Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/41 E. 2023/314 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/41 Esas
KARAR NO : 2023/314 Karar

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 14/01/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS – … KARAR
SAYILI DAVA DOSYASI:

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) ve Bakırköy … ATM’nin …. Esas sayılı dosyasında İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl Davada Davacı vekili Dava Dilekçesinde;Ayıplı Eser nedeniyle davalı şirkete açmış olduğumuz Maddi tazminat istemli davamızın kabulüne, müvekkili şirketin talep konusu, arz ve izah ettiğimiz işbu sebepler nedeniyle, ayıplı mal ( kumaş ) nedeniyle müvekkili şirketin maddi zarara uğradığından, taraflar arasında …. parti numaralı sipariş formunun ( Sözleşme) iptaline ve faturada bedel tenzili ile … order numaralı, 4.118,40 € bedelli reklamasyon faturası ve gümrükten geri çekilen mallarla ilgili müvekkili şirketin maddi zarara uğradığından, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla, 4.118,40 € (Reklamasyon faturası ) ve 15.736,21 TL( Gümrük masrafları ) ‘nin maddi zarar kapsamında dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilerek, davacı müvekkil şirkete verilmesine, davalı şirketin üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların üçüncü kişilere satış ve devrinin önlenmesi maksadıyla, dava sonuçlanıncaya kadar İhtiyat-i Tedbir kararı verilmesine, bu maksatla ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına, her türlü delil ve beyan sunma haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile yargılama masrafları ile ücret-i vekaletin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Asıl Davada Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde; Davalı taraf ile aralarında ticari ilişki olduğunu ve 2.512,75 TL ve 5.910,03 USD olmak üzere toplam 48.959,67 alacak bakiyesi olduğunu, aralarında mutabakat imzalandığını, Bakiye alacağın tahsil edilemediğinden ihtar yollandığını, akabinde icra müdürlüğü kanalıyla bakiyenin tahsil edildiğini, davacı tarafın itirazının olmadığını, davacı tarafın bakiyeyi ödememek için ayıp iddiasında bulunduğunu, yapılan test raporu kabul etmediklerini, neticede davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı arasında kumaş üretimi için sözleşme yapıldığını, davalının yaptığı ürünlerin kusurlu olduğunu, davalıya durumun bildirildiğini fakat davalının kabul etmeyerek ödeme istediğini, müvekkillerinin kabul etmediğini, davalının başlattığı haciz işlemleri nedeni ile müvekkillerinin ödeme yaptığını belirterek kendilerinden fazla tahsil edilen bedelin tahsilini talep etmiştir.
Davalı şirkete Bakırköy…. ATM’nin …. Esas sayılı dosyasından tebligat çıkarıldığı, usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalı şirket tarafından davaya süresi içerisinde cevap verilmediği görüldü.
Davacı tanığı …’nın 13/09/2022 tarihli celsede alınan beyanında; “Ben davacı şirket bünyesinde Kumaş satın alma sorumlusu olarak çalışmaktayım. 2018 yılının tahminimce 2018 yılının mart-nisan aylarında davacı şirket bünyesinde çalışmaya başladım. Davacı şirketin davalı şirketten almış olduğu tek bir parti kumaş almıştı. Bu kumaşla bir üretim yaptık ve ihracatını sağladık, ihracatını yaptığımız üründen alıcı firma tarafından bize ürünlerin rengini attığı şeklinde dönüş yapıldı ve malların iade edileceği bilgisi geldi ve bu mallar bizim şirkete iade edildi. Ben iadeye konu miktarı ve bedeli bilmemekteyim. Bizim davalıdan almış olduğumuz ürün uluslararası standartlara sahip bir mal olması gerekirdi. Biz bunun iş emirlerimizde ve sipariş formlarımızda yazılı beyan etmekteyiz, bu sebeple gelen malın uluslararası standartlara sahip olduğu kabulü ile üretime başlıyoruz, yine aynı sebeple davacı şirket herhangi bir yıkama yapmadan üretime başlamıyor. Bizim aldığımız kumaşı test edebilecek makinamız bulunmamaktadır, bunu harici olarak dışarıda başka firmalar tespit etmektedir. Bu malı kontrol ettirmek rutin değildir. İhraç ettiğimiz ürünlerde yıkandıktan sonra boyasının attığı şeklinde geri dönüş aldık. Tanıklık ücreti talebim yoktur. bizim gibi ihraç firmalarında teste konu makinalar ve özel kimyasallar bulunmaz. Ben davalıya gerekli maillleri attım. Karşı taraftaki temsilci kesilen ve dikilen malların sorumluluğunu almayacaklarını söylediler.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …’ın 13/09/2022 tarihli celsede alınan beyanında; “Ben davacı firmada 2006 yılından itibaren muhasebe departmanında çalışmaktayım. Biz davalı firmadan mal aldık, bu mal neticesinde üretim yapıldı. Satılan ürünlerde ayıp çıktı. Bu ayıplı ürünler yurt dışından geri geldi. Bizim bu ürünlerin geri gelmesinden kaynaklı 4.118,00-Euro ve 15.000,00-TL küsür gümrük masrafımız oldu. Kendilerine bu durum bildirildi. Anlaşmaya çalışıldı ancak anlaşma sağlanamadı. Tanıklık ücreti talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tekstil Mühendisi Bilirkişi … ile Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından hazırlanan 07/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı tarafın 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davalı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2020 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.01.2020 tarihli 31.811,37 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 29.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı tarafa 42.995,94 TL borçlu olduğu, 30.12.2020 tarihli 48.032,57 TL tutarlı kayıt işlemi ile davacı tarafın davalı taraftan 5.036,63 TL alacaklı duruma geçtiği, Davalı tarafın dosya muhteviyatına TL ve USD olarak sunduğu cari hesap ekstresinde, TL CARİ HESAP EKSTRESİ 2020 yılı: Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 04.03.2020 tarihli 7.054,84 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 08.07.2020 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 2.512,75 TL alacaklı olduğu, 13.01.2021 tarihli 2.512,75 TL tutarlı kayıt işlemi ile hesabın sıfırlandığı tespit edilmiştir. USD CARİ HESAP EKSTRESİ 2020 yılı: Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.01.2020 tarihli 3.560,02 USD (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2020 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 5.910,04 USD alacaklı olduğu, 13.01.2021 tarihli 5.910,03 USD tutarlı kayıt işlemi ile hesabın 0,01 USD küsurat tutar dışında sıfırlandığı, Davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği ayıplı olduğu iddia edilen ürünlere ait 1 adet faturanın 06.04.2020 tarihli, …. numaralı KDV dâhil 74.637,13 TL tutarlı olduğu, faturanın açıklama kısmının yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş ve imzasız olduğu, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, fatura üzerine 06.04.2020 tarihli ve 671537 sevk irsaliye numarasının yazıldığı, İş bu faturanın davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, Davacı taraftan gümrük masrafı ile ilgili alacağına ait 15.736,21 TL tutarın dökümünün talep edildiği, yapılan bir tablo ile liste halinde belgelerin tek tek dosya muhteviyatına eklendiği, İş bu belgelerin içeriğinde Gümrük Vergi Tahsil Alıntısının, Gümrük Müşavirliği Tarafından Düzenlenen Faturaların, Nakliye Hizmet Faturasının, Ardiye Hizmeti, Depo Hizmeti, Antrepo Beyannamesi, Navlun Ücreti gibi açıklamaların olduğu, Davalının … nolu irsaliyeyle davacıya teslim etmiş olduğu 193 kg 30/1 poly viskon lyc raporlu kaşkorse siyah kumaşın sürtme haslığı yönünden ayıplı olduğu ve bu kumaştan imal edilen 832 adet tişörtün tamamının sürtme haslığı düşük kumaş nedeniyle ayıplı hale geldiği, Kumaşta sürtme haslığının düşük olması ayıbının test yapılarak anlaşılabilecek bir ayıp olduğu, işin olağan akışına göre kumaşın kesilmeden önce sürtme haslığı testinin yapılması gerektiği, kumaşlar kesilip dikilirken ve ütü paket esnasında sürtme haslığı düşük kumaşın ayıplı olduğunun anlaşılabileceği, davacının kumaşları kesip diktikten sonra yurt dışı müşterisine ihraç ettiği, yurt dışı müşterisinin kontrolü sonucu kumaşların sürtme haslığı düşük olduğundan ayıplı olduğunun anlaşıldığı, davacıya müşterisinin ayıp bildirimi ile davacının ayıptan haberdar olduğu ve hemen davalıya ayıp ihbarında bulunduğu, Sipariş formunun 5.maddesinde; “… Tekstil, kesildikten sonra ortaya çıkabilecek kumaş kaynaklı hatalardan tarafınıza dönme hakkını saklı tutar” yazdığı, davacının ayıp nedeniyle uğramış olduğu 4.118,40 Euro reklamasyon bedeli ve 15.736,21 TL gümrük masraflarını davalıdan talep edip edemeyeceğinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu, Tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, Sayın Mahkemenizin takdirlerine ait olduğu,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tekstil Mühendisi Bilirkişi … ile Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından hazırlanan 07/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; “tarafların kök bilirkişi raporumuza karşı itirazları yukarıda değerlendirilmiş olup, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerimizde herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır.” görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tekstil Mühendisi Bilirkişi … ile Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından hazırlanan 29/12/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; “Üzerinde rengin eşit olarak dağıtılmadığı ve açık-koyulu ve/veya değişik olarak renkli bölgeler görülebilen, düzgünsüz boyanmış tekstil ürünü olduğu, Mahkeme salonun da yapılan inceleme sonucu ürün üzerinde düzensiz boyama abraj kaynaklı hatalar ve bez sürtme testi ile birlikte boya verdiği rengin sabitlenmediği, Davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. m. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığı kanaatine varıldığı; Takdiri Sayın Mahkemenizdedir.Davalı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. m. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığı kanaatine varıldığı; Takdiri Sayın Mahkemenizdedir. Davacı tarafın sunmuş olduğu cari hesap ekstresi incelendiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2020 yılı öncesi başladığı, 2020 yılında ticari ilişkinin devam ettiği, 29.12.2020 itibariyle davacının davalıya 42.995,94 TL borçlu olduğu, 30.12.2020 tarihinde davacının davalıya 48.032,57 TL ödeme gönderdiği, gönderilen ödeme ile birlikte davacının davalıdan 5.036,63 TL alacaklı konumuna geçtiği tespit edilmiştir. Davacı tarafın müşterisi dava dışı …’ in 25.09.2020 tarihinde 4.118,40 EUR bedelli ayıplı olduğu iddia edilen mallar için davacıya fatura tanzim ettiği görülmüştür. Davacı tarafça dosyaya sunulan gümrük giderlerine ait makbuzlar tek tek incelenmiş olup makbuz içeriklerinde navlun ücreti, ardiye ücreti, damga vergisi vb. ibareler bulunduğu, yapılan giderlerin toplam tutarının 15.736,21 TL olduğu tespit edilmiş olup söz konusu giderlerin davalıdan tahsil edilip edilemeyeceğinin takdiri Sayın Mahkemenindir. Netice itibariyle sayın mahkemece davacının ayıp iddiasının kabulü neticesinde davacının davalıdan dava tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 4.118,40 € ve 15.736,21 TL gümrük masrafları olarak hesaplanmıştır. Sayın mahkemece davacının ayıp iddiasının kabul edilmemesi durumunda ise davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 0 TL olabileceğine” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tekstil Mühendisi Bilirkişi … ile Mali Müşavir Bilirkişi …. tarafından hazırlanan 28/02/2023 havale tarihli bilirkişi raporunda; “Kök rapora bağlı kalarak tespit edileni daha açık anlaşılır bir şekilde izah etmek gerekirse; Mahkeme salonun da yapılan inceleme sonucu ürün üzerinde düzensiz boyama abraj kaynaklı hatalar ve bez sürtme testi ile birlikte boya verdiği rengin sabitlenmediği, Ürün Kasar ve boya sonrası asitli ve sabunlu su ile sıcak yıkama ile test edilmesi gerektiği, Fiske (sabitleme ilacı) ilave edilmediği, bu işlem, boyanın kumaşa homojen olarak yayılmasını ve sabitlenmesini sağladığı, Kumaş üretim sırasında boya ve apre işletmelerinde Düzgün fiskelenmediği için boya verdiği, siyah kumaşın reduktif yıkama yapılmadıkça boya vermeye devam edeceği, Polyester ve polyester/selüloz karışımları için indirgen temizleme madde aralıklarında güçlü indirgeme etkisiyle, Fiske olmamış boyar maddeyi polyester lifinden uzaklaştırarak boyama haslığını arttırmayı sağlayan reduktifin etken olduğu, Üzerinde rengin eşit olarak dağıtılmadığı ve açık-koyulu ve/veya değişik olarak renkli bölgeler görülebilen, düzgünsüz boyanmış tekstil ürünü olduğu, Bunların test ile gözle görüldüğü ve labaratuvar testine tabi olması gerekmediği, ” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, birleştirilen dosya, bilirkişi kök ve ek raporları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
* Asıl dava, tazminat isteminden ibarettir.
-Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak ayıplı eser iddiasından kaynaklı olarak maddi tazminat istemli dava olduğu görüldü.
-Asıl dava konusu miktar 52.854,27-TL’ dir.
*Birleşen dava, istirdat isteminden ibarettir.
-Dava konusu, davacı aleyhine başlatılan icra takibinde fazladan ödenen miktarın istirdatı talepli dava olduğu görüldü.
Dava konusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine 5.910,03 USD asıl alacak ve 34,46 USD işlemiş faiz olmak üzere 5.944,49USD toplam alacağının faiziyle tahsili talep edilmiştir.
-Birleşen dava konusu miktar 23.733,36-TL’ dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı beyanlar, fatura, ticari defter ve kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, davalı tarafından kumaş üreterek teslim edilmesine dayalı eser sözleşmesinin olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterler ve kayıtları ile bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu 29/12/2022 havale tarihli kök ve 28/02/2023 havale tarihli ek bilirkişi rapor içeriğinin incelenmesinde;
– Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafın davalıdan tedarik ettiği ürünleri sattığı yurtdışı müşterisi dava dışı …. in 25.09.2020 tarihinde 4.118,40 Euro bedelli ayıplı olduğu iddia edilen mallar için davacıya yönelik tanzim edilen faturadaki bedelin (reklamasyon) ve yine ayıplı ürünlerin gümrükten çekilen mallarla ilgili yapılan 15.736,21 TL miktarın davalıya rücusuna ilişkindir.
TTK m.23’e göre tacirler arasındaki mal ve satış sözleşmelerinde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
BK.m.223’te ayıp düzenlemesi yer almaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 23/son maddesine göre: Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde inceleme veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Dosya içerisindeki bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere; kumaştaki sürtme haslığının düşük olması, ayıp testi yapılarak anlaşılabilecek nitelikte bir ayıptır. Bu sebeple 8 günlük ihbar süresi bulunmaktadır. Davacının, ayıbı kendisinin tespit etmediği ve yurt dışı müşterisinin kontrolü sonucu kumaşların sürtme haslığının düşük olduğunu anladığı ve süresinden sonra davalıya ihbarda bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar, sipariş formunda kumaşta kesildikten sonra ortaya çıkabilecek kumaş kaynaklı hatalardan davacının davalıya dönme hakkı saklı tutulmuşsa da; davacının, kesim işlemi yapıldıktan sonra da süresi içerisinde tespit ettiği ayıp ve yine süresinde ayıp ihbarı bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan hususlar kapsamında, davacının süresinde ayıp ihbarı yapmadığından, ortaya çıkan zararlardan sorumlu olduğu ve ödediği miktarı geri almaya hak kazanamadığı anlaşılarak, asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının birleşen ve asıl davadaki davalarının sübut bulmadığından REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
a-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 902,62-TL peşin harcın mahsubu ile 722,72-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

b-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Dosya içerisinde görev alan bilirkişi ….’e bilirkişi rapor ücreti ödenmediği görülerek, 1.000,00-TL bilirkişilik ücretinin davacı gider avansından alınarak ödenmesine,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve bilirkişi ücreti ödendiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
c-Davalı tarafından yatırılan gider avansının davalı tarafa İADESİNE,
d-Asıl davada davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin asıl dava davacısından alınarak asıl dava davalısına VERİLMESİNE,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
a-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 405,31-TL peşin harcın mahsubu ile 225,41-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
b-Birleşen dosya davacısı tarafından, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyasına yatırılan ve asıl davaya aktarılmayan gider avansının, yatıran tarafa İADESİNE,
c-Birleşen davada davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin birleşen dava davacısından alınarak birleşen dava davalısına VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır