Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1109 E. 2022/932 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1109 Esas
KARAR NO : 2022/932 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
GER. KARAR TARİH : 24/11/2022

Davacı tarafından mahkememizde açılan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Mahkemeniz dosyasının 22.03.2022 tarihli duruşma zaptında, taraflarına Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yapılan ödemelere ilişkin kayıtları sunmak ve beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verildiğini, verilen süre kapsamında beyanlarını sunduklarını; Şöyle ki; Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu, müvekkili tarafından dosyaya;15.10.2021 tarihinde 815,94 TL, 12.11.2021 tarihinde 1.184,07 TL,17.12.2021 tarihinde 1.375,78 TL,18.01.2022 tarihinde 1.352,57 TL,17.02.2022 tarihinde 1.171,99 TL,16.03.2022 tarihinde 1.580,25 TL ve toplamda 7.480,60 TL davalıya ödeme yapıldığını, dosyada maaş haczi mevcut olduğundan müvekkiline ödeme yapmaya devam edeceğini, mesnetsiz ve haksız icra takibi nedeniyle zarara uğrayacağını, dolayısıyla söz konusu icra dosyasındaki ödemenin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, mahkemenizce taraflarına, inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtların mahkeme kaleminde hazır bulundurulmasına karar verilmişse de, 22.03.2022 tarihli duruşmada davalı vekili, müvekkilinin şirketine ait ticari defterin kendilerinde olduğunu, hem kendilerinin hem de müvekkiline ait şirketin ticari defterlerini dosyaya ibraz edeceklerini belirttiklerini, dolayısıyla, müvekkilinin şirketine ait ticari defterlerin davalı tarafından hazır edilmesi konusunda sayın mahkemece yeni bir ara karar kurulmasını talep ettiklerini ileri sürerek, , haklı davamızın kabulüne, icra dosyasındaki ödemenin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Faturaya dayalı olarak başlattıkları icra takibinde davacı, somut ve inandırıcı ıslak imzalı yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğine dava dilekçesinde değinmişse de icra takibine konu olan faturanın, davacı’nın usule uygun olarak açılış ve kapanışını yaptığı 2013 yılını kapsayan ticari defterine işlendiğini, dolayısıyla davacı’nın borcu olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu noktada faturanın kabul edilmediği hususunda davacının kötü niyetinin açık olduğunu, aynı fatura müvekkilinin ticari defterine de işlendiğini, müvekkilinin ayrıca ilgili faturanın KDV’sini de ödemediğini, neticede davacının faturaya dayalı olarak borçlu olduğunu, faturaları kendi ticari defterlerine işlemiş olduğunu, icra takibine itiraz etmediklerini, tarafların muhasebecisinin aynı olmasının davalının kötü niyetli olduğunu ispat etmeyeceğini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından 16/05/2022 tarihli hazırlanan raporda; Davacı tarafa ait 2013 yılına ait ticari defterlerinin işletme defteri olarak tutulduğu, işletme defterini kapanış tasdik zorunluluğu bulunmadığı, 2014 yılı ticari defterlerini ise bilanço usulü tuttuğunu, TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, 2014 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin bulunmadığı ve sahibi lehine takdiri delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davalı tarafa ait 2013 yılına ait ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, 2013 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin bulunmadığı ve sahibi lehine takdiri delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre; davacının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasından TAKİP 01.07.2021 tarihi itibariyle yukarıdaki tespitimiz gibi, 1 adet fatura karşılığı 54.280,00 ₺ borçlu olmadığı yönünde bir tespit yapılamamış ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu, hususlarında görüş ve kanaatlerini içeren raporunu sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, davacının Küçükçekmece … icra müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyasındaki alacak yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu görüldü.
Yargılamaya konu Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 54.280,00-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faiziyle tahsili talep edilmiştir.
Dava konusu yapılan miktar 54.280,00 TL’ dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde ve uyuşmazlık konusu üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı taraf beyanlarından ve fatura, ödeme kayıtları, ticari defter ve belgeler içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davacının ve davalının ticari defterleri ile kayıtlarının incelenmesinde ve bilirkişi raporu esas alındığında;
– Davalı tarafından davacı tarafa yönelik 28.06.2013 tarihli, 022348 numaralı “fiyat farkı açıklamalı” 54.280,00 TL tutarlı faturanın düzenlendiği,
– Bu faturanın davacının ticari defterine işlendiği, faturaya konu emtiaların davacının yevmiye defterinde kayıtlı olduğu ve bu faturaya karşı davacının süresinde herhangi bir itirazının bulunmadığı görülmüştür.
Yukarıda açıklanan hususlar kapsamında davacının faturaya konu emtiaları aldığı, faturaya itiraz etmediği ve teslim alınan emtialara karşılık faturaya konu bedelin ödendiğinin yazılı kesin delil ile ispat edemediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafa, ödeme iddiasının bulunmaması ve iddialarının davalı yönünden cezai soruşturmayı gerektirecek olması yemin hakkı hatırlatılmamıştır.
Davalı tarafça, davacının kötüniyetinin ispatı yapılamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
-Davalı tarafın yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 170,78-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 90,08.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır