Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/464 E. 2022/296 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/464 Esas
KARAR NO : 2022/296

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı şirketin köklü ve saygın firmalardan biri olduğunu, birçok firmaya kumaş satışı yaptığı gibi davalı firmaya da kumaş satışları yaptığını, davacı ile davalı şirket arasında her yapılan satışlarda da mutabık kalındığını, bu durumun sunulacak mail kayıtları, faturalar ve mahkemenin takdir etmesi halinde yaptıracağı bilirkişi incelemesinde de (BA-BS Kayıtları , ticari defter incelemeleri) ortaya çıkacağını, davacı firmanın davalı firmaya olan kumaş satışlarının 2021 yılının ocak ayına kadar devam ettiğini, bu durumun da cari hesap ekstresinde ve mail kayıtlarında açık olduğunu, ayrıca bu satışların müvekkili firmanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, ticari defterler de usulüne uygun olarak tutulduğunu, bu kayırlara göre davacı firmanın davalı firmadan 127.843,11-TL alacağı bulunduğunu, müvekkili firmanın davalı firmaya defalarca bu miktarın ödenmesini ihtar etmiş ise de davalı firmanın her seferinde ödeyeceğini beyan beyan ettiğini ve borcunu geçiştirdiğini, daha sonra Küçükçekmece …. İcra Dairesi …. esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını, davalı şirketin süresinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, bu itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile Küçükçekmece … İcra Dairesi … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve takibin devamına , davalının %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin saygın ve güvenilir bir şirket olduğunu, müvekkili şirketçe her sipariş detaylandırılarak verilmesine rağmen, davacı şirket tarafından talep edilen özelliklere haiz olmayan kumaşların gönderildiğini ve bu nedenle kumaşlar üzerinde istenilen işlemlerin gerçekleştirilemediğinin anlaşıldığını, davacıdan alınan kumaşların, işlem uygulandıkça enden 10cm salmakta ve boydan -10cm çekmekte olduğunu, kumaşlarda ipliklenme, bozulma ve başkaca bir çok teknik hata daha meydana geldiğini, müvekkili şirketin yetkilileri tarafından davacı şirket sahibi … Bey’e mevcut durum anlatıldığını ve kumaşlardaki bu hataların giderilmesi gerektiğinin söylendiğini, davacı ile müvekkili şirket bir ticaret yapmışsa da davacı üzerine düşen gibi ayıpsız olarak ürün teslimini gerçekleştiremediğini, davacının ayıplı ürünleri dolayısıyla müvekkili şirketin ticari itibarının ciddi oranda zedelendiği gibi yine davacı eylemleri, tadilatlardaki gecikmeler ve her şeye rağmen istenilen özellikte olamayan kumaşlar nedeniyle, müvekkili şirketin büyük ticari kayba da uğradığını, dava dilekçesinde iddia edilen müvekkil şirketten 127.843,11 TL alacağı olduğunu ve bu tutarın müvekkil şirketten sair kereler talep edilmesine rağmen, ödeme yapılacağı beyan edilip sürekli davacı şirketin geçiştirildiğine dair beyanların gerçeği yansıtmadığını, aksi kolaylıkla kanıtlanabilecek bir hususta dahi gerçek dışı beyan veriyor olması ise davacının kötü niyetli hareket ettiğinin bir diğer göstergesi mahiyetinde olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin uğradığı zarar mahsup takas talebimiz yönünden değerlendirildiğinde, müvekkilinin davacı şirkete borcu olmadığı ortaya çıkacağından, davacının haksız ve kötü niyetli davasının bütün talepleri bakımından reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine toplam ve asıl 127.843,11-TL alacağa işleyecek %9 avans faizi ile birlikte icra masrafları ve vekalet ücretinin borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine, borçlunun itirazı ile icra dosyasının durdurulduğu görülmüştür.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi S.M. Mali Müşavir …. ve Tekstil Mühendisi ….’un 05/01/2022 tarihli raporunda özetle; Davalı tarafça Davacı firmaya 4.103 kg kumaş siparişi verildiği; Sipariş verilirken her mailde perlit yıkamaya uygun olması yönünde uyarıda bulunulduğu; bu siparişe istinaden 5.985,8 Kg sevkiyat yapıldığı; bunun 1870,5 Kg’ının ayıplı olması sebebiyle tamire gönderildiği, kumaşta tespit edilebilen ayıbın yapılan e- mail yazışmalarıyla bildirildiği, gelen kumaşlardan dikilen t’shirtlerde yıkama sonrası ölçülerde tolerans sınırları dışında sapmalar olduğu; yapılan yerinde inceleme esnasında 4.167 adet ayıplı ürünün sayımı yapılarak varlığının tespit edildiği, t shirtlerdeki ayıbın (yan dikişi 10 cm ve omuz dikişlerinde 3 cm dönme etekte Gri M beden 18 cm fazlalık, omuzdan boyda 10 cm kısalık )yıkama sonrası ortaya çıkmış olması sebebiyle gizli ayıp olarak nitelendirildiği, T’ shirtlerin birim maliyetinin 33.79 TL olduğu T’shirtler için yapılan harcamanın 33.79 x 4.1675140.802,93 TL olduğu ve ayıplı olmaları sebebiyle piyasada 20 TL fiyatla toplam 20 x 4.167: 83.340,00 TL bedelle satılabileceği; davalı tarafın 140.802,93TL-83.340,00 TL: 57.462,93 TL maddi zararı olduğu, davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. M. 64,65, 66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığının tespit edildiğini, davalı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. M. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığı tespit edildiği, yapılan inceleme neticesinde, davacının Form BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) beyannamesinde beyan ettiği tutarlar ile davalının Form BA (Mal ve Hizmet Alışlarına İlişkin Bildirim Formu) beyannamesinde beyan ettiği tutarlar birbirine eşit ve bildirimler kanuni süresi içinde beyan edildiği, taleple bağlı kalınarak, Davacının, 09.04.2021 tarihinde T.C. Küçükçekmece …. İcra Dairesi … Esas Sayılı İcra takibinde asıl alacak talep edilmiş olup, faiz talebinde bulunulmadığından dolayı temerrüt ve işlemiş faiz yönlerinden değerlendirme yapılmadığını, tarafların yasal defter kayıtları örtüştüğünü, ticari Defterlerde kayıtlı olan fatura veya ödeme belgelerinde mutabık olmayan nokta olmadığı anlaşıldığını, davacının yasal defter kayıtlarında davacı davalıdan icra takip tarihi itibariyle 127.843,11 TL alacaklı görünüyor iken davalının yasal defter kayıtlarında ise icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya aynı tutarda 127.843,11 TL tutarında borcunun bulunduğunun göründüğünü, tarafların yasal defterleri arasında fark bulunmadığını, davalı yan 4.167 adet ayıplı T’shirt’ü davacıya iade irsaliyesi ve fatura keserek iade etmediği anlaşıldığını, fakat yapılan teknik incelemede 4.167 adet üründe “Ayıbın kumaş kaynaklı ve gizli ayıp niteliğinde olduğu kanaatine varıldığı, buna Göre, Takdiri ve Değerlendirmesinin mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasındaki 127.843,11 TL cari hesap bakiyesinden dava konusu ayıplı tshirtler için oluşan 57.462,93 TL davalı tarafın maddi zararı çıkarttığımızda (127.843,11-TL- 57.462,93 TL ) 70.380,18 TL Davacının davalıdan alacaklı olabileceği kanaatine varıldığı, davacı alacağının kabulü halinde, Davacının 09.04.2021 Takip Tarihi itibariyle mahkemece davalının ayıp iddiasının kabulü neticesinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı (127.843,11 — 57.462,93 ) : 70.380,18-TL olarak hesaplandığı, mahkemece davalının ayıp iddiasının kabul edilmemesi durumunda ise davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 127.843,11- TL olarak hesaplandığı, 09.04.2021 takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 (ticari değişen oranlarda) faiz talep ettiği, 3095 sayılı Kan.Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiğine dair görüş ve kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacak konusunda alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde, alım satıma konu malların ayıplı olduğu iddiası konusunda ise davalı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri ve satıma konu mallar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurularak inceleme yaptırılmış ve konuya ilişkin rapor dosyamıza sunulmuştur.
Yapılan inceleme neticesinde taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve alacak-borç kayıtları olarak birbirini teyit ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacı alacak iddiasını her ne kadar ispatladıysa da aynı zamanda ticari satıma konu malların ayıplı olup olmadığı konusunda yapılan inceleme neticesinde ise satıma konu bir kısım malların ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davalının dosya kapsamında bulunan e postalar ile ayıp ihbarında bulunduğunun anlaşıldığı, ayıbın üretimden kaynaklandığı bu konuda davalıya bir kusur yüklenemeyeceği anlaşılmış, asıl borç olan 127.843,11 TL’den, ayıba denk gelen kısım olan 57.462,93 TL mahsup edilerek bakiye bedel yönünden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar icra inkar ve kötü niyet tazminatları talep edilmişse de, alacağın yargılamayı gerektirmesi, likit olmaması ve davacının takip yapmada kötü niyetinin ispatlanamaması nedenleriyle tarafların bu talepleri hakkında da aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 70.380,18-TL üzerinden aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren değişen oranlarda %9 ticari faiz İŞLETİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Şartları oluşmayan davacının icra inkar tazminatı talebinin ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.807,67- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.544,03- TL harcın mahsubu ile bakiye 3.263,64-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00- TL arabuluculuk ücretinin red ve kabul oranları dikkate alınarak 593,34-TL’sinin davacıdan tahsili ile geri kalan 726,66-TL’sinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.949,42-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 8.270,18-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 1.544,03-TL peşin harç, 1.622,00-TL tebligat, bilirkişi ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 3.225,30-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.775,52-TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza