Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/44 E. 2022/633 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/44 Esas
KARAR NO : 2022/633

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili isteminde özetle; müvekkili ile davalı … arasında 13/03/2008 tarihli 28000 TL tutarlı bono düzenlendiğini, davalı …’in kötüniyetli bir şekilde 13/03/2008 yılında düzenlenen bononun yıl kısmını 2018 olarak değiştirdiğini ve Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ileri sürerek müvekkili aleyhine açılan icra dosyasında takibe konu kambiyo senedi üzerinde yapılmış olan tahrifatın tespiti ile kıymetli evrak statüsünü kaybetmiş olduğu tespit edilerek bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Davacı … , … ve davalı olarak … ‘in ortak olduğu …. İNŞAAT SANAYİ ve TİCARET LTD.ŞTİ ‘nin 2000 li yıllarda kurulduğunu, şirketin borçlarının ödenmesi için tarafına ait olan ESENYURT “ta bulunan taşınmazına ipotek konularak kredi çekildiğini, çekilen kredi ile şirketin borçlarının ödenmemiş olduğunu, diğer ortakların banka borçlarına ortak olmayarak tüm banka borçlarının tarafından ödendiğini, davacı … 2018 yılında banka borcuna istinaderi tarafına davaya konu olan 28.000,00 TL tutarında ki bonoyu düzenlediğini, taşınmazında ki ipotek Kentsel dönüşüm yapıldığı sırada Müteahhit firma tarafından ödenmediğini, davacının dava dilekçesinin 2, Bendinde belirttiği hususun gerçeği yansıtmadığını, tarafına 30.000,00TL ipotek bedeli devredilmediğini, Davacı …’in şirket borçlarını ödemediğini, davacı … ve …. ‘nin haksız kazanç sağlayarak ve yaşlılığımı kullanarak kendilerine çıkar sağlamaya çalışmakta olduklarını, davacı … ‘in senette yazdığı adresin kendi el yazısı ile yazıldığını, gerek görüldüğü takdirde davacının mahkeme huzurunda yemin etmesini talep ettiğini, davaya konu olan senette , davalı olarak kendisinin ve eşi … tarafından herhangi bir tahrifat yapılmadığındarı, senette bunun imza ve tarih davacı tarafından yazıldığının tespiti ile davacının davasının reddine, Büyükçekmece … icra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının devamına ve davacının haksız inkar sebebi ile %40 tan az olmamakkaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve ücret-i vekaletin davacı tarafına bırakılması talep etmiştir.
Büyükçekmece … İcra dairesinin …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 28.000-TL senet alacağı, 918,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.918,25-TL olmak üzere asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faizi ile birlikte, icra masrafları ve vekalet ücretinin borçludan tahsili talep edildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senedinde tahrifat olması iddiasından kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Menfi tespit davalarında her ne kadar ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olsa da söz konusu ilişkinin kambiyo ilişkisi kapsamında olması halinde ispat yükü davacıya geçmektedir. Zira hukukumuzda kambiyo senedinden kaynaklı alacak illetten mücerrettir yani başka bir deyişle sebepten soyuttur. Nitekim uyuşmazlığımız kambiyo senedinden kaynaklanmakta olup, artık burada ispat yükü borçlu olmadığını iddia eden davacı üzerindedir.
Davacı tahrifat iddiasına dayandığından senette tahrifat olup olmadığına dair mahkememizce ATK’dan rapor alınmış, ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından 131/03/2022 tarihli, … nolu raporu ile; İnceleme konusu senette iddia doğrultusunda düzenleme tarihi bölümünde tahrifat açısından yapılan incelemede; Söz konusu senedin düzenleme tarihi bölümünde yıllar hanesi onlar basamağında evvelce mevcut ”0” rakamının üzerine farklı fiziki evsafta siyah mürekkepli kalemle ”1” rakamının yazılmış olduğu, yıllar hanesi birler basamağında evvelce mevcut tarafımızca okunamayan ibarenin üzerine optik ve spektroskopik olarak ayırt edilemeyen bir kalemle üzerinden gitmeler bulunan ”8” rakamının yazılmış olduğu hususlarını bildirir kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yapılan tespit ile uyuşmazlık konusu senedin sadece düzenleme tarihinde değişiklik yapıldığı anlaşılmıştır. Kambiyo senedinin zorunlu unsurlarına bakacak olur isek, düzenleme tarihi her ne kadar zorunlu olsa da ancak bu tarihin gerçeğe uygun olması gerekmez (Yargıtay 12. HD 27.02.2007 tarih, 2007/648 E. 2007/3350 K Sayılı İlamı). Somut olayımızda uyuşmazlık konusu bonoda esas müessir tahrifat olmadığı, bononun vasfını koruduğu, zaman aşımının vadeden itibaren 3 yıl olduğu, zaman aşımı süresinin dolmadığı, davacının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği dosya kapsamından sabit olduğu anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 478,17-TL harçtan mahsubuna, artan 397,47-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarı dikkate alınarak tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Gider avansından artan olması halinde karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2022
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza