Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/471 E. 2022/913 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/471 Esas
KARAR NO : 2022/913 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GER. KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Davacı tarafından mahkememizde açılan çek iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket tekstil ürünleri imalat ve pazarlaması işleriyle iştigal etmekte olduğunu, müvekkili şirketin davaya konu çek lehdarı davalı … ile tekstil ürünlerinin satışı ve teslimine ilişkin olarak anlaştığını ve bu ürünlerin satış bedeli olarak ta …. Bankası A.Ş. … Şubesine ait … numaralı 60.000 TL bedelli çeki keşide ederek kendisine verdiğini, davalı-lehdar teslim etmesi gereken ürünleri teslim etmediği gibi müvekkilinin tüm ikazlarına rağmen çeki de iade etmediğini, davalı-lehdar tarafından çekin ciro edilerek diğer davalı şirkete kullanıldığından çek muhatap bankaya ibraz edilip çekin arkası yazıldığında haberdar olunduğunu, müvekkili şirketin çek yazılmasına rağmen davalı-lehdara çekinin getirilmesi yönünde defalarca müracaatlarda bulunmasına karşın sürekli olarak oyalandığını, çeki iade etmekten kaçındığını, çekin arkasının yazılmasından sonra müvekkili şirketin hem icra takibi hem de karşılıksız çek keşide etme suçundan bahisle İcra Ceza mahkemesinde ceza davasıyla yüz yüze kaldığını, müvekkili şirketin yaşadığı bu durumlar neticesinde ticari olarak sıkıntılara düştüğünü, bedelsiz kalan çekini alabilmek için önce arabulucuya başvurarak davalı tarafları bir araya getirmeye çalışmışsa da davalı-lehdar arabuluculuk görüşmesine gelmediğini, müvekkili şirketin … A.Ş …. Şubesine ait … numaralı 60.000 TL bedelli olarak keşide ettiği çekin bedelsiz kalması sebebiyle davalılara borçlu bulunmadığının tespitine ,yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının davasının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafın, senede karşı senetle ispat kuralı senede karşı sunmuş olduğu iddialarını gereği ancak senetle ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaları ancak kanunun belirttiği miktarın üzerindeki uyuşmazlık miktarlarında tanıkla ispat edebileceğini, senede karşı senetle ispat zorunluluğu gereği, davacı taraf iddialarını ancak senetle ispatlayabileceğini, tanıkla ispatlayamayacağını, uyuşmazlığın kanunda belirtilen sınırın üzerinde olduğunu, davacı tarafın tanık dinlenilmesi talebine muvafakatlerinin olmadığını, müvekkilinin çek üzerinde iyi niyetli 3. Kişi konumunda olduğunu, bu noktada davacı borçlu yan, müvekkiline işbu çek bedeli kadar borçlu olmadığını senede karşı senetle ispat kuralı gereği usulünce ispatlamakla yükümlü olmakla kalmayıp üstelik bir de müvekkilinin davacı borçlu zararına bilerek hareket ettiğini ve kötü niyetli olduğunu da ispatla yükümlü olduğunu, davacı borçlunun dava dilekçesinde ileri sürdüğü soyut iddiaları, anılan ve aranan nitelikte hiç bir delil ile belgelendirilememiş olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, müvekkili hakkında açılmış bulunan haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Ticaret Odası, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, …. Bankası ve …. Vergi Dairesi kayıtları dosya içerisine celp edilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Dava konusu, …. Bankası A.Ş. ….. Şubesine ait 60.000,00 TL bedelli, … numaralı çekin bedelsiz kalması sebebiyle davacı şirketin davalılara borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından bilirkişi ücretinin yatırıldığı ancak her iki tarafça inceleme gün ve saatinde ticari defterlerinin sunulmadığına dair tutanak tutulduğu görülmüştür.
Dosyanın bu haliyle davacının iddiasının ispat edemediği, taleplerinin iddia kapsamında kaldığı ve davacının açıkça da yemin deliline dayanmadığı da görülerek, açılan davanın reddine ve yine yasal şartları taşımayan davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.024,65-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 943,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davalı şirket taarfından sarf edilen toplam 61,00-TL harcın davacıdan alınarak davalı şirkete VERİLMESİNE,
-Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran tarafa İADESİNE,
5-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalı şirkete VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır