Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/185 E. 2021/358 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/185 Esas
KARAR NO : 2021/358

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, tapunun … İli …. İlçesi, … Mah. … ada … parsel numarasında kayıtlı, 13 Bloktan oluşan ve 240 adet bağımsız bölümü olan sitenin yöneticisi olduğunu, sicilden terkin edilen kooperatiflerin ihyasına ilişkin açılan davaların, 6100 sayılı HMK’nın 14/2. maddesi gereği, kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen dikkate alınması gerektiğini, … (…) terkin edilen ve ihyasını talep ettiği … Yapı Koop. İsimli şirketin tasfiye memuru olduğunu, … Yapı Koop. ünvanlı kooperatif, … ticaret sicil numarası ile 06.08.1969 tarihinde tescil edildiğini, Kooperatifin adresi … Oteli …- … ‘dur. Söz konusu kooperatif Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince 31.07.2013 tarihinde re’sen terkin edildiğini belirterek …ne müzekkere yazılarak … ticaret sicil numaralı , … Oteli Mensupları İşçi Yapı Koop. Ünvanlı kooperatifin sicil dosyasının istenilmesine, Küçükçekmece Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, … İli … İlçesi, … Mah. …. ada … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın tapu kaysının celbine, …nde … ticaret sicil numarası ile kayıtlı, … Oteli Mensupları … Koop.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün resen terkin işlemi, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin mahkeme hükmü olmaksızın bir kooperatifi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, davanın açılmasına sebep olmadığından “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağının belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından ihyası istenen kooperatifin ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İhyası istenilen şirketin … internet sitesinden çıkartılan sicil kaydının incelenmesinde; … sicil nolu S.S. … Oteli Mensupları İşçi Yapı Kooperatifinin … Oteli …/…/… adresinde sicilde kayıtlı olduğu, 31/07/2013 tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır.
İhyası istenilen şirketin adresi itibariyle davaya bakmanın mahkememiz yetki alanında kaldığı ve mahkememizin kesin yetkili olduğu tespit olunmuştur.
İhyası istenilen kooperatifin mahkememiz yetki sınırlarında olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacının ihyası istenilen kooperatifinin tasfiye işlemlerinin tamamlanması işlemlerine münhasır olmak üzere olmak üzere huzurdaki davanın açıldığı, adı geçen şirketin 31/07/2013 tarihinde terkin edildiği, şirketin ihya edilmesinde davacıların hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile …nde …. sicil nosunda kayıtlı … Oteli Mensupları İşçi Yapı Kooperatifi’nin tasfiye işlemlerinin tamamlanması işlemlerine münhasır olmak üzere TTK 547 maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’in (T.C …) atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davalı kooperatif yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
…nde … sicil nosunda kayıtlı … OTELİ MENSUPLARI İŞÇİ YAPI KOOPERATİFİ’nin tasfiye işlemlerinin tamamlanması işlemlerine münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’in (T.C …) atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davalı kooperatif yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
5-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸