Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/256 E. 2021/1288 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/256 Esas
KARAR NO : 2021/1288

DAVA : Çek istirdati
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Çek istirdatı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…davacı şirketin, keşidecisi … Tekstil İnşaat Tic. Ltd. şti. olan 16.02.2021 keşide tarihli ….bank …. şubesine ait 60.000,00 TL bedelli çeki alacağına karşı aldığını, söz konusu çekin rızası dişinda elinden çıktığını, açıklanan nedenlerle çekin istirdatına ve davacı şirkete iadesine karar verilmesi gerektiğini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle“..Davacı şirket ile aralarında ticari bir ilişki bulunduğunu, davacı şirkete 28.11.2020 tarihli 90.241,56 TL tutarlı faturaranı tanzim edildiğini, karşılığında 30.000,00 TL nakit ödeme yapıklığını ve 16.02.2021 keşide tarihli 60.000,00 TL bedelli çekin 12.12.2020 tarihinde makbuz karşılığı teslim edildiğini, çekin kendilerinde olduğunu ve davanın reddi gerektiğini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/11/2021 tarihli raporda; ….bank … Şubesi … seri numaralı 60.000,00 TL bedelli … Tekstil İnşaat San. Tic. Ltd. Şirketi tarafından keşide edilen, davacı şirket emrine düzenlendiği ve davacı şirket tarafından kaşe ve imza ile cirolanan, davalı şirket tarafından da cirolandığı ve …. Bankasına takas ortamında ibraz edildiği ve çek üzerinde mahkeme ödeme yasağı kararına istinaden çekin arka yüzüne şerh düşülerek karşılıksız işlemi yapılmadığının Banka tarafından gönderilen müzekkere cevabından görüldüğünü, davacı şirkete ait 2020 yılı yılı defterlerinin ticaret sicil müdürlüğünce açılış tasdikinin yaptırıldığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığını, taraflar arasındaki ihtilafın ticari ilişki nedeniyle oluşan cari hesap işlemlerinden kaynaklandığının anlaşıldığını, salt fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için hazırlanmış faturayı usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde 8 gün içinde münderecatı hakkında itiraz etmemiş olması ya da fatura konusu mal veya hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerektiğini, bu iki teslim ve tebliğden biri olmadan düzenlenen faturanın borç doğurmayacağını, davacı şirket ile davalı arasında 2020 yılında 30.11.2020 tarihli fatura ile ticari ilişkinin kurulduğunu, uyuşmazlığa ait çekin ticari bir ilişki bulunduğu ticari defter kayıtlarından görülmüş ise de, davacı kayıtlarında yapılan incelemede uyuşmazlığa konu çekin davacı şirket kayıtlarında tespit edilemediğini, davalı şirket ticari defterlerinde yapılan incelemede ise 12.12.2020 tarihinde 60.000,00 TL bedelli çekin davacı şirketten teslim alındığında dair tahsil makbuzunun sunulduğunu, davalı şirket tarafından 12.12.2020 tarihli kayıt ile uyuşmazlığa konu çekin ticari defterlerine kayıt edildiğinin de görüldüğünü, davalı şirketin 2020 yılı Kasım ayı BA/BS formunda yapılacak incelemede davacı şirkete ilişkin 1 adet 83.557,00 TL tutarlı faturanın bildiriminin yapıldığının anlaşıldığını, uyuşmazlığa konu çekin davalı şirket kayıtlarına alınmış olduğu, 12.12.2020 tarihinde davacı şirketten teslim alındığına ilişkin çek tahsil makbuzunun ibraz edildiği ve 12.12.2020 tarihinde bu çekin davalı şirket ticari defterlerine kayıt edildiği, taraflar arasında 30.11.2020 tarihli faturadan kaynaklı olan ticari bir ilişkinin bulunduğunun anlaşıldığını, 16.02.2021 tarihli 60.000,00 TL tutarlı çekin davacı şirkete iadesinin gerekip gerekmeyeceği hususunda taktirin mahkemede olduğunu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, çek istirdatı isteminden ibarettir.
Davacı tarafın, davaya konu çekte lehtar – ilk ciranta olup, davalı da hamildir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde herhangi bir sahtecilik iddiası bulunmamaktadır. Sadece çekin elinden rızası dışında çıktığı iddia edilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı ve yine yemin delilinin 6100 sayılı HMK’nun 225 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, yemin edecek kimseyi ceza soruşturması veya kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar yeminin konusu olamaz (m.226/1-c) hükmü de dikkate alınarak, yemin delili değerlendirilmemiştir.
Davacı lehdar, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmış, davalı ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuştur. Davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir. Dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk davacı tarafça ispat edilemediği gibi, ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğunun tespiti bile davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmez. Kaldı ki, dosya içerisinde aldırılmış olan bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak bu çekin davalı tarafça alındığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde de, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle çek istirdadı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizdeki yargılamanın çek iptali (zayi) davası sırasında çeki elinde bulunduran kişinin ortaya çıkması akabinde açılan çek istirdat davası olduğu; Çek iptali (zayi) yargılamasının görüldüğü Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden dava konusu çek yönünden verilen ödeme yasağı tedbir kararının, ilgili dosyanın karara çıkması ve mahkememiz yargılamasındaki davanın çek zayi davasının devamı niteliğinde olduğu değerlendirilerek, mahkememiz yargılamasında da aynen devamına karar verildiği; ancak dosya içerisindeki deliller dikkate alınarak, bu aşamada ödeme yasağı tedbirinin artık koşullarının bulunmadığı anlaşılmış ve mahkememizce verilen ödeme yasağına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Sübut bulmayan davasının REDDİNE,
-Mahkememizce verilen ödeme yasağına ilişkin tedbir kararının kaldırılmasına,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 1.024,65 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 965,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5- ….bank …. Şubesi’ne ait, keşidecisi … Tekstil İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. olan, …. nolu, 16/02/2021 keşide tarihli, 60.000,00 TL bedelli çek üzerindeki Bakırköy …. ATM’ nin … Esas sayılı dosyası üzerinden koyulan Ödeme yasağının KALDIRILMASINA, bu konuda bankaya müzekkere yazılmasına,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/12/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza