Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/365 E. 2021/583 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/365 Esas
KARAR NO : 2021/583

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 4.06.2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin bölge sınırlaması olmaksızın serbest tüketici niteliğine sahip tüketicilerle ikili anlaşma yaparak indirimli tarife ve fayda kampanyalarıyla elektrik enerjisi satışı yapabildiğini, müvekkil şirketçe yapılan denetimler kapsamında davalının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, davalı hakkında müvekkil kurum görevlileri tarafından sayaçsız olarak direkt elektrik kullanmak gerekçesi ile kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı tutulduğunu ve davalı adına fatura düzenlendiğini, icra takibine geçildiğini ve haksız itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, taraflarınca arabuluculuğa gidildiğini, anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzre icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya mahkememizce tebligat çıkarıldığı tebligatın 28/04/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Yargılama tarihi itibari ile HMK. 114. maddesi çerçevesinde aranan dava şartlarından birisi ise mahkemenin görevli olmasıdır. HMK. 115/1 maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında mahkeme kendiliğinden araştırır. Bu dava şartı noksanlığını mahkeme tespit eder ise HMK .115/2 maddesine göre usulden ret kararı verir. Nitekim dava dilekçesinin içeriğinden, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği açıkça anlaşılan hallerde bu kararın verilmesine engel hal bulunmadığı Yargıtay’ın ilgili dairesinin onama kararları ile de açıkça belirlidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Mahkememizce yapılan araştırma sonucunda davalının tacir olmadığı, herhangi bir işletmesinin bulunmadığı, ticareti 31.05.1995 tarihinde terk ettiği görülerek, kira sözleşmesinde ve abonelik sözleşmesinde iş yeri ya da ticarethane yazmasının tek başına davalıyı tacir yapmayacağı ve yine iş bu davayı da ticari dava yapmayacağı dikkate alınarak, taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın sağlayıcı/hizmet veren oldukları, bu haliyle uyuşmazlığın Tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanını karar kesinleştiğinde ve talep halinde Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 Gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ilekararın tebliğinden itibaren iki haftaiçerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeyevereceği cevap dilekçesi ileiki haftaiçerisindeİSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 03/06/2021

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza