Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/440 E. 2021/681 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/440 Esas
KARAR NO : 2021/681

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde: 14/10/2020 tanzim tarihli, 02/05/2021 vade tarihli, 3.807.296,00 TL bedelli bononun davalı tarafından tahsil edilmek üzere … Bankası …. Merkezi Şubesi üzerinden tahsil edilmek üzere Bakırköy ….Noterliğinin 05/05/2021 tarih ve … yevmiye sayılı ödememe protestosu çekildiğini, hakkında takip açılmayan bononun icra takibine konu edilememesi için ihtiyati tedbir talebinin kabulünü talep ettiklerini, müvekkillerinden … Fuarçılık A.Ş.’nin fuar organizasyonu konusunda faaliyet gösteren tüzel kişilik olup muhatap sıfatıyla davalı tarafa 14/10/2020 tanzim tarihli, 02/05/2021 vade tarihli, 3.807.296,00 TL bedelli bono düzenlendiğini, diğer müvekkili … ‘in söz konusu bonoyu kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı yana 14/10/2020 tarihinde 148.722,50 TL ödeme yapıldığını ve yine 14/10/2020 tanzim ve 02/05/2021 vadeli 3.807.296,00 TL bedelli bono ile birlikte müvekkili şirket yetkilisi tarafından kaşe ve imzalı iki adet sözleşme nüshasının davalı yana teslim edildiğini belirterek öncelikle İİK.72/2.maddesi gereği davalıya verilen 14/10/2020 tanzim tarihli, 02/05/2021 vade tarihli, 3.807.296,00 TL bedelli bono hakkında icra takibinin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili ile davalı arasında akdedildiği düşünülen ancak hiçbir şekilde akdedilmeyen Bakırköy Tapu Müdürlüğünde kayıtlı 1221 ada, … sayılı parsel üzerinde bulunan 1,2,5,6,7,8 nolu kapalı sergi salonlarında 26/07/2021-09/08/2021 tarihleri arasında düzenlenecek …. Mobilya Fuarına ilişkin Alan Tahsis Sözleşmesinden kaynaklı davalıya borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işbu davada hukuki yararı bulunmamakta olup; davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacının iddialarının aksine taraflar arasında kurulmuş geçerli bir sözleşme bulunmakta olup; bu sözleşme uyarınca davacı tarafın dava konusu bonoyu ödeme yükümlülüğü bulunmasına rağmen vadesinde ödeme yapılmadığını, davacının iddiasının aksine taraflar arasında kurulmuş sözleşme devam etmekte olup; 2021 tobb fuar takviminde “… MOBİLYA FUARI” YER aldığını belirterek haksız ve hukuka aykırı verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, öncelikle davacının davasında hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olması halinde şartları oluşmayan haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, İİK 72/4 hükmü uyarınca müvekkil şirket lehine davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizin 28/05/2021 tarihli heyet ara kararı ile, davacı vekilinin talebinin kabulü ile; İİK ‘nun 72/2 maddesine göre icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep halinde takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden; İİK 72/2 maddesine göre, takipten önce açılan menfi tespit davasında dava değerinin (3.807.296,00 TL) %15’i olan 571.094,40 TL teminat mukabilinde dava konusu bono olan, 14/10/2020 tanzim tarihli, 02/05/2021 vade tarihli, 3.807.296,00 TL bedelli bonoya ilişkin davanın tarafları ile sınırlı olmak üzere yapılmış ve yapılacak takiplerin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yasal süre içerisinde dava değerinin %15’i tutarında nakit veya kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiğinde karar örneğinin mahkememiz yargı çevresinde İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere alacaklıya (vekiline) tevdiine karar verilmiş, teminat yatırılmıştır.
Davacılar vekilinin 21/06/2021 tarihli feragat dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini ve gereğinin yapılmasını talep ettiği görülmüştür.
Dosyanın ve talep evrakının incelenmesinde; davacı ve davalı tarafın dosyada taraf sıfatını haiz oldukları, davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.”
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatın hüküm ifade etmesi mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Davacılar davadan usulüne uygun feragat ettiğinden davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacıların davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince 59,30-TL karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden 19,76-TL’nin peşin yatırılan 65.019,10 TL peşin harçtan mahsubuna, artan 64.999,34 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
3-Mahkememizce verilen 28/05/2021 tarihli İİK.72/2 maddesine dayalı ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
4-HMK 392/2 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmadığı takdirde ve talep halinde teminatın davacıya İADESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki haftalı süre içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.24/06/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸