Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/344 E. 2021/791 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/344 Esas
KARAR NO : 2021/791

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirket hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Numaralı dosyası ile haciz yoluyla ilamlı takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, borçlunun borcu ödememesi üzerine haciz yolu ile başlatılan takip 17.02.2020 tarihinde iflas yolu ile takibe çevrildiğini, ödeme emrinin 03.11.2020 tarihinde 35. Maddeye göre davalı şirkette tebliğ edildiğini, borçlu şirketin 7 gün içerisinde ödeme yapmadığı gibi herhangi bir itirazda da bulunmadığını, bu itibarla İİK.156. Maddesi gereğince borcunu ödemeyen davalı şirketin iflasına karar verilmesi amacıyla iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu belirterek davalının icra emrini tebellüğ etmesine rağmen borcunu ödemediği ve herhangi bir itirazda da bulunmadığı anlaşıldığından İİK. 156, maddesi gereğince iflas talebinin kabulü ile davalının şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava; İİK.156.maddesi gereği iflas istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen sicil kayıtları incelenmesinde; … sicil nolu …’nin …. Mah. … Caddesi …. İş Merkezi No:… …/…. adresinde sicilde kain olduğu, 18/03/1996 tarihinde kurulduğu, …’un münferiden şirket yetkilisi ve ortağı olduğu, …’ın ise tasfiye memuru olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6100 sayılı HMK’nun 316. maddesi uyarınca basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlğüne , Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğünden istenilen bilgi ve belgeler gönderilmiştir.
Dava dilekçesi içeriği ve ekleri, TAKBİS Malvarlığı Sorgusu ve mevcut dosya kapsamı gözetildiğinde davacıların adli yardım talebinin HMK. m. 334 ve devamı gereği kabulüne, davacının HMK 335. maddesiuyarınca yapılacak tüm yargılama giderlerinden, teminat göstermekten muaf tutulmasına, yapılması gereken tüm giderlerin devlet tarafından avans olarak ödenmesine, adli yardımla ilgili olarak belirlenen bu kararın hükmün kesinleşmesine kadar devamına, ertelenen yargılama giderleri ve avansların haksız çıkacak kişiden tahsil olunmasına karar verilmiştir.
Toplanan ve sunulan deliller, yapılan tespitler, sicil kaydı, uyuşmazlık konusu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Öncelikle mahkememizce dava şartları açısından dosyanın incelenmesi gerekmiştir.
Davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli değildir. Bundan başka, davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunması gerekir; yani dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Dava açmakta hukuki yararı olmayan kişi Devletin mahkemelerini gereksiz yere uğraştıramaz. Bu, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı olarak da adlandırılmaktadır. Yani, davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde, korunmaya değer bir yararı olmalıdır.
Dava şartları, medeni usul hukukuna ait bir kurum olup, amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek, böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi).
Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür.
Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmıştır.
Yapılan bu açıklama çerçevesinde somut olaya gelince; İflası talep dilen şirketin davacının başvurusu üzerine İstanbul .. Asliye Ticaret mahkemesinin … esas … kararıyla yeniden ihya edilerek ek tasfiye kararı verildiği ve şirketin tasfiye aşamasında olduğu ve tasfiye memuru atandığı analaşılmıştır. Bu noktada davacı her ne kadar davalının doğrudan iflasını talep etmiş ise de İflâs, iflâs organları tarafından alacaklıların alacağının tahsili amacıyla borçlunun tüm malvarlığı üzerinde gerçekleştirilen cebri bir tasfiye usûlüdür. İflas da bir tasfiye işlemi olup İflâsın açılmasıyla müflisin haczedilebilen tüm mal ve haklarının oluşturduğu topluluğa iflas masası oluşturularak İflâsın açıldığı zaman müflisin malvarlığına dahil olan ve haczedilebilen tüm mal, alacak ve hakları nerede bulunursa bulunsun iflâs masasına girer. Artık bu aşamada davacı alacağını tasfiye memuruna bildirilerek tasfiye işlemleri yapan şirkete başvurması gerektiği dikkate alındığında davacınn artık tasfiyeye girmiş davalı şirket aleyhine iflas yoluna başvurmasında hukuki yararı olmadığı analşılmıştır.
6102 sayılı TTK’da da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’da hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiş olup, hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar, gerek dava açıldığı sırada ve gerekse de yargılama süresince mevcut olmalıdır düzenlemesi dikkate alınarak 6100 sayılı HMK.nun 114/h maddesinde hukuki yarar dava şartları içerisinde gösterilmiş olup aynı yasanın 115.maddesinde mahkemenin açılan davada hukuki yararın bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında re’sen gözeteceği belirtilmiştir. Davanın hukuki yarara ilişkin davanın şartları oluşmaması nedeniyle reddine, HMK.nun 320/1.maddesindeki düzenleme de dikkate alınarak dosya üzerinde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK 114. ve 115. madde uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021

Başkan …
¸
Üye … ¸
Üye …
¸
Katip …
¸