Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/331 E. 2021/684 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/331 Esas
KARAR NO : 2021/684

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili firma tarafından bir kısım çekler iplik alımına avans olarak davalıya teslim edilmiş olup karşılığında iplik tedariki sağlanması gerekliyken bir süredir davalı tarafından gerekli tedarikler sağlanmadığını, davalıya 2019 yılında müvekkili şirketin … bayisi olması nedeniyle davalı şirket yetkilisinin bu şirket ile akdettiği sözleşmeye güvenerek mal teslim edileceği inancıyla bir kısım çekler teslim edildiğini, bu kapsamda davalıya 2019 yılında müvekkil ticari kayıtlarında görüleceği üzere 2.015.661,00-TL+1.672.350,00-TL müvekkil çeki ile 820.000,00-TL+930.000,00-TL müşteri çeki olmak üzere toplam 5.438.011-TL avans çeki teslim edildiğini, davalının elinde olan toplam çek tutarı ise 5.892.804,00-TL olduğunu, bu çeklerden 1.125.000,00-TL sinin tamamen ve 40.000,00-TL’si ise bir çeke istinaden ödendiği öğrenildiğini, davalıya duyulan güvenle ise bir kısım seri faturalar kabul edilmişse de 04.03.2019-27.03.2019 arasında kabul edilen bu 972.437-TL civarındaki faturanın davalının bir kısım şahıslarla gayri kanuni işlerde ortaklık yaparak çalıştığı firmaları dolandırma yoluna yönelik sonradan öğrenilen teşebbüsleri çerçevesinde faturalara kendi çalışanlarına imza attırarak şirketlere ulaştırdığını, bu faturalar üzerinde düzenleyen, teslim eden ve teslim alan hanelerinin davalı tarafından doldurtularak müvekkiline gönderildiğini, ancak davalı şirket yetkilisine duyulan güvenle bu faturaların kabul edildiği öğrenildiğini, davalı şirket sahibinin yukarıda bahsi geçen ve müvekkil firmanın bayi olarak faaliyet gösterdiği … firması ile bazı usulsüzlükler nedeniyle arasının bozulduğu ve bu şirketle faaliyetinin de sonlanmasıyla davalı şirketin ne müvekkilime kabul edilen faturalara ilişkin ne de diğer çeklere ilişkin mal temin etmediği gibi bu çeklerle oluşturduğu baskı ile müvekkil şirkete çeşitli tehdit ve baskılara maruz bırakıldığı öğrenildiğini, ilk etapta bu çeklerden bir kısmının iptal ve iadesiyle ilgili Bakırköy …. ATM … E. Sayılı dosyasıyla menfi tespit istemli dava ikame edilmiş ve fazlaya dair hakları saklı tutulduğunu, bu dosyadan 1.963.950,00-TL tutarında çekin iptali ile müvekkiline iadesine karar verildiğini, bu dosyada bir kısım 454.793,00-TL çeklerin 2018 yılında davalıya teslim edilmiş olması nedeniyle ise bu kısım yönünden davanın reddedildiğini, bu dosyada davalı şirket çeklerin mal teslimine yönelik avans çeki olduğunu da kabul ve ikrar ettiğini, bu davada gerek faturalardan kaynaklı kısım ve kalan çeklerle ilgili haklarımız saklı tutulduğundan huzurdaki davanın ikamesi zorunluluğu doğduğunu belirterek yargılamanın sürüncemede kalmaması adına EK-1’de sunulu CD içerisinde detayları sunulan tüm çeklerin bankalardan(banka bilgileri ile adresleri de CD içerisindeki excelde sunulmuştur) arkalı önlü bilgileri ile çeklerin ödenip ödenmediği, bankaya iade edilip edilmediğiyle ilgili müzekkere yazılarak celbini; yine delilleri başlığı altında 3.maddede yer alan İTO kayıtlarının, 4. ve 5. Maddede yer alan SGK işçi dökümlerinin, 6. Maddede yer alan fatura asıllarının davalıdan celbine yönelik müzekkere yazılmasını; 8. Maddede yer alan bilginin ilgi bankadan istenmesini, müvekkilinin davalıya cari hesap şimdilik 1.483.054,00-TL borçlu bulunmadığının tespiti ile cari listede kayıtlı çekler nedeniyle yapılan ödemeler sonrası davalıda bulunan ve iade edilmemiş ( …,…,…,…,…,…,…. çek numaralı çekler ile Bakırköy … ATM … E. Sayılı dosyada istinaf hakkımız saklı kalmak ve istinaf sonrası borçlu çıkmamız halinde bu çeklerin sonraki ödemeler nedeniyle konusuz kalması nedeniyle çeklerin(…,…,…,… çek numaralı çekler) müvekkiline iptali ile iadesini, yine bu çeklerden 5 adedinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile icra takibine konu edildiği öğrenildiğinden bu takibin iptali ile takibe konu çeklerin takibe koyan davalıdan önceki hak sahibi olarak iadesini; davacıya yapılan fazla ödemelerin alacak olarak ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yanca aynı talepler ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayısı ile de dava açıldığını, mahkeme tarafından davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile karar verdiğini, söz konusu kararın ise kesinleşmediği nedeniyle derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının müvekkiline ait olan çeklerin şirketlerine iade edilmediğini, çeklerin bedelsiz olduğunu, faturalara konu ürünlerin şirketlerine teslim edilmediğini iddia etmiş ise de işbu iddialar gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile olan ticaretleri boyunca müvekkili şirket tarafından davacıya teslimi yapılan ürünlere ilişkin düzenlenen faturalar üzerinde yer alan imzaların kendilerine ait olmadığını, davacının yaklaşık 2 sene önce teslimini aldığı ürünlere ilişkin faturaların tamamını kabul ettiğini, ticari defter kayıtlarına işlediğini, aradan 2 sene geçtikten sonra da sırf müvekkilimiz şirkete olan mevcut borçlarını ödemekten kaçınması amacı ile eldeki davayı açtığını, davacı tarafından dava dilekçesinde iddia edilen hususlar gerçeğe aykırı olup, mahkeme tarafından yapılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde tüm bu hususlar tespit edileceğini, davacı tarafından dava dilekçesinde iddia edilen ancak mahkemeye sunulmayan belgelerin süresinden sonra mahkemeye sunulmasına muvafakatimiz bulunmadığını belirterek davacının zamanaşımına uğrayan işbu davasının reddine, davacı yanca aynı talepler ile Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayısı ile de dava açılmış olup, söz konusu davanın da derdest olması sebebi ile derdestlik itirazımızın kabulü ile davanın usulden reddine, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekilinin 25/06/2021 tarihli feragat dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini ve gereğinin yapılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin de 25/06/2021 tarihli feragat dilekçesi ibraz ettiği, taraflar arasında imzalanan sulh akdi kapsamında davacının feragati nedeniyle masraf ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve talep evrakının incelenmesinde; davacı ve davalı tarafın dosyada taraf sıfatını haiz oldukları, taraf vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde davadan feragat yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.”
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatın hüküm ifade etmesi mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Davacı davadan usulüne uygun feragat ettiğinden davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince 59,30-TL karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden 19,76-TL’nin peşin yatırılan 25.326,86 TL peşin harçtan mahsubuna, artan 25.307,10 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 Sayılı Kanun madde 18/A-11 uyarınca davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine HÜKMEDİLMEMESİNE,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki haftalı süre içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.28/06/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸