Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/397 E. 2022/243 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/397 Esas
KARAR NO : 2022/243

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, …. plakası ile kullanmakta olduğu … Şasi numaralı, …. model, bayi çıkışlı, bayi servis ve garanti paketli, …. marka, …. cinsi aracı 31/05/2019 tarihinde 252.852,00 TL bedelle satın aldığını, dava konusu aracın 09/04/2020 tarihinde araçta çıkan arıza sebebiyle “Fren pedalının şişmesi ve frenlerin tutması” şikayetiyle kurtarıcı marifetiyle yetkili servis …. A.Ş. … Şubesi’ne götürüldüğünü, yetkili servis … A.Ş. tarafından yapılan inceleme sonucu “Kısa testin uygulanması” şeklinde bir notla 09/04/2020 tarihinde aracın müvekkili şirkete teslim edildiğini, daha sonra dava konusu araçta 06/10/2020 tarihinde aracın “Motor arıza ikazı yanıyor.” şikayetiyle yine yetkili servise götürüldüğünü, yetkili servis ….. A.Ş. tarafından yapılan inceleme sonucu “Kısa testin uygulanması, …. tertibatının kontrol edilmesi, SCR katalizatörü sonrası NOX sensörünün elektrik kumanda ünitesiyle birlikte yenilenmesi” şeklinde bir notla 06/10/2020 tarihinde aracın müvekkili şirkete teslim edildiğini, dava konusu araçta aynı arızanın ikinci kez tekerrür etmesi sebebiyle önceki arızadan 10 gün sonra 16/10/2020 tarihinde “Motor arıza ikazı yanıyor.” şikayetiyle yetkili servise götürüldüğünü, araçtaki sorun giderilemeyerek aracın müvekkiline teslim edildiğini, dava konusu aracın daha önceki arızadan 5 gün sonra 21/10/2020 tarihinde bu sefer “Aracın kombi gösterge ekranında Ad Blue arızası var” şikayetiyle aynı yetkili servise götürüldüğünü, araçtaki arızanın kontrol edilerek aracın 21/10/2020 tarihinde müvekkili şirkete teslim edildiğini, dava konusu araçta aynı arızanın ikinci kez tekerrür etmesi sebebiyle 09/11/2020 tarihinde “Aracın kombi gösterge ekranında Ad Blue sistem arızası yazıyor” şikeytiyle aynı yetkili servise götürüldüğünü, dava konusu aracın on olarak da 22/01/2021 tarihinde “Aracın kombi gösterge ekranında akü ikazı yanıyor” şikayetiyle aynı yetkili servise götürüldüğünü, yetkili servis tarafından yapılan inceleme sonucu “Araca yol yardım hizmeti takviye yaptı, Su eksiltme var araçta ifadesi” gibi notlarla 22/01/2021 tarihinde araç müvekkil şirkete teslim edildiğini, yapılan bu işlemde dava konusu aracın yol yardım hizmeti çağırmak zorunda olduğu da belirtildiğini, müvekkili şirketin dava konusu aracını birden fazla şikayetin birden fazla tekerrür etmesi sebebiyle sürekli yetkili servise bırakmak zorunda kaldığını, dava konusu araçtaki arızaların giderilmediği gibi araç uzun süre serviste kaldığını, bu süre zarfında aracın durumuna ilişkin servis yetkilileri ile müvekkili şirket yetkililerinin yapmış olduğu görüşmelerde de aracının ayıbının çözümlenemeyecek boyutta ve üretimden kaynaklandığının belirtilmediğini, müvekkili şirketin ….. plakası ile kullanmış olduğu, … Şasi numaralı, … model, bayi çıkışlı, bayi servis ve garanti paketli, …. marka, …. cinsi ayıplı aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine, değişim işleminin mümkün olmaması halinde ise fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile müvekkil şirket tarafından davalı şirkete ödenen 252.852,00 tl’nin tarafımıza iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının, dava konusu ettiği aracın, misli ile değiştirilmesi ya da bedel iadesi talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın davacı tarafından, yasal hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığını, davacının dava ile müvekkili aleyhine yönelttiği tüm talep, hak ve alacaklarının zaman aşımına uğradığını, kullanım hatasından kaynaklanan ve zamanla aşınan, yıpranan parçalar için, davalı müvekkili satıcı … Otomotiv’in sorumlu olmadığını, aracın değişimine karar verilebilmesi için arızanın esaslı olması ve giderilebilir nitelikte bulunmaması gerekli olacağını, müvekkili …. Ticaret A.Ş.’nin … A.Ş.nin bayisi olduğunu, dava konusu aracın ithalatçısı …. A.Ş.dir. Olası aleyhe hükümde, davalı müvekkilinin aracın ithalatçısına rücu etme durumu söz konusu olabileceğini, bu itibarla, davanın, …. A.Ş.ne ihbar edilmesini, dava dilekçesinde, aracına yetkili servis, ….. A.Ş.de bakım, onarım ve şikayet üzerine işlemler yaptırdığını belirttiğini, davacının aracına yapılan işlemlerde servis kusuru, hizmet kusuru olabilme ihtimaline binaen, davanın ….. A.Ş.ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden usulden reddine, esasa girilmesi halinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ….. A.ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihbar edilen davaya konu aracın satıcısı olmadığını, sadece yetkili servis olarak tamir ve bakım hizmeti verdiğinden, dava sebebi olarak ileri sürülen imalat hatalarınına ilişkin iddiaların ve diğer hususların müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, aracın yetkili servise girişinin yapıldığını ve burada yapılan kontrol ve onarımlar neticesinde araçta tespit edilen aksaklıklar yasal garanti kapsamında giderildiğini, davanın reddine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BURSA Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine bilirkişi incelemesi için talimat yazılmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi ….’in 20/12/2021 tarihli raporunda özetle; dava konusu araçta bahsi geçen fren ve AdBlue arızalarının giderilecek arızalar olduğunu, dava konusu araçta oluşan Fren arızasının satıştan yaklaşık 10.5 ay sonra ortaya çıktığı ve yapılan onarım’tamirat ile giderildiğini, fren sistemi ilk arızadan yaklaşık 5 ay ve sonra da 8.4 ay sonra giderilen iki arızanın çıkmasının marka beklentisi açısından olumsuz olduğu ancak garanti kapsamında ücretsiz olarak giderilen ve olağan karşılanabilecek arızalar olduğu, araçlarda değişen parçalarında ortalama iki yıllık garanti kapsamında olduğu, emniyet ve sürüş güvenliği açısından aracın en önemli sitemlerinden birinin fren sistemi olduğu ve aracın kullanıldığı için parça değişimi ve arızanın giderilmesinin garanti altına alındığı, dava konusu araçta oluşan ilk AdBlue arızasının araç satışından 17 gün sonra ortaya çıktığı ve yapılan onarım’tamirat ile giderildiği, AdBlue sistemi için ilk arızadan yaklaşık 16 ay sonra bir arızanın çıkması hayatın olağan akışına göre oluşabilecek bir arıza olduğu ve araç kullanım kılavuzuna göre de var olan arıza motor güç kaybına ve hız sınırlamasına neden olmadığı dolayısı ile araçtan beklenen faydayı olumsuz etkilemediği, dava konusu açta herhangi bir ayıp olmadığı, araçta ayıp olmadığı için “ayıpsız misli ile değişim” veya “ödenen bedelin iadesi ile aracın davalıya teslim” şartlarının oluşmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Dava; alım satım nedeniyle satın alınan aracın ortaya çıkan ayıp nedeniyle ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde aracın iadesi ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü satın aldığı araçta üretimden kaynaklı ayıp olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, taraf iddiaları bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiş, delilleri toplanarak araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 23/son maddesine göre: Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde inceleme veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Gizli ayıp mevcut ise herhangi bir şarta ve sınırlamaya tabi olmaksızın alıcı seçimlik hakkını kullanabilecektir.
Bu açıklamalardan sonra somut olayımıza dönecek olur isek, taraflar arasında satıma konu …. Plakalı … model … Marka araçta ayıbın olup olmadığı, ayıbın tespiti halinde ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, yine ayıbın tespiti halinde araçtan beklenen faydayı azaltıp azaltmadığı, ayıp değerinin ne kadar olduğu, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değiştirilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, bunun mümkün olmaması halinde ödenen bedelin iadesi ile aracın davalıya teslimi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve yapılan inceleme neticesinde davaya konu araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığı, var olan hataların garanti kapsamında giderildiği, aracın kullanımında herhangi bir sorun bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu haliyle uyuşmazlık konusu araçta beklenen faydanın davacı yararına azalmadığı, dolayısıyla aracın misli ile değiştirilmesi şartlarının oluşmadığı gibi, iadesi şartının da oluşmadığı anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 4.318,09- TL harçtan mahsubuna, artan 4.237,39-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 26.149,64 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davalı …. Otomotiv vekilinin ve İhbar olunan ….. vekilinin yüzüne, diğer ihbar olunanın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza