Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/419 E. 2022/719 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/419 Esas
KARAR NO : 2022/719 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında müvekkili firma tarafından borçlu davalı … aleyhine 64.900,00 TL tutarındaki alacağın tahsili için icra takibinde bulunulduğunu, bahse konu 64.900,00 TL’lik borcun 20.000,00-TL’lik kısmının davalı tarafından ödendiğinin açılan icra takibi sonrasında öğrenildiğini, icra takibinin borçlunun itirazı üzerine durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, müvekkili ile davalının 64.900,00 TL’lik faturanın ödenmesi hususunda anlaşmaya varmış olsalar da davalı tarafından bu ödemenin tamamının yapılmadığını, sadece 20.000,00-TL’lik bir ödeme yapıldığını, davalının geriye kalan 44.900,00-TL’lik ödemeyi yapmadığı gibi yapılan takibe de kötü niyetli olarak itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğini bildirerek, davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin unvan değişikliği yaptığını, davacının ticaret sicil adresinin Beylikdüzü olması nedeniyle davaya bakmaya yetkili mahkemenin Küçükçekmece Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, kötü niyetli olduğunu, davacı tarafa 44.900,00-TL borçlu olmalarına rağmen kötü niyetli olarak aleyhlerine 74.237,60-TL meblağlı icra takibi başlatıldığını, davacının kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davacıyla dava konusu alacağın meblağı hususunda gerek arabulucu huzurundaki görüşmelerinde, gerekse telefon konuşmalarında ve telefon mesajlaşmalarında 20.000,00 TL ödeme yapıldığını defaten beyan etmelerine rağmen davacı ve vekilinin sırf mahkeme vekalet ücreti almak için kötü niyetli olarak müvekkili ile 44.900,00 TL bedel üzerinden anlaşmaya yanaşmadıklarını, davacı vekilinin ilam vekalet ücreti almak için açmış olduğu dava nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, davadaki tarafların tacir olması sebebiyle icra takibinden önce alacak konusuyla ilgili aralarında temerrüt şartlarının oluştuğuna dair dosyada bir belge olmadığını, temerrüt şartları oluşmayan davada faiz talep edilemeyeceğini bildirerek, davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraflar arasında, davalının davacı şirkete 44.900-TL borçlu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı; Uyuşmazlığın, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu davacı şirket tarafından düzenlenen 25/12/2019 tarih ve 156770 sıra nolu faturadan kaynaklı davacının takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda olduğu, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında fatura alacağından kaynaklı 64.900,00-TL asıl alacak, 9.337,60-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.237,60-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu vekiline 03/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı ve davalı borçlu vekili tarafından 26/02/2021 tarihli dilekçe ile yetkiye, ödeme emrine, takibe, borca, faiz oranına, faize ve ferilere itiraz edilmesi üzerine aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Güngören Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davalının gerçek kişi ya da şahıs firması olarak tacir kaydının bulunup bulunmadığı, vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı dosyaya kazandırılmıştır.
Güngören Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; mükellefin gerçek usulde ticari kazanç elde ettiği, bilanço esasına göre defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176. maddesine göre 1. Sınıf tüccar olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası, davacının iddiaları, davalı tarafın savunması, sunulan deliller, dosya kapsamındaki belgeler ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına göre tarafların ticari defterleri incelenerek ve taraflar arasında, davalının davacı şirkete 44.900-TL borçlu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı dikkate alınarak, takibe konu davacı şirket tarafından düzenlenen 25/12/2019 tarih ve … sıra nolu faturadan kaynaklı davacının takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda olduğu, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
12/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Tarafların 2019, 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, davacı şirket tarafından cari hesap ekstresi sunulmadığı, sunulan ticari defterler kapsamında yevmiye defteri kapanış fişinde davacının davalıdan 64.900,00-TL alacaklı olduğu, dava dilekçesinde “müvekkil ile davalının 64.900,00-TL faturanın ödenmesi hususunda anlaşmaya varmış olsa da davalı tarafından bu ödemenin tamamının yapılmadığını, 20.000,00-TL’lik bir ödeme yapıldığını” kabul ettiği anlaşıldığından mezkur ödeme tutarı düşüldüğünde davacının davalıdan 44.900,00-TL alacaklı olduğu, davalının Serbest Meslek Defteri usulüne uygun şekilde tutulmakla beraber, bu defterin yapısı itibariyle gerçek borç-alacak ilişkisini tespite imkan vermeyen bir ticari defter olduğundan davalının 2019 yılı davacı yana olan borç miktarının tespit edilme imkanının bulunmadığı, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 44.900,00-TL borcunun bulunduğu, takip konusu alacağın davacının davalıya düzenlemiş olduğu 1 adet 25/12/2019 tarih ve …. sıra nolu 64.900,00-TL tutarlı faturadan kaynaklı olduğu, davacı şirket tarafından düzenlenen takip konusu faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından yapılan 4 adet toplamda 20.000,00-TL ödemenin davacı şirket dilekçesinden anlaşıldığı üzere kabulünde olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle taraf ticari defterlerinin davacının davalıdan 44.900,00-TL alacaklı olduğu noktasında uyumlu olduğu, neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 44.900,00-TL alacaklı olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı tarafça bilirkişi raporundaki tespitlere itiraz edilmemiştir.
12/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HMK’nın 308. maddesinde düzenlenen “Davayı Kabul” davaya son veren taraf işlemlerinden biri olup, davalının, davacının talep sonucuna, kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
6100 sayılı Kanunun 309. maddesi; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 12/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mal ve hizmet alım satımına dayalı ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından 25/12/2019 tarihli …. Sıra Nolu 64.900,00-TL bedelli faturadan kaynaklı alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nın altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 12/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; tarafların 2019, 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, davacı şirket tarafından cari hesap ekstresi sunulmadığı, sunulan ticari defterler kapsamında yevmiye defteri kapanış fişinde davacının davalıdan 64.900,00-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 44.900,00-TL borcunun bulunduğu, davacı şirket tarafından düzenlenen takip konusu faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından yapılan 4 adet toplamda 20.000,00-TL ödemenin davacı şirket dilekçesinden anlaşıldığı üzere kabulünde olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle taraf ticari defterlerinin davacının davalıdan 44.900,00-TL alacaklı olduğu noktasında uyumlu olduğu, neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 44.900,00-TL alacaklı olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; her ne kadar yargılama sırasında ve dilekçe teatisi safhasında vekaletnamesinde “davayı kabul” hususunda özel olarak yetkilendirilmiş davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde davalının davacıya 44.900,00-TL borçlu olduğunun kabul edildiği belirtilmiş ise de, kabulün kayıtsız ve şartsız olması gerektiği dikkate alınarak, dosya kapsamında yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu ile dosyaya ibraz edilmiş olan fatura, ödeme makbuzları ve tarafların ticari defterlerindeki kayıtlarla hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu da dikkate alınarak; davacının davalıdan 44.900,00-TL alacaklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla; davanın kabulü ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 44.900-TL asıl alacak yönünden kısmen iptali ile; takibin bu miktar üzerinden davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmak suretiyle devamına, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu alacağın faturaya dayalı olması sebebiyle alacağın likit ve bilinebilir olduğu dikkate alınarak hüküm altına alınan 44.900-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden 8.980,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 44.900-TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİ ile; takibin bu miktar üzerinden davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Hüküm altına alınan 44.900-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden 8.980,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.067,11-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 395,59-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 371,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.300,33-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.637,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 395,59-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 371,19-TL harç, 63,00-TL posta gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.689,08-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin e duruşma sistemi ile yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸