Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/254 E. 2022/1013 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/254 Esas
KARAR NO : 2022/1013 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, müvekkiline 03.05.2019 irsaliye tarihli … irsaliye nolu fatura bedelini ödemediğini, müvekkilinin gerek telefonla ve gerekse şifahi olarak davalı şirket yetkilisi ile ödeme hususunda görüştüğünü ancak bir sonuç alamadığını, bunun üzerine davalı aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin borçlu olmasına rağmen sırf zaman kazanmak ve borcunu ödememek için kötü niyetli davranarak 20.03.2020 tarihinde icra takibine ve icra borcuna itiraz ettiğini, itirazdan sonra Bakırköy Arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, başvuru sonucunda davalı borcunu inkar ettiğinden anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, tutanağın dilekçe ekinde yer aldığını, davalı borçlunun yaptığı itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, esasında fatura belgesinde, borcun sebebinin de açıkça belirtildiğini, buna göre, borcun sebebinin davalı şirketin, müvekkiline yaptırmış olduğu eski mutfağın sökülüp atılması ve yeni baştan yapılması, üst tavan yapılması ve balkon korkuluklarının bedeli olduğunu, bu durumun açık, sarih ve net olmasına rağmen borçlunun itirazını anlamanın mümkün olmadığını, davalı şirketin yapmış olduğu itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, bu sebeple itirazın iptali için iş bu davayı açmanın zorunlu hal aldığını iddia ederek; yukarıda arz ve izah edilen sebeplerden dolayı yargılama yapılarak davalının itirazının iptaline, davalını itirazında kötü niyetli olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 03.05.2019 tarih ve …. irsaliye nolu faturayı şirketlerine haksız olarak kesmiş olduğunu, irsaliyede belirtilen imalatların şirketine yapılmadığını, noter aracılığı ile taraflarına tebliğ edilen faturaya yine noter vasıtası ile itiraz edilerek iade edildiğini, faturada belirtilen imalatlar için taraflar arasında hukuki ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını, sözlü veya yazılı bir talimatları olmadığını, davacının konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği sevk irsaliyesi ve faturanın tarafından imzalanmamış olup şirketin muhasebe kayıtlarında da bulunmadığını savunarak; dava konusu borca ve bilcümle ferilerine itiraz etmiş olduklarından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67. Maddesi gereğince eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, ticari ilişkinin tespiti halinde 07/05/2019 tarihli faturadan kaynaklı davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın yerinde olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/05/2019 tarihli faturadan kaynaklı 37.760,00-TL asıl alacak, 400,36-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.160,36-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 18/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket yetkilisinin 19/03/2020 tarihli dilekçe ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve ferilerine itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazı üzerine 20/03/2020 tarihinde icranın durdurulması kararı verildiği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının gerçek kişi ya da şahıs firması olarak tacir kaydının bulunup bulunmadığı, vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazılar ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davacının “…. Mahallesi …. Sokak No:… …/…” merkez işyeri adresinde (….-Demir Kapı, Pencere, Bunların Kasaları, Kapı Eşiği, Panjur vb. İmalatı) (Bahçe Kapıları dahil) faaliyetinden dolayı mükellefiyet kaydının bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Merter ve Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüklerinden; tarafların 2019 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı vekili tarafından bildirilen tanıklar mahkememizce bizzat dinlenilmiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında,” ben davacının yanında 3 yıldır usta olarak çalışıyorum, ben davacının yanında çalışmaya başladığımda dava konusu yeri ustalar yapmıştı, bir mutfak yapılmıştı, ben bu yere gittiğimde fayansların derzerini çektim, ayrıca koruma demiri taktım, burası bir mutfaktı, ben gittiğimde dediğim gibi diğer işlemler yapılmıştı, gittiğimiz bu yer …..’deydi ve tek katlı önü restorant ve arka tarafı imalathane olan bir yapıydı, ben bu yeri yaparken huzurda bulunan davalı şirket yetkilisi de oradaydı, hatta huzurdaki bayan davacıya siz buraya ne yüzle geldiniz diye bağırdı, ancak aralarında ne geçti de bu şekilde söyledi bilmiyorum, davacı herhangi bir cevap vermedi, ben işimi bitirdikten sonra da oradan ayrıldım, benim olaya ilişkin bilgim ve gördüm bunlardan ibarettir, ben bu yerin tam adresini bilemiyorum, ilk defa gittiğim bir yerdi ancak ….’deydi” demiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında,” Ben davacının yanında yaklaşık 15 yıldır hem şoförlük hem ustalık yapıyorum, dava konusu olan yer … ‘de bulunan cadde kenarında bulunan bir lokantaydı, biz yemekhane kısmının fayans ve kalebodurlarını yaptık, usta olarak ben de çalıştım hatta malzemeleri de ben götürdüm, yaklaşık 15 gün kadar çalıştık, bu sırada öğlen yemeklerimizi de çalıştığımız yerin sahipleri getirirdi, şu an huzurda bulunan davalı şirket yetkilisini bu lokantada çalışırken gördüm, biz bu bayanın abisi ile muhatap oluyorduk, hatta kalebodurun rengini, şeklini bayanın abisi beğendi, araba ile birlikte gittik geldik, hatta bildiğim kadarıyla bayanın abisi karayollarında mühendismiş, bize kendisi söyledi, bilgim ve görgüm bundan ibarettir” demiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında,” ben davacının yanında yaklaşık 20 yıldır dışarıdan destekçi olarak yani ihtiyaç olduğunda çalışırım, ustayım, dava konusu yer … durağındadır, cadde üstünde lokantadır, bu lokantanın arka tarafında ilave bir yeri vardı, buranın kalebodur ve fayanslarını yaptım, üstünün çatısını da ben yaptım, üstü açıktı, kapama işlemlerini de yaptım, yaklaşık 14 gün ben çalıştım, ben çalışırken şu an huzurda bulunan davalı şirket yetkilisini gördüm, ben çalışırken kimseyle muhatap olmadım, genelde davacı kendisi muhatap oluyordu, biz işimizi yapıp akşam eve gidiyorduk, ben kendi işlerim bitince diğer arkadaşlarım kendi işlerini yaptılar, işin bittiğini düşünüyorum, zira ben kendi işimi bitirmiştim, biz çalışırken taraflar arasında herhangi bir sıkıntı yoktu, benim olaya dair bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir” demiştir.
Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamı belgeler ve Bakırköy …İcra Müdürülüğünün … esas sayılı takip dosyasına göre, her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, tarafların ticari ilişkiyi hangi hesaplarla izlediği, defterler arasında fark bulunması halinde farkın sebebi hususları ile takip tarihi itibariyle 07/05/2019 tarihli faturadan kaynaklı olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
04/03/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Davacının bilanço esasına tabi olduğu, yevmiye defteri ve envanter defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defter-i kebirin açılış tasdikinin yapılmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin HMK 222. Maddesi gereği usulüne uygun şekilde düzenlendiğinden sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı, tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmediği, davacının yasal defter kayıtlarında davalıdan icra takip tarihi itibariyle 37.760,00-TL alacaklı görünüyor iken davalının yasal defter kayıtlarında davalının davacıya 0,00-TL tutarında borcunun bulunduğunun görüldüğü, taraflar arasındaki örtüşmeme farkının davacı tarafından kesilen … tarih ve …. nolu 37.760,00-TL “Eski mutfağın sökülüp atılması” muhteviyatlı faturadan kaynaklandığının tespit edildiği, davalının defter kayıtlarında söz konusu faturanın kaydının bulunmadığı, davalı tarafça faturaya Bakırköy … Noterliğinin 16/05/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile itiraz edildiği, ihtilaf konusu faturanın irsaliyeli fatura olarak kesildiği fakat fatura üzerinde teslim alan ve teslim edene ait imza bulunmadığı, davacının iddiasının ispata muhtaç olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir dilekçe dosyaya sunulmuştur.
Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, tarafların “icap” ve “kabul” iradelerinin birleşmesiyle sözleşme ilişkisi kurulur. Şekil şartı, sözleşmenin geçerlilik şartı olmayıp, ispat şartıdır.
4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir.
Somut olayda, davacı tarafça davalıya ait iş yerine yapılan mutfak, üst tavan ve balkon korkuluklarının bedeli talep edilmiş ise de, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlar ve dilekçelerle akdî ilişki inkâr edildiğinden, taraflar arasında sözlü akdî ilişkinin kurulduğunu ispat külfeti davacı üzerinde kalmaktadır.
İddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, 04/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davanın İİK’nın 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı tarafça her ne kadar taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ve bu kapsamda davalıya ait iş yerine mutfak, üst tavan ve balkon korkuluklarının yapıldığı iddia edilmiş ise de; kurulduğu iddia edilen temel hukuksal ilişkinin Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesi olduğu, kural olarak eser sözleşmesinin şekil koşuluna bağlı olmadığı, ancak sözlü yapılan sözleşme inkâr edildiği takdirde, davacı yüklenicinin eser meydana getirdiğinin ve iş bedelini hakettiğini usulüne uygun yasal delillerle kanıtlaması gerektiği, sözleşmenin yapıldığı zamanki miktar veya değeri HMK’nın 200. maddesindeki miktardan fazla ise sözleşme ilişkisinin anılan yasa hükmü gereğince davacı tarafından yazılı delille kanıtlanmasının zorunlu olduğu, davalı tarafça akdi ilişkinin inkar edildiği, davacı tarafça dosyaya taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini ispatlayacak yazılı bir belge sunulmadığı, her ne kadar davalı tarafça davacı tanıklarının dinlenmesi talep edilmiş ise de, dinlenen tanık anlatımlarının davacı asilin 20/04/2022 tarihli celsedeki “Ben, davalı tarafın iş yerinin tüm mutfak ve kalebodurlarını söküp yeniden yaptım. Ben, bu işleri yaparken huzurdaki davalı şirket yetkilisini görmedim. Şirket yetkilisi ben işi yaparken başka biriydi. Ben, davalı şirket yetkililerini önceden tanıdığım için güven ilişkisi içinde bu imalatları yaptım ” beyanı ile çelişkili olduğu, işin yapıldığı belirtilen yerin davalı şirketin ticaret sicil kayıtları ile uyuşmadığı, 04/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davalının defter kayıtlarında söz konusu faturanın kaydının bulunmadığı, ihtilaf konusu faturanın irsaliyeli fatura olarak kesildiği fakat fatura üzerinde teslim alan ve teslim edene ait imza bulunmadığı hususlarının tespit edildiği, davacı tarafça HMK’nun 119/1(f) maddesi uyarınca dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığı, bu bağlamda davacı tarafça akdi ilişkinin ve alacağının varlığının ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 460,89-TL harçtan mahsubuna, artan 380,19-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
7-Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸