Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2021/826 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2021/826 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Led ve Elektronik San. Tic. A.Ş ile davalı … Mühendislik Tic ve San Ltd Şti arasında 05/03/2020 ile 13/11/2020 tarihleri arasında cari hesap şeklinde ticari ilişki oluştuğunu, bu ticari ilişkinin toplamının 1.352.167,07 TL’ye ulaştığını, davalı borçlunun bu ticari ilişkiden doğan borcundan 57.153,47 TL’yi ödemediğini, davalı borçlu ile yapılan şifahi görüşmelerden sonuç alınamayınca davalı şirkete Bakırköy … Noterliği kanalıyla 03/02/201 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davalının bu ihtara Adana … Noterliğinin 09/02/2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile cevap verdiğini, gönderilen ihtara rağmen davalının borcunu ödememesi nedeni ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, takibin davalı borçlunun itirazı üzerine durduğunu, davalının itirazında haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek, davalı borçlunun haksız ve hukuki temelden yoksun olarak Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan 10/01/2019 tarihli sözleşmede “Taraflar arasında yaşanacak anlaşmazlıklarda ADANA mahkemeleri yetkilidir” maddesi bulunmakta olup, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, sözleşmenin konusunun Konya (KOP) 3000 kişilik öğrenci yurdu aydınlatma armatürü olduğunu, müvekkil şirketin, davacı şirket ile aralarında yapmış oldukları sözleşme gereği malların teslim süresinin 8-12 hafta olarak belirlenmiş olmasına karşın süresinden çok sonra teslim edildiğini, davacının sözleşme gereğince borcunu ve yükümlülüğünü zamanında ve usulüne uygun şekilde yerine getirmediğini, borcunu ifada gecikerek temerrüde düştüğünü, müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını bildirerek öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili hakkında açılmış bulunan itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklı olarak davacı tarafından verildiği söylenilen cari hesap ilişkisinden ortaya çıkan faturaların süresinde ödenip ödenmediği, bu sebeple alacakların tahsili için girişilen ilâmsız icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında ihtilafsız olan sözleşmenin 5. Maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde Adana Mahkemelerin yetkili olacağı düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17’nci maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkânı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17’nci maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK’nın 18/1. Md.).
Somut olayda, davacı vekili dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşme kapsamında verilen ürünlerin karşılığı olarak düzenlenen faturaların süresinde ödenip ödenmemesinden kaynaklı ortaya çıktığı iddia edilen alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine yapılan itirazın iptalini istemiş ise de, tarafların tacir olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek münhasır yetki anlaşması nedeniyle HMK’nun 17.maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği karşısında davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin Adana Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden reddi ile, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli Adana Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Adana Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
6-Davacının ödeme yasağı kararı verilmesi talebinin yetkili mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi… 15/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza