Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2022/718 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/480 Esas
KARAR NO : 2022/718 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya uluslararası taşımacılık hizmeti sattığını, davalı şirketin kendisine sunulan taşımacılık hizmet satış bedellerini ödememesi nedeniyle davalı borçlu aleyhinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasından başlatılan takipte, ödeme emrinin 19/01/2021 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş olup borçlu tarafından dosyaya 21/01/2021 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, dava açılmadan evvel Bakırköy Arabuluculuk bürosuna başvuru yapıldığını, yapılan oturumlarda anlaşma sağlanamadığını, davacı şirketin uluslararası nakliye işi yaptığını, davalıya ait ürünleri belirtilen adreslere taşıdığını, yapılan nakliye işi ile ilgili olarak davalı firmaya 07/12/2020 tarihli …. numaralı 4.800,00 USD bedelli e faturanın düzenlendiğini, müvekkili şirketin yaptığı iş karşılığı davalı şirkete kestiği 4.800,00-USD bedelli faturanın davalı tarafından 18/12/2020 tarihinde banka üzerinden havale yolu ile yalnızca 15.000,00-TL’sinin ödendiğini, dolayısıyla davalının faturadan kaynaklı, kalan borcunu tam ve gereği gibi ödememesi üzerine 2.868,25 USD bakiye alacak üzerinden davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı haksız itirazın asıl alacak miktarını oluşturan 2.868,25 USD yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak miktarını oluşturan 2.868,25 USD’ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince USD üzerinden bankalarca 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz uygulanmasına, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz edilmesi nedeniyle davacı lehine davalı aleyhine 2.868,25 USD tutarındaki asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kusurlu taşıma hizmeti nedeniyle davacı taraftan kaynaklanan sebeplerle taşınan ürünlerin bozulduğunu, alıcı firma tarafından satın alma bedelinin kesintiye uğratılarak müvekkili şirkete rücu edildiğini, bu nedenle müvekkili şirketin, davacının edimini gereği gibi yerine getirmemesinden dolayı mağdur olduğunu, davacının yükü taşıma için teslim aldığında söz konusu bozulmanın yükte mevcut olmadığını, taşıyıcının yükü teslim aldığı sırada yükün ve ambalajın görünürdeki durumunu kontrol yükümlülüğü altında olduğunu, davacı tarafın çekinceleri olsa idi buna ilişkin çekincelerini gerekçeleriyle birlikte gönderene iletmesi gerektiğini, ancak böyle bir durum söz konusu olmadığından taşıyıcının çekincesiz bir şekilde yükü teslim aldığını ve buna bağlı olarak da davacının yükü hasarsız olarak teslim aldığının kabulü gerektiğini, dolayısıyla davacının yükü hasarsız şekilde teslim aldığını fakat yükün alıcıya teslim edildiğinde davacı tarafça alındığı şekilde korunamadığını, davacı taraftan kaynaklanan sebeplerle yükün bozulmuş olduğunu, alıcı firmanın bu nedenle müvekkili şirkete rücu ettiğini, teslim anında yükte meydana gelen eksiklikten dolayı taşıyıcının sorumlu olduğunu, emsal Yargıtay kararında da belirtildiği üzere, taşıyıcı olan davacının yükü teslim aldığı sırada yükün CMR belgesine uygun olup olmadığını ve ambalajın durumunu kontrol etmek durumunda olduğunu, aksi takdirde çekincesiz olarak teslim alınan malın, sağlam teslim edildiğinin kabul edildiğini, varma yerinde inceleme ve bildirim yapılmamış ve hasar tespit tutanağı düzenlenmemiş olsa dahi bu yönde bildirim ve tespite gerek olmadığını, bu tespitin yapılmamış olmasının taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, sadece ispat külfetinin yer değiştireceğinin kabul edilmesi gerektiğini, görülmekte olan davada taşıma hizmetine konu malların yükleme anında olduğu şekliyle yeterli sıcaklık ve soğukluk değerlerine uygun şekilde, bozulmadan, çürümeden taşınarak varış yerine teslim edilmesi gerektiğini, ancak davacı taşıyıcının bu yükümlülüklerine aykırı davrandığını, taşıma konusu eşyada zayi meydana geldiğini, meydana gelen zayi nedeniyle müvekkili şirkete alıcı tarafından rücu edildiğini, taşıyıcının hasar ve gecikmeden kaynaklanan sorumluluğunun bir kusursuz sorumluluk hali olduğunu, kusurlu taşıma hizmeti nedeniyle anılan faturaların davacıya iade edildiğini, müvekkili şirketin davacı taşıyıcıya herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının itirazının iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacıya takip tutarının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, uluslararası taşıma hizmeti nedeniyle düzenlenen faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki nedeni ile davacı tarafından düzenlenen 07/12/2020 tarihli faturadan kaynaklı davacının bakiye alacağının olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda olduğu, davacının verdiği taşıma hizmetinin kusurlu olup olmadığı, faturadan kaynaklı icra takibine davalının itirazının haklı olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İstanbul ….İcra Dairesinin ….. Sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; alacaklısının …. Turizm İnş. Nak. Ve Dış Tic. Ltd. Şti., borçlusunun …. Restoran İnş. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, 07/12/2020 tarihli …. nolu faturadan kaynaklı bakiye alacak dayanak gösterilerek 2.868,25-USD asıl alacak, 5,12-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.873,37-USD alacağın tahsili istemiyle genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 19/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden gönderilen 21/01/2021 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine 23/01/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, iş bu itirazın iptali davasının yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Marmara Kurumlar ve Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüklerinden; taraf şirketlerin 2020 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, İstanbul ….İcra Dairesinin ….. Sayılı takip dosyası, dosya kapsamı belgeler ve davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın miktarı hususlarında SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmek üzere Antalya .. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 24/11/2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davalı şirketin inceleme konusu olan 2020 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3. maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasında davacı şirketçe davalı şirkete hizmet satılması şeklinde ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan 07/12/2020 tarihli … sıra nolu 4.800-USD=37.409,28-TL bedelli e-faturanın davalı şirkete teslim edildiği, Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğünün 01/10/2021 tarihli …. sayılı yazısı ekindeki davalı şirkete ait BA formları üzerinde yapılan incelemelerde, davacı şirketin davalı şirket adına düzenlediği 07/12/2020 tarihli …. sıra nolu 4.800-USD=37.409,28-TL bedelli e-faturanın, davacı şirketten alınan fatura olarak davalı şirket tarafından bağlı olduğu vergi dairesine beyan edildiği, davalı tarafın ticari defterlerine göre, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen dava konusu alacağın dayanağı olarak belirtilen fatura karşılığında takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 22.409,28-TL tutarında davalı şirketten alacağı olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçe sunulmuş, davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı beyan/ itiraz dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememizin 09/02/2022 tarihli duruşma ara kararı ile; Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, dosya kapsamındaki belgeler, icra dosyası ve davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile; HMK’nun 273. Maddesi gereğince davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, açılış ve kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, lehe veya aleyhe delil olma durumunun olup olmadığı hususları ile dosya içerisinde mevcut 24/11/2021 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınmak ve davalı şirket defterleri ile mukayese yapılmak sureti ile taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun USD VE TL olarak ayrı ayrı tespiti hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
13/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… Davacının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (29/12/2020) itibariyle davacının davalıdan 22.409,28-TL (2.868,25 USD) alacaklı olduğu, takip konusu faturanın davacının davalıya düzenlemiş olduğu 07/12/2020 tarihli … sıra nolu 4.800-USD tutarlı (37.409,28-TL) navlun bedeli açıklamalı faturadan kaynaklı olduğu, mezkur faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının dosyaya celp edilen 2020/BA formlarında takip konusu faturanın kaydedildiğine ilişkin bildirim yapılmış olduğu, taraflar arasındaki 07/12/2020 tarihli sözleşmede tarafların karşılıklı kaşe/imzalarının bulunduğu, sözleşme bedelinin de navlun bedeli 4.800 USD tutarında belirtildiği ve sözleşmenin 10. Maddesinde “vadesi geciken ödemelerde %6 vade farkı uygulanır, Ödeme şekli döviz cinsindendir” şeklinde düzenleme bulunduğu ve mezkur sözleşmede “Teslimde Peşin Ödeme” şeklinde belirtildiği, ancak 08/12/2020 tarihinde tarafların da kabulünde olan 15.000,00-TL tutarında ödeme yapıldığı, ödeme günüdeki döviz satış kuru ile değerlendirildiğinde (15.000,00-TL /7.7650: 1.931,75 USD ) olarak davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve hesaplamanın doğru yapılmış olduğu, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 2.868,25 USD alacaklı olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir dilekçe sunulmuş, davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı beyan/ itiraz dilekçesi sunulmamıştır.
24/11/2021 ve 13/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, İstanbul ….İcra Dairesinin ….. Sayılı takip dosyası, 24/11/2021 ve 13/04/2022 tarihli bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında uluslararası taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, davacının akdi taşıyan, davalının da taşıtan- gönderici olduğu, davalıya ait emtianın davacı tarafça Antalya/ Türkiye- Beyaz Rusya(Belarus) arasında kara yoluyla taşındığı, bu taşıma ilişkisi kapsamında davacı tarafından cari hesap bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nın altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 24/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı şirketin inceleme konusu olan 2020 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3. maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasında davacı şirketçe davalı şirkete hizmet satılması şeklinde ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan 07/12/2020 tarihli …. sıra nolu 4.800-USD=37.409,28-TL bedelli e-faturanın davalı şirkete teslim edildiği ve davacı şirketten alınan fatura olarak davalı şirket tarafından bağlı olduğu vergi dairesine beyan edildiği, davalı tarafın ticari defterlerine göre, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen dava konusu alacağın dayanağı olarak belirtilen fatura karşılığında takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 22.409,28-TL tutarında davalı şirketten alacağının bulunduğu, 13/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (29/12/2020) itibariyle davacının davalıdan 22.409,28-TL (2.868,25 USD) alacaklı olduğu, takip konusu faturanın davacının davalıya düzenlemiş olduğu 07/12/2020 tarihli … sıra nolu 4.800-USD tutarlı (37.409,28-TL) navlun bedeli açıklamalı faturadan kaynaklı olduğu, mezkur faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının dosyaya celp edilen 2020/BA formlarında takip konusu faturanın kaydedildiğine ilişkin bildirim yapılmış olduğu, taraflar arasındaki 07/12/2020 tarihli sözleşmede tarafların karşılıklı kaşe/imzalarının bulunduğu, sözleşme bedelinin de navlun bedeli 4.800 USD tutarında belirtildiği ve sözleşmenin 10. Maddesinde “vadesi geciken ödemelerde %6 vade farkı uygulanır, Ödeme şekli döviz cinsindendir” şeklinde düzenleme bulunduğu ve mezkur sözleşmede “Teslimde Peşin Ödeme” şeklinde belirtildiği, ancak 08/12/2020 tarihinde tarafların da kabulünde olan 15.000,00-TL tutarında ödeme yapıldığı, ödeme günüdeki döviz satış kuru ile değerlendirildiğinde (15.000,00-TL /7.7650: 1.931,75 USD ) olarak davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve hesaplamanın doğru yapılmış olduğu, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 2.868,25 USD alacaklı olduğu hususlarının tespit edildiği, Marmara Kurumlar ve Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlükleri tarafından dosyaya sunulan taraflara ait 2020 yılı BA/BS formlarının birbiri ile örtüştüğü anlaşılmakla; davalı şirketin davacı tarafça düzenlenen faturayı BA formunda bildirdiği ve davaya konu faturanın davalı şirket kabulünde olduğu, süresinde faturaya itiraz edilmediğinden fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayıldığı değerlendirilerek, davalı tarafça kusurlu taşıma yapıldığı ve emtianın zayi olduğu iddiasında bulunulmuş ise de; davalı tarafça dosyaya emtianın alıcıya hasarlı olarak teslim edildiği yönünde bilgi ve belge sunulmadığı, hasarın CMR belgesine şerh düşülmediği dikkate alınarak; taraf şirketlerin ticari defter kayıtları ve BA/BS formları ile alacağın varlığının ispatlandığı anlaşılmakla; denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları dikkate alınarak davanın kabulü ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak miktarı olan 2.868,25-USD üzerinden devamına, asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere fiili ödeme tarihinde kısa vadeli USD cinsinden açılmış yabancı paralara uygulanan en yüksek faizin işletilmesine, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu alacağın faturaya dayalı olması sebebiyle alacağın likit ve bilinebilir olduğu dikkate alınarak İİK.nun 67.maddesi gereğince kabul edilen asıl alacak üzerinden (asıl alacak miktarı olan 2.868,25 USD’nin icra takip tarihi itibariyle geçerli TL karşılığının) %20’si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin asıl alacak miktarı olan 2.868,25-USD üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere fiili ödeme tarihinde kısa vadeli USD cinsinden açılmış yabancı paralara uygulanan en yüksek faizin İŞLETİLMESİNE,
İİK.nun 67.maddesi gereğince kabul edilen asıl alacak üzerinden (asıl alacak miktarı olan 2.868,25 USD’nin icra takip tarihi itibariyle geçerli TL karşılığının) %20’si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.469,18-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 259,57-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 107,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.101,88-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 259,57-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 107,73-TL harç, 122,00-TL posta gideri, 2.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.748,60-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸