Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/264 E. 2022/255 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/264 Esas
KARAR NO : 2022/255

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.01.2019 tarihinde davacıya ait …. plaka sayılı aracın Küçükçekmece Mahmutbey Caddesi üzerinde park halinde iken bilinmeyen bir nedenle yandığını ve pert olduğunu, olay tarihinden hemen sonra sigorta şirketine 19.03.2019 tarihinde Bakırköy … noterliğinden ekte sunulan ihtarname çekildiğini, ihtarnamenin 25.03.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davacıya ait hatlı yolcu otobüsünün genişletilmiş kasko poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalanmış bulunduğunu, davalı sigorta şirketinden araç bedelinin alınmadığını ve olay tarihinden itibaren 10 ay süre ile otobüs kiralandığını belirterek, şimdilik 5.000 TL pert olan araç bedeli 5.000,00.-TL Araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 10.000,00.-TL nin ihtarname tebliğ tarihi olan 25.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın 12.01.2019 tarihinde meydana geldiğini ve bu davanın olayın meydana gelmesinin üzerinden 2 yılı aşkın bir süre geçtikten sonran açıldığı için zamanaşımına uğradığını, dava konusu aracın rayiç bedeli tespit edilmesi gerektiğini, . aracın hurda hali ile sigorta şirketine bırakılması ile rayiç bedelin tamamını almak istiyorsa önemle belirtilmesi gereken bir husus da sigortalı aracın şu anda davalı müvekkil şirketin yedinde olmadığı tam olarak aracın bedelinin alınabilmesi için devir şartlarının yerine getirilmesi gerektiğini, aracın üzerindeki tüm takyidatların kaldırılması ve aracın fiilen ve kayden müvekkil şirkete devredilmeye hazır hale getirilmesi gerektiğini, aksi takdirde aracın sovtaj değerinin piyasa bedelinden indirilmesi gerektiğini, poliçede davacı yanın araç kiralama bedeline ilişkin zararını teminat altına alan herhangi bir kloz bulunmadığını, davacı tarafın tüm belgelerin davalı sigorta şirketine vermesinden sonra araştırmalar bittiğinde müvekkil şirketin temerrüde düştüğünün kabul edileceğini ve işleyen faizin yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 17/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda ; teknik yönden; ….. plakalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusuru olmadığı, ….. plakalı vasıtanın rayiç değer farkı tenzili sonrası rayiç bedelin 200.000,00 TL olarak belirlendiği ve hasarlı hali ile sovtaj değerinin 32.00,00 TL, nihai zararın 168.000,00 TL olarak belirlendiği, sigorta yönünden; davacı …’a ait ….. plakalı vasıtanın davalı sigorta şirketi nezdinde …. sayılı poliçe ile kasko sigortasının mevcut bulunduğu, davalı sigorta şirketinin davacı sigortalısına karşı araçta meydana gelen zarardan dolayı sorumlu bulunduğu, kasko sigorta poliçesinde aracın kullanılamaması nedeni ile doğan zararlara ilişkin bir teminatın mevcut olmadığı, davacının araç kiralama bedeline ilişkin talebinin teminat kapsamı dışında kaldığı, davacı sigortalının dava dilekçesinde belirttiği 25.03.2019 ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyen reoskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden talepte bulunabileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı taraf, 13.12.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 168.000,00 TL’ ye çıkartmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, gelen müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, kasko sigortasından kaynaklı alacak isteminden ibarettir.
Dava konusu, davacıya ait ….. plaka sayılı aracın Küçükçekmece Mahmutbey Caddesi üzerinde park halinde iken bilinmeyen bir nedenle yanıp, pert olmasından kaynaklı davalı sigorta şirketinin kasko sigortası poliçesi kapsamında sorumluluğu bulunduğu iddiasına dayalı araç bedeli ve ikame araç kiralama bedelenin tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Davacının vergi kayıtlarından anlaşıldığı üzere, kasko poliçesinin düzenlendiği tarihte bilanço usulüne göre defter tutmasından kaynaklı tacir olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında tartışma konusu olan husus ise, davaya konu araçtaki hasarın oluşumunun nedeni, hasar oluşumunda kusur durumu, davacının davalıdan talep koşulları oluşup oluşmadığı ve talep edilebilecek kalemin ne olduğu ve bedel tutarının ne kadar olduğu noktasındadır.
Davacı ve davalı arasında kasko sigorta sözleşmesini içerir poliçenin var olduğu, poliçenin 14.09.2018 – 14.09.2019 tarihleri arasında geçerli olduğu, zararın ise 25.03.2019 tarihinde gerçekleştiği görülmüştür.
Zararın ve kusurun tespiti açısından bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu amaçla bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 17/07/2021 tarihli hukuka uygun rapor içeriğine göre, dava dosyasında yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda davacının toplam zarar bedeli olarak 168.000,00.-TL yi davalıdan talep edebileceği sonucuna varıldığı ifade edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama neticesi, bilirkişi raporu ve hasar dosyası dikkate alınarak, davacıya ait ….. plaka sayılı aracın park halindeyken elektrik aksamından kaynaklı olarak yandığı anlaşılmıştır. Bu yangından kaynaklı davacıya ait araçta oluşan hasar sebebiyle davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı; aracın değiştirilmesi gereken parçaları toplam bedeli ve onarım için gerekli işçilik bedelleri ile aracın mevcut değer kaybı karşısındaki muhammen bedelinin karşılaştırılması halinde aracın tam hasarlı (pert – total) durumuna ayrılmasının uygun olduğu; pert aracın davacının mülkiyetinde bırakıldığı, bu duruma göre toplam zarar (araç) bedelinin 168.000,00.-TL olduğu, bu zararın poliçe kapsamında davalı tarafından teminat altına alındığı ve teminat limitleri kapsamında ödenmesi gerektiği; taraflar arasındaki poliçede sigortalanan aracın kullanılamaması nedeni ile uğranılan zararlara ilişkin bir teminat mevcut olmadığından, davalının araç kiralama bedelinden sorumlu olmayacağı anlaşılarak, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
-168.000,00 TL araç (zarar) bedelinin 25/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Araç kiralama bedeli talebinin sübut bulmadığından REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 11.476,08 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 2.783,63 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.954,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.521,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin; 1.280,00 TL’ sinin davalıdan, 40,00 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 3.022,21 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.872,60 TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranı ve takdiren %97′ si olan 1.816,42 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Davacının yatırdığı toplam gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,(Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına),
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 19.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza