Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/269 E. 2022/252 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/269 Esas
KARAR NO : 2022/252

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı taraf ile ticari alışverişi olduğunu, bir takım ürünlerin taşıma işleminin yapıldığını, bundan dolayı fatura ve cari hesap nedeniyle 4.036,53 USD ve 3.044,55 EURO alacaklarının olduğunu, davalının navlun ve ardiye bedellerini ödemediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu bu nedenlerle, itirazın iptaline takibin devamına, davalının takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın vermiş olduğu hizmeti davalı tarafın almadığını, davalı tarafın sevkiyatlar için aracılık yaptığını , bu nedenlerle takibin iptaline, davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu miktarın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan kök raporda; davacı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu ettiği cari hesaba ait 2020 yılında 3 adet faturanın olduğu, 22.06.2020 tarihli …. numaralı faturanın, KDV dâhil 4.036,53 USD tutarlı olduğu, açıklama kısmına NAVLUN BEDELİ diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturanın teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, 06.08.2020 tarihli … numaralı faturanın, KDV dâhil 2.250,00 EURO tutarlı olduğu, açıklama kısmına NAVLUN BEDELİ diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturanın teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturaların davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, BS VE BA FORMU ile karşılıklı olarak beyan edildiği, davalı tarafın iş bu 2 adet faturaya karşılık olarak davacı tarafa 09.09.2020 tarihli, … numaralı KDV dâhil 2.250,00 EURO tutarlı ve 17.09.2020 tarihli, … numaralı KDV dahil 4.036,53 USD tutarlı olmak üzere 2 adet İADE faturası düzenlediği, faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlara işlenmediği, BA FORMU ile beyan edilmediği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlara işlendiği, BS FORMU ile beyan edildiği, 09.09.2020 tarihli …. numaralı faturanın, KDV dâhil 794,55 EURO tutarlı olduğu, açıklama kısmına ARDİYE BEDELİ diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturaların teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturanın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlara işlendiği, BS FORMU ile beyan edildiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlara işlenmediği, BA FORMU beyan edilmediği, iş bu fatura için davacı tarafın ilk önce 09.09.2020 tarihli … numaralı KDV dâhil 794,55 EURO tutarlı açıklama kısmına ARDİYE BEDELİ diye yazılı faturayı düzenlediği, iş bu faturanın davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, BS VE BA FORMU ile karşılıklı olarak beyan edildiği, daha sonra davalı tarafın iş bu 1 adet faturaya karşılık olarak davacı tarafa 09.09.2020 tarihli, …. numaralı KDV dâhil 794,55 EURO tutarlı 1 adet İADE faturası düzenlediği, İş bu faturanın davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, BS VE BA FORMU ile karşılıklı olarak beyan edildiği, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2020 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 22.01.2020 tarihli 22.988,00 TL -3.500,00 EURO (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 27.425,00 TL – 3.044,55 EURO * 29.630,15 TL – 4.036,53 USD toplam olarak 57.055,15 TL karşılığında 3.044,55 EURO * 4.036,53 USD alacaklı olduğu tespit edildiği, 2021 yılı: 01.01.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 27.425,00 TL – 3.044,55 EURO * 29.630,15 TL – 4.036,53 USD toplam olarak 57.055,15 TL karşılığında 3.044,55 EURO * 4.036,53 USD alacaklı olduğu, davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2020 yılı: Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 30.01.2020 tarihli 22.988,00 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 10.09.2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 27.626,01 TL borçlu olduğu, 20.09.2020 tarihinde 27.626,01 TL tutarlı kayıt işlemi ilebakiyenin sıfırlandığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarını karşılaştırıldığında, uyuşmazlığın davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu olan 4.036,53 USD * 2.250,00 EURO * 794,55 EURO – 3.044,55 EURO tutarlı 3 adet faturadan kaynaklandığı, davalı yana düzenlenen 22.06.2020 ve 06.08.2020 tarihli navlun konulu faturaların 4.036,53 USD ve 2.250 EURO şeklinde her iki taraf ticari kayıtlarında işlenmiş olduğu, aradan geçen uzun zaman sonra 09.09.2020 tarihli İADE FATURASININ davalının borcundan mahsup için yeterli olmayacağı, iade faturasının, gerçekte TTK m.21 manasında bir fatura olmadığı, hesaplaşma amaçlı ve taraflar arası mutabakat ile tanzim edilerek cari hesaptan düşmede kullanılabileceği, bu yönü ile faturaya itiraz anlamına gelmesi içinde itirazın sekiz (8) günlük süre içinde yapılması gerektiği, gelinen aşamada davalının borcundan düşme sebebi olamayacağının değerlendirildiği, öte yandan, 09.09.2020 tarihli ARDİYE BEDELİ konulu 794,55 EURO faturanın davacı yanca davalı yana düzenlenebilmesi için bunun ancak yansıtma amaçlı, taşıyanın katlandığı bedel için düzenlenebileceği, taşıyıcının kendi adına ve kendi hesabına doğrudan ardiye – ticari saklama sözleşmesi sabit değilken, ardiye bedeli faturası tanzim edemeyeceği, kaldı ki sekiz (8) günlük süre içinde yapılan iade fatura tanziminin itiraz olarak değerlendirilebileceği, bu çerçevede, davacının davalı için düzenledi; kayıtlarına alarak uzun süre itirazsız kayıtlarında tuttuğu iki adet nakliye faturası bakımından her iki tarafında taşıyıcı olduğu gözetilerek, davacının üst taşıyıcı davalıdan talep ve dava hakkının olduğu, ardiye bakımından ise davacının iddiasının ancak yansıtma faturası olması halinde davalıdan talep ve dava konusu edilebileceği, davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 4.036,53 USD * 3.044,55 EURO alacağı talep edebileceği, davacı tarafın takip tarihinden önce faiz talebinin bulunmadığı, takip tarihinden itibaren faiz talebinin sayın mahkemenin takdirine bırakıldığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/son maddesine göre, alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilir. Bu alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan ek raporda ; kök rapordaki görüş ve kanaatlerini değiştirecek yeni bir bulguya rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki taşıma ilişki nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalıdan 4.036,53 USD asıl alacak ve 3.044,55 EURO asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmıştır. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 60.679,76 TL’dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi rapor içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davacının ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde;
– Takibe konu 2020 yılına ait 3 adet faturanın olduğu,
– 22.06.2020 tarihli ve KDV dahil 4.036,53 USD miktarlı ve 06.08.2020 tarihli ve KDV dahil 2.250,00 EURO miktarlı faturaların Navlun Bedeli açıklamalı olduğu; davalının ve davacının yasal defterlerine usulüne uygun işlendiği, BS ve BA formu ile karşılıklı beyan edildiği; davalı tarafın bu 2 adet faturadaki miktarları İADE faturası ile davacıya iade ettiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenmediği, BA formu ile beyan edilmediği; davalının ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, BS formu ile beyan edildiği görülmüştür. Davalının defter ve belgelerine kayıt ettikten ve 8 günlük yasal iade süresinden sonra yapmış olduğu iadenin, kendisine herhangi bir hak bahşetmeyeceği; bu haliyle davacının bu faturalar yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiğini, aksinin davalı tarafça yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, ancak davalının bu faturalara yönelik herhangi bir yazılı kayıt ileri süremediği görülmüştür.
– 09.09.2020 tarihli ve KDV dahil 794,55 EURO miktarlı Ardiye Bedeli açıklamalı faturanın davalıya teslim edildiğine dair belgenin olmadığı; davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenmediği, BA formu ile beyan edilmediği; davacının ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, BS formu ile beyan edildiği görülmüştür. Davacının katlandığı masrafları navluna ek olarak talep hakkı bulunmaktadır. Bilirkişi raporu içeriğinden anlaşıldığı üzere, davacının ticari defter ve kayıtları ile iddia edilen miktarda katlanmanın gerçekleştiği anlaşılmış ve bu miktara hak kazandığı sabit olmuştur.
Davalının, davacının alacağı yönünden, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunamadığı görülmüştür.
Bilirkişinin hazırlamış olduğu raporlar içeriğinde de, davacının alacak miktarının yukarıdaki kadar hesap edildiği görülerek, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı da görülerek, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafça, icra takibinin kötü niyetli yapıldığı ispat edilemediğinden, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
– Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faizin uygulanması suretiyle takibin DEVAMINA,
-Alacağın %20 si olan 12.135,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.145,03 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 746,35 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.398,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 814,15 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.887,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran davalı tarafa İADESİNE,
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.688,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza