Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/421 E. 2022/141 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/421 Esas
KARAR NO : 2022/141

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasında 20/01/2020 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 4.9 maddesinde ”her ürün için müşteriden KDV hariç satış bedeli üzerinden %10 + KDV komisyon bedeli ödeneceği, 31/12/2020 tarihinden itibaren %7 + KDV komisyon bedeli ödeneceği, komisyon ödenmesine hak kazanılabilmesi için 4.2 de belirtilen şartların yerine getirilmesi ve müşterinin satış bedelinin en az %30 unu şirkete ödemiş olmasının gerektiği” belirtildiği, düzenlenen faturalarda komisyon bedelinin %10 değil, %8.5 üzerinden hesaplandığını, sehven faturalandırmaya ilişkin 04/02/2020 tarihli … nolu 357.504,95 TL ve 18.02,2020 tarihli …. nolu 372,400,99 TL iki ayrı fatura düzenlendiğini ve bu faturaların bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, sehven yapılan hatanın fark edilerek 07/09/2020 tarihli …. nolu 137.394,06 TL tutarlı faturanın tanzim edildiğini (%1,5 komisyon fark faturası) davalı şirket tarafından bu faturanın bedelinin ödenmediğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını davalının haksız olarak itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ve davalı şirket arasında 20/01/2020 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmede komisyon bedeli %10 + KDV olarak belirtilmiş ise de sonradan yapılan görüşmeler neticesinde komisyon tutarının %8.5 olarak revize edildiğini, bu değişikliğe uygun olarak iki farklı satıştan kaynaklı aracılık işlemlerinden dolayı davalı şirkete %8,5 + KDV üzerinden komisyon faturası düzenlendiğini ve bedellerinin davalı şirket tarafından ödendiğini, davacı şirkete komisyon fark borçları bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Bilirkişi tarafından sunulan 12/11/2021 tarihli raporda özetle; davacı şirkete ait 2020 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre açılış tasdiklerinin ara onay şeklinde yaptırıldığı, 2019 yılı ticari defterlerinin ara tasdik ile kullanılmaya devam edildiği ve süresinde yaptırıldığı, yevmiye defterinin 2021 yılı için ara tasdik yaptırıldığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığını, davalı şirket ait 2020 yılı ticari defterlerinin e-defter olarak tutulduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak Ocak ve Aralık ayı defter beratlarının verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden %10 yerine %8,5 olarak düzenlediği belirtilen komisyon faturasında oluşan fark nedeni ile davacı şirket tarafından %1,5 fark komisyon faturası düzenlenebileceği yönünde mahkemede kanaat oluşması halinde davacı şirketin davalı şirketten Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle uyuşmazlığa konu 1 adet komisyon fark faturasından kaynaklı 137.394,06 TL alacaklı olduğu hesap ve mütalaa edilmekte olup taktirin mahkemeye ait olduğu, somut olay bakımından faizin taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeniyle miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere alacağa takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda ticari faiz işletilmesinin uygun olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 11/01/2022 tarihli ek raporda özetle; taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden %10 yerine %8,5 olarak düzenlendiği belirtilen komisyon faturasında oluşan fark nedeni ile davacı şirket tarafından %1,5 fark komisyon faturası düzenlenebileceği yönünde mahkemede kanaat oluşması halinde davacı şirketin davalı şirketten Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle uyuşmazlığa konu 1 adet komisyon fark faturasından kaynaklı 137.394,06 TL alacaklı olduğu hesap ve mütalaa edilmekte ise de taktirin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı Tarafından borçlu davalıdan 137.394,06 TL’ nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmıştır. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 137.394,06 TL’dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının – davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı sözleşme, fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Tarafların ticari defterler ve kayıtları ile Bilirkişi …’ ın hazırlamış olduğu rapor içeriğinin incelenmesinde;
Taraflar arasında 20.01.2020 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesi bulunduğu ve sözleşmenin 4.9 maddesinde de ” her ürün için müşteriden KDV hariç satış bedeli üzerinden %10 + KDV komisyon bedeli ödeneceği, 31/12/2020 tarihinden itibaren %7 + KDV komisyon bedeli ödeneceği, komisyon ödenmesine hak kazanılabilmesi için 4.2 de belirtilen şartların yerine getirilmesi ve müşterinin satış bedelinin en az %30 unu şirkete ödemiş olmasının gerektiği ” hükmünün yer aldığı görülmüştür.
Davacının sunmuş olduğu fatura ve ödeme dekontlarına göre; 31.12.2020 tarihinden önce 194 nolu ve 124 nolu daireler yönünden toplam 7.350.000,00 TL tahsilatın yapıldığı görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında KDV hariç satış bedeli üzerinden %10 + KDV komisyon bedelinin 867.300,00 TL olduğu, davalı şirket tarafından bu miktarın 729.905,94 TL’ sinin ödendiği, 137.394,06 TL’ sinin ödenmediği,
– Davalının ödediği miktarın KDV hariç satış bedeli üzerinden %8,5 + KDV komisyon bedeli olduğu,
– Ancak, davalının iddiası aksine dosya içerisinde taraflar arasındaki sözleşmenin ” KDV hariç satış bedeli üzerinden %8,5 + KDV komisyon bedeli ” şeklinde revize edildiğine dair herhangi bir yazılı sözleşmenin bulunmadığı,
– Bu haliyle taraflar arasındaki ilk başta yapılan “KDV hariç satış bedeli üzerinden %10 + KDV komisyon bedeli” hükmün geçerliliğin koruduğu, davalının bu miktar üzerinden sorumlu olduğu,
– Yukarıdaki tespitlere göre davalının, davacıya 137.394,06 TL kadar daha borcu bulunmaktadır.
– Davalının kendi defterleri ile bu ispatı ortadan kaldıracak, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunamadığı görülmüştür.
Bilirkişi ….’ın hazırlamış olduğu rapor içeriğinde de, davacının alacak miktarının talep miktar kadar hesap edildiği görülerek, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı da görülerek, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Alacağın %20 si olan 27.478,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Yasal şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 9.385,38 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 2.346,35 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.039,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 2.414,15 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.058,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 17.002,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza