Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/130 E. 2021/870 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/130 Esas
KARAR NO : 2021/870

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Fransız menşeili bir şirket olduğunu, tüm dünyada 2000 yılından bu yana müşteri ilişkileri alanında danışmanlık faaliyeti göstermekte olduğunu, müvekkili şirketin çağrı merkezi bilişim ve yazılım sektörleri ile ilgili her türlü faaliyet ile uğraştığını, müvekkili şirket ile ….. Taşımacılık Anonim Şirketi arasında imzalanan 07/11/2014 tarihli Çağrı Merkezi Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında şirket tarafından çağrı merkezi hizmeti verildiğini, bu hizmetlerin karşılığı olarak muhtelif faturalar düzenlendiğini, müvekkili şirketin sözleşme tahtında üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak borçlu şirketten fatura alacaklarının bir kısmını tahsil edemediğini, kendisine gönderilen ihtarnamelere ve faturalara yasal süre içerisinde itiraz etmeyen borçlu şirketin bakiye borcu kabul etmiş sayılması gerektiğini, dilekçe ekinde sunulan mutabakat yazışmaları, tarafların BA – BS formları ile e – fatura ve e – defter kayıtları başta olmak üzere taraflar arasındaki yazışmalar ile tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde haklılıklarının ortaya çıkacağını, borçlu şirket hakkında ciddi mal kaçırma riski bulunduğunu, gazete haberlerinde borçlu şirketin ” binlerce alacaklıyı ortada bırakıp sektörden çekileceği, ortak arayışında olduğu, …..’in yedek parçalarının satıldığı, kendilerine ait uçakları yavaş yavaş Bulgaristan’a çekerek Bulgar tescili altına alacağı ” şeklinde iddiların yer aldığını, şirketin müşteri hizmetleri telefonu arandığında hattın doğrudan meşgule düştüğünün görüleceğini, hizmet sektöründe faaliyet gösteren böyle bir şirketin müşteri hizmetlerinin çalışmıyor olması dahi müvekkili şirketin alacaklarının tehlikede olduğunun borçlu şirketin taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye ve kaçırmaya hazırlandığının hileli işlemlerde bulunduğunun açık birer ispatı olduğunu, konuya ilişkin emsal Yargıtay kararlarını sunduklarını belirterek öncelikli olarak teminatsız mahkemenin aksi kanaatte olması halinde münasip bir teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davaya konu takibe, müvekkili şirketin davacı tarafa işbu takibe ilişkin vaya başkaca herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle itiraz edildiğini, bunun üzerine bu davanın ikame edildiğini, davacının haciz talebinin reddi ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK 67.madde ve devamı uyarın cari hesaba dayalı sözleşmeden kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;taraflar arasında 07/11/2014 tarihli Çağrı Merkezi Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında davacının alacağı olup olmadığı, var ise miktarının tespiti, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacı şirketin unvanı … Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Anonim Şirketi iken, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi 24.06.2016 tarih 9104 Sayı ve 595. sayfada ilan edilen değişiklik ile … Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Anonim Şirketi unvanını aldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürülüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturalardan kaynaklı 611.034,08 TL alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun vekili vasıtası ile 07/12/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm takip fer’ilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın yetki nedeni ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesi sonucunda; davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği, alacağın varlığını ispata yönelik sunulanların mahkemeye kanaat getirecek nitelikte bulunmadığı, (İİK. 258) nedeniyle koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddin 30/03/2021 tarihinde karar verildiği , heyet ara kararının taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine İstanbul BAM 17.Hukuk Dairesi’nin 01/07/2021 tarihli 2021/908 Esas, 2021/840 Karar sayılı kararı ile, davacı tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Beyoğlu … Noterliğine yazılan müzekkere cevabının incelenmesinde;Noterliğinin 14.10.2020 tarih … yevmiye nolu “cari hesap borcunun ödenmesi, aksi takdirde sözleşme konusu hizmetlerin durdurulması ve sözleşmenin feshi dahil yasal yollara başvurulacağına ilişkin ihtardır.” konulu ihtarnamesinde özetle; taraflar arasındaki 07.11.2014 tarihli sözleşme gereğince 586,497,20 TL alacakları bulunduğunu, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 iş günü içerisinde ödenmesini, aksi takdirde sözleşmede kararlaştırılan hizmetin durdurulabileceğini ve borcun tahsili amacıyla gerekli yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiği, Noterliğinin 17.11.2020 tarih … yevmiye nolu “taraflar arasındaki 07.11.2014 tarihli sözleşmenin feshine ilişkin ihtardır.” konulu ihtarnamesinde özetle; taraflar arasındaki 07.11.2014 tarihli sözleşme gereğince 31.10.2020 tarihi itibarı ile 601.519,78 TL alacakları bulunduğunu, sözleşme şartlarına uyulmaması, yapılan yazılı uyarıya rağmen tanınacak süre içinde bu durumun devam etmesi halinde, sözleşmeyi derhal feshetme hakları bulunduğunu, aynı zamanda sözleşme konusu hizmetleri durdurma hakkı bulunduğunu, açıklanan nedenlerle sözleşme uyarınca, sağlanan hizmetlerin ihtarname tarihi itibarı ile durdurulduğunu, ihtarnamenin tebliğ tarihinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, borcun ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağı ve reeskont avans faizi tahakkuk ettirileceği ihtar edildiği tespit edilmiştir.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında 07.11.2014 tarihli Çağrı Merkezi hizmet alım sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin 3 yıl süreli olup, taraflardan herhangi birinin, sözleşmenin bitim tarihinden en az 2 ay önce taraflardan birinin yazılı bildirimi ile sona erdirilmediği takdirde 1 yıl daha otomatik olarak uzayacağını belirtildiği, taraflardan herhangi birinin sözleşmeyi feshettiğine ilişkin yazılı bildirimin dosyada bulunmadığı, bu nedenle taraflar arsındaki sözleşmenin takip tarihi itibarı ile yürürlükte olduğunun anlaşıldığı tespit edilmiştir.
Dosyada mübrez olan 15.01.2020 tarihli mutabakat mektubunda yapılan incelemede; davacı şirketin davalı şirketten 31.12.2019 dönem sonu itibarı ile 261.225,11 ₺ alacaklı olduğu belirtilmiş olup, davacı ve davalı şirketin mutabakat formu altında kaşe ve imzalarının bulunduğu görülmüştür.
Davalı şirket tarafından inceleme esnasında ibraz edilen 31.12.2020 tarihli mutabakat mektubunda yapılan incelemede; davalı şirketin davacı şirkete 31.12.2020 dönem sonu itibarı ile 611.034,08 ₺ bakiyesi olduğu belirtilmiş olup, davacı ve davalı şirketin mutabakat formu altında kaşe ve imzalarının bulunduğu görülmüştür.
İcra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre taraf şirketlerin defterleri incelenerek, Bakırköy …. İcra Müd. …. esas sayılı takip dosyasında göre taraflar arasında 07.11.2014 tarihli Çağrı Merkezi Hizmet Alım Sözleşmesinden kaynaklı davacının alacağı olup olmadığı, var ise miktarının tespiti için tarafların ticari defterleri ve dosya üzerinde 27.05.2021 günü saat 14:00 da inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş, 06/07/2021 havale tarihli raporda; davacı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin TTK ya göre açılış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, dönem sonunda ise e-defter olarak tutulduğu ve defter beratlarının süresinde verilmiş olduğu, 2015-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin E-defter olarak tutulduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak Ocak ve Aralık ayı beratlarının süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, 2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, davalı şirkete ait 2014 yılı ticari defterlerinin TTK ya göre açılış/kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, 2015-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin E-defter olarak tutulduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak Ocak ve Aralık ayı beratlarının süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, 2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında 07.11.2014 tarihli Çağrı Merkezi hizmet alım sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin 3 yıl süreli olup, taraflardan herhangi birinin, sözleşmenin bitim tarihinden en az 2 ay önce taraflardan birinin yazılı bildirimi ile sona erdirilmediği takdirde 1 yıl daha otomatik olarak uzayacağını belirtildiği, taraflardan herhangi birinin sözleşmeyi feshettiğine ilişkin yazılı bildirimin dosyada bulunmadığı, bu nedenle taraflar arsındaki sözleşmenin takip tarihi itibarı ile yürürlükte olduğunun anlaşıldığı, sözleşme içerisinde davacı tarafından verilen hizmetin nasıl fiyatlandırılacağını detaylı olarak belirtildiği de görülmekle, davalı tarafından itiraz edilen fatura içeriği bulunmadığından bu hususta başkaca bir değerlendirme yapılmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini teyit ettiği, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların tamamının davalı şirket kayıtlarında bulunduğu, davalı şirket tarafından düzenlenen iade faturalarının ve ödemelerin de tamamının davacı şirket kayıtlarında bulunduğu, hesaplar arasında mutabakatsızlık bulunmadığı, davalı şirketin yasal süresi içerisinde itiraz ettiği herhangi bir fatura bulunmadığı, 31.12.2020 tarihli mutabakat mektubunda yapılan incelemede; davalı şirketin davacı şirkete 31.12.2020 dönem sonu itibarı ile 611.034,08 ₺ bakiyesi olduğu belirtilmiş olup, davacı ve davalı şirketin mutabakat formu altında kaşe ve imzalarının bulunduğu, davalı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarına göre takip 22.12.2020 tarihi itibarı ile davacı şirkete cari hesap bakiyesinden kaynaklı 611.034,08 ₺ borçlu olduğu, davacı şirketin davalı şirketten Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından TAKİP 22.12.2020 tarihi itibariyle yukarıdaki tespitimiz gibi cari hesap bakiyesi olarak 611.034,08 ₺ Asıl alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği, somut olay bakımından faizin, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, davacı şirketin talebi gibi alacağa takip tarihi olan 22.12.2020 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda AVANS faiz işletilmesinin uygun olduğu, icra inkar tazminat talebinin değerlendirmesinin mahkemenin takdirlerinde olduğu hususlarında sonuç ve kanaat oluşturulmuştur.
Toplanan ve sunulan deliller, celp edilen mahkeme dosyaları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlığın; taraflar arasında 07/11/2014 tarihli Çağrı Merkezi Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında davacının alacağı olup olmadığı, var ise miktarının tespiti, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı , huzurdaki somut olayda; davacı şirket ile davalı şirket arasında 07.11.2014 tarihli Çağrı Merkezi hizmet alım sözleşmesi bulunduğu, sözleşme gereğince davacı şirket tarafından davalı şirkete hitaben hizmet faturaları düzenlendiği, davalı şirket tarafından işbu faturalara istinaden kısmi ve farklı banka havaleleri şeklinde ödemelerin yapıldığı, davalı şirket tarafından bazı faturalara istinaden iade faturaları düzenlendiği ve bu faturaların davacı şirket kayıtlarında da bulunduğu, davacı şirket tarafından düzenlenen tüm faturaların vergi dairesine bildiriminin yapılmış olduğu, davalı şirket tarafından da hizmet alım faturalarının tamamının vergi dairesine bildiriminin yapılmış olduğu, dosyada mübrez olan 15.01.2020 tarihli mutabakat mektubunda yapılan incelemede; davacı şirketin davalı şirketten 31.12.2019 dönem sonu itibarı ile 261.225,11 TL alacaklı olduğu belirtilmiş olup, davacı ve davalı şirketin mutabakat formu altında kaşe ve imzalarının bulunduğu, 31.12.2020 tarihli mutabakat mektubunda yapılan incelemede; davalı şirketin davacı şirkete 31.12.2020 dönem sonu itibarı ile 611.034,08 TL bakiyesi olduğu belirtilmiş olup, davacı ve davalı şirketin mutabakat formu altında kaşe ve imzalarının bulunduğu, 2020 yılında davacı şirket tarafından düzenlenen tüm faturalarında davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu ve cari hesap bakiyelerinin/işlemlerinin birbirini teyit ettiği, ticari defterlerin yapılan karşılaştırılmasından tespit edilmiştir. davalı şirket cevap dilekçesinde her ne kadar hizmet almadığını ve davacı şirkete borçlu olmadığını savunmuş ise de davalı şirketin ticari defterlerinde hizmet alım faturalarının bulunduğu ve bu faturalara yasal süresi içerisinde itiraz etmediği bu faturaları kayıt altına aldığı açıktır.
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
Dava itirazın iptali davasıdır.Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu , ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187 ,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddede “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/07/2011 tarihli kararında “Hemen belirtmelidir ki, satılanın tesliminin “hukuki işlem” niteliğinde olup, buna ilişkin savunmanın hangi delillerle kanıtlanabileceğinin belirlenmesinde, hukuki işlemlerin varlığının kanıtlanmasına ilişkin genel usul hukuku kurallarının (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288 ve devamındaki hükümler) göz önünde tutulması gerekir.Bunun sonucu olarak ta; herhangi bir hukuki işlem gibi, teslim de anılan hükümdeki senetle (yazılı delille) ispat kuralı çerçevesinde, ilişkin bulunduğu malın miktar ve değerine göre belirlenmelidir. (Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 1990 5.basım,C:2,S:1534, S:1603, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/11/2002 gün 2002/13-875 E., 2002/885 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.).
Toplanan delillere göre, davacı tarafından usulüne uygun tutulan taraf defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla davacı ve davalı şirketin mutabakat formu altında kaşe ve imzalarının bulunduğu, 2020 yılında davacı şirket tarafından düzenlenen tüm faturalarında davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu ve cari hesap bakiyelerinin/işlemlerinin birbirini teyit ettiği anlaşılmıştır. Davacı dava konusu döneme ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu ayrıca davacı tarafından ibraz edilen Fatura detaylarının, davacı alacağına dayanak fatura muhteviyatlarının teslim edildiğini ispatlayıcı yönde delil olduğuna takdir edilmesi halinde; davalı defterlerinde kayıtlı olan davaya konu faturaların ile mal teslimi gerçekleştirdiği karinesi oluştuğu davalının ise bunun aksini ispat edecek yazılı delil sunmadığı aksini ispat edemediği anlaşıldığından davalının davaya konu fatura içeriği malları tedarik ettiği ve fatura bedelini ödemediği, dava konusu edilen faturalar ile muhteviyatı ürünün davalı şirkete verildiği anlaşılmıştır.Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği ve davalının asıl alacak yönünden tüm bu nedenlerle; davacının davasının kabulü ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın 611.034,08-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, alacak likit ve faturaya dayalı olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si olan 122.206,81 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜNE; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın 611.034,08-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-Alacak likit ve faturaya dayalı olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si 122.206,81 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 41.739,74 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 10.434,94 TL harcın mahsubuna, bakiye 31.304,80-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00- TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 47.601,74 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL başvurma harcı, 10.434,94 TL peşin harç, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 167,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, olmak üzere toplam 12.361,94 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2021
Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza