Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/482 E. 2022/1056 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/482 Esas
KARAR NO : 2022/1056 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket nezdinde emtia abonman sigorta poliçesine bağlı sefere poliçesi ile … A.Ş. (Sigortalı/….) tarafından Fransa’dan Türkiye’ye nakledilen emtiasının sigorta güvencesi altına alındığını, söz konusu emtianın davalı …. A.Ş.nin (Davalı ….) Fransa acentesi tarafından satıcı firma adresinden teslim alındığını, bir kap ve brüt 8,50 kg olan emtianın kargo taşıması olarak … havayolu taşımasının davalı …. tarafından yapıldığını, davalı …. kargo takip listesine göre emtianın İstanbul’a ulaşmış görünmesine karşın …. tarafından kaybolduğu bilgisinin verildiğini, dava dışı sigortalı şirketin ekspertiz raporuna göre 45.400,75 TL olan zararının ibraname karşılığında 23.12.2020 tarihinde müvekkili şirket tarafından tazmin edilerek, müvekkili şirketin TTK m.1472 gereği sigortalısına halef olduğunu, ayrıca sigortalısından temlikname alındığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile müvekkili şirket tarafından ödenen 45.400,75 TL asıl alacak ve 23.12.2020 tarihinden itibaren işlemiş 1.549,85 TL faizi olmak üzere toplam 46.950,60 TL alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinde itibaren işletilecek (%16,75) değişen oranlarda ticari faizi ile birlikte tahsili talebiyle takip başlattıklarını, ancak davalıların haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle takibin durduğunu, davalı borçluların uluslararası havayolu taşımalarını düzenleyen Konvansiyonlar ve TTK’nın ilgili hükümleri gereği ödenen tazminattan sorumlu olduklarını, ancak icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdukları ve bu nedenle aleyhlerine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile neticelendiğini, ileri sürerek davanın kabulüne, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 45.400,75 TL asıl alacak 1.549,85 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 46.950,60 TL alacağın takip giderleri ve vekalet ücreti ile takip tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda ticari faiziyle birlikte takibin devamına, davalı borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalılar üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın sigortalısının zarara uğradığını, tazminatı ödediğini, geçerli bir sigorta poliçesine dayanarak ödediğini ve ödenen zararın gerçek zarar olduğunu ispat ederek TTK m.1472 gereği halef olarak huzurdaki davayı açabileceğini, müvekkili şirketin taşıyıcı sıfatının bulunmadığını, konişmentonun incelenmesinden hem taşımayı yapanın hem de koniğşmentoyu düzenleyenin … olduğunun anlaşılacağını, müvekkili şirketin dava konusu olayda sadece acente sıfatıyla hareket ettiğini, müvekkili şirketin …. acentesi olarak sorumluluklarını yerine getirdiğini, dava şartı yokluğunda davanı reddi gerektiğini, müvekkili şirketin zararın ortaya çıkmasında bir kusuru bulunmadığını, hasarın hangi aşamada meydana geldiğinin belirli olmadığını, süresinde ihbar edilmediğini, hasar miktarının nasıl belirlendiğinin belirli olmadığını, fiili taşıyıcının …. olduğunu, yükün kapalı koliler içinde teslim edildiğini, davacı şirket veya sigortalı şirketin işbu taşımaya ilişkin süresinde ihbarda bulunmadıklarından dolayı hak düşürücü sürenin geçmesinin söz konusu olduğunu, davacının iddiasın göre yükün 30.10.2020 tarihinde kaybolduğunu, gecikme zararlarında teslim edilmesi gereken tarihten itibaren 21 gün içinde ihbar edilmesi gerektiğini, dava dışı sigortalı şirketin ilk başvurusunun 30.11.2020 tarihinde gerçekleştiğini, yükün havayolu taşıması sırasında kaybolması nedeniyle tüm sorumluluğun …. üzerinde olduğunu, Zira müvekkili şirketin yükü hasarsız olarak ….’e teslim ettiğini ancak taşıma sırasında kaybolduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun …. uyarınca sınırlı sorumluluğa tabi olduğunu, ileri sürerek reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu olayda …. uygulanması gerektiğini ve müvekkili şirketin sorumluluğunun her halükârda sınırlı sorumluluk esasına bağlı olduğunu (m.22/3); müvekkili şirket tarafından davacı şirkete sınırlı sorumluluk esasına göre ödeme yapılması teklif edildiğini, ancak yetki belgesinin sunulmaması nedeniyle ödeme yapılmadığını, Konvansiyonun 22/6. Maddesi hükmüne göre hükmolunan tazminat miktarı zarar tarihinden itibaren altı aylık süre içinde veya daha sonra fakat dava tarihinden önce taşıyıcı tarafından yazılı olarak davacıya teklif edildiği takdirde davacının yaptığı mahkeme masrafları ve diğer masrafların hükme konu olamayacağının düzenlendiğini, bu bağlamda davacıya 9×22=198 SDR=263,67 USD’lik ödeme yapılabileceğini davacıya bildirildiğini, davacının ancak karar tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceğini, davacının geriye dönük olarak takip tarihinden itibaren faiz talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının icra inkâr tazminatı talebinin yerinde olmadığını, alacağın likit olmadığını, ileri sürerek davanın reddine, haksız icra inkâr tazminatı talebinin reddine ve tüm mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 05/10/2021 tarihli duruşmasının … nolu ara kararı uyarınca Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait kayıtlar incelenmek sureti ile davacının icra takibi tarihi itibariyle asıl alacak ve faiz alacağı yönünden alacaklı olup olmadığı, alacağının varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler Heyeti tarafından düzenlenen 25/02/2022 tarihli raporda; “Davacı …. A.Ş. tarafından davalı …. Şirketine gönderilen 29.12.2020 tarihli yazıda davacı şirket sigortalısına ödediği 45.400,75 TL ve 9419,50 oranından 145,53 TL olmak üzere toplam 45.546,28 TL’nin tebliğ tarihinden 10 gün içinde ödenmesini istediğine ve bu davalı … tarafından 14.01.2021 tarihinde cevabi mail ile reddedildiğine göre 08.01.2021 tarihi itibari ile temerrüt durumunun gerçekleştiğinin değerlendirildiği; Davacı sigorta şirketinin sigortalısı ile yaptığı ibraname ve …’taki hesabından sigortalısının IBAN Numarası üzerine yaptığı havale neticesinde TTK m.1472 gereği sigortalısına halef olduğu ve de sigortalısının zarar konusu bakımından üçüncü kişiler üzerindeki haklarını TBK hükümlerince temlik alan sıfatıyla devralarak huzurdaki davayı açmaya hak kazandığı; Malın kullanılmamış olması nedeniyle zararın belirlenmesinde fatura değerinin esas alınması, sovtaj değerinin ve sigortacının muafiyet bedelinin bulunmaması nedeniyle zararın belirlenmesi usulünün yerinde olduğu ve belirlenen 45.400,75 TL zarar miktarının gerçek zarara uygun olduğunun değerlendirildiği; Dava dosyasındaki iki konişmento ve navlun faturasının birlikte değerlendirildiğinde akdi taşıyıcının … olduğu, …. havayolu taşımasının alt/fiili taşıyıcı olarak …. tarafından …. şirketine devredildiği anlaşıldığı; Davalı …. ile davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı şirketin yetkilisi arasındaki mail yazışmalarından davalıların taşıma konusu eşyanın kaybolduğuna 02.11.2020 tarihinde vakıf oldukları anlaşılmakla huzurdaki davada zararın ihbar edilmediği savunmasına dayanmalarının mümkün görünmediği; Dava dosyası içeriğinde davalılardan herhangi bir tarafından davacıya veya dava dışı sigortalısına yapılmış Montreal Konv. m.22/6. Hükmüne uygun yazılı bir ödeme teklifine rastlanmadığından davalıların söz konusu hüküm gereği yargılama giderleri ile sair giderlerden muaf tutulmalarının yerinde olmadığının değerlendirildiği; Davalı taşıyıcı şirketlerin davacı şirkete karşı sorumluluğu müşterek ve mütesesil olmak üzere Montreal Konvansiyonu 22. Madde gereği 198 SDR ile sınırlı olduğu, bu sınırın karar tarihine en yakın kur esas alınarak TL cinsinden değerinin belirlenmesi gerektiği, 10.02.2022 tarihindeki kurlara göre bu sınırın 3.765,31 TL olduğu, taşıyıcılar arasındaki rücu ilişkisinde ise zararın tamamının fiili taşıyıcı …. tarafından üstlenilmesi gerektiği; 3.765,31 TL olan asıl alacak örneği üzerinden 08.01.2021 ile 09.03.2021 arasında 60 gün için işlemiş temerrüt faiz miktarız (3.765,31x60x16,75):36.500 >103,67 TL olduğu (Bu hesaplama, karar tarihindeki TL kuruna göre tespit edilecek sorumluluk sınır ve miktarına göre belirlenecek asıl alacağa göre yapılacak hesaplamaya örnek olması için yapılmıştır)” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 24/05/2022 tarihli duruşmasında davalı … …. şirketinin itirazları kapsamında tüm itirazları tek tek irdeler şekilde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Heyeti tarafından düzenlenen 26/07/2022 tarihli ek ek raporda; “Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerinin sair dilekçe ve beyanları, ekspertiz raporu, konişmentolar, ödeme dekontu, ibraname, taraflar arasındaki mail yazışmaları, kök rapor, kök rapora itirazlar, tüm dosya içeriği ve yukarıda arz edilen inceleme ve değerlendirme neticesinde aşağıdaki kanaat ve sonuçların Sayın Mahkemenin takdirine arz edilmesinin yerinde olacağı değerlendirilmiştir. Davalı …. vekilinin yukarıda arz edilen itirazlarının irdelenmesinde kök raporda herhangi bir değişikliğe gidilmesinin yerinde olmayacağının değerlendirildiği;” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi kök ve ek raporu, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, davacının sigorta sözleşmesi yapmış olduğu dava dışı sigortalısının uğramış olduğu poliçe kapsamındaki zararının tazmin edilmesinden kaynaklı davalılardan bu zararın rücuen tahsili istemine ilişkin başlatmış olduğu icra takibine davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 45.400,75-TL asıl alacak ve 1.549,85-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.950,60-TL alacağın takip tarihinden itibaren (%16,75 ticari değişen oranlarda) faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalılara ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlular tarafından süresinde borca itiraz edildiği belirtilmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu yapılan miktar 46.950,60-TL’ dir.
Davacı sigorta şirketinin sigortalısı ile yaptığı ibraname ve … ‘taki hesabından sigortalısının IBAN Numarası üzerine yaptığı havale neticesinde TTK m.1472 gereği sigortalısına halef olduğu ve de sigortalısının zarar konusu bakımından üçüncü kişiler üzerindeki haklarını TBK hükümlerince temlik alan sıfatıyla devralarak huzurdaki davayı açmaya hak kazandığı anlaşılmıştır.
Uluslararası havayolu ile eşya taşıması sözleşmesi kapsamında zararın oluştuğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu içerisinden, davalı …. şirketinin akdi taşıyıcı, davalı …. şirketinin ise fiili taşıyıcı olduğu anlaşılmaktadıır.
Taşıyıcı teslim aldığı yükü aynı şekilde teslim etmekle yükümlüdür.
Somut olayımızda, davalı taşıyıcılar tarafından taşınılan emtianın alıcısına hasarsız teslim edildiğinin ispatının yapılamadığı; yine emtianın kaybolduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı ve kaybolmadan kaynaklı davacının sigortalısının herhangi bir dahli olmadığı ve kusurun tamamının davalı THY’ de olduğu; zararın 02.11.2020 tarihinde davalılara ihbar edildiği; Montreal Konvansiyonu 22. Maddesi hükmü kapsamında davalıların akdi ve fiili taşıyıcı olmaları sebebiyle müştereken ve mütselsilen sınırlı sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Montreal Konvansiyonu 23/3. maddesi hükmü kapsamında, sınırlı sorumluluk hali eşyanın brüt kg başına 22 SDR’ dir. Buna göre taşıyıcıların sorumluluğu (9 kg x 22SDR=) 198 SDR’ dir. Karar tarihine en yakın TCMB kurlarına göre 1 SDR 19,0167 TL olup, asıl borç miktarı 19,0167 x 198 = 3.765,31 TL’ dir. Davalıların bu miktardan sorumluluğu bulunmaktadır.
Davalıların 08.01.2021 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, temerrüt tarihi ile takip tarihi olan 09.03.2021 tarihi arasında hukuka uygun bilirkişi raporuna göre hesaplanan faiz miktarının 103,67 TL olduğu, faiz miktarından da davalıların sorumluluğu bulunmaktadır.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacak 3.765,31 TL ve 103,67 TL faiz olmak üzere 3.868,98 TL üzerinden kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
-Talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 264,29-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 567,05-TL peşin harçtan mahsubu ile 302,76-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,

-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin; davanın kısmen kabul – red oranları ve takdiren % 91,76’sı olan 1.247,94-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA, %8,24’ü olan 112,06-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat KAYDINA,
-Davacı tarafça sarf edilen toplam 264,29-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri(Bilirkişi ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 2.094,70-TL’ nin davanın kısmen kabul – red oranları ve takdiren %8,24’ü olan 172,60-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.868,98-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı DHL Global vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır