Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/376 E. 2021/1048 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/376 Esas
KARAR NO : 2021/1048

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/08/2011
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ile eski tapu maliki ….. tarafından müvekkil idare aleyhine Küçükçekmeee …. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. E. sayılı dosyası ile tezyid-i bedel davası açıldığını, davanın davalısı kooperatife de ihbar edildiğini,davalı kooperatif davaya müdahil olarak katıldığını, söz konusu davanın önce yetkisizlik kararı verilerek Bağcılar …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasını aldığını, bilahare Bağcılar adliyesinin kurul kararı ile kapatılması nedeniyle Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esasını aldığını, söz konusu davanın Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.05.2008 tarih ve …. E.-. …. K. sayılı tarihli kararıyla kısmen kabul edildiğini,Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 03.02.2009 tarihli kararıyla yerel mahkemenin kararı onandığını, tashihi kararın da aynı Yargıtay Dairesinin 15.10.2009 tarih ve ….- …. sayılı ilamı ile reddedildiğini, yerel mahkeme kararının da idare aleyhine kesinleştiğini, kesinleşen mahkeme kararında ‘’Açılan davanın kısmen kabulü ile 119.600,00.-YTL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine…” kararı verildiğini, mahkeme kararı ile hüküm altına alınan borç için alacaklı vekili tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, idareye icra emri tebliğ edildiğini, davacı vekilinin cebri icraya yönelik girişimleri üzerine Yargıtay … HD.’sinin 05.02.2009 tarihli onama kararını müteakip icra takibinin durdurulabilme imkanının hukuken kalmadığından idarece Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyasına 03/03/2009 tarihi itibariyle ödeme yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil idare tarafından Bakırköy … .Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile ilgili olarak yapılmış ve mahkeme katibi tarafından imzalanıp mühürlenmiş belgeler ve harç makbuzları ile sabit olan temyiz ve karar düzeltme harçları, tebligat ve temyiz/karar düzeltme posta masrafı olmak üzere toplam 1.839,40,- TL., harcama ile ekte sunulan fatura doğrultusunda Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyasına ödenen 284.762,00.-TL’nin % 18 KDV’si ile birlikte oluşan toplam 329.050,64.-TL’den oluşan toplam 330.890.04.-TL alacağın davalı kooperatiften rücuen tahsili gerektiğini, davanın kabulü ile fazlala dair hakları saklı kalmak kaydıyla 330.890,04.-TL. alacağın şimdilik 10.000 TL’lik kısmının 14.04.2009 tarihinden itibaren amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, tapuda kooperatif adına kayıtlı …. ili, … ilçesi, … köyü … ada … parsel sayılı taşınmaz, üzerine dava dışı üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ve teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kamulaştırmayı ve yasal işlemleri yapma hususunda müvekkilinin yasal hiçbir yetkisi olmadığı gibi , herhangi bir dahli de olmadığını, müvekkilinin tekeffül ettiğinin sözleşme tarihindeki vaki fiili duruma göre anılan mahaldeki oluşabilecek o dönemde bitmiş ve yargılaması devam eden davaların kamulaştırma bedellerinin sözleşme hükümleri çerçevesinde belirlenmiş tutarların davacı kuruma ödenmesi olduğunu, kamulaştırma yapan davalı idarenin bu kendi açık kusurlu davranışından dolayı aradan yirmi yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra kendisine karşı bedel artırımı davası açılmasına sebebiyet vermesi ve aradan geçen zaman nedeni ile bu davada kabul edilemez oranda yüksek bir kamulaştırma bedeli ödemek zorunda kaldığı, bunu da sınırlı ve belli bir döneme ait protokoldeki taahhütnameye dayanarak müvekkilinden rücu etmesinin MK.m.2′ ye aykırı olduğunu, müvekkilinin ikame edilen kamulaştırma davalarının neticelerinden sorumlu olmadığı gibi, davacı devlet kurumunun vaki hizmet kusuru nedeni ile yasaya uygun kamulaştırılması yapılamayan veya eksik yapılan kamulaştırmasız el koyma sebebi ile açılan davalardan hiçbir şekilde sorumlu olmadığını, müvekkili kooperatife tahsis edilen taşınmazların ve özellikle dava konusu edilen taşınmazında o günkü tespit edilen değerinin tüm masraftan ile birlikte davacı idareye ödendiğini, müvekkilinin 25.12.1986 tarihinden sonra açılan tezyidi bedel davalarından sorumlu tutulamayacağını, önceki dönemle ilgili olarak protokollerde belirlenen ile sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, bu miktarı da davacı kuruma ödediğini, buradaki sorumluluğun üst sınır ipoteği gibi protokolde yazılan tutarla sınırlı tutulması gerektiğini, bu miktarın sayın davacıya ödenmesi nedeni ile dava konusu protokolün işlevini yitirdiğini, tanziminden çok uzun yıllar geçmiş taahhütnameye istinaden müvekkilinin ilelebet sorumlu tutulamayacağı anlayışı ve ödeme nedeni ile rücu etme imkanı kalmamış olması da dikkate alınarak davacının hayatın olağan akışına ve hakkaniyete aykırı haksız davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
M
ahkememizce davacı idare tarafından kamulaştırma evraklarının dava dışı maliklere usulüne uygun olarak tebliğinin gerçekleştirilmesinin gerekip gerekmediği, davacının bedel artırımı davası açılmasına yol açıp açmadığı hususlarının değerlendirilmesi, mahkememiz yetkisinde kalmak şartı ile davacının bedel artırımı davası nedeni ile dava dışı malike icra kanalı ile kaç TL ödediğinin, bu suretle davacını, dava dilekçesinde açıklandığı üzere I4/04/2009 tarihinde temerrüt durumu oluşup oluşmadığı, yine davacının Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dosyasına istinaden toplam 1.839,40 TL harcama yapıp yapmadığı hususlarının hesap açısından incelenmesi, yine davalının toplam olarak kamulaştırma bedeli olarak 859.721.712 TL ödeyip ödemediği hususlarının kayden araştırılması, yapılan tüm ödemelerin bu ödemelere dayanak olan belge içerikleri de gözetilerek aradaki nedensellik bağının araştırılması açısından inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda, kamulaştırma kararı sonrası yapılan adres araştırmaları doğrultusunda tapu maliklerine tebligat işlemleri tamamlanmış ve tebligat sonrası … pafta … parsel maliklerinden … hisse sahibi ….. aleyhine Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.05.1987 tarih ve … E.,- … K. sayılı dosyası ile 2942 sayılı kanunun 17. maddesine göre hükmen tescil kararı alındığını, söz konusu taşınmaz hissesinin mülkiyetinin Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne intikal ettiğini, bu şekilde mülkiyeti Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’ne intikal eden taşınmazın davalı kooperatife satılarak devredildiğini, eski tapu maliki ….. tarafından davacı idare aleyhine Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyası ile tezyid-i bedel davası açıldığı, işbu davanın davalısı kooperatife de ihbar edildiği ve davalı kooperatifin davaya müdahil olarak katıldığını, söz konusu davanın önce yetkisizlikkararı verilerek Bağcılar …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esasını aldığın, bilahare Bağcılar adliyesinin kapatılması nedeniyle Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esasını aldığı, söz konusu davanın Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.05.2008 tarih ve … E.,- … K. sayılı tarihli kararıyla kısmen kabul edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 05.02.2009 tarihli kararıyla yerel mahkemenin kararı onandığı, tashihi karar başvurusu da aynı Yargıtay Dairesinin 15.10.2009 tarih ve … -… sayılı ilamı ile reddedildiği, yerel mahkeme kararının idare aleyhine kesinleştiği, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyasına 284.762,00.-TL ödendiği, 329.050,64,-TL.’lık fatura düzenlendiği, iş bu faturanın davacı tarafından davalı kuruma 30/03/2009 tarih ve 2306 sayılı yazı ile gönderildiği,ancak dava dilekçesi ekinde tebliğ edildiğine ilişkin belge sunulduğu beyan edilmiş ise de böyle bir tebliğ şerhinin bulunmadığı, ancak davalı kurum tarafından davacı kuruma gönderilen yazının son paragrafında 03.03.2009 tarihli yazı ekinde 320.050.64 TL’lik faturanın alındığı, hiçbir işlem yapılmadan önce iade edildiği beyan edildiği, yine davacının Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına istinaden toplam l .839.40 TL harcama yapıp yapmadığı konusunun tespitinde ise 1.839,40 TL masraf yapıldığı ve masraf dekontlarının onaylı olduğunun görüldüğü, taraflar arasında imzalanan 12.12.1985 tarihli protokolün maddesinde ”Söz konusu küçük imalat depolama akım bölgesi sınırları içerisinde kalan taşınmaz malikleri tarafından bugüne kadar açılan tezyidi bedel tutarı olan 561.284.311 TL’si için davalar sonuçlanıncaya kadar teminat olarak alıcı kuruluşça ofise 561.284.311 TL’lik banka teminat mektubu verildiği şeklinde olduğu, yine taraflar arasında imzalanan 25.12.1986 tarihti protokolün 1.maddesi ”Söz konusu küçük imalat depolama alanı bölgesi sınırları içerisinde kalan taşınmazın maliklerinin tarafından bugüne kadar açılan tezyidi bedel t ular t olan 298.437.401 TL’si için davalar sonuçlanıncaya kadar teminat olarak alıcı kuruluşça ofise 298.437.401 TL’sini banka teminat mektubu yerine nakit olarak ödedikleri 150,000.000 TL’si düşüldükten sonra 160.000.000 TL’lik banka teminat mektubu alınmıştır.” şeklinde olduğu, bu maddelere göre verilen icmal mektubunun nakde dönüşüp dönüşmediği bilinmediğinden ve taraflar arasında ihtilafta olmadığından (859.721.712 TL) konunun nihai kararının mahkemeye ait olduğu,davacının bedel artırım davası nedeni ile dava dışı malike icra kanalı ile 284.762.00.-TL ödendiği, dava dilekçesinde açıklandığı üzere 14/04/2009 tarihinde temerrüt durumu oluşup oluşmadığı hususunun mahkemenin takdirinde kaldığı, yine davacının Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına istinaden toplam 3.839,40 TL harcamaları belgeleri ile yaptığı, yine davalının toplam olarak kamulaştırma bedeli olarak 859.721,712 TL ile ilgili taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığından ödenmiş olarak kabul edilebileceği hususu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi ek raporunda, davacının bedel artırımı davası nedeni ile dava dışı malike icra kanalı ile 04.03.2009 tarihinde 284.762,00.-TL ödendiği, KDV’ si ile birlikte toplam 329.050.64 TL olduğu, yine davacının Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına istinaden toplam 1.839,40 TL harcamaları- belgeleri ile yaptığı, davacının toplamda 330.890.04 TL ödeme yaptığı, ödemiş olduğu tezyid-i bedel miktarı toplamlarının 330.890,04 TL olmasına karşın şimdilik 10.000.00 TL talepte bulunduğu, davacının dava dilekçesine konu yaptığı 10.000,00 TL’nin(02.05.2013 tarihli dilekçesinde) 1.839.40 TL nin yargılama gideri,geri kalan 8.160.60 TL nin ise tezyidi bedel miktarı olduğunun bildirildiği, şimdilik talebi olan 10.000.00 TL’nin 15.04.2009 tarihinden itibaren amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan talepte bulunabileceği bildirilmiştir.
Yargılama sırasında davacı vekili 06/06/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu alacak tutarını 155.445,02 TL tutarında ıslah etmiş ve ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ olunmuştur.
Mahkememizin … esas, … karar sayılı, 17/05/2016 tarihli kararı ile davacı taleplerinin kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş olup Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 25/04/2018 tarih, … Esas sayılı, … karar sayılı kararı ile verilen kararın bozulduğu dosyanın mahkememize tevzi olup … sayılı esasına kaydedildiği görülmüştür. Mahkememizce bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf beyanları, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, davacının kamulaştırmasız el atma davası sonucunda dava dışı kişilere ödemek zorunda kaldığı tutarın, aralarındaki protokol ve taahhütnamelere istinaden davalının sorumlululuğunda bulunduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacının somutlaştırmış olduğu deliller çerçevesinde davacı tarafından kamulaştırılan taşınmazların davalı tarafa satıldığı, davacı ile davalı arasında kamulaştırma bedellerinin ise davacı tarafından ödenmesi durumunda kamulaştırma bedellerinin ve davalar için yapılan masrafların tahsilinin davalıdan talep edilebileceğine ilişkin taahhütname mevcuttur. Bu çerçevede taşınmaz maliki olan kişiler tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası sonucunda ise belirlenen kamulaştırma bedelinin davacı tarafından ödenmiş olduğu, bu çerçevede kamulaştırma bedelinin artırılması davası sonucunda davacının ödemiş olduğu miktar ile dosya için yapılan masraf toplam tutarının 330.890,04 TL olduğu, esasen bu konuda taraf vekillerinin uzlaştığı gibi raporun da bu yönde olduğu, bu şartlarda adı geçen taahhütname uyarınca bu miktarın kural olarak davacı tarafından talep edilebilmesi mümkün olmakla beraber somut olayın özellikleri çerçevesinde ve davacı aleyhine bu miktarda bir indirim yapılıp yapılmaması gerektiği hususu da ayrıca değerlendirilmelidir.
Davacının mevcut taahhütname doğrultusunda ve kural olarak rapora göre talep edebileceği tutarın 330.890,04 TL olacağı açıklanmıştır. Bu miktardan indirim yapılıp yapılmayacağı ayrıca tartışılacaktır. Ancak yargılama aşamasında taraf vekilleri 12/04/2016 tarihli duruşmada 1/2’ye isabet eden 165.445,02 TL’nin ise temerrüde düşülen tarihten başlayıp ödemenin yapıldığı 31/10/2012 tarihine kadar işlemiş bulunan temerrüd faizini de kapsayacak şekilde ödemesinin yapıldığını, bu şartlarda bu davanın konusunun ise sadece geriye kalan %50’lik kısım olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen 10.000 TL’lik kısım ile ve ayrıca 09/10/2012 tarihinde yapılan protokolden sonra ödenmeyen diğer kısmın ise ıslah konusu olduğunu müştereken beyan etmişlerdir.
Eldeki dosyada davacı idarenin müterafik kusurunun, dosya kapsamına, hak ve nasafete, emsal kararlara uygun olarak % 50 olarak tespit edilmiş, ödenen bedelden bu kusur oranında indirime gidilerek, davacının ıslah dilekçesinde belirttiği üzere 3.kişiye ödenen tazminatın yarısı işlemiş faizi ile birlikte davalı tarafça ödenmiştir
Bu haliyle davacının talep edebileceği bedelin yarısının işlemiş faizleriyle birlikte ödemiş olduğu ve böylece dava konusuz kaldığı anlaşılarak, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 59,30 TL ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 148,50 TL ve ıslah ile yatırılan 2.654,65 TL olmak üzere toplam 2.803,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.743,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
– Dava açılırken yatırılan 169,80 TL ve ıslah ile yatırılan 2.654,65 TL olmak üzere toplam 2.824,45 TL harcın davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
3- Bozmadan önceki hükmün 2 nolu bendi uyarınca davalı tarafa yüklenen 2.847,65 TL harcın, davanın konusuz kalması sebebiyle iptaline, ödeme yapmış ise İADESİNE,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 19.667,27- TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 19.667,27- TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 916,15 TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranı ve takdiren % 50′ si olan 458,07 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
7- Davalı tarafından sarf edilen tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 50,00 TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranı ve takdiren % 50′ si olan 25,00 TL’ sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
– Davalı tarafından yatırılan gider avansının iadesine,
8- HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde YARGITAY nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza