Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2021/460 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/193 Esas
KARAR NO : 2021/460

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ile …. 25/07/2018 tarihinde 9632 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin …. sayfasında yayınlanan …’ni kurmuşlardır. Şirket %50 hissesi … ve %50 hissesi … tarafından 100.000,00 TLsermaye ile ticaret sicile tescil ve ilan ile kurulduğunu, 7. Başlıkta yer alan Şirketin İdaresi kısmında şirketin işleri ve işlemlerini genel kurul tarafından seçilecek bir veya birkaç müdür tarafından yürütüleceği ve aksi karar alınıncaya kadar …’ün müdür olarak seçildiği yazdığını, ayrıca şirketi müdürlerin temsil ettiği ve münferiden temsile yetkili olduğu belirtildiğini, şirket 2 ortaklıdır ve temsil edilen sermayenin salt çoğunluğu bulunsa bile; temsil edilen oyların üçte ikisinin bulunması koşulunun sağlanması imkansız olduğunu, sonrasında şirket ortağı … 2019/7. Ayında şirketteki hisselerini satarak bir kısmını müvekkilim …’e bir kısmını diğer ortak …’a devrettiğini, ….’ün kalan hisselerini de 2019/12. Ayında …’e devrederek %18’e %82’lik mevcut şirket ortaklığı durumu oluştuğunu, şirket bünyesinde … Konutlarının içerisinde 2 adet ayrı ayrı taşınmazın kiralanmasıyla oluşturulan 500 m2′ den büyük alana sahip işlek ve yüksek müşteri ve kar potansiyelli bir cafe/restaurant işlettiğini, müvekkilinin bugüne kadar bahse konu şirket ve işletmeler için 37.000 USD’ den fazla para harcadığını, şirketle ilgili yapılan iş ve işlemlerde alınan hiçbir kararda müvekkilim …’e bilgi verilmemiş, müvekkilimin görüşleri sorulmadığını, şirkette ve işyerinde bir sıfatı olmamasına rağmen müvekkili ile sürekli görüşen kişinin; şirket ortak ve müdürü olan …’ un eşi olduğunu, davalının, müvekkilinin ortaklığı ve hissedarı olduğu şirketin işletmesinden uzaklaştırılması konusunda her yolu denediğini, ortaklar arası güven ve işbirliğini zedeleyen davranışlar TTK Madde 549/4’e göre haklı nedenlerle Limited ortaklığın sona ermesi nedeni olduğunu, müvekkilinin bu şirketin resmi olarak ortağı ve hissedarı olduğunu, yine işletmenin kira borçları ödenmediğini belirterek şirket ortaklarının birbirlerine karşı güvenleri kalmadığından ve bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığından …’ nin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davalı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; … sicil nolu …’nin … Mahallesi …. Caddesi … .. Blok Apt. No:.. D/… ../… adresinde sicilde kain olduğu, 25/07/2018 tarihinde kurulduğu, meslek grubunun restoran ve yiyecek içecek hizmetleri olduğu, şirket yetkilisinin … olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; TTK 636.madde uyarınca davacını ileri sürdüğü şirketin fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı, makul kabul edilebilir çözüm yolu bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce öncelikle dava şartları yönünden inceleme yapılmıştır.
Bu noktada öncelikle HMK.114.maddesi gereği dava şartı olan kesin yetki hususunun değerlendirilmesi gerekmekte olup bu hususun dosya üzerinden irdelenmesi usulen mümkün görülmüştür.
HMK’nun 14.maddesine göre, şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olup, anılan yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin ve kesin nitelikte olduğundan, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. TMK’nın 51.maddesine göre de tüzel kişinin ikametgâhı ana sözleşmede başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. Bu yetki kesindir. Kesin yetkinin ise; 6100 sayılı HMK.nun 114/1-ç maddesinde dava şartı olarak sayıldığından mahkemece re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca söz konusu dava genel kurul kararınn yokluğu talibini içerdiği dikkate alınarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 445-451. maddelerinde genel kurul kararlarının iptali konusu düzenlenmiştir. İptal sebeplerinin düzenlendiği TTK 445 maddesinde 446. maddede belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine, özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden 3 ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nde iptal davası açabilecekleri belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesi ile, …’ nin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiş ise de; HMK ‘nın 14.maddesindeki kesin yetki kuralının uygulanması gerektiği, kesin yetkinin ise HMK ‘nın 114/1-ç maddesi uyarınca dava şartı olduğu, sermaye tespiti istenilen fesih ve tasfiyesi istenilen … sicil nolu …’nin adresinin “… Mahallesi … Caddesi .. … Blok Apt. No:.. D/… …/…” olup, buna göre şirketin sicildeki kayıtlı merkez adresi İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında kaldığından mahkememizin yetkisizliği nedeniyle kesin yetkiye dair dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine HMK.nun 320/1 maddesi hükmü de dikkate alınarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle:
1-Davanın HMK 114. ve 115. maddeleri uyarınca kesin yetki nedeniyle dava dilekçesinin REDDİNE,
2-Davacının açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Harç ve yargı giderinin HMK nun 331/2 maddesi uyarınca yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda karar verildi.15/04/2021

Başkan …
¸
Üye … ¸
Üye …
¸
Katip …
¸