Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/322 E. 2021/692 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/322 Esas
KARAR NO : 2021/692

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/03/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 10/09/2019 tarihinde araç kiraladığını, … isimli kişinin … marka bir aracı müvekkilinin olduğu yere getirdiğini ve müvekkiline bir araç kiralama sözleşmesi imzalattığını, müvekkilinin bunun karşılığında davalı şirket yetkilisi …’a 2.200,00 TL peşin ödeme yaptığını, aracın randımansız ve sorunlu çalıştığını fark ettiğini, bunun üzerine …’ı arayarak aracın sıkıntılı olduğunu ve başka araç verilip verilmeyeceğini sorduğunu, …’ın yeni araç vermediğini, müvekkilinin aynı günün gecesi ….’a gittiğini, ….’a 40 km kala aracın yağ lambasının yandığını, aracı oto tamircisine götürdüklerini, müvekkilinin bunları …’a bildirdiğini, aracı inceleyen oto tamircinin aracın yağ karterinin daha önceden darbeli olduğunu söyleyerek bu darbenin yeni olmadığını, paslanmış olduğunu belirttiğini, oto tamircisinin 600,00 TL tamir bedeli çıkartması üzerine …’ın bu ücreti ödemeyerek müvekkiline hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, müvekkilinin bu ücreti kendi cebinden ödediğini, bu olaydan 4 ay sonra davalı şirket tarafından Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra takibindeki senedi gördükten sonra araç kiraladığı gün araç kiralama sözleşmesi ile birlikte kendisine sözleşmeye ekli olan boş bir senet imzalatıldığını anladığını, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, davalının müvekkilinden habersiz bir şekilde sözleşmeye ekli olarak imzalattığı senedin dayanağının taşıt kira bedeli olduğu göz önünde bulundurulduğunda bir aracın 20 günlük kira bedelinin 16.500,00 TL tutarında olması hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edeceğini, bir araç satın alımı durumunda söz konusu olabilecek bu tutarın davalı şirket yetkilisinin kötü niyetli davranışlarını tek başına ortaya koyduğunu, müvekkilinin açığa attığı imzayı kötüniyetli olarak icra takibine konu eden davalı şirket yetkilileri hakkında Küçükçekmece C.Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyasıyla şikayette bulunduğunu belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı, .. Karar sayılı,07/04/2020 tarihli kararı ile davanın usulden reddedildiği, İstanbul Bölge Adliye mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … esas, … Karar sayılı kararı ile verilen kararın bozularak dosyanın mahkememizin … sayılı esasına tevzi olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava; taraflar arasındaki taşınır kira sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemi olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 01/10/2011 tarihinden sonra açılan davalarda 6100 sayılı HMK 4. maddesine göre sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler. Bu hükümle eskisine göre kira ilişkisinden doğan davalar bakımından hiçbir sınırlama olmaksızın tüm davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine dahil edilmiştir. Bir kira ilişkisinden doğmak şartı ile tüm uyuşmazlıklar için sulh hukuk mahkemesi görevli kılınmıştır. Bu noktada kanun hükmü içeriği açık olup kanunda belirtilen istisnanın ise somut dava ile esasen bir ilgisi bulunmamaktadır.
Yargılama tarihi itibari ile HMK. 114. maddesi çerçevesinde aranan dava şartlarından birisi ise mahkemenin görevli olmasıdır. HMK. 115/1 maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında mahkeme kendiliğinden araştırır. Bu dava şartı noksanlığını mahkeme tespit eder ise HMK .115/2 maddesine göre usulden ret kararı verir.
HMK 114.madde ve 115.maddleri uyarınca dava şartları bakımından eldeki dava incelendi.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar ve davanın taşınır kira ilişkisine dayalı menfi tespit davası olduğu, aksine dair dosya içerisinde herhangi bir delil olmadığı gözetilerek, davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna, 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına, HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan KÜÇÜKÇEKMECE NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5- 6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
6- Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza