Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/14 E. 2023/195 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/14 Esas
KARAR NO : 2023/195 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete ait … isimli kişiye kiralanmış olan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, dava dışı ….’in müvekkili şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde; 26/05/2019 tarihinde davalı sigortalının … isimli kişiye kiralamış olduğu ve … sevk ve idaresinde olduğu bilinen … plakalı aracın, Avcılar istikametinden …. istikametine … yolda seyir halinde iken …. Devlet Hastanesi üst geçidi altına geldiğinde, solunda bulunan metrobüs bariyerlerine çarpması neticesinde aracın hakimiyetini kaybederek savrulup yolun sağ tarafına ters döndüğünü ve dava dışı sürücü … idaresindeki …. plakalı araca çarptığını, bu aracın da hakimiyetini kaybederek ters yöne dönerek önce sağ tarafta bulunan bariyerlere sonra sol tarafta metrobüs yolundaki bariyerlere çarpması neticesinde ölümlü/yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı araç içinde bulunan sürücü … ve diğer yolcuların olay yerinden kaçarak firar ettiklerini, meydana gelen kazada yaralanan dava dışı …. plakalı aracın sürücüsü ….’ın hastanede hayatını kaybettiğini, ekspertiz raporundan anlaşıldığı üzere sigortalı araç sürücüsü alkollü olduğundan kaza sonrasında olay yerinden firar ettiğini, kazanın kamera kayıtları ve soruşturma evrakının .. Polis Merkezi görevlileri tarafından Cumhuriyet Savcılığına … suç numarası ile gönderilmiş olduğunu, soruşturma dosyasının celbini talep ettiklerini, yapılan incelemeler sonucunda dava dışı …. plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle hasar tazminatı olarak 07.08.2019 tarihinde toplam 33.787,00-TL’nin müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı …’e ödendiğini, sigortalı ile müvekkili şirket arasında mün’akit ve bir delil anlaşması mahiyetinde olan Sigorta Poliçesi Umumi Şartları ve TTK md.1481 amir hükümlerine göre müvekkili şirketin hasar bedelini ödedikten sonra ödediği tazminat nispetinde sigortalısının haklarına halef olduğunu, iş bu nedenle hasarın meydana gelmesinde araç maliki olması sebebiyle kusursuz sorumluluğu mevcut bulunan …. Taşıt Kiralama Ve Genel Ticaret Limited Şirketine yöneltilmek üzere kişi ya da kurumlara ödenen tazminat bedeli kadar rücu imkanı doğduğunu, huzurdaki davanın sigortalı araç maliki davalısının, davaya konu hasar nedeniyle sorumlu bulunduğunu, davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu davalı şirketin dosyaya yapmış olduğu haksız itiraz ile takibin durdurulduğunu, davalının takip konusu miktardan sorumlu olduğunu iddia ederek; her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20‘sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacı tarafın ileri sürdüğü aleyhe hususların tümünü reddettiklerini, davacı şirketin dava dışı .. ‘e yapmış olduğu ödemeyi müvekkili şirkete rücu ettiğini, ancak müvekkili şirketin araç kiralama hizmeti verdiğini ve bahse konu kazaya karışan aracı da 24.05.2019 tarihinde 30 günlük süre ile kiraladığını, 2918 Sayılı Kanun uyarınca yapılan kiralama işleminin uzun süreli kira olması sebebiyle müvekkili şirketin aracın işleten sıfatını yitirdiğini, bu sebeple müvekkili şirketin kazadan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağının açık olduğunu, dolayısıyla açılan davanın müvekkili şirkete değil araç kiracısı …. isimli kişiye yöneltilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, motorlu aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiralayan kiracının işleten sayıldığını, kazaya karışan aracın uzun süreli olarak kiraya verildiğini ve kiracı tarafından kullanılırken kazanın meydana gelmiş olduğunu savunarak; davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılarak lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı, davalının trafik kayıt maliki olduğu aracın karıştığı kazada davacı tarafından zarar gören 3. kişiye yapılan hasar tazminatı ödemesinin olay yerini terk rücu sebebine dayanılarak davalıdan rücuen tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın; davaya konu kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediği, sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk edip etmediği, davalının işleten sıfatının bulunup bulunmadığı, sigortacı tarafından ödenen tazminatın rayicen uygun olup olmadığı, davacının rücu koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 34.287,00-TL asıl alacak, 2.612,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.899,26-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 22/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 24/08/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faiz ve ferileri ile yetkiye itiraz ettiği, 10/09/2020 tarihinde itirazın durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden; … plakalı araca ait tramer kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; meydana gelen trafik kazasında dava dışı araç sürücülerinin kusur durumu ve oranının tespiti, davacının davalıdan takibe konu alacağının bulunup bulunmadığı, asıl alacak, faiz ve ferilerin miktarının tespiti hususlarında rapor düzenlenmek üzere Trafik kazası kusur/hasar konusunda uzman bilirkişi Makine Yüksek Mühendisi …., nöroloji uzmanı bilirkişi Dr…. ile sigorta konusunda uzman bilirkişi …. ‘dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 06/08/2021 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
06/08/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Kusur yönünden yapılan incelemede; … plaka no’lu aracın sürücüsünün (davalının aracının sürücüsü), kendi yol ve şeridinde seyrederken aracının hızını Karayolları Trafik Kanunu md.52/b’de belirtildiği üzere “Sürücüler hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır” kuralına uyması gerekirken, bu kurala uymayarak yolda dikkatsiz, tedbirsiz davranarak aracını hızlı sürmesi ve direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solunda bulunan bariyerlere ve daha sonra da yolun sağında seyreden araca çarpması neticesinde, kazanın meydana gelişinde tamamen kusurlu olduğu, …. plaka no’lu aracın sürücüsü …’ın, kendi yol ve şeridinde seyrederken, sol şeritte seyrederken ilk önce yolun solundaki bariyerler daha sonra da sekerek gelen ve araçlarına çarpan aracın hareketleri karşısında meydana gelen kazayı önleyebilecek alacak ve yapacak herhangi bir tedbirleri olmadığı için kazanın meydana gelişinde kusursuz olduğu, hasar yönünden yapılan inceleme neticesinde; dava dosyasında yapılan inceleme sonucunda davacı vekili tarafında dava dosyasına sunulduğu bildirilen (delil listesindeki), Sigorta poliçesi ve eklerinin, Ekspertiz Raporunun (…. plaka no’lu araca ait sunulması gerekirken … plaka no’lu araca ait ekspertiz raporu sunulmuş), …. plaka no’lu araca ait hasar onarım faturasının, …. plaka no’lu aracın dava konusu aracın onarımı sırasında hasarlı durumunu gösterir fotoğraflarının, belgelerin dava dosyasına sunulmadığının görüldüğü, yapmış oldukları inceleme sonucunda; dava konusu kazanın meydana gelişinde; … plaka no’lu aracın sürücüsünün (davalının aracının sürücüsü) %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, …. plaka no’lu aracın sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, …. plaka no’lu araçta zarar ve ziyan miktarının belirlenebilmesi için, … plaka no’lu araca ait Zorunlu Mali Mesuliyot Sigorta poliçesi ve eklerinin, Ekspertiz Raporunun (…. plaka no’lu araca ait sunulması gerekirken … plaka no’lu araca ait ekspertiz raporu sunulmuş), …. plaka nolu araca ait hasar onarım faturasının, …. plaka nolu aracın dava konusu aracın onarımı sırasında hasarlı durumunu gösterir fotoğrafları üzerinde inceleme yapılır kopyalarının davacı tarafından dosyaya sunulması gerektiği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ile davalı şirket yetkilisi tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
…. Polis Merkezi Amirliğine müzekkere yazılarak; … yolu üzerinde (… Devlet Hastanesi üst geçidi altında) 26/05/2019 tarihinde meydana gelen ve dava dışı …’ın ölümüyle sonuçlanan …. ve … plakalı araçların karıştığı trafik kazası nedeniyle bölgede mobese kaydı olup olmadığının varsa kayıtlarının ayrıca kazaya ilişkin fotoğrafların arşiv araştırması yapılarak tespiti halinde mahkememize gönderilmesi istenmiş, cevabi yazı ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
Davacı vekili tarafından 09/11/2021 havale tarihli dilekçe ekinde; kaza yeri görüntülerine ilişkin fotoğrafların renkli ve anlaşılır çıktıları dosyaya ibraz edilmiştir.
03/11/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, Mahkememiz dosyası bilirkişi kök raporunda belirtilen eksiklikler giderilerek iddia, savunma ve tespit edilen uyuşmazlık konularında ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 14/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde özetle; “…… plaka no’lu aracın sürücüsünün (davalının aracının sürücüsü) %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, …. plaka no’lu aracın sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, …. plaka no’lu araçta zarar ve ziyan miktarının 33.787,00-TL olarak hesaplandığı, kazadaki kusur durumu dikkate alındığında davacı sigorta şirketinin sorumluluğunda olup sigorta şirketince ödendiği, kazanın alkol etkisinde olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu ve sürücünün kaza mahallini terk ettiği, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı olarak yaralamalı kazaya karışan araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiğinden davacı şirketin 07/08/2019 tarihinde ödediği 33.787,00-TL tazminat bedelini sigortalısı araç işleteninden rücuen talep edebileceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası düzenlenmiştir. Bu sigorta işleteni değil aracı takip etmektedir. KTK’nın 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı yasanın 94. maddesinde, “sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde fesh edebilir. Sigorta poliçesinin fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamından sigortalı davalı tarafından işletenin değiştiğine dair bir bildirimde bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı sigorta tarafından, olay yerini terk rücu sebebine dayanılarak talepte bulunulmuştur.
Sigorta Genel Şartlarında Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı ” B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili maddede “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkının doğumu için iki şartın bir arada bulunması gerekmektedir.
İlk şart meydana gelen trafik kazası sonucunda “bedeni hasar”ın doğmasıdır. Burada zarar gören 3. şahıslara yapılan ödemenin türü ve niteliği dikkate alınmamış, aksine “trafik kazası”nın türü esas alınmıştır. Davacı sigorta şirketinin dava dışı zarar görene maddi hasar sebebiyle ödeme yapmış olması sigortalısına rücu hakkını engellemeyecektir.
İkinci şart ise, sigortalı araç sürücüsünün tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halidir.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, 06/08/2021 havale tarihli bilirkişi kök ve 14/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporları kapsamında; tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davanın davacı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı, davalının trafik kayıt maliki olduğu aracın karıştığı kazada davacı tarafından zarar gören 3. kişiye yapılan hasar tazminatı ödemesinin, sürücünün olay yerini terk etmiş olması nedeniyle tazminatın teminat kapsamında olmadığı ve rücu şartlarının oluştuğu ileri sürülerek, itirazın iptali şeklinde davalı sigortalı aleyhinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu, 26/05/2019 tarihinde dava dışı firari sürücü idaresindeki davacı sigorta şirketi nezdinde …. numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olan, davalı şirketin maliki olduğu … plakalı aracın, D …. yolunda Avcılar istikametinden … istikametine sol şeritte seyri sırasında … Devlet Hastanesi üst geçidi altına geldiğinde dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde sola doğru manevra yapması sonucu aracın sol ön tampon ve yan kısımları ile yolun solunda bulunan metrobüs demir bariyerlerine çarpması neticesinde aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek savrulup yolun sağ tarafına ters dönerek müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki …. plaka nolu araca çarpması, bu aracın da hakimiyetini kaybederek ters yöne dönmesi ve ilk önce yolun sağındaki bariyerlere sonra da sol tarafta bulunan metrobüs yolundaki bariyerlere çarpması neticesinde dava konusu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, trafik kazası tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerinden kaçtığının belirtildiği, kaza nedeniyle davacı sigorta şirketinin hasar tazminatı olarak 33.787,00-TL ve 500,00-TL araç çekici ücreti ödediği, Trafik kazası tespit tutanağı ile 06/08/2021 havale tarihli bilirkişi kök ve 14/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporlarına göre meydana gelen trafik kazasında davalı şirkete ait sigortalı aracın sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu md.52/b’de belirtildiği üzere “Sürücüler hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır” kuralına uyması gerekirken, bu kuralı ihlali neticesinde, kazanın meydana gelişinde tamamen %100 oranında kusurlu olduğu, 07/06/2019 tarihli sigorta ekspertiz raporunda belirtilen araçta değiştirilmesi gereken parçalar ve işçiliklerin bedellerinin aracın kazadan dolayı olan hasarlarının giderilmesi için gerekli olduğu ve kaza tarihi itibariyle de ödenen hasar bedelinin kadri marufunda olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; her ne kadar davalı sigortalı aracın uzun süreli kiraya verildiğini ve işleten sıfatının yitirildiğini iddia etmiş ise de aracın 30 günlük süre için kiraya verildiği, kaldı ki 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. Maddesi gereği bildirim yapılmadığı dikkate alınarak davalının bu savunmasına itibar edilmemiş, sigortalı araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiği, Karayolları Trafik Kanununun 95/2 ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4/2, B.4/f maddeleri uyarınca davacı sigorta şirketinin rücu hakkının bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak, davanın kabulüne davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynı koşullarda devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit sayılmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile, takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit sayılmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 2.520,58-TL ilam ve karar harcından davacı tarafından yatırılan 445,65-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 184,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.890,43-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4- Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,

5-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 445,65-TL peşin harç, 184,50-TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 179,00-TL posta gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.668,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸