Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/216 E. 2022/188 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/216 Esas
KARAR NO : 2022/188

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin alacağını tahsil etmek amacıyla başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi, borçlunun yetki itirazı nedeniyle Yetkili İcra Müdürlüğü olan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyas numarasın almış olup, davalı borçlunun itirazları sebebiyle takibin durdurulduğu bu nedenle haklı davalarının kabulü ile davalı/borçluların haksız itirazının iptali ile takibin fer’ileriyle birlikte devamına, kötü niyetli davalı aleyhine asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yarglama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkarıldığı halde her hangi bir cevap vermemiştir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı davacının, davalı borçlu hakkında 19.500,00-TL toplam ve asıl alacağını, asıl alacağına yıllık %9,75 ticari değişen oranlarda faizi ile borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 24/11/2017 havale tarihli dilekçeyle itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Bir kısım tapu kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce 07/09/2020 tarihli, …. esas, …. karar sayılı kararın; İstanbul BAM …. Hukuk Dairesinin …. esas, … karar, 21/01/2021 tarihli kesin kararı ile; Dava, taşınmaz satışından kaynaklanan alacak bakiyesinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Dava dışı … Enerji İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin satıcı, dava dışı … Yapı Taah. San. Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin alıcı olduğu 10/02/2012 tarihli adi yazılı 4 adet taşınmaz şatış vaadi sözleşmesinde, …. Mahallesi …. ada, … parsel, C blok, 9. Kat, 291 nolu bağımsız bölüm; aynı yer D blok, giriş üstü Katı, 11 nolu bağımsız bölüm; aynı yer D blok, 10. Kat, 103 nolu bağımsız bölüm; aynı yer C blok, 3. Kat, 159 nolu bağımsız bölümün toplam 647.500,00 TL bedel karşılığında satış ve 30/06/2012 tarihinde teslimi kararlaştırılmıştır. Sözleşme bedeli 53 taksite bölünerek “senet”e bağlanmasına, 3. Taksitten sonrasının da 9.750,00 TL’lik eşit taksitlere ayrıldığına ilişkin ödeme tablosu düzenlenerek tüm sözleşmelere eklenmiştir. Satışa konu 291, 11 ve 103 nolu bağımsız bölümlere ilişkin sözleşmeler alıcı kısmına … yazılarak imzalanmış, 159 bağımsız bölüme ilişkin sözleşme ise alıcı olarak …. Yapı Taah. San. Dış. Tic. Ltd. Şti. kaşesi üzerine çift imza ile imzalanmıştır. Ayrıca ödeme tablosu da … tarafından imzalanmıştır.
Tüm sözleşmelerde alıcı olarak dava dışı …. Yapı Taah. San. Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin yer almış ancak 291, 11 ve 103 nolu bağımsız bölümlere ilişkin sözleşmeler alıcı sıfatıyla davalı … tarafından imzalanmıştır. Aynı şekilde sözleşmenin eki olan ödeme tablosu da davalı … tarafından imzalanmıştır. Bunların yanı sıra davalı vekili de 18/11/2019 tarihli celsede müvekkilinin dava dışı 3. kişi ile sözleşmesi olduğunu ve sözleşme gereğince ifa edilmeyip dairelerin müvekkiline teslim edilmediğini beyan etmiştir. Tüm bunlar hep birlikte değerlendirildiğinde davalının sözleşmede taraf sıfatının bulunduğu ve davada da pasif dava ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir.
HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucunda davalının şirketi temsilen sözleşmeyi imzaladığı kabul edilerek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. ” ile kaldırıldığı, mahkememize gönderilen dosyaya yeni esas numarası verilerek yukarıdaki sırasına kaydedildiği ve dosyanın yeniden ele alındığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının dava dışı …. Grup şirketinden alacağının olup olmadığı, aynı zamanda davalının da dava dışı … Grup şirketine borcunun bulunup bulunmadığı, tarafların temlik sözleşmesi neticesinde birbirlerinden alacak ve birbirlerine karşı borçlarının bulunup bulunmadığı, var ise ne kadar olduğu, davalının itirazının yerinde olup olmadığı noktasında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi SMMM …’in 11/11/2021 tarihli raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2011 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, yıl sonunda yaptırılması gereken yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, 2012, 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, 2015 yılı yemiye defteri açılış tasdiki yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, 2015 yılı defteri kebir ve enventer defterinin inceleme esnasında ibraz edilmediği, davacı şirkete ait 2016 ve 2017 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğundan davacı şirketin 2012, 2013, 2014, 2016 ve 2017 yılına ait aşıdığı, davacı şirketin 2011 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil taşımadığı, davalı …’un inceleme esnasında ticari defterlerini ibraz etmediği davalı yanın yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, davalı ile dava dışı 3. Kişi (temlik eden) … Enerji İnş. Şan. Tic. Ltd. Şti. arasında 10.02.2012 tarihli Satış Vaadi Sözleşmesi imzalanmış olduğu, sözleşme gereği … şirketi sözleşme konusu gayrimenkullerin mülkiyetini davalı …. Yapı Taah. San. Dış Tic. Ltd. Şti.”ne (davalı bu şirketin yetkilisidir) devredeceği, bu satım işlemi karşılığı olarak davalı yanında, satıcı olan … Şirketine 647.500,00-TL ödeyeceğine dair anlaşmaya varıldığı, dava dışı … Enerji İnş. Şan. Tic. Ltd. Şti. ile davacı …. İnş. ve İnş Malz. Nak. Spor San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 08.02.2016 tarihinde Alacağın Temliki Sözleşmesinin akdedildiği, davacı şirketin 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacı şirketin dava dışı … Enerji İnş. Şan. Tic. Ltd. Şti. ile aralarında bulunan ticari ilişkide ticari defterlerine kayıt yaptığı esnada 120.01.093 numaralı cari hesap kodunu kullandığı, davacı şirktin 01.01.2015 tarihi itibariyle dava dışı … Enerji İnş. Şan. Tic. Ltd. Şti.’den herhangi bir alacağının bulunmadığı, davacı şirketin 08.02.2016 tarihli Alacağın Temliki defterlerinde herhangi bir kaydın bulunmadığı, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkeme takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, alacağın temliki sözleşmesine dayanılarak dava dışı kişiden temlik alındığı iddia edilen alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü, dava dışı kişinin davalıdan alacaklı olduğunu ve bu alacağın kendisine devredildiğini iddia eden davacı üzerindedir.
Davaya konu temlik sözleşmesi ile alakalı tarafların itirazı bulunmadığından temlik sözleşmesinin varlığına itibar edilmiş, esas sorun ise temlik sözleşmesine konu alacak ile alakalı dava dışı şirketin davalıya karşı yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği hususu olup, bu konunun netliğe kavuşturulması gerekmektedir.
Dava dışı 3. Kişi … şirketi ile davalı arasındaki hukuki ilişki taşınmaz devrine dayanmakta olup, taraflar arasında 10.02.2012 tarihli Satış Vaadi Sözleşmesi imzalanmış olduğu, sözleşme gereği … şirketi sözleşme konusu gayrimenkullerin mülkiyetini davalı …. Yapı Taah. San. Dış Tic. Ltd. Şti.’ne (davalı bu şirketin yetkilisi olup) devredeceği, bu satım işlemi karşılığı olarak davalı tarafça da, satıcı olan dava dışı 3. kişi … Şirketine 647.500,00-TL ödeyeceğine dair anlaşmaya varıldığı anlaşılmıştır.
Temlik sözleşmesinin davalıya karşı hüküm ifade edebilmesi için öncelikle bu sözleşmeye konu 3. Kişi … şirketinin edimlerini tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirip getirmediği tespit edilmelidir. Nitekim mahkememizce bu konuda satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların davalıya devredilip devredilmediği konusunda araştırma yapılmış ve celbedilen kayıtlardan davalı adına taşınmaz devrine rastlanılmadığı gibi davacı vekilinin sunmuş olduğu beyan dilekçesinden de davalıya dava dışı şirket tarafından henüz taşınmaz devrinin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Gelinen aşamada dava dışı kişi temlik sözleşmesi yapmamış olsa dahi bizzat kendisi edimlerini yerine getirmediğinden davalıya başvuru yapamayacağından evleviyetle davacının da davalıya başvuru hakkı oluşmamış olup dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 333,02-TL harçtan mahsubuna, artan 252,32-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
5-Gider avansından artan avans var ise karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2022
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza