılama giderleri( Bilirkişi ücreti, tebligat ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 2.112,60 TL’ nin kısmen kabul – red oranları ve takdiren %93,59’u olan 1.977,18TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
– Dosya içerisinde görev alan bilirkişi …’e bilirkişi rapor ücreti ödenmediği görülerek, 1.000,00TL bilirkişilik ücretinin davacı gider avansından alınarak ödenmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve bilirkişi ücreti ödendiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davalı taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı taraflara İADESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.498,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır