Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/311 E. 2022/895 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/311 Esas
KARAR NO : 2022/895 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/11/2016
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 11/04/2016 tarihinde …. Şti.’ne ait … plaka sayılı otobüs ile İstanbul ilinden Konya Bozkıra gitmekte iken, …. ili …. ilçesi …. kavşağında, …. yönetimindeki aracın, şoförün aracın hızını kavşağa yanaşırken azaltmaması ve uykulu olması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yolun sağından yol dışına çıkarak sağ yan tarafına devrildiğini, müvekkilinin bu kaza sebebi ile aracın içine sıkıştığını, yaşlı olan müvekkilinin kendi imkanlarıyla araçtan çıkamadığını, ancak olay yerine gelen 112 ekibinin yardımıyla araçtan çıkarıldığını, akabinde müvekkilinin … Hastanesine götürüldüğünü, hastanede yapılan tetkiklerinde davacı müvekkilinin kaburgalarında ve iki kolunda kırıklar meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu kazada biri müvekkilinin akrabası olmak üzere 3 yolcunun vefat ettiğini, müvekkili ve eşi ile birlikte çok sayıda yolcunun da yaralandığını, müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde ağır biçimde yaralandığını, müvekkilinin daha sonra İstanbul’a getirilerek … Hastanesinde ameliyat edildiğini ve müvekkiline hayati önem taşıyan tıbbi müdahalelerde bulunulduğunu, müvekkilinin kazadan bu yana bir süre geçtiği halde halen iyileşemediğini ve doktorların beyanına göre kalıcı olarak sakatlandığını, müvekkilinin sağ kolunu tam olarak kullanamadığını, sağ elinin parmaklarını da hareket ettiremediğini, kazanın hemen sonrasında düzenlenmiş olan trafik kazası tespit tutanağından açıkça anlaşıldığı üzere; kazanın oluşumunda kusurun tamamıyla müvekkilinin içerisinde bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsüne ait olduğunu, araç içerisinde yolcu konumunda bulunan müvekkiline yasal olarak kusur izafe edilmesinin de mümkün olmadığını, tek taraflı trafik kazasına karışan … plakalı aracın … Sigorta Şirketi nezdinde Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin sakatlanması sebebiyle oluşan maddi zararların tazmininden sorumlu olduğunu, sigorta şirketlerine başvuruda bulunduklarını ancak müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek; trafik kazası sonucunda müvekkilinin uğradığı zararlardan dolayı her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, trafik kazası sonucunda rizikonun gerçekleşmesi ve müvekkilinin ağır yaralanması karşısında uğradığı tüm maddi zararlar nedeniyle (sürekli/geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi giderleri vs. her türlü maddi zararlardan dolayı) şimdilik 15.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, müvekkilinin uğradığı tüm manevi zararlar nedeniyle kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte 50.000,00 TL’nin davalılar … ve araç sahibi …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. (Ünvan değişikliği ile … Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya yetki bakımından itiraz ettiklerini, hem müvekkili şirketin hem de diğer davalıların adresi dikkate alındığında Bakırköy mahkemelerinin yetkili olmadığını, davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin …. plakalı aracı ZMM Sigorta Poliçesi ile sigortaladığını, sigortalı aracın dolmuş olarak taşıma faaliyeti yürüten bir araç olup söz konusu araçların 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 18 inci maddesi uyarınca yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için aynı kanunun 17 nci maddesi gereğince sigorta yaptırmak zorunda olduklarını, söz konusu sigorta türünün Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası olarak adlandırıldığını, meydana gelen zararın öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanacağını, ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulacağını, bu kapsamda davacının zararı var ise öncelikle davanın söz konusu poliçe kapsamında açılması ve değerlendirilmesi gerektiğini, bu durum tespit edilmeden müvekkiline dava yöneltilmesinin usul ve yasa ile Yargıtay Kararlarına açıkça aykırı olup işbu davanın bu yönüyle reddine karar verilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinden ve tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş göremezlik tazminatından, 6111 Sayılı yasanın 59.maddesi ile değiştirilen KTK 98 düzenlemesi gereği, müvekkili sigorta şirketinin değil Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, davacı tarafın sürekli iş göremezlik tazminatı konusundaki talepleri hakkında davacı tarafın var ise maluliyet oranının tespitinin gerektiğini, davacının gelir durumuna ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığını, bu kapsamda sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmasında asgari ücretin esas alınması gerektiğini, davacının avans faiz türüne ilişkin taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu savunarak; haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin de davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz Mahkemede açılmış olması nedeni ile davanın esasına girilmeden önce yetkisizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortaları Genel Şartlarının C.8. Maddesi uyarınca söz konusu davanın müvekkili şirketin merkezinin veya ilgili poliçeyi kesen acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortaları Genel Şartlarının C.7. maddesi uyarınca da ilgili davanın sigortacının merkezinin veya poliçeyi kesen acentenin bulunduğu yer veya kazanın meydana geldiği yer Mahkemesinde açılması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenmiş olan Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesinin müvekkili şirketin Adapazarı/Sakarya’da bulunan bir acentesi tarafından kesildiğini, müvekkili şirketin merkez adresinin de İstanbul Anadolu Yakasında bulunduğunu, bu itibarla genel şartlar uyarınca öncelikle davanın esasına girilmeden müvekkili şirket yönünden yetkisiz Mahkemede açılmış olması sebebi ile davanın reddine ve dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, müvekkili şirketin sorumluluğundan söz edilebilmesi için kazaya konu aracın taşımacılık yetki belgesine sahip olup olmadığının tespitinin gerektiğini, aksi halde geçerli bir poliçenin varlığından söz edilemeyeceğinden müvekkili şirketin sorumluluğundan da söz edilemeyeceğini, işbu davaya konu sigorta poliçesinin ön yüzünde açıkça belirtildiği gibi, poliçede kayıtlı taşımacının, 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu’na istinaden verilen taşımacı yetki belgesine sahip olması; yolcu taşımacılığının zorunlu haller hariç, bu kanun hükümleri çerçevesinde yapılması ve taşımanın yapıldığı aracın işbu poliçede kayıtlı olmasının zorunlu olduğunu, dolayısıyla işbu davada müvekkili şirketin sorumluluğundan söz edilebilmesi için öncelikle davaya konu taşıtın d1-d2-d3-d4 yetki belgelerini havi ve yasalara uygun bir taşıma yapıyor olduğunun tespiti gerektiğini, müvekkili şirkete işbu davadan önce eksik belgeler ile başvuru yapıldığını ve talep edilmiş olmasına rağmen eksikliklerin davacı tarafından giderilmemiş olması nedeni ile müvekkili şirketin işbu davanın açılmasında herhangi bir kusuru ve/veya ihmali bulunmadığını, kaldı ki ilgili sigorta poliçesinin niteliği uyarınca yargılama giderleri ve faiz eklenmeksizin sadece poliçede belirtilen teminat limiti ile sınırlı olarak zorunlu koltuk ferdi kaza sigortaları genel şartlarında belirtilen oranlara göre tazminat hesaplaması yapılması gerektiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin dava tarihi itibari ile herhangi bir muaccel olmuş sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde; 11.04.2016 tarihinde kazaya karıştığı iddia edilen aracın müvekkili şirket tarafından düzenlenmiş olan … numaralı “Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Poliçesi” ile sigortalandığının görüldüğünü, söz konusu sigortanın bir meblağ sigortası olduğunu ve mağdurun sürekli olarak sakatlandığı sabit olduğunda, kusura bakılmaksızın teminat limiti ile sınırlı olarak ödeme yapılacağını, müvekkili şirketin usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmemiş olması ve hali hazırda muaccel olmuş bir sorumluluğu bulunmaması nedeniyle davacının faize ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini savunarak; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması sebebi ile reddine, talep olması halinde davanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesine, müvekkili şirketin muaccel olmuş bir sorumluluğu bulunmaması sebebi ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davanın ispatı halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına ve davacının tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddine, Poliçe Genel Şartlarında belirtilen oranlarda hesaplama yapılmasına, davacının faiz taleplerinin reddine; ancak aksine karar verilmesi halinde işletilecek faizin yasal faiz olarak belirlenmesine ve en erken maluliyete ilişkin Adli Tıp Raporu’nun müvekkili şirkete tebliğ tarihinden 8 işgünü sonrasından itibaren başlatılmasına, davanın açılmasında müvekkili şirketin hiçbir kusuru ve/veya ihmali bulunmaması ve işbu davadan önce müvekkili şirkete yapılmış olan başvurunun eksik belgelerle yapılmış olması nedeni ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Kontur Turizm ve … (ölü) vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasının 11.04.2016 tarihinde Afyon-Emirdağ kara yolunda meydana geldiğini, davanın öncelikle kazanın meydana geldiği yer Mahkemesi olan Emirdağ Adli Yargı sınırları içerisinde açılması gerektiğini, taraflar için ortak yetkili Mahkemenin Emirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, meydana gelen kazada müvekkillerinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacının haksız maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, davacının kaza nedeniyle herhangi bir kalıcı maluliyetinin olmadığını haricen öğrendiklerini, davacı tarafın, davacının sağ kolunu eskisi gibi kullanamadığını, sağ elini kullanamadığından bakıma ve yardıma muhtaç hale geldiğini iddia ettiğini, davacının tüm bu iddialarının asılsız olduğunu, manevi tazminat isteminin usul ve yasaya aykırı olduğu gibi haksız ve fahiş olduğunu savunarak; öncelikle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, dosyanın yetkili ve görevli Emirdağ Asliye ( Ticaret ) Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediğini, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, normal gitmesi gereken hızda aracı kullandığını ve uykulu da olmadığını, önüne çıkan bir araba nedeni ile kazanın meydana geldiğini, davacın tarafın maddi manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davacının maddi zarar altında talep ettiği tazminatın yasal şartlarının bulunmadığını, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının dikkate alınması gerektiğini, ayrıca davacı tarafa sigorta veya başka bir kurum tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, şoför olarak çalıştığını ve başka bir gelirinin bulunmadığını, davacı tarafça olay tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tazminata hükmedilmesi halinde faizin dava tarihinden işletilmesini savunarak; kazanın Emirdağ ilçesinde meydana gelmesi nedeniyle Mahkemenin yetkisiz olduğunu, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Mahkememizce davalılar … Turizm ve … vekilinin talebi üzerine HMK nun 61.maddesi uyarınca taraflar arasında rücu ilişkisi olması durumu nedeniyle dava …. Sigorta A.Ş. ne ihbar edilmiştir.
Uyuşmazlığın, meydana gelen trafik kazasında kusur durumunun ne olduğu, davacının yaralanması sebebiyle kazanç kaybı, maluliyet oranı ile sağlık giderlerinin miktarı ve bu kaza sebebiyle davacının manevi bir zarara uğrayıp uğramadığının tespiti hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları kolluk vasıtası ile araştırılmıştır.
…. İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden; … plakalı araca ait trafik kaydının bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. Hastanesinden; davacı …. ‘in hastane nezdinde yapılan tetkik ve tedavi işlemlerini gösterir belgeler ile tüm grafi görüntülerinin bir sureti CD ortamında celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. Sigorta A.Ş.’den; … sayılı hasar dosyasının bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. Sigorta A.Ş.’den; …. sayılı hasar dosyasının bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. Sosyal Güvenlik Merkezinden; davacının Kuruma fatura edilen tedavi giderlerine ait hastane kayıtlarını gösterir Medula kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezine müzekkere yazılarak; 11/04/2016 tarihinde meydana gelen kazanın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği, bu kazadan dolayı davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, iş göremezlik ödeneği ile peşin sermaye değerinin ödenip ödenmediği, ödenmiş ise ne kadar ödeme olduğu ve hangi tarihte ödendiği hususlarının araştırılarak Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş; cevabi yazıda, davacının olay tarihi olan 11/04/2016 tarihinde 4/a, 4/b ve 4/c kapsamında sigortalı olmadığı, sigortalıya herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, ayrıca tarafına sürekli iş göremezlik geliri bağlanması söz konusu olmadığından PSD bilgisinin bulunmadığı bildirilmiş, müzekkere cevabı ve ekleri incelenerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
11/04/2016 tarihinde tanzim edilen Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre,” …. yönetimindeki …. plakalı otobüs Çifteler istikametinden Emirdağ istikametine seyir halindeyken …. Köyü kavşağına geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir istikametine göre yolun sağından yol dışına çıkarak sağ yan tarafına devrilmesiyle kaza meydana gelmiştir. … Meydana gelen kazada şoför …. ‘in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-a maddesi ” Aracın hızını, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak” kuralını ihlal ettiği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
09/06/2017 tarihli celse ara kararı ile; Dosya ekindeki savcılık soruşturma dosyası kapsamı, tarafların somutlaştırmış oldukları deliller, kaza tespit tutanağı içeriği ve tüm mevcut dosya kapsamı da bir arada gözetildiğinde dava konusu trafik kazasında tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından Mahkememiz dosyası İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilerek rapor düzenlenmesi istenilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 01/03/2018 tarih … sayılı raporlarında; “Mevcut bulgulara göre;1. Alternatif; Kazanın davalı sürücünün sevk ve idare hatasından meydana geldiği kabulüyle; A) Davalı sürücü … ‘in, sevk ve idaresindeki aracıyla olay mahalline geldiğinde dikkatini yola yeterince vermediği, özensiz seyri sonucu kavşak mahallinde direksiyon hakimiyetini kaybettiği anlaşılmakla gerçekleşen kazada asli ve tamamen kusurlu olduğu, 2. Alternatif; Kazanın davalı sürücünün ifadelerinde belirttiği şekilde plakasını bilinmeyen otomobilin, otobüsün seyir şeridine girmesi kabulüyle; A) Davalı sürücü … ‘in, sevk ve idaresindeki aracıyla dikkatsiz bir seyirle olay mahalline geldiğinde kavşağa yaklaştığını da dikkate alarak hızını her an tedbir alabileceği seviyeye indirmediği, mevcut hızıyla kavşak mahalline yaklaştığı, kavşak mahalline giren otomobile karşı varlığını belirtir şekilde uyarı tedbirine başvurmadığı ve yanlış direksiyon tedbiriyle aracın hakimiyetini kaybettiği anlaşılmakla gerçekleşen kazada asli derecede kusurlu olduğu B) Plakası belirlenemeyen ve nereden geldiği belli olmayan otomobil sürücüsünün, kavşak mahallinde davalı sürücü idaresindeki otobüsün seyir şeridine girdiği ve otobüs sürücüsünün seyir dengesini bozup kontrolsüzce direksiyon tedbiri almasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla gerçekleşen kazada tali derecede kusurlu olduğu, Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; 1. Alternatif durumunda: Davalı sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, 2. Alternatif durumunda: A) Davalı sürücü …’in %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, B) Plakası belirlenemeyen ve nereden geldiği belli olmayan otomobil sürücüsünün %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
ATK raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili ile davalılar vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
…Hastanesinden; davacıya ait grafi raporları, solunum forksiyon testi ve düzenlenen DİCOM celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.

Mahkememiz dosyası davacının haksız fiil iddiasından kaynaklanan sürekli ya da geçici iş göremezlik durumu olup olmadığı, malul kalıp kalmadığı, maluliyetinin kalıcı olup olmadığı, kalıcı ise maluliyet oranının tespiti hususunda rapor düzenlenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 26/09/2018 tarih ve …. Sayılı raporunun sonuç kısmında; “Mevcut belgelere göre 1949 doğumlu davacının 11/04/2016 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından malüliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş görmezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
ATK raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından rapora karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
30/01/2019 tarihli celse ara kararı ile; davacının muayenesinin yapılarak ve dosyada mevcut maluliyet raporları dikkate alınarak maluliyet oranının tespiti hususunda rapor düzenlenmek üzere Mahkememiz dosyası, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulunun 25/12/2019 tarih ve … Sayılı raporunun sonuç kısmında; ” Mevcut belgelere göre …. ve …. kızı 1949 doğumlu …. ‘in 11.04.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Şekil 2.10’a göre fleksiyon kaybı için özür oranı % 1, ekstansiyon kaybı için % 3 (omuz ekleminde fleksiyon ekstansiyon kaybına bağlı özür oranı %1+%3=%4), Şekil 2.11’e göre adduksiyon kaybı için % 1, Şekil 2.12’ye göre iç rotasyon kaybı için % 1 özürlülük mevcut olduğu, % 4 + % 1 + % 1 = % 6 omuz ekleminin hareket kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özür oranı, Şekil 2.9’a göre sağ dirsek ekleminde supinasyon kaybı için üst esktremite özür oranı % 3, Şekil 2.6’ya göre palmar fleksiyon kaybı için özür oranı % 2, Şekil 2.7’ye göre radial deviasyon kaybı için % 1, ulnar deviasyon kaybı için % 1, el bilek ekleminde hareket kaybına bağlı özür oranı % 2 + %1 + %1 = %4 olduğu, Balthazaard formülüne göre (% 6, % 3, % 4) üst ekstremite özür oranı % 12, Tablo 2.3’e göre tüm vücut özür oranı % 7 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 7 (yüzdeyedi) olduğu, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
ATK raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili ile davalı …. Sigorta vekili tarafından rapora karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası, davacının trafik kazası sonucu uğradığı sürekli ve geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının tespiti için aktüerya bilirkişisi ile doktor bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, Aktüerya Hesap Bilirkişisi …. ve İç Hastalıkları Uzmanı bilirkişi Dr. …. tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 10/08/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… davacının nihai ve gerçek tedavi gideri maddi zararının 13.500,00-TL olduğu, İhbar olunan … Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında bulunan nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.709,84-TL ve sürekli iş göremezlik maddi zararının 20.744,32-TL olduğu, davalı …. Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenen … Sigortası poliçesi kapsamındaki nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 12.250,00-TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 07/08/2016, davalı sürücü ve işleten yönünden 11/04/2016 tarihi olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalılar vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Davacı vekili UYAP Bilişim Sistemi üzerinden gönderdiği 25/08/2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırarak maddi taleplerini 51.200,00-TL.ye çıkartmış ve aynı tarihte ıslah harcını ikmal etmiştir.
KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin …. Esas 30/09/2020 tarih ve …. Sayılı kararı ile;
“…Dosyaya getirilen yanlara ait tüm deliller, hasar dosyası, davalı sigorta şirketinin belgeleri ile Adli Tıp Kurumunun kusur ve maluliyet raporları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Kaza tarihi olan 11/04/2016 günü …. ‘in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacının da aralarında bulunduğu yolcuları götürmekte iken hakimiyeti kaybederek yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu kaza nedeni ile davacı … yaralanmıştır. Dava konusu kazaya karışan …. plakalı aracın … Sigorta A.Ş ZMMM sigortacısı, …. Sigorta A.Ş koltuk sigortası, …. A.Ş’nin ise taşımacılık sigortacısı olduğu yanlar arasında ihtilafsızdır. …. plakalı araç, 15/11/2015-15/11/2016 vadeli …. Sigorta poliçesi ile davalı …. Sigorta A.Ş tarafından sigortalanmış olup, anılan poliçenin sakatlık halinde teminat limiti 175.000,00 TL’dir. …. Sigortası, can sigortası türünde olup, riziko gerçekleştiğinde kusur durumuna bakılmaksızın zarar görenin maddi zararı teminat limiti sınırları içerisinde kendisine sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerekmektedir. Buna göre; davacı … …. Sigortası kapsamında talep edebileceği maddi zararı 175.000.00 TL teminat *7 maluliyet 12.250,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Davacıda davasını 36.200,00 TL daha ıslah ederek bilirkişinin saptadığı 51.200, 00 TL çıkartarak davalılara tebliğ ettirmiştir. …. plakalı araç 16/11/2015-16/11/2016 vadeli ZMSS poliçesi ile sakatlık halinde 310.000,00 TL teminatla davalı …. A.Ş. Tarafından sigortalanmıştır. Davacının sürekli işgöremezlik maddi zararı 20.744.32 TL olup, 310.000.00 TL tutarındaki taşımacılık sigortası poliçesi teminat limitinin altında kalmaktadır. Dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmektedir. Karayolları Trafik Kanunun 99 maddesinde; “MADDE 99-Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiş iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” denmektedir. Dosyada mevcut hasar dosyasındaki ihtarnameden davalı sigorta şirketine tazminat ödemesi yapılması için ihtar/ihbar edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, ihtarnamenin hangi tarihte tebliğ edildiğine ilişkin belge mevcut değildir. Bununla birlikte maddi zararın tespit için gerekli tüm belgelerin ihtar ile birlikte tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı … Sigorta A.Ş Sigorta yönünden temerrüt başlangıç tarihi 02/11/2016 dava tarihidir. İşleyecek faiz talep ile bağlı kalınarak yasal faizdir. Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile toplam 51.200 TL’nin 02/11/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. (Mahkememiz kısa kararında sehven avans yazdığı anlaşılmakla bu hususun yasal olarak düzeltilerek gerekçeli kararda düzeltilmesi gerekmiştir.) Manevi tazminat talebi bakımından ise davanın dayanağı, Türk Medeni Kanunun 24.ve Türk Borçlar Kanununun 49.ve 56. Maddeleridir. MK’nun 24.maddesinde “Şahsiyet haklarının hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğraması”koşulu öngörülmüş, maddede belirtilen hususlar kanıtlandığı takdirde, manevi tazminat isteme hakkı doğmuş olacağı kabul edilmiştir. Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Bedensel zararlarda, kişinin manevi değerlerinden olan vücut bütünlüğünün korunması hakkı çerçevesinde manevi zarar olarak değerlendirilmelidir. Olayımızda, meydana gelen kaza nedeniyle davacının vücut bütünlüğü zarar görmüştür. Vücut bütünlüğü de kişilik haklarından olup, yaralanması nedeniyle, ızdırap çeken, canı acıyan, davacının kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde ağır ve haksız bir tecavüze uğradığı ve bu nedenle de manevi tazminat talep edebileceği kabul edilmelidir. Üstelik davacının yaşı da dikkate alındığında çektiği acı daha da ağır olmuştur. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür” gerekçeleriyle “Asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile toplam 51.200,00 TL’nin 15.000,00 TL sinin dava tarihi olan 02/11/2016 tarihinden 36.200,00 TL sinin de ıslah tarihi olan 25/08/2020 itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, … manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne, 19.000,00 TLnin kaza tarihi olan 11/04/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …. , …. ve …. A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine, … ” karar verilmiştir.
KALDIRMA KARARI SONRASI YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı dosyasından verilen 30/09/2020 tarihli kararı, taraf vekilleri ve davalı … tarafından İSTİNAF edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas 09/02/2021 tarih ve … Sayılı kararı ile: “…Somut uyuşmazlık, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde; davalı …. ‘ın henüz karar verilmeden önce tahkikat aşamasında 23/05/2020 günü öldüğü böylece … Noterliğinin 23/11/2016 günlü vekâletnamesi ile tayin ettiği Avukatlar ile arasındaki vekâlet sözleşmesinin TBK’nin 513/1’inci maddesi uyarınca sona erdiğinin anlaşılması karşısında; davalı …’ın mirasçılarının davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilip karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değildir” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararından sonra yapılan yargılama aşamasında; Beyşehir …. . Noterliğinden 27/05/2020 tarih ve …. yevmiye sayılı davalı … mirasçılarını gösterir Mirasçılık Belgesinin bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmış; mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Mahkememiz dosyası, 03/12/2021 tarihli celse ara kararı ile; Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihli, …. Esas – …. Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması nedeniyle TBK 51. maddesi uyarınca davacının muhtemel ve beklenen yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi, bakiye ömrü esas alınarak, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan progressif rant tekniği uygulanmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması hususunda aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, Aktüerya Hesap Bilirkişisi …. tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 07/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… İhbar olunan …. Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında bulunan nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.709,84-TL ve sürekli iş göremezlik maddi zararının 24.141,29-TL olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenen … Sigortası poliçesi kapsamındaki nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 12.250,00-TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 07/08/2016, davalı sürücü ve işleten yönünden 11/04/2016 tarihi olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı … A.Ş., davalı …. Turizm ve ihbar olunan …. Sigorta Şirketi vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası, 13/05/2022 tarihli celse ara kararı ile; ferdi kaza koltuk sigortası kapsamında sigorta şirketi … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğunun tespiti bakımından ek rapor düzenlenmek üzere aktüerya ve doktor bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, Aktüerya Hesap Bilirkişisi …. ve doktor bilirkişi …. tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 16/05/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… Kök raporda doktor bilirkişi tarafından davacının nihai ve gerçek tedavi gideri maddi zararının 13.500,00-TL olduğu, İhbar olunan … Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında bulunan nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.709,84-TL ve sürekli iş göremezlik maddi zararının 24.141,29-TL olduğu, davalı …. Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenen …. poliçesi kapsamındaki nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 3.850,00-TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı …. Sigorta A.Ş. Yönünden 07/08/2016, davalı sürücü ve işleten yönünden 11/04/2016 tarihi ve faiz nevinin avans faizi olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı … Sigorta, davalı …. ve ihbar olunan … Sigorta Şirketi vekilleri tarafından tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas Sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek; incelenmiştir.
6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 Sayılı TBK’nun 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olup; aynı Kanunun 56/1. fıkrasında da, bir kimsenin bedensel bütünlüğün zedelenmesi durumunda zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, hüküm altına alınmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni de doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Müteselsil sorumluluğun hukuki sonuçları TBK’nun 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166, 168. maddelerinde düzenlenmiştir. Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur.(TBK 162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder.(TBK 163/2) Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.(BK163/1)
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.”
4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Sorumluluk sigortaları birer “zarar sigortası” iken, Koltuk Sigortası bir “meblâğ sigortası”dır. Koltuk Sigortasını yapan sigortacının ödeyeceği tutar, sigorta poliçesinde yazılı “sigorta bedeli”dir. Zarar sigortalarında ise, sigortacının ödeyeceği tutar, sigorta poliçesinde yazılı tutar (sigorta bedeli) değil, sigortalıların veya üçüncü kişilerin uğradıkları “zarar tutarı”dır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, 11/04/2016 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 01/03/2018 tarih … sayılı rapor, Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin…. Esas Sayılı dosyası, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 25/12/2019 tarih ve … Sayılı raporu, 07/01/2022 havale tarihli kök ve 16/05/2022 tarihli ek hesap bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davanın haksız fiil iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu; 11/04/2016 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 01/03/2018 tarih … sayılı raporda açıklandığı üzere; kaza tarihinde saat 03:45 sıralarında davalılardan …. ‘in sevk ve idaresindeki davalı … Turizmin işlettiği … plaka sayılı şehirler arası otobüsü ile Eskişehir istikametinden Konya yönüne sağ şerit üzerinde seyir halinde iken kaza mahalli olan …, … Köyü ayrımına geldiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybedip sağ tarafa doğru şarampole yuvarlanması ve sağ yan kısmı üzerine yatarak durabilmesi neticesinde tek taraflı, ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazada araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, her ne kadar davalı sürücü kazaya bir başka aracın neden olduğu yönünde savunmada bulunmuş ise de; meydana gelen trafik kazası nedeniyle açılan Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında tek sanığın davalı sürücü olduğu, iddianamede ve trafik kazası tespit tutanağından başka bir araçla ilgili herhangi bir tespitin yapılmadığı dikkate alınarak davalı sürücünün kusura yönelik savunmalarına itibar edilmediği, KTK’da düzenlenen sürüş kurallarına ilişkin olarak araçta yolcu konumunda bulunan davacıya yüklenecek herhangi bir kusur tespit edilmemiş olduğu ve davacının yaralanmasına ya da zararın artmasına sebep olan herhangi bir müterafik kusurunun tespit edilmediği dikkate alınarak; hükme esas alınan 11/04/2016 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ve benzer tespitler içeren Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 01/03/2018 tarih …. sayılı rapora göre davalı sürücü … ‘in sevk ve idaresindeki aracıyla olay mahalline geldiğinde dikkatini yola yeterince vermediği, özensiz seyri sonucu kavşak mahallinde direksiyon hakimiyetini kaybettiği, gerçekleşen kazada asli ve tamamen kusurlu olduğunun tespit olunduğu anlaşılmakla; kazaya karışan … plaka sayılı otobüsün kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesinin davalı … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edildiği; aracın ticari yolcu otobüsü vasfında olmasına göre; sıralı sorumluluk uyarınca, aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortasının ihbar olunan … Sigorta Şirketi tarafından yapıldığı, davacının maddi zararı 310.000,00-TL tutarındaki poliçe teminat limiti altında kaldığından davalı … Sigorta (eski ünvan: …. Sigorta A.Ş.) yönünden maddi tazminat sorumluluğuna gidilemeyeceği; aracın maliki olmakla işleten sıfatının kazanıldığı, KTK madde 85’de işletenin sürücünün eylemlerinden kendi kusuru gibi sorumlu olacağının düzenlendiği, KTK madde 86’da düzenlenen sorumluluktan kurtulma halinin somut olayda gerçekleşmediği, bu nedenle işletenin söz konusu olayda sorumlu olduğu, 2918 sayılı KTK’nın 85/1. maddesi gereğince motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu değerlendirilerek; davalılar … , … Şti. ve … mirasçılarının, davacının kaza nedeniyle maruz kaldığı maddi zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; Karayolu Yolcu Taşımacılığı …. Sigortası sıralı sorumluluk sistemine dahil bulunmayıp davacı otobüste biletli yolcu olduğundan davalı …. A.Ş. Nin poliçe limiti kapsamındaki nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararından sorumlu olduğu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 25/12/2019 tarih ve …. Sayılı raporu ile davacının geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle tüm vücut engellilik oranının %7 olduğu, iyileşme (iş görmezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüş bildirildiği; TRH-2010 Yaşam Tablosu ve progressive rant yöntemine göre düzenlenen 07/01/2022 tarihli kök ve 16/05/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının nihai ve gerçek tedavi gideri zararı 13.500,00-TL, geçici iş göremezlik maddi zararının 4.709,84-TL; sürekli iş göremezlik maddi zararının %7 tüm vücut engellilik oranına göre 24.141,29-TL, davalı…. Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenen …. Sigortası poliçesi kapsamındaki nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 3.850,00-TL olarak hesaplandığı gözetilerek davacının maddi tazminat davasının ıslah edilen miktar gözetilerek kısmen kabulüne karar verilmiş; manevi tazminat davası yönünden ise olayın meydana geldiği tarih, olayın gerçekleşme şekli, yeri, davalı sürücünün kusuru, davacının yaralanma derecesini gösterir Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 25/12/2019 tarih ve …. Sayılı raporu, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme ve fakirleşme aracı olmaması, tarafların sosyal ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi ve sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketleri dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kazaya karışan aracın ticari amaçla kullanılan şehirlerarası otobüs olmasına göre avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, sıralı sorumluluk uyarınca davalı …. Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının ıslah edilmiş miktar üzerinden KISMEN KABULÜ ile,
13.500,00-TL tedavi gideri, 4.709,84-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 24.141,29-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 42.351,13-TL maddi tazminatın, 15.000,00-TL’si için haksız fiil tarihi olan 11/04/2016 tarihinden, 27.351,13-TL’si için ıslah tarihi olan 25/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … , … Şti. ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3.850,00-TL tazminatın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihi olan 07/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. (eski ünvan: …. Sigorta A.Ş) aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
15.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … , …. Şti. ve …. mirasçılarından haksız fiil tarihi olan 11/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.180,64-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 222,01-TL peşin harç ile 616,00-TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 3.342,63-TL harcın davalılar …. Sigorta A.Ş. (Davalı …A.Ş bu miktarın 210,27-TL’sinden sorumlu olmak üzere), … , … Şti. ve …. mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 221,01-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı, 616,00-TL ıslah harcının davalılar …. Sigorta A.Ş., … , … Şti. ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 1.550,00-TL bilirkişi ücreti, 2.281,50-TL Adli Tıp Kurumu fatura ücreti, 1.599,30-TL posta masrafı olmak üzere toplam 5.430,80-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 3.284,29-TL yargılama giderinin davalılar …. Sigorta A.Ş. (Davalı … Sigorta A.Ş bu miktarın 206,60-TL’sinden sorumlu olmak üzere) … , …. Şti. ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … Şti tarafından yapılan 200,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 80,00-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı …. A.Ş tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan 200,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 185,00-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş., … , … Şti. ve …. mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … , … Ltd. Şti. ve …. mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
12-Davalı …. A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
13-Davalı … Sigorta A.Ş. maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince ret olunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
14-Davalı …. Şti. maddi tazminat davasında vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince ret olunan kısım üzerinden hesaplanan 8.848,87-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
15-Reddedilen manevi tazminat yönünden davalı …. Ltd Şti kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
16-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
17-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı …. vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …
¸

Hakim …..
¸