Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/481 E. 2022/319 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/481 Esas
KARAR NO : 2022/319 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yalova’da mukim müvekkili şirketin özellikle tıbbi yüz maskesi olmak üzere uluslararası ticarete konu olan bir çok ürünün yurt içine ve yurt dışına satışını ve pazarlama işlerini yaptığını, bu kapsamda müvekkili şirketin, Avrupa Standartları’na uygun olarak Avrupa’nın bir çok ülkesine Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ….’ı ile Kuzey ve Güney Amerika’ya halihazırda ürünler ihraç etmekte yahut onların ürünlerini ithal etmesine danışmanlık hizmeti verdiğini, özellikle son dönemde müvekkili şirket uluslararası tıbbi yüz maskesi ticaretinde ihracat yapılan ülkelerin mevzuatlarına ve uluslararası standartlara en uygun maske ticaretini gerçekleştiren şirketlerden biri olduğunu. müvekkili şirketin, Almanya’ya ihraç edilmek ve Almanya’daki müşterisine teslim edilerek Almanya pazarında satışa konu olacak maske satın almak üzere davalı şirket ile anlaştıklarını, satın alınması için anlaşılan maskelerin Avrupa Birliği’nin aradığı standartlara uygun, ilgili yeterlilik sertifikasına sahip, insan sağlığını koruyucu nitelikleri olan, kaliteli üretim ve işçiliğe sahip olacağı hususunda anlaştıklarını, satışa konu 712.800 adet … tipi tıbbi yüz maskelerinin toplam satış bedelinin 156.816,00-Euro tutarında olması hususunda tarafların anlaştıklarını, bu anlaşma gereğince müvekkili şirketin, davalı şirkete 28.01.2021 tarihinde 47.044,80-Euro, 01.02.2021 tarihinde 100.000,00-TL, 05.02.2021 tarihinde 150.000,00-TL., 08.02.2021 tarihinde 84.361,00-Euro ödeme yaptığını, davalı şirket tarafından işbu üretilen maskelere ilişkin 09.02.2021 tarihli … fatura nolu, 156.816,00-Euro tutarlı ihraç kayıtlı E-arşiv fatura tanzim edildiğini. müvekkil şirket tarafından davalı şirketten satın alınarak Almanya’daki ithalatçı …. şirketine satılan maskelerin, işbu ithalatçı şirket tarafından teslim alınması ve pazara sunulması akabinde Avrupa Standartları’na ve ilgili düzenlenmelere uygun olmadığını, ölçüleri ve ilgili sertifikaları karşılamayacak şekilde üretilmiş olduklarını, konforsuz, aparatlarında sorunlar olması gibi ayıplar tespit edildiğini, ithalatçı alıcı şirket tarafından fotoğraf, mail vs deliller ile bu hususun taraflarına iletildiğini, ithalatçı şirketin satın aldığı bu ürünlerin Avrupa Standartları’na uymadığını, paketinden çıkarılan bir kısım ürünlerin kalitesiz üretildigini, sağlığa zarar verici olduğunu, covid virüsüne karşı yeterli korumayı sağlamadığını, sertifikalara uygun şekilde maskelere yerleştirilmesi gereken yazılarda tutarsızlık olduğunu ve “CE” yazılarının AB standartlarına uymaması nedeniyle tıbbi maskelerin Avrupa pazarından toplandığını ve bu pazarda satışın yasaklandığını, maskelerin numunelerden farklı özellikler arz ettiğini, ayıplı ürünler olmasının ithalatçı …. tarafından taraflarına iletilmesi akabinde derhal davalı şirkete bu hususların şifahen, mesajla ve telefonla bildirildiğini, davalı şirkete mail gönderildiğini, davalının herhangi bir dönüş yapmaması üzerine Kartal … Noterliği 29.04.2021 tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hukuka aykırı fiilleri, sözleşmeye aykırılıkları bildirildiğini, müvekkilin zararlarını tazmin etmesi istenmişse de davalı şirketin haksız eylemleri neticesinde verdiği bu zarara ilişkin hiçbir surette dönüş yapmadığını, davalının bu haksız eylemleri ile müvekkilin hitap ettiği pazarda itibar kaybına neden olduğunu ve maddi manevi zarara uğradığını ve uğratmaya da devam ettiğini, öğrendikleri kadarıyla davalı şirketin kaçma ve mallarını kaçırma hazırlığı içerisinde olduğunu, davalı şirkete hiçbir şekilde ulaşılamadığını bildirerek, davanın haklılığının mahkemece tespit edilmesine kadar geçen süreçte müvekkilin alacaklarının davalı tarafından tahsilinin imkansız hale getirilmemesi adına rehinle de temin edilmemiş alacaklarının salimen tahsili için davalının hak ve alacakları ile 3.kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının, taşınır ve taşınmaz mallarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, davanın kabulü ile, sözleşmeden dönme ve diğer yasal hükümler gereğince müvekkile satışı yapılan 712.800 adet …. koruyucu yüz maskelerindeki gizli ayıplı satışa ilişkin sözleşmenin iptali ile maskeleri davalıya iade etmeleri karşılığında, satılanlar için yapılan giderler, masraflar ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki kur üzerinden şimdilik 1.000,00-Euro’nun, satış tarihi olan 09.02.2021 tarihinden itibaren kamu bankalarınca Euro mevduata işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesini, mahkemece sözleşmeden dönme taleplerinin kabul edilmemesi halinde, dava konusu 712.800 adet Avrupa Birliğinin Standartlarına ve ilgili mevzuatlarına uygun tıbbi ürünler ile ilgili düzenlemelere haiz ayıpsız benzerleri ile değiştirilmesi ve satılanlar için yapılan giderler, masrafların satış tarihi olan 09.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile müvekkile ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan davaya ilişkin tebligatın müvekkil firmanın tebligat adresindeki iş yerinde faal olarak bulunmadığını buna rağmen usulsüz olarak muhtarlığa bırakıldığını, davacının dava dilekçesi ile her ne kadar 1.000 Euro talepli kısmi talepli dava açtığı anlaşılmakta ise de toplam …. sayı 09.02.2021 tarihli 156.816,00 Euro / 1.333.625,99 TL bedelli fatura ve …. seri nolu 08.02.2021 tarihli sevk irsaliyesine konu 712.800 adet maske satışına ilişkin olduğunun ve bu maskelerin iadesini ve bedelini ile sözleşmenin iptalini talep ettiklerinin dava dilekçesinden anlaşıldığını, öncelikle davacı tarafın müvekkilden satın aldığı maskelerin tıbbi ve steril malzeme olmadığını, … tipinde CE sertifikasına sahip normal koruyucu maske olduğunu, müvekkil firmanın sahip olduğu sertifikasyona uygun olarak üretim yaptığı ve üretim yeri adresinde davacı tarafa teslim edildiğini, davacı tarafça müvekkilden talep edilen başkaca bir üretim koşulu bulunmadığını. davacı tarafın, satın aldığı malların kontrol ve muayenesini yaparak satın aldığını, ancak teslim tarihinden 2 aydan fazla bir zaman geçtikten sonra davacı tarafın satın aldığı ürünlerin kusurlu olduğunu iddia etmesinin iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını, müvekkil firmanın üretimini yaptığı malların davacı tarafa 8.2.2021 tarihli irsaliye ile teslim ettiğini, esasen davacı tarafın üretimin her aşamasını temsilcileri vasıtasıyla kontrol ettiğini, bunlardan bir tanesinin; …. T.C nolu … olduğunu, davacı taraf adına … ve başka kişilerin üretim aşamasında kontrol ve denetimleri yaptığına ilişkin tanıklarının olduğunu, nitekim davacı tarafın dava dilekçesinin 4. Maddesinde müvekkili firmadan satın aldıkları ürünü Almanyadaki …. firmasına satıldığını, dilekçelerinin 4. Maddesinin devamında iddia ettikleri gibi “maskelerin Avrupa standartlarına, ve yasal mevzuatlara diğer düzenlemelere uygun olması gerektiği hususlarının davalı şirkete anlaşma yapılmadan önce bildirildiği” yönündeki beyanların da doğru olmadığını, müvekkil şirkete mevcut üretim sertifikasyonu ve standartları dışında özel bir standart ve koşul bildirilmediğini, maskeleri mevcut üretim standartlarında aldıklarını ve kabul ettiklerini, yine, davacı tarafın dilekçesindeki “… iş bu ithalatçı şirket tarafından alınması ve pazara sunulmasının akabinde Avrupa standartlarına ve ilgili düzenlemelere olmadığı, ölçüleri ve ilgili sertifikaları karşılamayacak şekilde üretildikleri… “CE yazılarının AB standartlarına uymaması” gibi hususlar, ürünlerin çıplak gözle ilk muayenesinde tespiti mümkün hususlar olduğunun açık olduğunu, davalı tarafın bu hususla ilgili “tıbbi maske” ve “steril ürün” nitelendirmesinun doğru olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi teslim edilen ürünlerin tıbbi steril ürün sınıfında olmadığını, teknik tanım olarak “koruyucu maske” olduğunu, davacının iddia ettiği gibi, adı geçen Alman menşeli firmaya veya başka bir firmaya müvekkil tarafından numune gönderilmediğini. iddia edilen ürünlerin nerede olduğuna, hangi nedenlerle yetersiz kabul edildiğine veya kusurlarına ilişkin hiç bir resmi veya gayri resmi belge, yerli veya yabancı makamlara ait idari veya adli bir karar müvekkil firmaya ibraz edilmediğini, bugüne kadar müvekkil firmaya ayıplı olduğunu iddia ettikleri ürünlere ilişkin somut bir bilgi ve belge sunulmamış olması, ürünlerin yurt dışında olması karşısında kusur izafe edilen ürünlerin menşei konusunda da şüpheler bulunduğunu, davacı firma tarafından müvekkil firmaya, dava konusu olunan ürünlerden sonra başkaca mal ve siparişlerde üretilerek teslim edilmesine rağmen davacı tarafın diğer ürünlerden bir şikayeti bulunmadığını. davacı tarafa ait ürünler üretilirken, paketlenirken ve yüklenirken farklı farklı kişilerin three medikal adına denetlemeler yaptığını, üretim safhasında pakete girmemiş ürünlerde kontrol edildiğini, davacının gizli ayıp iddiasına dayalı açılan davanın yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini bildirerek, öncelikle davacı tarafın dava dilekçesindeki sonuç ve istem bölümünde ileri sürdüğü 712.800 adet gizli ayıplı sözleşmenin iptali ve 712.800 adet maskenin ayıpsız benzerleri ile değiştirilmesi şeklindeki taleplerine uygun olarak dava harcının 156.816,00 Euro yani 1.333.625.99 TL olarak ikmaline, yargılamanın yazılı yargılama usulüne göre yürütülmesine karar verilmesine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde yazılı yargılama usulü kurallarına göre cevap dilekçesi ve delil listesi sunma hakkının saklı tutulmasına, davacı tarafın haksız ve mesnetsiz iddialara dayalı yerinde olmayan davasının reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı tıbbi ürün satışı iddiasından kaynaklı sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkindir.
Harçlar Kanununun 30. maddesinde “…Muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yapılan yargılama, sunulan deliller, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı şirketin satışını yaptığı tıbbi yüz maskelerinin ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmenin feshi, satıma konu ürünlerin davalıya iadesi ile satış bedelinin ve uğramış oldukları zarar bedelinin davalıdan tahsili talepli işbu davanın açıldığı, taraflar arasındaki alım satıma konu 712.800 adet tıbbi maske bedelinin 156.816 EURO olduğu, davacı vekiline sözleşmenin feshi talep edilmiş olduğundan sözleşme bedeli üzerinden hesap edilen eksik harcı ikmal etmek üzere 06/10/2021 tarihli celsede kesin süre verilmiş olmasına rağmen harcın ikmal edilmediği ve bu nedenle 26/11/2021 tarihli duruşmada Harçlar Kanunu 30 ve HMK.150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, verilen süre içerisinde harç eksikliğinin tamamlanmadığı anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın HMK.120/1-2 ve HMK.119/2.maddeleri uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Karar harcı olan 80,70-TL harcın peşin alınan 179,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 98,50-TL harcın kararın kesinleşmesini takiben davacıya iadesine,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiklerinden AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, taraf yokluğunda, 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/03/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸