Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/122 E. 2023/324 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/122 Esas
KARAR NO : 2023/324 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı taraftan faturalardan ve sözleşmeden kaynaklı alacağı bulunduğunu, tarafların davalı şirkete ait Mersin/Adanalıoğlu bölgesinde bulunan akaryakıt dolum tesislerindeki tankların kumlama ve boyama işi ile ilgili olarak anlaştıklarını, müvekkilinin davalıya ait akaryakıt dolum tesisinde 2008-2012 tarihleri arasında kumlama ve boyama işi yaptığını ve bunlara ilişkin de fatura kestiğini, ancak davalı tarafın borcu ödemediğini ve Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile yeni esas numarası alan icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, davalı taraf ile iş bu alacak kaynaklı uyuşmazlık için arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, anlaşma sağlanamadığını iddia ederek; Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiği için %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2008 ile 2012 yılları arasında doğduğu iddia edilen alacakların taraflarından talep edildiğini, TBK’ da sözleşme ilişkisi olduğu zaman zamanaşımının 5 yıl olarak düzenlendiğini, tüm alacakları zamanaşımına uğramış davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca Tarsus İcra Dairesinde açılan takibe itirazlarından itibaren yaklaşık 9 yıl geçtiğini, itirazın iptali davasının İİK`nun 67. maddesi uyarınca itirazın tebliği, tebligat yoksa öğrenilmesi tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, davalının takibe itiraz dilekçesi davacıya tebliğ edilmemiş ise de, davacının icra dosyasında itirazdan sonra İİK’na göre işlem yaptığını yani itirazdan haberdar olduğunu, dava tarihinde 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğundan davanın reddine karar vermek gerektiğini, davacının müvekkili aleyhine başlattığı ilamsız takipte 188.358,51 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, itirazın iptali davasının icra takibinden bağımsız olamayacağı düşünüldüğünde, davacının takibi 188.358,51 TL bedel üzerinden başlattığı ve kendi içinde çelişen beyanlarla 90.178,76 TL üzerinden davasını harçlandırdığı dikkate alınacak olduğunda davanın 188.358,51 TL üzerinden harçlandırılması gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça alacağını ispat eder nitelikte hiçbir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığını, müvekkili şirketin davacı taraftan herhangi bir hizmet almadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete ait akaryakıt dolum tesisinde kumlama ve boyama işi ile ilgili anlaştığını iddia etmiş olsa da böyle bir anlaşmanın müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, yapıldığı iddia edilen sözleşmenin taraflarına tebliğ edilmediğinden ulaşamadıklarını, şirket kayıtları incelendiğinde böyle bir sözleşmeye ulaşılamadığını, sözleşmeye ek olarak davacı tarafça fatura ve bir takım işlere ilişkin imzalanan belgelerin ve evrakların olduğunun iddia edildiğini, taraflarına tebliğ edilmiş herhangi bir fatura olmadığını açıkça beyan ettiğini, alacak konusu mal veya hizmetin varlığı yönündeki ispat yükünün davacıya ait olduğunu, bu konuda herhangi bir somut belgenin sunulmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde hiçbir açıklamaya yer vermeksizin yalnızca müvekkili şirketin tesisinde kumlama ve boyama işi yaptığını ileri sürdüğünü, huzurdaki davada fatura alacağı olduğunu ileri sürdüğünü, dava dilekçesinde takip konusu borcun dayanağının fatura alacağı olduğunu iddia eden davacının faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilip edilmediğini açıklamaktan özenle imtina ettiğini, bu hususun da davacı tarafın alacak iddiasındaki kötü niyetini ve huzurdaki davadaki haksızlığını sergiler nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde gerçekleştirilecek bilirkişi incelemesi ile davacıya borcunun bulunmadığının anlaşılacağını, alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın takip tarihinden önce müvekkili şirketi temerrüde düşürmediğinden faiz talep etmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde davacının alacağının likit olduğunu ve taraflarının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle aleyhe %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, alacak miktarı noktasında davacı tarafın bile tereddütlerinin olduğunu, bu durumda icra inkar tazminatı talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacağın likit olmadığını, somut olayda davacı şirketin müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, dava konusu edilen miktar yönünden yargılama yapılmasının gerektiğini ve iddia olunan alacağın likit olmadığını, iddia olunan dava konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı ve bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden uygulamada ve öğretide öngörülen likit yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulu bulunmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, taraflar arasında hesap mutabakatı dahi sunulmadığını savunarak; müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcunun bulunamaması nedeniyle, hukuki dayanağı bulunmayan haksız davanın reddini, haksız ve kötü niyet takip nedeniyle davacı aleyhine takip tutarının %20’sinden aşağı olamamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından davanın Küçükçekmece .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esasında açılmış olduğu; Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/11/2020 tarih … E. … K. Sayılı ilamı ile dosyanın Mahkememize gönderildiği, davanın Mahkememizin … Esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasında akaryakıt dolum tesisi tanklarının kumlama ve boyama işi ile ilgili sözleşme yapılıp yapılmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının faturadan kaynaklı davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacaklı ise ne miktarda olduğu, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, faturaya dayalı olarak Küçükçekmece … İcra müdürlüğünün …. sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebi ile davacının icra inkar, davalının kötü niyet tazminatı talepleri şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 182.319,96-TL asıl alacak, 6.038,55-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 188.358,51-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 01/09/2020 tarihinde tebliğe çıkarıldığı, davalı borçlu vekilinin 03/09/2020 tarihinde borca, işlemiş faize ve ferilerine itiraz ettiği, davalı borçlu vekilinin itirazı üzerine 08/09/2020 tarihinde icranın durdurulması kararı verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Şehitkerim Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davacının vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususları ile vergi uyuşmazlığı olup olmadığının araştırılarak Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş; cevabi yazı dosyaya kazandırılmış, incelenmesinde; davacının ticari kazanç mükellefiyeti olarak 05/01/2007 tarihinde PİK Demir ve Manganezli Dökme Demir Üretimi üzerine faaliyete başladığı ve 31/12/2012 tarihinde işini terk ettiği, mükellefin ilgili dönemlerde işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellef olduğu, BA-BS verme zorunluluğu bulunmadığı hususlarının bildirildiği görülmüştür.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Vergilendirme Müdürlüğünden; davalı şirketin 2008, 2010 ve 2011 yıllarına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Bağcılar ve Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezlerinden; davalı şirketin işyeri tescil ve detay bilgileri celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı vekili tarafından bildirilen tanıklar talimat yolu ile olmak üzere dinlenilmişlerdir.
Mahkememizce talimat yoluyla dinlenen davacı tanığı …beyanınd.a, ” davacıyı birlikte iş yapmamız sebebi ile tanırım. Hatırladığım kadarıyla 2010 yılında davacı davalı şirkete ait tankların kumlama ve boyama işini aldı. Beni de birlikte çalışmam için çağırdı. Yaklaşık 13 ay birlikte çalıştım. Hatırladığım kadarıyla 18-19 adet tankın kumlama ve boyama işini yaptık. Başlarda her tank başına ücretler ödeniyordu. Her bir tankın işlemi bitip faturası kesildikten sonra davalı firma aldığı hak edişlerden yaptığımız işlerin ve kestiğimiz faturaların ödemelerini yapardı. Ancak, son 5-6 tankın ödemesi davacıya yapılmadı. Davacı buna rağmen tüm işini bitirdi. Ve faturasını kesti. Ödeme yapılır diye bekledi. Ancak, kendisine ödeme yapılmadı. Bütün bildiklerim bundan ibarettir tanıklık ücreti talebim yoktur ” demiştir.
Mahkememizce talimat yoluyla dinlenen davacı tanığı …. beyanında, ” Davacı babam olur. 2011-2012 yıllarında davalı şirkete ait tankların kumlama boyama işini aldık. Yaklaşık 17 adet tankın kumlama ve boyamasını yaptık. Her yapılan tank başına yaptığımız işin faturası kesildi. Başlarda faturalar bize düzenli ödeniyordu. Ancak işin sonuna doğru yaptığımız işin ücretleri ödenmedi. Buna rağmen biz tüm işi bitirip faturaları kestik. Ancak hala herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Kaç adet tankın ödemesinin yapılmadığını hatırlamıyorum. Bütün bildiklerim bundan ibarettir tanıklık ücreti talebim yoktur ” demiştir.
Mahkememizce talimat yoluyla dinlenen davacı tanığı …. beyanında, ” davacı 2011-2012 yılları arasında çalıştım. Hatırladığım kadarıyla davalı şirkete ait tankların kumlama ve boyama işini aldı. Bende davacı ile birlikte çalışmam için çağırdı. Yaklaşık 1 yıl boyunca çalıştım. Hatırladığım kadarıyla 15-16 tankın kumlama ve boyama işini yaptık. Başlarda her tank için ücret ödeniyordu. Her bir tankın işini bitirip faturası kesildikten sonra davalı firma aldığı hak edişlerden yaptığımız işlerin ve kestiğimiz faturaların ödemelerini yapardı. Ancak, son 5-6 tankın ödemesi davacıya yapılmadı. Buna rağmen tüm işini bitirdi ve faturasını kesti. Ama ödemesini alamadığını bana söyledi ve bu nedenle bana ödeyeceği ücreti de aksattı. Bütün bildiklerim bundan ibarettir. Tanıklık ücreti talebim yoktur ” demiştir.
Mahkememiz dosyası, davacının iddiaları, savunma, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamındaki belgeler, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının faturadan kaynaklı davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacaklı ise ne miktarda olduğu, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, faiz alacağı var ise faiz oran ve miktarının tespiti hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
23/11/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… Davalı şirket ticari defterleri ile ilgili olarak; davalı şirketin 22/09/2022 tarihli dilekçe ile yerinde inceleme talebinde bulunduğu, yerinde inceleme talebi kapsamında davalı şirketten ticari defter ve belgelerin hazırlanması talep edilmiş olmakla birlikte hali hazırda dönüş yapılmadığından ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamadığı, takip konusu alacağın davacının davalıya düzenlemiş olduğu 26 adet toplamda 278.494,76-TL’lik faturalardan kalan 182.319,96-TL bakiye alacağından kaynaklı olduğu, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Vergilendirme Müdürlüğünce dosyaya celp edilen davalıya ait 2008 yılı BA formlarında; davalının davacıdan mal/hizmet alışında bulunmadığı, 2010 yılı BA formlarında; davalının davacıdan 6 adet toplamda 67.358,00-TL (KDV hariç) ve 2011 yılı BA formlarında; 9 adet toplamda 56.434,00-TL (KDV hariç) tutarında mal/hizmet alımı yapmış olduğunu beyan ettiği, davacı şirket tarafından düzenlenen 25/09/2008 tarihli …. numaralı faturanın BA/BS kapsamındaki (aylık KDV hariç 5.000,00-TL) limitinin altında kaldığından davalının BA formlarına girmediği, bu itibarla mezkur faturanın davalının kabulünde olup olmadığının BA formları ile tespit edilemediğinden mezkur faturalar içeriğindeki hizmetin davalıya sunulup sunulmadığı hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturalardan 04/01/2010 tarihli … nolu, 01/02/2010 tarihli … nolu, 23/03/2010 tarihli…nolu, 27/04/2010 tarihli … nolu, 05/05/2010 tarihli … nolu, 04/06/2010 tarihli … nolu, 06/07/2010 tarihli … nolu faturalar davalı şirket tarafından BA formlarında bildirildiğinden mezkur faturalar içeriğindeki hizmetin davalıya sunulduğunun kabulünün gerekeceği, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturalardan 04/01/2011 tarihli … nolu, 27/01/2011 tarihli … nolu, 17/02/2011 tarihli … nolu, 22/02/2011 tarihli …. nolu, 11/04/2011 tarihli … nolu, 06/05/2011 tarihli …0 nolu, 17/05/2011 tarihli … nolu, 31/05/2011 tarihli … nolu, 11/06/2011 tarihli .. nolu faturalar davalı şirket tarafından BA formlarında bildirildiğinden mezkur faturalar içeriğindeki ürünlerin tesliminin kabulünün gerekeceği, 29/06/2011 tarihli … nolu, 08/07/2011 tarihli … nolu, 26/07/2011 tarihli … nolu, 19/08/2011 tarihli … nolu, 19/08/2011 tarihli …. nolu, 21/10/2011 tarihli … nolu, 21/10/2011 tarihli … nolu, 30/12/2011 tarihli … nolu faturaların BA formlarında bildirilmediğinden mezkur faturaların davalının kabulünde olup olmadığının BA formları ile tespit edilemediği, davacı şirket tarafından düzenlenen 10/05/2012 tarihli … numaralı faturanın davalıya ait 2012 yılı BA formları dosyaya sunulmadığından davalı şirket tarafından BA formlarında bildirip bildirmediği ve mezkur faturaların davalının kabulünde olup olmadığının tespit edilemediği, neticeten; dosyaya mübrez bilgi ve belgeler çerçevesinde (davalı BA formlarında yer almayan teslimi ispata muhtaç faturalar hariç olmak üzere ) takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 148.204,38-TL alacaklı olduğu ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası, tanık beyanları, 23/11/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında akaryakıt dolum tesisi tanklarının kumlama ve boyama işinden kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından faturadan kaynaklı alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, TTK 4/2. Maddesi uyarınca davada basit yargılama usulünün uygulandığı, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, davalı tarafça ihtara rağmen ticari defter ve kayıtların Mahkemeye sunulmadığı ve yerinin de bildirilmediği, denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli 23/11/2022 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; takip konusu alacağın davacının davalıya düzenlemiş olduğu 26 adet toplamda 278.494,76-TL’lik faturalardan kalan 182.319,96-TL bakiye alacağından kaynaklı olduğu, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Vergilendirme Müdürlüğünce dosyaya celp edilen davalıya ait 2010 yılı BA formlarında; davalının davacıdan 6 adet toplamda 67.358,00-TL (KDV hariç) ve 2011 yılı BA formlarında; 9 adet toplamda 56.434,00-TL (KDV hariç) tutarında mal/hizmet alımı yapmış olduğunu beyan ettiği, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturalardan 04/01/2010 tarihli …. nolu, 01/02/2010 tarihli …. nolu, 23/03/2010 tarihli … nolu, 27/04/2010 tarihli … nolu, 05/05/2010 tarihli … nolu, 04/06/2010 tarihli … nolu, 06/07/2010 tarihli … nolu, 04/01/2011 tarihli …nolu, 27/01/2011 tarihli … nolu, 17/02/2011 tarihli … nolu, 22/02/2011 tarihli … nolu, 11/04/2011 tarihli … nolu, 06/05/2011 tarihli …. nolu, 17/05/2011 tarihli … nolu, 31/05/2011 tarihli … nolu, 11/06/2011 tarihli … nolu faturalar davalı şirket tarafından BA formlarında bildirildiğinden mezkur faturalar içeriğindeki ürünlerin tesliminin kabulünün gerekeceği, neticeten; dosyaya mübrez bilgi ve belgeler çerçevesinde (davalı BA formlarında yer almayan teslimi ispata muhtaç faturalar hariç olmak üzere ) takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 148.204,38-TL alacaklı olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; taraflar arasında akaryakıt dolum tesisi tanklarının kumlama ve boyama işi hizmet sözleşmesi bulunmakta olup taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin hizmet alım(temini) sözleşmesi olduğu, kendine has özellikleri olan bu sözleşme türü için zamanaşımı süresini düzenleyen ayrı bir hüküm bulunmadığı, bu doğrultuda sözleşmeden doğan alacağın TBK md. 146 uyarınca on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan takip tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı dolmadığından ve icra takibinin başlatılması somut olayda zamanaşımını kestiğinden davalı vekilinin zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiş; yukarıda özetlenen, denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu gözönüne alınarak, davacı tarafça davalının BA formlarına konu hizmetin verildiği, davalı tarafça ödeme veya sair şekilde borcun sona erdirildiği hususunun ispatlanamadığı, davalının ticari defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğu anlaşılmakla; dosya kapsamında yapılan inceleme, dosyaya ibraz edilmiş olan faturalar, davacının ticari defterlerindeki kayıtlarla ve BA formları hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu da dikkate alınarak; davacının davalı tarafa servis hizmeti verdiği ve tespit edilen faturalardan kaynaklı borcun ödenmediği, davacının icra takibi başlatmakta haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 90.178,83-TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren yasal uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 6.160,11-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 598,33-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 941,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.620,08-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 14.428,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 598,33-TL peşin harç, 941,70-TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 408,70-TL posta gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.203,13-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸