Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/17 E. 2022/562 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/17 Esas
KARAR NO : 2022/562 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davacının sigorta şirketi olduğunu, dava dışı sigortalı ….. Ağaç ve Tic. A.Ş.’nin (kısaca …..) Tataristan’da yerleşik alıcı ‘…..’ firmasına ‘…..’ teslim şartlı olarak satıp ihraç ettiği ‘PVC Folyo, Akrilik ve Akrilik Astar’ cinsi eşyaların nakliyat rizikolarına karşı …. numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile müvekkili tarafından sigortalandığını, davalının eşyaları taşımayı üstlenen taşımacı olduğunu, ihracat konusu 21 palette 20360 kg PVC Folyo Akrilik ve Akrilik Astar cinsi eşyaların davalının temin ve tahsis ettiği ‘…’ plaka sayılı araca İstanbul’dan yüklendiğini, taşıma konusu eşyaların varma yerine ulaştığında paletlerin aracın yol koşullarına uygun olarak hareket etmemesi, çok ani ve sert fren yapması gibi nedenlerle araç içinde kayarak birbirine çarpması sonucunda eşyalarda hasar oluştuğu gözlenerek antrepoya (gümrüklü depo) alındığını, istiflendiği ve ekspertiz çalışmalarına başlandığını, yükün alıcısının durumu bildirmesi üzerine de davacı selefi sigortalı tarafından davalıya Noter marifeti ile ihtarname keşide edildiğini, ekspertiz çalışmaları sonrası 18.734,73 Avro zarar tespit edildiğini ve davacı tarafından 23/08/2019 tarihinde sigortalı …..’e 18.734,73 Avro sigorta tazminatının ödendiğini, bu suretle davacının sigortalının haklarına TTK md. 1472 gereğince kanuni, TBK 183 vd. gereğince akdi halef olduğunu, davalı taşıyıcının meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararlardan davacı selefine, halefiyete binaen de davacıya karşı sorumlu olduğunu, sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili için davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu bildirerek, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın uluslararası taşıma akdinden kaynaklandığını, bu nedenle CMR Konvasiyonuna tabi olduğunu, CMR Konvasiyonu 31. Maddesinde davanın, davalının ikamet mahkemesinde veya yükleme yeri mahkemesinde açılabileceğinin kabul edildiğini, yükleme yerininin ‘Adana’ olduğunu, davalının adresinin ise Bakırköy İlçesinde olduğunu, bu nedenle yetkiye itirazları olduğunu, yetkili Mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, hasarın bir kısmının ambalaj yetersizliği, istif ve sabitleme hatasından diğer kısmının ise tamamen istif ve sabitleme hatasından doğduğunu, CMR Konvansiyonunun, yükleme ve istif ödevini gönderene verdiğini, bunun yanında malların uygun şekilde ambalajlanması görevinin de gönderende olduğunu, araçtaki tüm yükün tek gönderene ait olduğunu, yükleme ve istifin gönderenin fabrikasında ve gönderenin çalışanları tarafından yapıldığını, meydana gelen hasarın akrilik yükü ile ilgili kısmının, ambalajın, hassas akrilik yükünün ağırlık ve özelliğine aykırı olarak sadece streç film ile yapılmış olmasına bağlı olarak oluştuğunu, hasarın diğer kısmının ise üstteki yükün ağırlığı ile alttaki yükü ezmesi ile oluştuğunu, bu hususun hasar fotoğrafları, gönderen ve gönderilen arasında yapılan e-posta yazışmaları ile sabit olduğunu, davacının sigortasına yaptığı ödemenin, hatır/lütuf ödemesi olduğunu ve davacıya TTK 1472. Maddesine göre “kanuni halef” sıfatı vermeyeceğini, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, gümrük çıkış beyannamesinde satış şeklinin mal mukabili olduğunu, bu nedenle davacı sigortalısının ticari defterleri üzerinde mal bedelinin gönderilen tarafından ödenip ödenmediğinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, istif ve sabitleme ile ilgili uyarı görevinin nakliyeci tarafından ifa edildiğini, aksi bir görüş halinde ise nakliyecenin en fazla %25 kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davacı tarafça dayanılan ekspertiz raporunda hasar miktarının CMR Konvansiyonu 25.1 ve 25.2.b. Maddesi kapsamında hesaplanmadığını, sınırlı sorumluluk yönünden de inceleme yapılması gerektiğini, davacı sigortacının, tanzim ettiği poliçede yükümlülüğü gereği hasar bedelinin %10 fazlası ile ödeme yaptığını, CMR Konvansiyonu 25. Maddesinde nakliyecinin sorumluluğunun belirlendiğini, davacı sigortacının, sigortalısı ile arasındaki sözleşme gereği sigortalısına ödediği %10 fazla kısmı nakliyeciden talep edemeyeceğini, takip öncesi CMR 27.1 maddesine göre davalı şirkete yazılı ödeme talebi gönderilmediğinden işlemiş faiz kaleminin haksız olduğunu, talep konusu bedelin likit olmadığını, davalı şirketin fiili nakliyeci olmadığını bildirerek, davanın öncelikle yetki yönünden reddine, aksi halde esastan reddine, %20’den az olmayan haksız icra tazminatının kötü niyetli ve haksız davacıdan alınarak davalıya verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. (Devrolunan …. Sigorta A.Ş.) vekili İstanbul …..Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği beyan dilekçesinde özetle; Davalı şirket adına müvekkili şirket nezdinde düzenlenmiş … numaralı, 01/02/2019-01/02/2020 vadeli CMR poliçesinin mevcut olduğunu, davaya konu olayda, sigortalı şirketin Türkiye’de bulunan …..’nin Tataristan’da bulunan firmaya sattığı PVC folyo ve akrilik emtialarının taşımasını gerçekleştirdiğini, emtialarda tahliye esnasında hasar tespit edilmesi üzerine müvekkili şirkete ihbarda bulunulduğunu ve müvekkili şirketçe … numaralı hasar dosyasının açılarak bağımsız eksper ataması yapıldığını ve gerekli tüm inceleme ve araştırmaların gerçekleştirildiğini, müvekkili şirkete inceleme için iletilen belgeler arasında herhangi bir tutanak bulunmadığını veya CMR belgesi üzerine herhangi bir hasar notu düşülmediğini, bağımsız eksperce yapılan inceleme ve tespitler sonucu, hasarın istiflemenin hatalı ve sabitlemenin yetersiz yapılması sonucunda nakliye sırasında meydana gelen olağan sarsıntılar sonucunda ve/veya akrilik emtiaların üzerine diğer parsiyel emtiaların istiflenmesi, düşmesi, devrilmesi neticesinde ayrıca 1 sandık emtianın ise alıcı firma tesislerinde tahliyesi esnasında forklift operatörünün dikkatsizliği neticesi düşürülmesi sonucu hasarlanmış olduğunun belirlendiğini, sigortalı sorumluluğunda taşınan emtialardaki hasarın sebebinin yetersiz ve eksik istifleme/ambalajlama olduğunu, CMR Konvansiyonu hükümleri gereği taşıyanın hatalı ambalajlamadan kaynaklı hasarlardan sorumlu olmadığını, bu doğrultuda hasar talebinin teminat kapsamında olmadığının sigortalıya bildirildiğini, sigortalı iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğu nazara alınarak müvekkili aleyhine yapılan başvurunun reddine karar verilmesi gerektiği yönünde beyanda bulunmuştur.
Davacı tarafça davanın İstanbul … . Asliye Ticaret Mahkemesinin .. Esasında açılmış olduğu; İstanbul … . Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/01/2021 tarihinde kesinleşen 25/11/2020 tarih .. E. …. K. Sayılı ilamı ile “…Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dosyaya sunulan navlun faturası, taşımaya ilişkin Gümrük çıkış beyannamesi ve 31/05/2019 tarihli ekspertiz raporunda davaya konu yüklemenin Adana’da yapıldığı, davalı taşıyıcının ikametgahının ise Bakırköy/İstanbul olduğu, buna göre CMR 31. Maddesinde sayılan yetkili yerlerin hiçbirine mahkememizin yetkisinin girmediği ve davacı tarafından süresi içerinde yetki ilk itirazında bulunularak dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talep ettiği gözetilerek; CMR 31. maddesi gereği Bakırköy Mahkemelerinin yetkili bulunduğu” gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan ve hasarlanan emtia nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen tutarın, halefiyet ilkesi gereğince davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; 18/02/2019 tarihli 126.401,29 Euro bedelli ticari fatura, Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi (Kati Abonman), 25/02/2019 tarihli Navlun Faturası, Uluslararası Hamule Senedi, hasara ilişkin fotoğraflar, Üsküdar… Noterliğinin 26/03/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname sureti, 31/05/2019 tarihli Ekspertiz Raporu, 23/08/2019 tarihli 18.734,73 Euro tutarlı banka ödeme dekontu, 22/08/2019 tarihli İbraname ve arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya ibraz edilmiştir.
Davalı vekili tarafından delil listesi ekinde; 18/02/2019 tarihli Gümrük Beyannamesi ve eki, 25/02/2019 tarihli navlun faturası, e-posta yazışmaları, hasara ilişkin fotoğraflar, Hamule Senedi ve emsal Yüksek Mahkeme kararları dosyaya ibraz edilmiştir.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında 18.734,73 Euro asıl alacak, 124,68 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.859,41 Euro alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 17/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 19/12/2019 tarihli dilekçe ile davalı şirket vekili tarafından takibe, borca, faize ve ferilere itiraz edilmesi üzerine aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Dosyada bulunan Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesine (Kati Abonman) göre, sigortalı ….. Ağaç San. Ve Tic. A.Ş.’ne ait 21 palet Yedek Malzeme ticari emtiasının taşınma rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alındığı görülmüştür.
….. Ağaç San. Ve Tic. A.Ş.’den; .. numaralı Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi kapsamında 23/08/2019 tarihinde ödenen hasarın tazmini ile ilgili tüm bilgi ve belgeler celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
.. Sigorta Ekspertizlik Hizm. Ltd. Şti.’nden; 31/05/2019 tarih ve … sayılı ekspertiz raporu ve ekleri ile hasara ilişkin renkli fotoğrafların bir örneği celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Üsküdar …. Noterliğinden; 26/03/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ve tebliğ belgesinin onaylı bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyası, sunulan ve toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taşıma sırasında emtiada hasar meydana gelip gelmediği, davalı taşıyıcının taşıma sırasında hasarın meydana gelmesi halinde kusurunun olup olmadığı, dava dışı sigortalı ile taşıcının hasarın meydana gelmesinde müterafik kusurları olup olmadığı, kusur oranlarının tespiti, CMR kapsamında hasar ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, davacı sigorta şirketinin rücu alacağı kapsamında alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti hususlarında rapor düzenlenmek üzere CMR uzmanı bilirkişi Dr. …., taşıma lojistik uzmanı …., sigorta konusunda uzman …. ve orman ürünleri konusunda uzman sektör bilirkişisi ….’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 05/07/2021 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
05/07/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davaya konu sevkiyat evraklarına yükleme sırasında, üründe yüklemeden kaynaklı oluşabilecek uygunsuzlukla ilgili bir not düşülmediğinden ürünlerin taşıyıcıya tam ve sağlam teslim edildiği anlaşılmakta olup CMR Konvansiyonunun ilgili maddeleri gereği teslimat sırasında fark edilen hasardan davalı taşıyıcının CMR md 17/1 gereği sorumlu olduğu, sigorta eksperinin hazırlamış olduğu raporda yer alan bilgiler ve oluşan hasarın şekline bakıldığında hasarın taşıma sırasında oluşmayıp yükleme, istifleme veya araç boşaltma sırasında ve bu sebeplerle ambalaj yetersizliğinin birlikte katkısı ile meydana gelmiş olabileceği kanaati ile müterafik kusurun olduğu ve dava dışı sigortalı firmanın asli, davalı taşıyıcının tali ve sadece nezaret görevi gereği müterafik kusurlarının olduğu, kusur oranı takdirinin Mahkemeye ait olduğu, belirlenecek orana göre 17.031,57 Euro tazminatın kusur oranına denk gelen kısmından davalının sorumlu tutulabileceği, fotoğraflar ve e-posta yazışmalarından dava konusu yurtdışı karayolu taşıma işinde hasar ihbarının, CMR Konvansiyonuna göre süresi içinde ve usulüne uygun olduğunun değerlendirildiği, zararın CMR hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, davacının davalının kusuru dışında sigortalısının kusuruna dayanan kısımlar bakımından da tam tazminat ödediği, buna karşın ancak davalının sorumlu tutulabileceği miktar bakımından rücu imkanının olabileceği, ihbar olunan CMR sorumluluk sigortacısına ise rücu şartlarının iş bu dava konusu olmadığı, davacının %10 bedel artış farkı çıkarıldıktan sonra hesaplanan 17.031,57-Euro tazminat ödemesinin CMR m.25, m.23 hükümlerine uygun olduğu, sınırlı sorumluluk limitlerinin aşılmadığı, takip tarihinden itibaren davacı lehine hükmedilecek tazminata %5 yıllık CMR m.27 gereği faiz hesaplanabileceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
03/11/2021 tarihli celse ara kararı gereğince taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
19/01/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… CMR hükümlerinde yüklemenin gönderenin mi yoksa taşıyıcının mı görevi olduğu hususunda bir düzenlemenin olmadığı, ancak 6102 Sayılı TTK m. 863 hükmünde yükleme bakımından özel düzenleme bulunduğu, buna göre, sözleşme ile veya ticari teamüllerle yüklemenin taşıyıcının görevi sayılmayan hallerde bu görevin gönderenin görevi olarak belirlendiği, bu durumda, özel anlaşma veya teamül olmamasının yüklemeyi ve boşaltmayı gönderenin sorumluluk alanında bıraktığını, somut olayda da, yükleme ve boşaltmanın davalı taşıyıcının sorumluluk alanında kaldığı yönünde özel bir anlaşma veya teamülün olmadığı, taşıyıcının TTK m. 863 gereği yük ilgilisinin sorumluluk alanında olan yüklemeye TTK m. 858 gereği nezaket edeceği ve dış görünüş itibari ile işletme güvenliği denetimi yapacağı, yine taşımanın uygunluğunu gözlemleyerek uygunsuzluklarda gerekli ikaz ve itirazlarını yapacağını, aksi takdirde “nezarette özensizliğinden” tali bir kusur oranı ile sorumlu olacağı, yükleme, araca koyma, istifleme, sabitleme, bağlama ve yükün “taşıma güvenliğinin” alınmasının gönderenin sorumluluk alanında olduğu, yükün yükleme durumunun “işletme güvenliği” açısından denetlenmesi, gerekli uyarıların yapılması ve nezaretin ise taşıyıcının görevi olduğu, bu çerçevede asli görevin gönderen, tali görevin ise taşıyıcı sorumluluk alanında olduğu, kök rapor sonuç ve kanaatini değiştirmeyi gerektirir yeni bir değerlendirme sonucuna ulaşılamadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememizce 05/07/2021 havale tarihli bilirkişi kök raporu ile 19/01/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Dava konusu taşıma Türkiye-Tataristan/Rusya arasında gerçekleştiğinden, CMR (Eşyaların Karayolundan Uluslar Arası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi) hükümlerine tabi olup anılan sözleşmenin 17. maddesi uyarınca taşıyıcı, yükü teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar yükte meydana gelecek hasardan sorumludur. Sözleşmenin 17/4-c maddesi uyarınca taşıyıcı hasarın, yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden şahıslar tarafından taşınmasından, yüklenmesinden, istif edilmesinden veya boşaltılmasından kaynaklandığını ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulabilecektir.
Sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında ise 6102 sayılı TTK hükümleri esas alınacaktır. TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortalısına tazminat ödemesi ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.
TTK’nın 863. maddesi gereğince sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.
Kural olarak CMR konvansiyon hükümlerine göre, yükün ambalajının kifayetsiz ya da ambalajsız olmasından ve/veya araca hatalı istiflenip, sabitlenmesine bağlı tertipleme hatalarından dolayı vuku bulan hasarlardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı öngörülmüş olmakla birlikte; Yargıtayın yerleşik içtihatlarında, ambalajlama, yükleme, boşaltma ve istifleme göndericiye veya alıcıya ait olsa da, taşıyıcının basiretli bir tacir gibi davranarak nezaret görevi (özen borcu) bulunduğu, “ilke olarak kabul” edilmektedir.
Yapılan yargılama, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası, 05/07/2021 havale tarihli bilirkişi kök raporu ile 19/01/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporu, 31/05/2019 tarihli ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Dava dışı sigortalı ….. Ağaç ve Tic. A.Ş. tarafından yurt dışında bulunan alıcı … firmasına 21 kap / 20.360 Kg / 6710 mt palet PVC folyo, akrilik ve akrilik astar emtiasının teslim şartlı olarak satılıp ihraç edildiği, satıma konu emtiaların Adana/Türkiye-Elabuga/Tataristan arasındaki taşıma işini davalının üstlendiği, dava dışı sigortalının ihraç ettiği 21 palet Yedek Malzeme ticari emtiasının taşınma rizikolarına karşı davacı … Sigorta A.Ş. tarafından “Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi” ile sigorta örtüsü altına alındığı, 18/02/2019 tarihinde Adana/ Türkiye’den davalı şirkete ait …. plakalı araçla sevk edilen emtianın 21/03/2019 tarihinde Elabuga/Tataristan’da alıcı deposunda tahliyesi esnasında paletlerin araç içinde kayarak çarpması sonucu hasar meydana geldiği görülerek, sigortacıya hasar ihbarında bulunulduğu, davacı sigortacının bu hasar nedeniyle sigortalısı adına 23/08/2019 tarihinde 18.734,73 Euro ödeme yaptığı, dava dosyasına sunulu sigorta poliçesinin geçerli ve dava konusu taşıma risklerine karşı hasarlı emtiayı güvence altına aldığı, davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme ve 22/08/2019 tarihli ibraname/temlikname belgesi ile sigortalının haklarına halef olduğu, davacı tarafından sigortalıya yapılan ödeme sonrasında 1 yıllık süre aşılmadan icra takibi başlatıldığı, dosyada mevcut 31/05/2019 tarihli ekspertiz raporu ve hükme ve denetime elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; hasarın taşıma sırasında oluşmayıp yükleme, istifleme veya araç boşaltma sırasında ve bu sebeplerle ambalaj yetersizliğinin birlikte katkısı ile meydana gelmiş olabileceği kanaati ile müterafik kusurun olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; taşımada asli sorunun istifleme-sabitleme, yük istiflerinde kayma ve tali olarak da ambalaj yetersizliğinden kaynaklandığının belirlendiği, bu nedenle davaya konu hasarın istif, yükleme ve ambalaj hatasından kaynaklandığının kabulü gerektiği, ambalaj ve istifleme davacının sigortalısına ait olsa bile nakliyeyi yapan davalı taşıyıcının yol şartları ve ulaşım süresini en iyi bilen kişi konumunda olup, istif ve ambalajın, emtiayı yerine sağlam olarak ulaştırma mükellefiyeti nedeniyle doğru yapılıp yapılmadığını kontrol etme, gözetme, yanlış istif ve ambalaj olması halinde bunu göndericiye bildirmekle yükümlü olup, bu bildirimi yapmasına rağmen gönderici aksine davranıyor ise, CMR’ye bunu şerh düşmek suretiyle ancak sorumluluktan kurtulabileceği, davalı taşıyıcının bu şekilde CMR’ye düştüğü bir şerh bulunmadığı, gözetim yükümlülüğü nedeniyle doğru istif, yükleme ve ambalaj yapılmamasından kaynaklı hasarlarda müterafik kusurlu sayılması gerektiği, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince nakliyeciye yüklenen müterafik kusur oranı %25 olduğundan bu oranının kabul edildiği, davalı taşıyıcıya emtianın hasarlanmasında kasti, tamamen sorumlu kılacak bir kusur izafe edilemediğinden, taşıyıcının ancak bu müterafik kusur oranında sorumlu olduğu ve davacı sigorta şirketinin sigortalısı adına yaptığı ödemeyi halefiyet ilkesi uyarınca sorumlulardan rücuan talep edebileceği değerlendirilerek, davalı taşıyıcının davacının sigortalısının gerçek zararından sorumlu olacağı, davacı tarafından dava dışı sigortalısına hasar ödemesinde poliçedeki %10 ilave bedelden sözleşme tarafı olmayan taşıyanın sorumlu görülemeyeceği anlaşılmakla; davalının İstanbul …..İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının 17.031,57-Euro tazminatın %25 oranına denk gelen 4.257,89 Euro asıl alacak yönünden kısmen iptali, takibin bu miktar üzerinden takipteki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, talep yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın talep ettiği icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.257,89-EURO asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİ ile; takibin bu miktar üzerinden takipteki şartlarla DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,

Alacağın miktarı yargılama ile belirlendiğinden ve likit sayılmadığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.001,99-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.614,10 -TL harç ile icra dosyasına yatırılan 606,28 TL harcın mahsubu ile kalan 218,39-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin red ve kabul oranları dikkate alınarak 1.029,60-TL’sinin davacıdan geri kalan 290,40-TL’sinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 13.517,47-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 1.614,10-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 387,89-TL harcın (icra dosyasına yatırılan harcın toplamda 606,28-TL olup kalan miktarın davacıya iadesine harç kısmında karar verilmiş olduğundan) davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan 215,65-TL posta gideri ve 4.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.215,65-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 950,25-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸