Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/148 E. 2021/1070 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/148 Esas
KARAR NO : 2021/1070

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … tarafından, müvekkili … ve diğer borçlular … Dış Tic. Ltd. Şti., … ve … hakkında 24/10/2016 tanzim tarihli 30/04/2017 vade tarihli ve 350.000,00 TL bedelli senet ile ilgili alacaklı olduğu iddiası ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını, icra dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından açılan dava ile yasal süresi içerisinde, sözleşme konusu edimler yerine getirilmemiş olması sebebi ile ve takibe konu edilen bononun Teminat Senedi olarak verildiği gerekçesi ile takibin iptali talepli dava açıldığını ve mahkemece davanın reddine karar verildiğini, İş bu dava istinaf aşaması olduğunu, … Dış Tic. Ltd. Şti. yetkilisi müvekkili … ile … arasında … İli, … İlçesi, … mevkii …. Ada, … Parsel, No:…. sayılı gayrimenkulün müvekkiline ait şirkete satışının verileceğine ilişkin 24.10.2016 tarihli sözleşme akdedildiğini, yine sözleşmenin 4 maddesine göre; “6 ay sonrası senet günü geldiğinde tapu tekrar ilk sahibi …’a geri verileceğini, düzenlenen senet ise iade edilecektir.” ibaresi mevcut olup, sözleşmeden açıkça anlaşıldığı üzere sözleşmede mevcut gayrimenkulün müvekkili şirkete satışı yapılması karşılığında söz konusu senet düzenlenmiş ve 6 ay sonra tekrar geri iade satışı yapıldığında senet müvekkiline geri teslim edilmek üzere anlaşma sağlanmadığını, ancak ne var ki, sözleşmenin 1 maddesi dahi yerine getirilmemiş ve söz konusu senet icraya konu edildiğini, bununla birlikte, senedin teminat senedi olarak düzenlendiği ve 24.10.2016 tarihli sözleşme gereği düzenlendiğini, sözleşme hükümlerine uyulmamış olduğu alacaklı taraf … tarafından da bilindiğini, yapılan icra takibi incelendiğinde görüleceği üzere alacaklı …, … hakkında ödeme emri dahi gönderilmemiş her hangi bir işlem yapılmadığını, muvazaalı bir icra takibi olduğu açıkça ortada olduğunu, İİK.’nun 72/5 nci maddesinde, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığı takdirde alacaklıdan tahsili için tazminata karar verilmesi gerektiği belirtilmekte olup, davalının müvekkili hakkında yapmış olduğu icra takibi tamamen haksız ve kötü niyetli olduğundan davalının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, müvekkili, davalının haksız ve kötü niyetli icra takibi ve diğer davalı borçlu … ile iş birliği yapılarak haksız ve kötü niyetli başlatılan icra takibi nedeniyle mağduriyet yaşamakta olup, müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; Davacı tarafından da belirtildiği üzere Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyada müvekkili aleyhine açılan davanın reddedildiğini, bu dava dosyası incelendiğinde, aynı iddialar ile işbu davanın açıldığının anlaşılacağını, senetteki lehtarın ve iyiniyetli müvekkilinin akraba olduğu iddiasının da öne sürdüğünü, yine diğer dosya borçlusu kişiye ödeme emrinin gönderilmemesi sebebiyle takibin muvazaalı olduğu iddiasında bulunduğunu, kısacası davacı yan, icra hukuk dosyasında reddedilen davasının ardından aynı iddialar ile işbu davayı açtığını, İcra hukuk dosyasında bu davada öne sürülen tüm iddialar değerlendirilmiş ve bunun üzerine reddedildiğini, Dolayısıyla işbu dava açısından sadece icra hukuk mahkemesi kararına bakıldığında dahi davanın reddi imkanının doğacağını, davacı tarafça sözleşme konu edilerek borcun kabul edilemeyeceği iddiasını öne sürdüğünü, bu iddia da yerinde değil olmadığını, nitekim müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, davacı tarafça sözleşmeye dayanak olarak öne sürülebilecek iddialar ancak senet lehtarına öne sürülebileceğini, davacı tarafça müvekkilinin alacağına ulaşması haksız ve kötüniyetli bir şekilde engellenmeye çalışıldığını, bu sebeple kötüniyetli olarak işbu davayı açması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı tarafça haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ihtiyati tedbir istendiğini, bu talep de müvekkilinin mağdur etmeye yönelik olduğunu, bunun yanı sıra kötüniyetli borçlunun hukuka aykırı amaçlarına hizmet edeceğini, hukuk düzenin kötüniyetli kişiyi korumayacağı aşikar olduğunu ileri sürerek öncelikle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç masraf ve giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası, Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ve Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyaları uyap sisteminden celp edilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, icra dosyası, yargılamaya konu bono içeriği ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 24.10.2016 düzenleme tarihli, 30.04.2017 vade tarihli, keşidecisinin dava dışı … Dış Tic. Ltd. Şti, keşideci yönünden aval verenin davacı …, lehtarının dava dışı … ve düzgün ciro silsilesi kapsamında son hamilinin davalı … olan, 350.000,00 TL miktarlı bonodan kaynaklı olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
Yargılamaya konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 350000,00 TL miktarlı davaya konu senet üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı görülmüştür.
Takibe konulan senedin, bono niteliğinde olup, tüm yasal unsurları barındırmakta olduğu, davalının davacının iddia ettiği gibi senede konu borcun sözleşmeden kaynaklanmadığını savunduğu, senette de bedelin nakden ödendiği yönünde açıklama olduğu, davalının savunması ile senet metnini tadil etmediği, senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare yer almadığı, davalının son meşru hamil olduğu, davacının iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği, bu yönde bir kanıt sunmadığı görülerek, aşağıdaki şekilde ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının sübut bulmayan davasının REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 6.702,37 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 6.643,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına),
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
4- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 35.922,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza