Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/465 E. 2022/333 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/465 Esas
KARAR NO : 2022/333

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11.04.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkil şirket davalı şirketten, 22.292,95 TL tutarlı … nolu fatura, 1.701,59 TL tutarlı … nolu fatura, 25.615,84 TL tutarlı … nolu fatura, 24.133,60 TL tutarlı … nolu fatura, 25.125,09 TL tutarlı … nolu fatura, 22.526,94 TL tutarlı … nolu fatura, 26.949,60 TL tutarlı … nolu fatura, 14.333,31 TL tutarlı … nolu fatura,6.591,62 TL tutarlı … nolu fatura, 26.806,43 TL tutarlı … nolu fatura, 23.859,22 TL tutarlı …. nolu fatura, 25.907,02 TL tutarlı …. nolu fatura, 383,54 TL tutarlı .. nolu fatura, 885,00 TL tutarlı … nolu fatura, 3.803,39 TL tutarlı … NOLU fatura, 27.726,18 TL tutarlı … nolu fatura, 25.459,46 TL tutarlı …. nolu fatura, 1.727,79 TL tutarlı … nolu fatura, 47.718,15 TL tutarlı … nolu fatura, 1.713,60 TL tutarlı …. nolu fatura, 25.370,02 TL tutarlı …. nolu fatura, 3.484,72 TL tutarlı … nolu fatura, 25.541,38 TL tutarlı …. nolu fatura, 53.290,57 TL tutarlı …. NOLU faturalardan kaynaklı olduğunu, müvekkilin işlemiş faizleri ile beraber toplam 510.493,36 TL tutarındaki alacağı ödenmediğini, müvekkilin alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı icra takibi yapılmış olup, konusu alacak 18.06.2020 tarihinde Bakırköy … İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyasına konu edilmişse de davalı (borçlu) şirket tarafından alacağına ulaşamadıklarını belirterek Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında vaki itirazın iptali ile takibi devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın da likit olması sebebiyle alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava; Faturaya dayalı İİK 67.madde uyarınca icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; ticari alım satım ilişkisinden dolayı davacının davalıdan takibe konu faturalardan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespitinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 19/06/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, fatura alacağının dayanak gösterildiği, 02/02/2021 tarihinde haciz tutanağı tanzim edildiği, davalı borçlunun vekili vasıtasıyla borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davacının iddiası, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre taraf şirketlerin defterleri incelenerek : Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına göre faturalardan kaynaklı olarak fatura konusu mal veya hdavacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına göre faturalardan kaynaklı olarak fatura konus mal veya hizmet teslimini ispat edip edemediği gelen irsaliye kayıtları da incelenerek davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde cari hesap asıl alacağı, işlemiş faiz talep edip edemeyeceği talep edebilecekse işlemiş faizin başlangıç tarihi ve miktarı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti, işlemiş faizin faiz miktarının da tespiti hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 09/02/2022 tarihli raporda; taraflar arasındaki Ticari ilişkinin davacı tarafça davalıya … , …, …, … malzemesi satmak şeklinde kurulduğu dosyada bulunan faturalardan ve davacı tarafça incelemeye sunulan yasal defter kayıtlarından anlaşıldığı, davacı taraf, davalı aleyhine 19.06.2020 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 462.977,01 TL Asıl alacak, 47.506,35 TL İşlenıış Faiz üzerinden icra takibi başlattığı, davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK.m.64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 gereğinde mevcut haliyle davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu; kanaatine varılarak takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 462.977,01 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu, davalı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtları ibraz edilmediğinden dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtlarında herhangi bir inceleme yapılamadığı, davacı tarafça dosyaya sunulan alacak dayanağı fatura ve muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafça davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde, dava konusu faturaların davacı tarafça davalı şirkete E-Arşiv Fatura ve Sevk İrsaliyeli olarak düzenlendiği, dava dosyası ve davacı yanın ticari defterleri, ayrıca ibraz edilen flash bellek içinde olan belgeler incelendiğinde davalı şirketçe E-Arşiv Faturaların davacıya iade edildiği yönde dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamış olup, mal teslimine ilişkin Sevk İrsaliyelerininde teslim eden ve teslim alan imzası olduğu, belirtilen nedenlerle söz konusu faturalardan davalı şirketin sorumlu olacağı, netice itibariyle davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 462.977,01 TL + 47.732,37 TL işlemiş faiz olarak hesaplandığı, davacı alacağının kabulü halinde, davacının 19.06.2020 Takip ve dava tarihi olan 02.06.2021 itibaren, davalıdan 462.977.01 TL Asıl Alacak + taleple bağlı kalınarak 47.506.35 TL işlemiş faiz alacağı olduğu, asıl alacağa 19.06.2020 takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 (ticari değişen oranlarda) avans faiz talep ettiği, 3095 sayılı Kan. Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiğine, dair görüş ve tespitler bildirilmiştir.

Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davanın ispat vasıtası ticari defter ve kayıtlar olup ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.)
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da açıklandığı üzere HMK. 220. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki HMK. 220. (HUMK. 330, 331, 332 ) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Eş söyleyişle, belirtilen bu durumda ticari defterlerde HMK. 219. ve sonraki maddeleri anlamında “belge” niteliğindedir.
Somut olayda uyuşmazlık Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına göre faturalardan kaynaklı olarak fatura konusu mal veya hdavacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına göre faturalardan kaynaklı olarak fatura konus mal veya hizmet teslimini ispat edip edemediği ve alacaklı olup olmadığı noktasında olup bu kapsamda HMK 222.madde uyarınca kayıtlarını sunan taraf defter ve kayıtları üzerinde yapıla inceleme sonucunda davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 462.977,01 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu, davalı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtları ibraz edilmediğinden dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtlarında herhangi bir inceleme yapılamadığı, davacı tarafça dosyaya sunulan alacak dayanağı fatura ve muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafça davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde, dava konusu faturaların davacı tarafça davalı şirkete E-Arşiv Fatura ve Sevk İrsaliyeli olarak düzenlendiği, dava dosyası ve davacı yanın ticari defterleri, ayrıca ibraz edilen flash bellek içinde olan belgeler incelendiğinde davalı şirketçe E-Arşiv Faturaların davacıya iade edildiği yönde dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamış olup, mal teslimine ilişkin Sevk İrsaliyelerininde teslim eden ve teslim alan imzası olduğu, belirtilen nedenlerle söz konusu faturalardan davalı şirketin sorumlu olacağı, netice itibariyle davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 462.977,01 TL + 47.732,37 TL işlemiş faiz olarak hesaplandığı örülmüştür.
Buna göre davacı taraf faturaya dayanmış sunulan delillere göre de alacağın ve takibin dayanağı fatura ve muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafça davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde, dava konusu faturaların davacı tarafça davalı şirkete E-Arşiv Fatura ve Sevk İrsaliyeli olarak düzenlendiği, dava dosyası ve davacı yanın ticari defterleri, ayrıca ibraz edilen flash bellek içinde olan belgeler incelendiğinde davalı şirketçe E-Arşiv Faturaların davacıya iade edildiği yönde dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamış olup, mal teslimine ilişkin Sevk İrsaliyelerininde teslim eden ve teslim alan imzası olduğu, belirtilen nedenlerle söz konusu faturalardan davalı şirketin sorumlu olacağı anlaşıldığından takipte asıl alacak kadar davacı alacaklı olduğu sabit olmuştur.
Öte yandan Davalı defterlerini yapılan ihtaratlara rağmen sunmamıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklindedir.
7251 sayılı yasanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesindeki değişikliği düzenleyen 23. maddesine ait Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekçesi ” Maddeyle, Kanunun ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin 222 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut metne göre diğer tarafın defter kayıtlarında ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması halinde, ibraz eden tarafın ticari defterindeki kayıtlar, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmektedir. Ticari defteri ibraz edenin tek taraflı işlemiyle oluşturduğu kayıtların, bu kayıtlardan hiçbir şekilde haberi olmayan karşı taraf aleyhine delil teşkil ediyor olması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu sebeple maddede yapılan değişiklikle, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için öngörülen unsurlardan biri olan, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” hali, madde metninden çıkarılmaktadır. Kural tersine çevrilmekte ve karşı tarafın maddede belirtilen usule uygun olarak tuttuğu ticari defterini ibraz ettiği halde ileri sürülen hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı açıkça hükme bağlanmaktadır. Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmelidir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Kanun değişikliği sonrasında madde gerekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğundan, sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı oldupuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının, davacı tarafça ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.

İşlemiş faiz alacağı bakımından ise dosyada davacı TTK 1530/4.madde kapsamında faiz talep etmiş ise de öncelikle bu talebini icra takip talebinde talep etmediği dikkata alındığında takip talebindeki sebep ve alacak ile bağlı bulunduğu gibi ayrıca tarih itibariyle davada uygulanması mümkün olan 6102 sayılı TTK’nun 1530 maddesinde de mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları düzenlenmiştir.Bu itibarla taraflar arasındaki satım akdinde aynı anda ifa kuralının aksinin yani veresiye bir satımın karalaştırıldığı iddia ve ispat edilmediğine göre, temerrüt tarihinin hesaplanmasında genel kurala göre değerlendirme yapmak gerekmiştir. Sonuç olarak 6098 sayılı TBK 117.maddeye göre temerrüt faizi talebi için taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve alacaklının borçluyu temerrüde düşürücü her hangi bir ihtarının bulunmadığı gözetildiğinden 6102 sayılı TTK’nun 1530. maddesi kapsamında işlemiş faiz talep edemeyeciği anlaşılmış olup davacının işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 462.977,01 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipteki taleple bağlı kalınarak avans faiz oranının uygulanmasına, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacı yararına hesaplanan ‭92.595,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
2-Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 462.977,01 TL asıl alacak yönünden İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
3-Davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz yönünden itirazın iptali TALEBİNİN REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipteki taleple bağlı kalınarak avans FAİZ ORANININ UYGULANMASINA,
5-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacı yararına hesaplanan ‭92.595,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken‭ 31.625,96 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 6.165,36 TL harç ile icra aşamasında yatırılan 2.552,42 TL harcın mahsubuna, artan ‭22.908,18‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 6.165,36 TL harç ile icra aşamasında yatırılan 2.552,42 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 40.198,85 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00.-TL x 2 saat= 660,00.-TL) x 2 = 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.197,16.-TL’sinin davacıdan, 122,84.-TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
10-Davacı tarafından sarf edilen 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, ‭368,60 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.068,60 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren ‭‭1.876,09 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
12-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere DAVACI VEKİLİNİN E-DURUŞMALI OLARAK yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/03/2022
Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza