Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/474 E. 2022/634 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/474 Esas
KARAR NO : 2022/634

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalının şahıs firması olduğunu, talebi üzerine müvekkili şirket tarafından davalıya boyama ve baskı işçiliği verildiğini, cari hesap ekstresinde görüldüğü gibi müvekkili şirketin davalıdan 25.530,58.-TL alacaklı hale geldiğini, müvekkili şirketin davalıdan mevcut alacağının ödenmesi için müteaddit kez talepte bulunduğunu ancak alacağını tahsil edemediğini, alacağın tahsilini temin etmek amacı ile davalı aleyhinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlu/davalı vekili vasıtasıyla takibe ve borca hiçbir gerekçe göstermeksizin itiraz edildiğini, takibin bu sebeple durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, takibe konu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; arabuluculuk tutanağının usulsüz olduğunu, arabuluculuk toplantısının haber verilmediğini, müvekkilinin kumaş imalatı yaptığını, davacının ise boyahane işlettiğini, müvekkilinin örme makinesinde ürettiği kumaşları davacıya gönderdiğini, boyanmış olarak iade edilmesini beklediğini, davacının kendisine teslim edilen kumaşları tam olarak iade etmediğini, davacının müvekkiline ait kumaşlara zarar verdiğini, ayıplı iş yaptığını, davacının boyamak üzere aldığı kumaşları iade etmediği, halen kendi elinde iade etmesi gereken 955,5 kg. Kumaş bulunduğu, üstlendiği kumaş boyama işini gereği gibi yapamadığı, bundan dolayı ayıp ihbarında bulunulduğu, iade etmediği kumaşa ilişkin boyama bedelinin de talep edildiği dikkate alınarak, hiçbir alacağı olmadığının tespiti ile, borcu bulunduğu halde açtığı haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketinin davalı aleyhine 25.530,58-TL toplam ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında taraflar arasında davalının davacıya borcunun bulunup bulunmadığı, aynı zamanda hizmete konu kumaşlarda ayıp olup olmadığı, ayıp var ise niteliğinin tespiti, niteliğine göre ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı, ayıbın tespiti halinde değerinin ne kadar olduğu, aynı zamanda hizmete konu kumaşlarda davalıya iade edilmeyen kumaş olup olmadığı, bunun tespiti halinde de ne kadar değere tekabül ettiği, yine verilen hizmette fire oranının ne kadar olduğu, ne kadarının makul sayılabileceği, nihayetinde davalının itirazlarının yerinde olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti Tekstil Mühendisi …. ve Mali Müşavir … ‘in 15/11/2021 tarihli raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2021 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2021 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı …-…. Kumaş’ın inceleme günü olan 08.10.2021 günü, saat 14:30’da mahkemenin duruşma salonunda incelemeye katılmadığı, davacı şirketin 2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacı şirketin düzelediği hizmet faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 01.03.2021 tarihi itibariyle davalı …-…. Kumaş’dan 25.530,58 TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı şirket tarafından düzenlenen 02.03.2021 tarihli …. seri numaralı 25.603,40 TL tutarlı “….” açıklamalı faturanın davacı yanın ticari defterlerinde kayıt altıma alındığı ve davacı şirket tarafından 04.03.2021 – tarihinde …. seri numaralı 25.603,40 TL tutarlı iade faturası düzenlediği, davalı şirket tarafından düzenlenen “….” açıklamalı faturanın taraflar arasında ihtilafa neden olduğu, davalı tarafından davacıya boyanmak üzere teslim edilmiş üprem ham kumaştan 181,5 kg kumaşın davalıya teslim edilmedi; gönderilen diğer cins kumaşların tamamının davalıya teslim edildiği, davalı tarafından davacıya boyanmak üzere teslim edilmiş olan …. kumaştan 181,5 kg kumaşın davalıya teslim edilmediği, davacıya fason işlem için gönderilen diğer cins kumaşların tamanının davalıya teslim edildiği, davacının yapmış olduğu boyama işlemi sonrasında bir kısım kumaşın yıkama sonrası çekme ve dönme ayıbı ve enzim yıkamasının yeterli yapılmaması nedeniyle kumaşların tüylü olması nedenleriyle ayıplı olduğunun tespit edildiği ve davacıya tamir için gönderildiği, ayıplı kumaşların tamiri esnasında oluşan toplam 138 kg fire farkı oluştuğu, tamir esnasında oluşan kumaş fireleri ve davacının davalıya iade etmediği kumaşlar nedeniyle davalının talep edebileceği zararının 1.994,86 Euro olduğu, davalı zararının TL karşılığının 17.598,06 TL olduğu, 25.530,58 TL davacı alacağından davalının 17.598,06 TL zararının mahsubu sonrasında davacının davalıdan 25.530,58 – 17.598,06 : 7.932,52 TL alacaklı hale geldiği, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkeme takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan hesaplamada hata olup olmadığı, değerlendirme miktarları ile alakalı olarak itirazların yerinde olup olmadığı, taraf itirazlarının ayrıntılı bir şekilde irdelenip değerlendirilmesi için ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin Ek raporunda özetle; Davacı şirketin 2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacı şirketin düzenlediği hizmet faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 01.03.2021 tarihi itibariyle davalı …-…. Kumaş’dan 25.530,58 TL cari hesap alacağının bulunduğu, davacının 181,5 kg 40/1 Compact Penye Süprem ve 35 kg 30/11 compact penye süprem ham kumaşı davalıya iade etmediği ve boyama tamiri esnasında 138 kg fire farkının oluştuğu, tamir esnasında oluşan kumaş fireleri ve davacının davalıya iade etmediği kumaşlar nedeniyle davalının 19.525,86 TL zararının oluştuğu, 25.530,58 TL davacı alacağından davalının 19.525,86 TL zararının mahsubu sonrasında, davacının davalıdan 25.530,58 – 19.525,86 : 6.004,72 TL alacaklı hale geldiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacak konusunda alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde, alım satıma konu malların ayıplı olduğu ve bir kısmının kendisine iade edilmediği iddiası konusunda ise davalı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri ve satıma konu mallar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurularak inceleme yaptırılmış ve konuya ilişkin rapor dosyamıza sunulmuştur.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş fakat davalı defterlerini incelemeye esas olacak şekilde ibraz etmemiştir. Rapor neticesinde incelenen davacı defterlerine göre davacının davalıdan faturalar karşılığında 25.530,58 TL cari alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklindedir.
Davalı tarafça ticari defterleri incelemeye esas olacak şekilde dosyaya sunulmadığından davacının ticari ilişkiden kaynaklı defterlerindeki kayıtlara itibar edilmiştir.
Gelinen aşamada davalı iddiaları bakımından kendisine iade edilmeyen malların bedelinin mahsubu şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında 181,5 kg 40/1 Compact penye süprem ile 35 kg compact penye süprem 30/1 ham kumaşı davacıdan teslim alamadığı, bu hususun davacı beyanları ile anlaşıldığı, ayrıca davalı tarafından ayıptan kaynaklı davalıya tekrar gönderilen kumaşların tamiratı sırasında 138 kg fire verildiği, ayıp iddiasının e posta yazışmaları ile desteklendiği, davacı tarafından teslim edilen kumaşlar üzerinde tekrar tamirat yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dolayısıyla davalının bir kısım kumaşlar yönünden ayıp iddiasının yerinde olduğu ve tamirat sırasında fire verilen kumaş miktarının değerinin de iade edilmeyen kumaş değerleriyle birlikte yukarıda cari alacak olarak tespit edilen 25.530,58 TL’den mahsubu gerektiği, bilirkişi raporu ile belirlenen sonuç alacağın 6.004,72 TL olduğu ve davacının bu miktar üzerinden alacağının bulunduğu dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davalının her ne kadar lehine kısmen ret kararı verilmişse de ara buluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmadığı dikkate alınarak, yargılama giderlerine mahkumiyetine ve lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 6.004,72-TL üzerinden DEVAMINA,
-Hüküm altına alınan asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren avans faizi İŞLETİLMESİNE,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 410,18- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 308,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 101,83-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafça arabuluculuk sürecine katılım sağlanmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 308,35-TL peşin harç, 1.650,60-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.018,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza