Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2021/1289 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/324 Esas
KARAR NO : 2021/1289

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin faaliyette bulunan sektöründe öncü bir firma olduğunu, müvekkil şirket faaliyetlerine devam ederken bilgisayarlarına siber saldırı gerçekleştiğini, kayıtların şifrelendiğini, şirketlerinde kullanılan kayıt sistemindeki verilerin silindiğini, bu sebeplerle taraflarına 2018 yılı Nisan – Aralık arası, 2019 yılı Ocak – Aralık arası ve 2020 yılı Ocak – Mart arası yevmiye ve defteri kebir e-defter ve mali kayıtlarına ilişkin zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bilgisayar mühendisi … ve Mali Müşavir … Bilirkişi Raporunda özetle; davacı tarafın 2018-2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinni yevmiye ve kebir defterlerinin Gelir İdare Başkanlığının 1 sıra numaralı elektronik defter tebliği gereğince elektronik ortamda e defter olarak tutulduğunu, davacı tarafından 2018 yılı 04-12 aylarının 2019 yılı 01-12 aylarının 2020 yılı 01-03 aylarının yevmiye ve kebir defterleri e-defter beratlarının sunulduğu, zayi belge talep edilen iş bu aylara ilişkin yevmiye ve kebir defterleri e-defter beratlarının yasal süresi içinde alındığı, e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 01.01.2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesinin zorunlu olduğunun tebliğ edildiği, İlaveten bu Tebliğ kapsamında, e-Defter uygulamasına dâhil olanların, muhafaza ve ibraz ödevlerini yerine getirirken yukarıda belirtilen hususlara uygun hareket etmek zorunda olduğu, Davacı tarafından 2018-2019-2020 yılına ait herhangi bir yedekleme ve kopyalama işleminin yapılmadığı, Tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde ilgili yer yetkili mahkemesinde dava açması gerektiği, Dava dilekçesi ile davacı tarafın 29.03.2021 tarihinde bilgisayarlarına yazılımsal saldırı olduğunu, 01.04.2021 tarihli raporda tüm datalarının şifrelendiğini beyan ettiği, Dosya muhteviyatında bulunan …. unvanlı antetli kağıdı ile verilen 01.04.2021 tarihli rapor ile 29.03.2021 tarihinde davacı tarafın tüm datalarının şifrelendiğinin beyan edildiği, Davacı tarafın ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesine, kendisine zayi belgesi verilmesi istemiyle 08.04.2021 tarihinde dava açtığı, iş bu olayın tarihi ile dava tarihine kadar geçen sürenin 15 günden az olduğu, davacı tarafından kendisine zayi belge verilmesi için ziyar öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde dava açıldığı, Tacirin TTK’nın 82/7 maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olmasının zorunlu olması gerektiği, 4. Her ne kadar dosyaya mübrez uzman raporunda davacı şirket bilgisayarına şifreleyicinin bulaşması sonucu diskteki verilere erişim sağlanamadığı yönünde bir tespitte bulunulmuşsa da, şifreleyicinin bulaştığı belirtilen bilgisayara ait diskin formatlanması suretiyle tüm verilerin silinmesi ve diske yeniden işletim sistemi kurularak diskin kullanılmaya başlanması nedenlerinden ötürü ara karar doğrultusunda siber saldırıya maruz kalan bilgisayara ait disk üzerinde geriye dönük bir inceleme yapma imkanı bulunmadığı, TIK’nın 82 . 1 irketin ticari defter ve belgelerini ve muhafazası konusunda gerekli dikkat, özen ve ihtimamı gösterip göstermediğinin tüm hukuki değerlendirmeleri ve taktirinin sayın mahkemeye bırakıldığının kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava; zayi olan ticari belgelerin iptaline yöneliktir.
Dava konusunun; davacının 2018 yılı Nisan – Aralık arası, 2019 yılı Ocak – Aralık arası ve 2020 yılı Ocak – Mart arası yevmiye ve defteri kebir e-defter ve mali kayıtlarının zayi olduğunu ve buna yönelik zayi belgesi verilmesi talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla, tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibrazı hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Bu madde hükmüne göre tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve belgeler, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresi içerisinde zayi olursa, tacir 15 günlük süre içerisinde bu hususta mahkemeye başvurarak kendisine belge verilmesini talep edebilir. Maddede yer alan “gibi” sözcüğü açıklanan olayların sınırlı sayılı olmadığını göstermektedir. Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği gibi, olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana geldiğine mahkemenin kesin kanaat getirmesi de gerekmektedir.
Talep edenin ticari defterlerinin güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, basiretli bir tacir gibi gerekli güvenlik önlemlerini aldığını ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamından ticari defterlerin yangın, hırsızlık, yer sarsıntısı, sel vb gibi durumlardan ötürü zayi olmadığı, talep edenin kendi kusuruyla defterlerin kaybolduğu, e- defter kayıtlarının tamamını kapsayacak şekilde ikincil kopyalarının oluşturulmadığı anlaşılmış olup, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Sübut bulmayan davasının REDDİNE,
2- Harç peşin alındığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza