Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/375 E. 2022/21 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/375 Esas
KARAR NO : 2022/21

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile davalı taraf arasındaki alacağın 16.12.2020 tarihli 31.948,80 TL tutarlı faturaya alacağı ilişkin olduğunu, kısmi ödeme yapıldığı ancak bu faturadan kaynaklı 16.392,60 TL alacakları olduğunu, Davalı tarafın kalan borcu ödemediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle, itirazın iptaline takibin devamına, davalının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa gönderilen iade faturasından dolayı alacaklarının olmadığını, davacı tarafın ayıplı mal teslimi yaptığını bu nedenle iade faturaları yollandığını, davacı tarafın iade faturalarına itiraz etmediğini, faturaları kabul ettiğine karine oluşturduğunu, bu nedenlerle, davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 07/09/2021 tarihli duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle davacının icra takibi tarihi itibariyle asıl alacak yönünden alacaklı olup olmadığı, alacağının varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMM … ve Tekstil Mühendisi bilirkişi ….’ten 10/11/2021 Tarihinde alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 16.12.2020 tarihli … numaralı faturanın, KDV dahil 31.948,80 TL tutarlı olduğu, açıklama kısmına YAĞMURLUK diye yazıldığı, miktarının, birim fiyatının yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, Davalı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığını, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu ettiği cari hesaba ait 2020 yılında 1 adet KDV dâhil 31.948,80 TL tutarlı faturanın davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlara işlendiği, taraflarca karşılıklı olarak BS-BA FORMU ile beyan edildiği, 24.12.2020 tarihli …. numaralı faturanın, KDV dahil 14.364,00 TL tutarlı olduğu, açıklama kısmına …. diye yazıldığı, miktarının, birim fiyatının yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, 24.12.2020 tarihli … numaralı faturanın, KDV dahil 2.028,00 TL tutarlı olduğu, açıklama kısmına FİYAT FARKI diye yazıldığı, miktarının, birim fiyatının yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davalı tarafın iş bu faturaları tebliğ-teslim ettiğine ve davacı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığını, davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği 2020 yılında 2 adet KDV dâhil 16.392,00 TL tutarlı iade faturasının davalı tarafın ticari defter ve kayıtlara işlendiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlara işlenmediği, davalı tarafın BS FORMU ile beyan ettiği, davacı tarafın BA FORMU ile beyan etmediği, Davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde; 2020 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 16.12.2020 tarihli 31.948,80 (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 23.12.2020-31.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 16.392,80 TL alacaklı olduğu, 2021 yılı: 01.01.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 16.392,80 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde;2020 yılı: Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 16.12.2020 tarihli 31.948,80 (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 23.12.2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 16.392,80 borçlu olduğu, 24.12.2020 tarihli 16.392,00 TL tutarlı 2 adet fatura kayıt işlemi ile alacağın 0,80 TL tutara düştüğü, 31.12.2020 tarihli “2020 04. Dönem Sonu Kur Değerleme 320 den 649 a Virman” açıklamalı ve 0,80 TL tutarlı kayıt işlemi bakiyenin sıfırlandığı, taraflar arasında 16.392,80 TL tutarlı cari hesap farkının olduğunu, İş bu farkın; davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği KDV dâhil 2 adet KDV dâhil 16.392,00 TL tutarlı iade faturasından, ve 0,80 TL tutarlı “2020 04. Dönem Sonu Kur Degerleme 320 den 649 a Virman” açıklamalı kayıt işleminden kaynaklandığı, iş bu 2 adet faturanın davalı tarafın ticari defter ve kayıtlara işlendiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlara işlenmediği, davalı tarafın BS FORMU ile beyan ettiği, davacı tarafın BA FORMU ile beyan etmediği, faturaların açıklama kısmında … açıklamasının yazıldığı, davalı tarafın iş bu faturaların içeriğine konu olan durumu ispat etmesi gerektiği, davalı davacının fason olarak dikmiş olduğu malların ayıplı olduğunu iddia ettiği, davalının ayıplı olduğunu iddia etmiş olduğu ürünleri bilirkişi incelemesine sunmadığı, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin ayıplı olduğunu gösteren tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş tespit raporu da sunulmadığından davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 16.392,80 TL asıl ve toplam alacağını talep edebileceği kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari alım – satım ilişki nedeniyle alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalıdan 16.392,80 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmıştır. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 16.392,80 TL’ dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının – davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Tarafların ticari defterler ve kayıtları ile her iki tarafa ait 2020 yılı BA – BS formlarının ve Bilirkişi ….’ ın hazırlamış olduğu rapor içeriğinin incelenmesinde;
– Takibe ve davaya konu faturanın 16.12.2020 tarihli ve KDV dahil 31.948,80 TL olduğu,
– Bu faturanın davacı ve davalıya ait ticari defter ve kayıtlara işlendiği ve yine BS-BA formları ile karşılıklı olarak beyan edildiği,
– Davalının iş bu faturaya karşı itiraz ettiğine dair herhangi bir yazılı belgeyi dosya içerisine sunmadığı,
– Davalı tarafça KDV dahil 14.364,00 TL miktarlı reklamasyon ve 2.028,00 TL miktarlı fiyat farkı açıklamalı iki adet iade faturalaranın davacı tarafa yönelik olarak düzenlendiği; ancak bu faturaların davacıya teslim edildiğinin davalı tarafça herhangi bir yazılı delil ile ispat edilemediği ve yine davacının bu faturaları defter ve ticari kayıtlarına işlemediği, BA formuna davacı tarafça beyan edilmediği,
– Davalının fason olarak dikilmiş malların ayıplı olduğuna ilişkin iddiasını ispat edemediği, bunu ilişkin ürünleri bilirkişi incelemesine sunmadığı ve yine herhangi bir tespit raporunu da dosyaya sunmadığı,
– Bu haliyle davacının talebi ile sınırlı olarak, davalının davacıya icra takibindeki 16.392,80 TL kadar borcu bulunmaktadır.
– Davalının kendi defterlerindeki bu ispatı ortadan kaldıracak, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunmadığı görülmüştür.
Bilirkişi …’ın hazırlamış olduğu rapor içeriğinde de, davacının alacak miktarının talep miktar kadar hesap edildiği görülerek, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı da görülerek, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Alacağın %20 si olan 3.278,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.119,79 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 197,99 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 921,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 265,79 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Dosya içerisinde görev alan bilirkişi ….’ e bilirkişi ücreti ödenmediği görülerek, 900,00 TL bilirkişilik ücretinin davacı gider avansından alınarak ödenmesine,
4- Davacı tarafından sarf edilen / edilecek toplam 1.847,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve bilirkişi ücreti ödendiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
5- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza