Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2021/772 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/484 Esas
KARAR NO : 2021/772

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari amaçlı karavan (Seyyar köfte satış aracı) satışı konusunda 80.000,00 TL bedelli sözleşme yapıldığını, sözleşme uyarınca davalının … ili … İlçesi … Mah. … Ada … Parsel’de yer alan taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine 1. Dereceden ipotek tesis edildiğini, davalı/borçlu tarafından toplam 19.200,00 TL’lik ödeme yapıldığını ancak kalan bakiye olan 60.800,00 TL’lik kısmın ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece .. . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını ancak davalı tarafından borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı/borçlu tarafından icra dairesine sunulan itiraz dilekçesinde de görüleceği gibi borcun tamamının ödendiğini beyan etmediğini, bir kısım ödeme yaptığını belirttiğini, İcra takibine konu asıl alacağın da davalı/borçlu tarafından yapılan ödemelerin alacak miktarından mahsup edilerek takibe konu edildiğini, davalı/borçlu tarafından kendisine teslim edilen araç ile ilgili herhangi bir ayıbın olduğu ya da buna ilişkin bir ayıp ihbarının olduğuna ilişkin de beyanı bulunmadığını, müvekkilinin üzerine düşen sözleşmeye uygun ayıpsız mal teslimi yükümlülüğünü de yerine getirmiş olup davalı yanca ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bu nedenlerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatının yükletilmesine karar verilmesini, mahkeme harç ve masrafları ile ücreti vekaletin  davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Asliye ticaret mahkemelerinin görevli mahkeme olmadığını, müvekkilinin ….com internet adresinde Haziran 2020 tarihinde … Otomotiv Karavan İmalatı San. ve Tic. Ltd. Ş. tarafından satılık “köfte satış aracı” ilanı gördüğünü ve satıcıyı arayarak aracı almak istediğini belirttiğini, görüşüp anlaştıktan sonra 40.000,00 TL bedelle … model … plakalı aracı satın alma konusunda mutabakat sağladıklarını, şirket yetkilisi …’nın şirketin anlaşmalı bankadan uygun kredi almalarına yardımcı olacağını söylediğini, müvekkili de bunu kabul ederek 50.000,00 TL kendi adına kredi almasını, bu tutarın 40.000,00 TL’sini araç bedeli olarak kabul edilmesini, kalan 10.000,00 TL’nin de kendisine verilmesini kabul ettiğini, şirket yetkilisi …’nın karşılık olarak 3750 TL tutarında 18 adet senet tanzim ederek müvekkiline imzalattığını ayrıca kredi teminatı olarak da mülkiyeti müvekkili adına tescilli olan taşınmaz üzerine 80.000,00 TL ipotek konulmasını sağladığını, … plakalı aracın satışı gerçekleştikten sonar …., aracın fenni muayenesinin eksik olduğunu, vergi borcu bulunduğunu ve sigortasının yapılması gerektiğini bildirerek bu işlemleri tamamlayıp aracı sorunsuz teslim etmek istediğini söyleyerek müvekkilinden vekaletname aldığını müvekkilinin de buna inanıp güvenerek kabul ettiğini ve vekaletnameyi verdiğini, …, müvekkilini arayarak aracın hazır olduğu, gelip alabileceklerini söylediğini müvekkili eşiyle aracı almak için gittiğinde kendisine daha önce satışı yapılan aracın olmadığını, yerine başka bir aracın satışının yapılmak istendiğini fark ettiğini, müvekkili itiraz edince de …. … plakalı aracı sattığını, kendilerine onun yerine başka bir araç vereceğini ve bu aracın daha iyi olduğunu söyleyerek … Model … plakalı Peugeot marka kamyonetin satışını Çaycuma … Noterliği’nin 09/06/2020 tarih ve … yevmiye numarası ile gerçekleştirdiğini, müvekkili de mecbur kalarak bu satışı kabul ettiğini, müvekkilinin aracı aldıktan sonra ….’a gelmek için yola çıktığını ancak 2 km dahi uzaklaşmadan aracın arızalandığını, .. ’yı aradıklarında telefonunu açmadığını daha sonra da tamamen kapattığını, bu nedenlerle itirazın iptali davasının reddine, %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; yapılan araştırmalar neticesinde davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle uyuşmazlığı çözmede mahkememiz görevli değildir. Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklana nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.06/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza